James'in odası

James kalın perdelerin ışığı kapattığı kasvetli odasına gidip kendini yatağa bıraktı.Yorucu bir gün olmuştu kendisi için,Naomiyle Domuz Kafasında karşılaşmış ve öğrenmeyi istemediği şeyler öğrenmişti.
Araştırılıyordu,sevdiği sevmediği farketmezdi,araştırılıyordu.
Ve bulacakları pek de iç açıcı olmayacaktı!

Hızla yattığı yerden doğrulup çevresine bakındı.oda loştu her zamanki gibi,toz ve nem kokuyordu.
Ayağa fırlayıp perdeleri iki yana savurdu.Çıkan tozu elini savurarak engellemeye çalışsa da nefes almasıyla toz genzini yaktı ve James'i şiddetli bir öksürük nöbetine tuttu.Uzun süreli bir öksürüğün ardından ellerini pencerenin kenarlarına dayayıp dışarıdaki hayata baktı.
Hava kararıyordu,gökyüzünü hafif bir kırmızılık sarmıştı.
James manzaranın etkisiyle gülümsedi ve arkadaki komudinin üzerinde viyaklayan "Fido"ya uzandı.
Baykuş kafesten çıkarçıkmaz James'in omzuna kondu ve çevreye bakındı.

Bugün seni biraz uzaklara göndermem gerek dostum... dedi cebinden bir sigara çıkarıp yakarken.Tüy kalemi,mürekkep hokkasını ve buruşmuş bir parşömeni komidinden alıp pencere pervazında yerini aldı.

Nasıl başlaması gerektiğine karar verince hevesle tüy kalemi parşömene bastırdı.Lambert Alfabesi kullanıyordu yazarken,kızın bu alfabeyi bildiğine emindi...yine de anlaşılmasın diye çok şey yazmayı göze alamadı

Ufaklık.!

Evet benim...Dinle bu gün beni sorduğunu öğrendim.Bu kafamda bazı soru işaretlerine sebep oldu. Seninle konuşmam gerek,mektuplaşma iyi bir yöntem değil.3 Süpürgeye git,oradaki barmene adımı söyle.Oan senden bahsederim mutlaka...Yakın bir zamanda ona not bırakacağım.Kırmızı kağıda yazılmış ve imzamı içeren bir not!
Notu oku ve mavi bir kağıda cevap yaz ama bir lakap kullan!
Ardından bana baykuş yoluyla haber ver.
Merak etme Barney güvenilir bir adamdır...

Nasıl bitirmesi gerektiğini düşündü.Aklına gelince bitmiş sigarayı camdan atıp dumanlar içinde şu satırları yazdı:

Sorularıma cevap bulacağını umuyorum.
Görüşmek üzere ufaklık
...Ayyaş Tilki...

Lisa "ufaklık" yoluyla kendisini tanıyacaktı.Yani James öyle umuyordu.
Mektubu baykuşa verip başını okşadı.

Bunu kaptırma olur mu??

Beyaz baykuşu Fidoyu camdan salıp gökyüzünde kaybolana kadar ardından baktı ve gittiğine emin olduğunda Dean'in yanına gitmek için Sessizlik Kuyusundan emin adımalrla ayrıldı.

Daniel bütün gece içmiş olmasına rağmen bununla yetinmeyip bir de Rose'la birlikte de içmişti. Kafası oldukça iyidi ama artık dayanıklı biri olduğu için hala ayakta durabiliyordu ve zihni açıktı. Sadece Rose'un yanından ayrıldıktan sonra biraz canı sıkılmıştı. Artık yanına gidebileceği tek kişi kalmıştı.. James.

Daniel içki kokan kıyafetlerini çıkarıp yeni bir kot ve t-shirt giydikten sonra Sessizlik Kuyusu'na cisimlendi. Hemen ardınan James'ın odasına çıktı ve kapıyı birkaç kez tıklattı. Uykulu ve dalgacı bir ses tonuyla

"Hey! Ben geldim James! Eğer odada çıplak bir hatun yoksa da içeri dalacağım izninle!"

dedi, James'tan bir cevap bekledi.

James elindeki viski şişesini yere atıp şişenin zeminde yuvarlanırkenki tıkırtısını dinledi.Kulaklarında nahoş bir ses yaratsa da James'in hoşuna gitmişti.Boş şişe yuvarlanıp diğer 4 şişenin yanında durdu.

5 şişe...5 şişe ateş viskisi...Evet bu baş dönmesinin ve gülümsemesine engel olamayışını açıklıyordu işte.
5 şişe ateş viskisi...Vay be!

Komidinin altından bir şişe daha çıkardı.Daha ne kadar içebileceğini merak ediyordu doğrusu...
Şişeye uzanıp kapağını açtığında tanıdık bir ses işitti;


"Hey! Ben geldim James! Eğer odada çıplak bir hatun yoksa da içeri dalacağım izninle!"

James'in gülümsemesi genişledi

Hadi ama DJ! Odamda çıplak bir hatun olsa da dalarşın şen!Hajta şimdi bile odama bir hajun atmıj olmamı dilediğine eminim!

Zihni açıktı ama kelimelerini niye toparlayamıyordu..?

Daniel, James'ın sözlerinin ardından kendisine hakim olamayarak güldü ve

"Ya tabi, hep birlikte yarım kalmış işinizi bitirmeyi ne kadar da çok dilerdim! Saçmalama James, içeri geliyorum. Anlaşılan o ki senin de kafan iyi."

dedi. Hemen ardından kapıyı açtı ve içeri oldukça hızlı bir giriş yaptı. Ayakta duracak hali yoktu. Odda sadece James'ın olduğunu görünce pis pis sırıttı ve kendini koltuklardan birine attı. James'ı başan aşağı süzdükten sonra

"Merlin aşkına James, sen neden bu kadar içtin ki ha? Yoksa Nerissa sandığın gibi biri çıkmadığı için mi? Ya da daha hoş ve mantıklı bir nedeni mi var? Paylaş benimle, biliyorsun asla sırrını başkalarına aktarmam!"

dedi ve James'ın elinden kaptığı ateş viskisini kafasına dikti. Sonra yarıya inmiş olan şişeyi geri James'ın eline tutuşturdu. Bu kadar içki şimdilik yeterdi.

Dj'in koltuklardan birine geçmesini yarım kafayla izledi.Silkinip toparlanmaya zorladı kendini...

Merlin aşkına James, sen neden bu kadar içtin ki ha? Yoksa Nerissa sandığın gibi biri çıkmadığı için mi? Ya da daha hoş ve mantıklı bir nedeni mi var? Paylaş benimle, biliyorsun asla sırrını başkalarına aktarmam!"

Olaylar Nerissa ile alakalı değil... diye mırıldandı şişeden büyük bir yudum aldıktan sonra ekledi

Nerissa da diğerleri gibi DJ,sadece daha güzel...Daha çok zaman ayırmaya müsait ve daha...
durup uygun kelimeyi aradı
iradesiz??

Kafasını sallayıp şişeyi yanındaki komidine koydu

Ayrıca kuzeniyle birlikte olmuş birinden söz ediyoruz..Yani bu sensin ama dışarıdan bir bak...Kuzeniyle ilişkisi olan bir kadın Nerissa!Kuzeni! Hiç tasvip etmediğim bir olay... Bilemiyorum..

Dj'e yarım bir gülümsemeyle bakıp yineledi

Sen onun kuzenisin DJ!Ama aynı zamanda çocuğunun babası!Kuzen ve baba...Kuzen ve baba...kuzen ve baba! Alaycılıkla gülüp gerçeği silikleştirmek için içkisine sarıldı yeniden...

Dan, James'ın dediklerine oldukça kızmıştı ama belli etmemeye çalışarak gülümsedi ve

"Ah evet James, o bir anne! Kuzeninden çocuğu olan bir anne. Hem neden olayı bana taşıyorsun ki. Olayları benim üstüme yığsan bile şu bir gerçek ki en azından bunu başarabilmişim. Yani on dokuz yaşında üç çocuk sahibi bir adam olmayı. Zanaatimde oldukça ustayım galiba! Eh dediğim gibi en azından bunu başarabiliyorum. Senin gibi her gün elimden başka bir bayanı kaçırmıyorum. Biliyor musun James, acınacak durumdasın!"

dedi. Sonra kendini toparlamaya çalışarak

"Hem de şimdi bana sakın, Nerissa seninle birlikte oldu, asla benimle bir ilişkisi olamaz, deme. Çünkü hatırlatırım, Ginny de senin eski sevgillindi ve ayrıca yine hatırlatırım ki Domuz Kafası'nda tanıştığımız Maria benim eski takıldığım bayandı. Ama sonra n'oldu, sen onunla takılmaya başladın. Yani aslında senin için problem olmaz diyorum. Alışıksın benden arta kalanlarla yetinmeye!"

diye ekledi. Bu biraz ağır kaçmıştı Daniel'a göre. Neden böyle yapıyorlardı ki!? Yine de aklına şu takıldı. Dediği gibi Ginny, James'ın yani Dan'in en yakın arkadaşının eski sevgilisiydi. Nasıl olmuştu da Daniel onunla evlenmişti ki? Gerçi haberi olsaydı şimdi evlendiği kişi Ginny değil Nerissa olurdu. Yine de Daniel, Ginny'ye aşık olduğuna şükrediyordu. Sebebini de dile getirmeden duramadı:

"Ah bu arada, iyi ki Ginny'yle ben evlenmişim. Çünkü yakın bir arkadaşımın senin gibi bir zavallıyla yaşamını çürütmesini istemezdim!"

Böyle bir şeyi Daniel işitmiş olsaydı heralde bu bardağı taşıran son damla olurdu. Çoktan karşısındakine bir kafa geçirmişti. Ama yine de hala bu dediklerine anlam veremiyordu. Neden en yakın arkadaşını, yoldaşını bu şekilde kışkırtıyordu? Neye bu kadar sinirlenmişti ki? Nerissa'dan çıkartması gereken hırsını James'tan mı çıkartıyordu? Gene aklında bir sürü soru işareti oluşmuştu. Ve hiçbirine çözüm getiremiyordu.

Ah evet James, o bir anne! Kuzeninden çocuğu olan bir anne. Hem neden olayı bana taşıyorsun ki. Olayları benim üstüme yığsan bile şu bir gerçek ki en azından bunu başarabilmişim. Yani on dokuz yaşında üç çocuk sahibi bir adam olmayı. Zanaatimde oldukça ustayım galiba! Eh dediğim gibi en azından bunu başarabiliyorum. Senin gibi her gün elimden başka bir bayanı kaçırmıyorum. Biliyor musun James, acınacak durumdasın!"

İlgisini teken tek yer son cümleydi. Acınacak durumdasın...

Ben mi? dedi kahkahalarla gülerek.Ama ortamda keyifli bir hava yoktu,James'in kahkahası daha çok tehtid içeren türdendi. DJ bunu farketmemiş olsa gerek devam etti;

Hem de şimdi bana sakın, Nerissa seninle birlikte oldu, asla benimle bir ilişkisi olamaz, deme. Çünkü hatırlatırım, Ginny de senin eski sevgillindi ve ayrıca yine hatırlatırım ki Domuz Kafası'nda tanıştığımız Maria benim eski takıldığım bayandı. Ama sonra n'oldu, sen onunla takılmaya başladın. Yani aslında senin için problem olmaz diyorum. Alışıksın benden arta kalanlarla yetinmeye!"

Ginny konusunun gündeme gelmesi daha da kışkırttı James'i. Daniel'in son günlerde Ginny gibi bir kadına layık olmadığı düşüncesindeydi zaten. Kim bilir daha kaç kadın vardı Ginny'den başka.DJ'in asıl duygularından haberdar olmayan James Ginny'nin DJ'in yanında heba olduğunu düşündü.
Ama konu o değildi...Konu DJ'in aşırı kibiri ve şu durumdaki tavırlarıydı. James gibi egosuyla böbürlenen ve lafların altında kalamayan biri için oldukça ağır laflar etmişti. Arta kalanlara layık görülmek... Maria ile karşılaşması tamamen rastlantıydı,Ginny ile birlikteyken DJ'in ilgisinin bile farkında değildi ve şimdi de Nerissa... Sıktığı elinin boğumları kansızlıktan bembeyaz kesilmişti ve James DJ'in suratına bir yumruk savurmamak için kendini zor tutuyordu.

İleri gidiyorsun Dj.. dedi hırıltıyı andıran bir ses tonuyla.

Ah bu arada, iyi ki Ginny'yle ben evlenmişim. Çünkü yakın bir arkadaşımın senin gibi bir zavallıyla yaşamını çürütmesini istemezdim!"

Hiddetten köpürmekte olan James'in öfkesi DJ'in söylediği son söz ile daha da alevlendi.

Ah senin gibi bir kadın düşkünüyle çok mu mutlu yani?!dedi dişlerinin arasından
Eğer evlenmek istediğinde kabul etseydim benim karım olacaktı... Bunu sana söylememiştim değil mi? Benimle evlenmek istiyordu Dj! O çocuklar bnim çocuklarım olacaktı ve sen de kendine güvensiz erkek bozması kadınlarla birlikte olmaya devam edecektin! O Maria'yı neden aramıyorum sanıyorsun?Bir erkek bile ondan daha iyi bir performans sergiler!Senin o "kadını" niye beğendiğin belli,muhtemelen siz birlikteyken "erkekti..."
Ah,tercihlerini sorgulayamam dostum,ama ben kadınlarla ilgileniyorum!

Direk James'in gözlerinin içine baktı ve gülerek ekledi ;

Kim bilir,belki Ginny beni unutmak için seninle olmuştur...

Dişleri gülümsemesinin ardından belirdi.Bu söz yüzeyde sakladığı anlamdan daha derin manalar taşıyordu...

Daniel daha fazla dayanamayarak James'ın üstüne yürüdü ve

"Ah tabi Ginny benimle sırf seni unutmak için birlikte oldu. O kadar kötüydün ki ancak benimle olunca kendini tatmin edebilirdi ve sonuç olarak da senin o zayıf halini unutabildi."

dedi. Hemen ardından yumruğunu sıkarak

"Eh ayrıca, aptal aptal şeyler diyip canımı sıkma. Nasıl erkeklerden hoşlandığımı söylersin! Ah tamam söyle her neyse, umrumda değil! Ama nasıl karıma ve çocuklarıma göz koyarsın! Hayatımı kıskanıyorsun! Evet uzaktan harika görünüyor belki de ama inan sürekli ağlayan bir Ginny ve iki bebekle hayat o kadar da kolay geçmiyor! Onu ağlatacak hiçbir şey yapmadığım halde neden? Ben bunların hangi birini hakettim? Hakedecek ne yaptım? Ginny'yi asla aldatmamıştım ama yine bana yüz göstermeyince işte bu bardağı taşıran son damla oldu. Her neyse, neden sana anlatıyorum ki? Ah belki de dostum gibi görünen biri olduğundandır!"

dedi bir çırpıda. Sonra aklına Ginny'nin onunla evlenmek istediğini söylediği geldi. Kendine hakim olamayarak sıktığı yumruğunu James'ın suratına indirdi. Belki çok sert olmuştu, belki de acımasızca. Ama nedense şimdilik umrunda değildi. Kendini toparladıktan sonra da

"Sakın Nerissa'yı da elinden hergün kaçırdığın kadınlara benzetme James! Çünkü o zannettiğin gibi değil! Senin beğendiğin bir sürtük değil o sadece!"

diye ekledi ve farkında olamadan güldü. Az sonra yiyebileceği dayağı hayal ediyordu. Evet böyle bir şeyi bekliyordu. Çünkü James'ın onu dövmesi artık an meselesi olmuştu.

Eh ayrıca, aptal aptal şeyler diyip canımı sıkma. Nasıl erkeklerden hoşlandığımı söylersin! Ah tamam söyle her neyse, umrumda değil! Ama nasıl karıma ve çocuklarıma göz koyarsın! Hayatımı kıskanıyorsun! Evet uzaktan harika görünüyor belki de ama inan sürekli ağlayan bir Ginny ve iki bebekle hayat o kadar da kolay geçmiyor! Onu ağlatacak hiçbir şey yapmadığım halde neden? Ben bunların hangi birini hakettim? Hakedecek ne yaptım? Ginny'yi asla aldatmamıştım ama yine bana yüz göstermeyince işte bu bardağı taşıran son damla oldu.

Acınası DJ... diye düşündü.Sırf bunları yaşamamak için evlenmeyi reddetmişti ve başına gelecekleri tahmin edemeyen DJ sonunda bıkmıştı.İçten içe onu anladığını düşündü,ama hiddetinden kör olmuş ayyaş James bunu farkedemeyecek kadar delirmişti.

Her neyse, neden sana anlatıyorum ki? Ah belki de dostum gibi görünen biri olduğundandır!"

Birden yüzüne yediği yumrukla gözleri karardı. Ağır bir darbeydi burnuna çarpan ama bu gelen yumruk James'i dahaq da kızdırmak dışında hiçbir işe yaramadı. Burnundan akan sıcak kanın çenesinden zemine aktığını hissetti. Doğrulduğunda Daniel'in o kafasında yankılanan sesini işitti yeniden;

Sakın Nerissa'yı da elinden hergün kaçırdığın kadınlara benzetme James! Çünkü o zannettiğin gibi değil! Senin beğendiğin bir sürtük değil o sadece!"

Daha sakin bir anı olsa dediğini dinleyip hak verebilirdi belki ama öfkeden delirmenin sınırlarında gezen James her zamanki mantıklı düşünme yeteneğini bir kenara bırakmıştı bu sefer.

Gözlerini kocana açıp burnundan akan kanı elinin tersiyle sildi.Dj'in yüzüne işkence çekmekte olan bir adamı eğlenerek izleyen bir psikopat edasıyla bakıp gülümsedi;

Yanlış adama bulaştın "dostum"...

James tam olarak olanları tanımlayamazdı o durumda...Çenesi dişlerini sıkmaktan sızlıyordu,tam ve net düşünemiyordu. Alnındaki damar yine belirmişti kendini kasmaktan...
Kasları gergindi,adrenalin kanına karışırken daha da allak bullak ediyordu insan beynini...

Yumruğunun Daniel'in yüzüne değdiği anı net bir şekilde hatırlıyordu sadece...Garip bir sevinç anı,bir heyecan ve tam olarak kestiremediği bir hüzün duygusu...Kesinlikle alışılmış bir duygu değildi.
Gerilip yumruğunu savurduktan sonra Daniel'e bakmadı,kendini geri çekip mırıldandı

Senin kuzenin olduğuna göre kanında bir sürtüklük vardır muhakkak!

Düşündüklerinin,duygularının bu olmadığını biliyordu.Söylemek istediği de bu değildi,Blackleri içeren büyük bir arkadaş grubu vardı.Ama kelimelerini kontrol edemiyordu bu nebzeden sonra

Aileniz bu kadar genişlediğine göre sülaleden geliyor olsa gerek!

Ne dediğini kendisi bile bilmiyordu.Ayık olsa ve öfkesine yenik düşmese bunu söylediklerine çok gülebilirdi ama iki sarhoş için oldukça ağır hakaretlerdi bunlar...

Olduğu yerde bir iki sekip gelecek hamleyi bekledi...


(Out:Şimdiden diğer tüm Blackler için özür diliyorum Zaten James de böyle düşünmüyor sadece kızmış... Alınmaca yok... )

Daniel James'ın yumruğunun şokunu atlatabildikten sonra ayağa kalktı ve

"Ah elbette kanında var! Ailemiz hiç boş durmuyor! Neden, çünkü senin kız kardeşin gibiler boş bırakıldıkça azıyorlar!"

dedi. Sonra daha fazla dayanamayarak

"Bir şey söyleyeyim mi James?! Leia'yı gördüm. Sevgili kardeşin bana içki ikram etti. Meğer okul yıllarında bana hayranmış! Ne kadar aşağılık bir durum bu! Bana da söyleyememiş! Senin kız kardeşin beni daha iyi anlardı dostum! Çünkü senin düşüncene göre ailemizde bir bozukluk var. Senin kız kardeşin gibi bozuklar da tam bizim aileye göre. Ginny gibi harika, düzgün bir bayanla evlenip onu kirleteceğime keşke senin sürtük kız kardeşini alsaymışım! Dünden gönüllü bir hali vardı da! Gözlerime hala hayranmış. Eh haklı tabi, onun bana bak bana bak diyen bacaklarını süzen gözlerimi farketmemiş olması imkansız! Eğer sarhoş olmasaydım inan her neyse! Sen bunu hakettin!"

diye ekledi. Gerinerek yumruğunu yeniden sıktı ve tekrar James'ın suratına indirdi. Ona daha fazla bakamazdı. Hallerine acıyordu. Ne biçim sözler sarfediyorlardı böyle. Daniel asla Leia veya James hakkında böyle şeyler düşünmezdi. Ama yine alkol hakim olmuştu ona. Dediklerinde ciddi değildi. Ama ailesine edilen o ağır laftan sonra susamazdı. İçten içe de Leia'dan özür diliyordu. Sahi ya, James'ın Leia'nın döndüğünden haberi var mıydı? Yoksa DJ gene her şeyi berbat mı etmişti. Ama umrunda değildi. Ailesine edilen tek bir kötü laf onu incitirdi. Gerçi Nerissa'ya kötü laf eden Daniel'dı. James da bundan kendine pay çıkartmıştı.

out: Özür Aileme laf edince kaybettim kendimi Ben de senin kız kardeşine bulaşiayım dedim. Çünkü dayanılmaz bş gibi geliyor

(Out: Sorun değil de gülmekten öldüm... Neyse Rp'yi yazayım..)

Bir şey söyleyeyim mi James?! Leia'yı gördüm. Sevgili kardeşin bana içki ikram etti. ..

Daniel'in Leia'yı bilmesi bile James'i ufak çaplı bir şoka soktu.
Leia'yı gördüm... Daniel neyi kastetmişti?Leia geri mi dönmüştü?!

....Meğer okul yıllarında bana hayranmış! Ne kadar aşağılık bir durum bu! Bana da söyleyememiş! Senin kız kardeşin beni daha iyi anlardı dostum! Çünkü senin düşüncene göre ailemizde bir bozukluk var. Senin kız kardeşin gibi bozuklar da tam bizim aileye göre. Ginny gibi harika, düzgün bir bayanla evlenip onu kirleteceğime keşke senin sürtük kız kardeşini alsaymışım!Dünde gönüllü bir hali vardı da!

James durduğu yerde zangır zangır titriyordu.Nefes alışverişi hızlanmıştı her an patlayacakmış gibi görünüyordu!Ama dinledi,Leia'nın geri dönmesiyle ilgili birşeyler öğrenmeye çalıştı..
DJ dün demişti!

Bir anda cümlenin anlamını kavrayıp kız kardeşine edilen hakaretin farkına vardı.
Can dostunu bir an boğarak öldürme düşüncesi bürüdü aklını...

Gözlerime hala hayranmış. Eh haklı tabi, onun bana bak bana bak diyen bacaklarını süzen gözlerimi farketmemiş olması imkansız! Eğer sarhoş olmasaydım inan her neyse! Sen bunu hakettin!

Yine bir yumruk yediğinde kanaması yavaşlamış olan burnu faaliyete geçti.Aynı gömleğine yayılan kan gibi öfke yayılıyordu James'in içine.Hırıltıya benzer bir ses çıkarıp Daniel'in üstüne çullandı. İkili yere düştüklerinde James delirmişçesine bir yumruk daha geçirdi Dj'in suratına;

Lanet olsun DJ! Bahsettiğin benim kızkardeşim!! Yemin ederim ona dokunduysan sana hayatını zindan ederim!Duydun mu beni?! Zindan ederim!!!

Bir anda tüm söyledikleri kafasına dank etti.

Senin kuzenin olduğuna göre kanında bir sürtüklük vardır muhakkak!

Kim bilir,belki Ginny beni unutmak için seninle olmuştur...

Sen onun kuzenisin DJ!Ama aynı zamanda çocuğunun babası!


Söylemek istedikleri bunlar değildi!
Dj ile yumruklaşmak da istemiyordu!
Lanet olsun... diye mırıldandı yeniden.Öfkeli ses tonu silinmişti,az önce olanlara anlam veremiyor gibi gözüküyordu.
Yatağın ayak ucuna çekilip başını elleri arasına aldı.
Hiçbirşey doğru gitmiyor gibiydi

Gitsen iyi olacak... dedi DJ'e olabildiğince sert bir tonla konuşmaya çalışarak.

İkimiz de mantıklı olamayacak kadar sinirliyiz,bir kaza çıkabilir...

İç geçirdi ve bir kapı çarpma sesi bekledi.

Danny yerden kalkarak yatağa oturmuş olan James'ın yanına gitti ve onun omzuna bir şaplak atarak

"İki serserinin sonlarından biri işte bu. Ya birbirlerini dayaktan gebertirler, ya kuzu gibi sinelerine çekilirler ya da eşek gibi barışıp yollarına devam ederler. Ben bizim sonumuzun barış olmasını istiyorum dostum. Çünkü inan, senden başka her zaman yanımda olabileceğini düşündüğüm dostum yok. Rose falan hariç, o nasıl desem kız? Ama sen tam benim gibi birisin, serseri? Veya her neyse... Barışalım derim ben!"

dedi. Sonra James'ın yanına oturarak

"Bu arada için rahat olsun yani, Leia'yla aramda hiçbir şey geçmedi. Öz dostumun öz kız kardeşine pislik yapacak kadar da düşmedim. Dediklerimin hiçbir aslı yoktu. Imm şey, bacak kısmı hariç. Çünkü kör değilim."

dedi ve her zamanki gibi tatlı bir şekilde gülümsedi. James'la barışmayı umuyordu.

İki serserinin sonlarından biri işte bu. Ya birbirlerini dayaktan gebertirler, ya kuzu gibi sinelerine çekilirler ya da eşek gibi barışıp yollarına devam ederler. Ben bizim sonumuzun barış olmasını istiyorum dostum. Çünkü inan, senden başka her zaman yanımda olabileceğini düşündüğüm dostum yok. Rose falan hariç, o nasıl desem kız? Ama sen tam benim gibi birisin, serseri? Veya her neyse... Barışalım derim ben!"

Başını ellerinin arasından kaldırıp Dj'e baktı. Kafası duman olmasına rağmen hala mantıklı konuşabiliyordu,takdire değer bir olaydı bu...

Bu arada için rahat olsun yani, Leia'yla aramda hiçbir şey geçmedi. Öz dostumun öz kız kardeşine pislik yapacak kadar da düşmedim. Dediklerimin hiçbir aslı yoktu. Imm şey, bacak kısmı hariç. Çünkü kör değilim."

Sen cidden anlayışlı bir adamsın Dj..dedi gülerek yanındaki adamın sırtını sıvazladı.Az önce birbirlerine yumruk atan gözü dönmüş halleri geride kalmış gibiydi.

Bu arada...Leia ile ilgili ne biliyorsun?Yani,çok uzun zaman önce gördüm onu şehirde olduğundan bile haberim yoktu...O nasıl??İyi mi??Onunla ilgili herhangi bir bilgin varsa söyle lütfen,gerekli gereksiz...

Merakla Dj'e baktı.Leia ile ilgili en ufak bir bilgi bile onu bulmasında yardımcı olabilirdi...

Daniel gülümsemeye devam ederken James'ın meraklarını gidermek üzere konuşmaya başladı:

"Hmm bir düşünelim, onu yanılmıyorsam Domuz Kafası'nda gördüm. Sarhoştum ama orayı unutmak pek mümkün değil. Sanırsam oranın yeni sahibi. Eski moruk sahibi nalları dikince tabi.. Her neyse, Dün gördüm yani sabaha karşı gibiydi. Gayet iyiydi. Yıllar ondan hiçbir şey götürmemiş. Tam tersine fıstık gibi! Öhm, eskisi gibi mantıklı, onu görmemiş olman imkansız. Çünkü bilirsin dostum, Domuz Kafası bizim mekan! İstersen gidip oraya bakabiliriz. Eminim hala oradadır, belki sana görünmek istemiyordur. İlk ben giderim sonra sen benim peşimden gelirsin. Fena bir fikir değil. Ne zaman istersen gideriz, ama bu gece dışında tabi. Ginny'yi daha fazla yalnız bırakamam. Ama yarın gece veya sabah nasıl?"

Nefes alıp eski soluk alıp vermesine kavuştuktan sonra dikkatli bir biçimde James'a bakmaya başladı. Acaba kabul edecek miydi? Leia'yı tekrar görmek hoş olurdu. Ama en iyisi de James'ı kardeşine kavuşturmak olurdu.

Çenesini kaşıyıp Dj'in dediklerini kafasında tarttı.Domuz kafası gibi bir yerin sahibiyse mutlaka görmüş olmalıydı! Ama aynı Leia'dan bahsettiklerine emin olamadı,Leia bu tür mekanları haz edemeyecek türden biriydi..Yani içki,duman,pislik ve bir o kadar da pislik adamlar... Belki de buralardan gittikten sonra değişmişti..Belki de babasının istediği gibi biri olmuştu sonunda...

Akşam olsun...dedi kısa bir sessizlikten sonra
Sabahları hiç çekilmiyor orası...

Yüzünü alaycı bir ifade sardı ve düşündüklerini dile getirme ihtiyacı duydu;

Cidden nasıl olmuş? Yani çekici birşey mi?? Eğer öyleyse cidden bana aykırı bir maçoluk sergilerim!!

Leia'yı yeniden görme düşüncesi garip bir his yarattı. Çocuksu ve sevimli bir duyguydu bu ama James'i mutlu etmeye yetti.

Danny sinsice sırıtarak

"Hem de nasıl bir çekiciliktir o! Eğer senin kız kardeşin olmsaydı dediğim gibi, kendime hakim olmakta güçlük çekebilirdim."

dedi. Sonra kafasını kaşıyarak

"Akşam gideriz o zaman. Şimdiii, ver bakalım şu ateş viskisini!"

dedi ve James'ın elinin yanındaki ateş viskisini işaret etti. Ne kadar da uslanmaz biriydi böyle Danny. Hatalarından ders alamaz gibi bir hali vardı!

James viskiye sonra da Daniel'e baktı. Olacakları düşünmeye başladığında kendine kızdı.
James ne zamandan beri planlı programlı olmaya başlamıştı?!

Ne olacak ki? dedi ilerdeki şişeye uzanıp kapağı açtı ve Dj'e uzattı.Kendisi içinde bir şişe alıp kafaya dikti. Yakıcı sıvı boğazından kayarken genini yaktı ama midesine indiğinde yerini rahatlama hissine bıraktı.

Bunu seviyorum! dedi çenesine akan içkiyi elinin tersiyle silip.
Ben bir alkoliğim ve bununla gurur duyuyorum! Geç olmasa seninle hatun avına çıkalım derdim ama bu kafayla sokaklarda ayakta bile duramayız...

Daniel ateş viskisinden bir kaç yudum aldıktan sonra James'ın sözlerine gülerek

"Ah dostum, eğer ben eve gitmezsem evliliğim ciddi ciddi tehlikeye girecek. Önce bir Parlayan Göl'e uğrar düşüncelerimi tartıp biçerim, sonra da eve giderim. Yani uzun lafın kısası, ben gitsem iyi olacak. O halde yarın akşam görüşürüz. Belki Leia'yı gördükten sonra biraz da ava çıkarız ha ne dersin?"

dedi ve ayağa kalkarak James'ın omzuna bir şaplak daha attı. Daha fazla vakit kaybetmeden odadan çıkıp Parlayan Göl'e cisimlendi.