Dikkat,Kaygan Zemin!

Liz can sıkıntısıyla Büyük Salon'a geldi.Derslerden kafayı kaldırabildiği ender zamanlardan biriydi ve hatırlanacak birşey yapmalıydı. Zaten çok fazla ders alması ve puan kazandırma çabaları nedeniyle "Yılan Başlı İnek" olarak anılmaya başlamıştı. Slytherinli takıldığı adamların yanından geçerken Mööö! sesleri çıkarmaları da sinir bozucuydu.

İşte bu yüzden Slytherin kazanamıyor,sizi angutlar! diye mırıldandı arkasından gülüp "mö"leyen kalabalığa. Her halükarda Slytherin'in en popüler öğrencisiydi,üstüne üstlük Slytherin Kızlarının başkanıydı,ya da onun gibi birşey...Nasıl olduğunu bile bilmiyordu!

Sonunda ilk geldiği sene aklına gelen ve yapmaya can attığı "şeyi" yapmak için zaman bulduğunda birkaç cam sürahiyi Büyük Salona taşıdı. BUnları almak için bir ev cini sürüsüyle kavga etmişti,ama sonunda amacına ulaşacaktı

Kathleen Büyük Salon'da Slytherin masasına oturmuş diğer Slytherinliler'in yanında kitap okuyordu; 'Çağlar Boyu Quidditch!'. Bu kitaba hayran kalmıştı ki zaten Quidditch'i doğuştan seviyordu ve yetenekli olduğunu düşünüyordu. Belki snitch yakalamakta usta değildi ama Yancy gittiği anda onun yerini kapmaya niyetliydi. Aptal Yancy kendini hayattan koparmıştı, belli ki Oliver'ı da kıskanıyordu. Oliver da Kathleen'i kıskanıyordu. Kathleen kendine göre böyle bir çizelge oluşturmuştu kafasında işte. Kıskanılan kişi olmak umrunda değildi ama özenilen kişi olmak hiç de fena sayılmazdı.

Kitabın oldukça bilgilendirici bir noktasında 'möö' leme sesleri duydu. Bunun ilk kendi meraklı inek yüz ifadesinden kaynaklandığını düşündü ama kafasını sinirle kaldırdığında başka bir kıza söylendiğini fark etti. Belli ki o kız da Slytherin'in kazanamamasından şikayetçiydi. Kath onu uçuş dersinde görmüştü. Gözleri yaramazlık potansiyeliyle parlayan kızdı bu. Kathleen'in takılmak isteyeceği tarzdan bir kızdı. Hem de Büyük Salon'a bir kaç sürahi su taşımıştı. Hepsini içmesine imkan yoktu. Kathleen olsa ya bir yağmur yapğıp milletin kafasından aşağıya boşaltırdı suyu ya da Çılgın Sörf'ü yapardı. Bu sörfe bir ad takma gereği duymuştu çünkü en sevdiği eğlencelerden biriydi. Weasley malikanesinin parkelerini kabartan tek şeyin yağmur olmadığı bu şekilde ortaya çıkmıştı zaten.

Kathleen daha fazla vakit kaybetmeden yaramazlık potansiyeli olan kızın yanına gitti. Adı neydi onun, Lisa mı? Evet evet öyleydi.

"Selam, Lisa. Ben Kathleen Melody Molly Black. Belki hatırlarsın, uçuş dersindeki tanışmadan falan. Neyse, o sularla ne yapacağını çok merak ediyorum doğrusu. Eğer sörf yapacaksan sana katılabilir miyim?"

Yüzünde beli belirsiz bir gülümsme vardı. Lisa görünüşte süper birine benziyordu. Kathleen'in anlaşabileceği birine yani.

Selam, Lisa.

Lisa sürahiyi masaya bırakıp arkasına döndü.Karşısında garip turuncu saçlı bir kız vardı. Kız anormal manyak birine benziyordu,hatta yazın takıldığı saçma sapan yetimhanede tanıştığı kız gibiydi. Muggle gibi olmadığını düşündüğü tek kızdı. Kızın adı Sarah idi ve sol kolundaki ejder dövmesini ona borçluydu.Bu kızıl saçlı sempatik kız konuşmaya devam etti


Ben Kathleen Melody Molly Black. Belki hatırlarsın, uçuş dersindeki tanışmadan falan.

Liz o an kızı nerede gördüğünü hatırladı,sıraya girmekte güçlük çeken ve Jess'e laf atan Slytherinliydi.
O günkü kendini tanıtışında bu yüzden ilgisini çekmişti.

Neyse, o sularla ne yapacağını çok merak ediyorum doğrusu. Eğer sörf yapacaksan sana katılabilir miyim?"

Liz gülümseyip ellerini beline koydu

Ya doğuştan gelen zihnibend yeteneğin var ya da tam benim kafadansın! dedi keyifle.

Evet,aslına bakarsan suları bundan getirdim,ilk geldiğimde bu koridorun en uygun yer olduğuna karar vermiştim. Katılabilirsin ama bir şartla,şunları koridora dökmeme yardım et!

Sürahilerden birini kapıp koridora dökerken sordu

Eee sen profesörün nesisin?Ya da Yancy'nin,en iyi tanıdığım iki Black bunlar..O kadar çok Black var ki bölünerek çoğaldıklarını düşünmeye başladım,şu garip organizmalar gibi!

Sürahiyi boş geri getirmeye üşendiği için var gücüyle yere atıp kırdı ve parçacıkları ayağıyla uzağa itti

Kathleen yan yan sırıtıp sürahilerden birini koridora dökerken durumu kısaca açıklamaya çalıştı:

"Ben Daniel Jacob Benjamin ve Ginerva Black'in kızıyım. Daha doğrusu Ginevra Black'in kızıymışım. Bir kaç gün öncesine kadar haberim bile yoktu. Neyse,Yancy de kuzenim. Çok yakışıklı! Ama maalesef tipim değil demek zorundayım. Ayrıca bir ikizim var, Oliver! Tam bir saftorik! Geometri manyağı, muggle sevdalısı! Ama onu çok seviyorum, çünkü benden bir parça gibi. Neyse..."

Suların koridora dökülmesi bittiğinde Kathleen yan yan sırıtışını daha da belirginleştirdi ve Lisa'ya dönüp

"Önce sen başla bakalım Liz. Bu şeref sana ait, sonuçta bu gidişle Slytherin'i birinci yapacaksın ya!"

dedi ve koridoru işaret etti. Bakışlarında yaramazlık ifadesi vardı. Hayatının en mutlu anlarından biri gibiydi bu. İlk arkadaşını da ediniyor gibiydi.

"Ben Daniel Jacob Benjamin ve Ginerva Black'in kızıyım. Daha doğrusu Ginevra Black'in kızıymışım. Bir kaç gün öncesine kadar haberim bile yoktu.

Ohaaa! dedi genizden gelen bir şekilde,zamanında amcası James'in muggle arkadaşı "Celine"'in öğrettiği gibi.. Uzun süre ondan bu konuda ders almıştı ve sonunda içten oha demenin uzmanı olmuştu.

Demek Kath Daniel ve Ginny Black'in kızıydı. Profesör Daniel zaten Liz'in idolüydü Ginny Black de saygı duyduğu ender profesörlerden biriydi.Yani iki mükemmel insanın sonucunda Kath doğmuştu!Bu durumda bu kıza negatifbir duygu beslemek elde değildi!

Neyse,Yancy de kuzenim. Çok yakışıklı! Ama maalesef tipim değil demek zorundayım.

Liz burada başlı başına koptu zaten o sırada Kath devam ediyordu;

Ayrıca bir ikizim var, Oliver! Tam bir saftorik! Geometri manyağı, muggle sevdalısı! Ama onu çok seviyorum, çünkü benden bir parça gibi. Neyse..."

Kath birşey demezse bu çocukla alay etmenin çok eğlenceli olacağını düşündü Liz...Tam inek tipi,sıkı bir dayaklık...
Yine de o Profesör BLacklerin çocuğuydu,kutsal bir aurayla çevreli gibi!
Önce sen başla bakalım Liz. Bu şeref sana ait, sonuçta bu gidişle Slytherin'i birinci yapacaksın ya!"

Slytherin gönüllerde 1.ci zaten! dedi yerini alırken.

Yerini aldı,gerindi,gerindi,kapıdan çıkamasına rağmen geriledi ve sonunda yerinde bir kez zıplayıp son sürat koşmaya başladı.Suyun üstüne geldiğinde adım atmasına gerek kalmadığını farketti,çünkü ivme ve hızla suyun üstünde son sürat kayıyordu.Saçları dalgalanırken çok havalı olduğunu düşündü ama bu düşünce ıslanmış bağcıklarına basıp yuvarlandığında son buldu. Düşüş anı slow motion gibiydi,herşey yavaşladı ve uçuş anında Liz'in suratı anormal bir hal aldı. Sonunda yere yapıştı ve o hızla koridor sonuna kadar kaydı.

Durduğunda gülmekten kopmuştu,tişörtü pantolonu konversleri su içindeyi. Koridorun sonundaki Kathe bağırdı;

Çok zevkli laaaaan!

Kathleen, Liz'in doğallığına hayran kalmıştı. Hatta Kathleen'in muggle bir erkek arkadaşından öğrendiği lafı bile söylemişti:

"Ohaaa!"

Kathleen de suyun üzerinde kaymaya başladı ve bir 'oha' lama çekti. Bu çok zevkli bir şeydi. Hem sörf yapmak hem de oha lamak. Muggle arkadaşı Burker'a borçluydu bu zevki. Burker tatlı bir çocuktu, ama fazla safımsı ve tipik muggledı. Açıkçası Kath'in ilgisini hak eden biri değildi, bir safkan değildi. Bu yüzden o eğlenceli oğlanı aklından çıkarması kolay olmuştu.

Suyun üzerinde biraz daha sörf yaptıktan sonra tam ayağı kayıp yere düşecekken son anda

"Whoa! Olamaz! Carpe Retractum!"

dedi ve tavandaki lambaya iple asılma etkisi yaratıp düşmekten son anda kurtuldu. Babasından bir kaç gerekli büyü öğrenmiş olması iyi olmuştu. Hayatı bile kurtulabiliyordu böylece.

"Sene de bu kadar heyecan yeter mi Liz? Hem benim babamın yanına gitmem gerek. Beni tablolarla uğraşırken yakaladı. Kendi çapında ufak bir ceza verecekmiş. Neyse, gitmem gerek. Başka bir gün başka bir yerde farklı bir heyecan yaşarız Liz. Hoşça kal!"

dedi ve kaymamaya çalışarak koridordan uzaklaştı. Yüzünde mutlu bir ifade vardı ve oldukça ıslanmış olan çorapları. Babasının kızacağına emindi. Belki de kızmazdı, küçük bir ihtimal...

Sene de bu kadar heyecan yeter mi Liz? Hem benim babamın yanına gitmem gerek. Beni tablolarla uğraşırken yakaladı. Kendi çapında ufak bir ceza verecekmiş.

Liz geçen seneki tablo olayını hatırlayınca kıkırdadı. Tabloların yalvarış ve feryatlarına aldırmadan sakal bıyık çizmek dehşet eğlenceliydi! Yakalanmadığına seviniyordu,o sene puanlar umrunda olmasa da tabloları temizleme işi çok zahmetli bir iş olurdu.Kaç tane boyamıştı,80 belki?

Neyse, gitmem gerek. Başka bir gün başka bir yerde farklı bir heyecan yaşarız Liz. Hoşça kal!"

Bunun yakın bir zamanda olacağına emindi. Liz bir an sonunda vurgun planlarına katacağı kişiyi bulduğunu düşündü. Hep bu tür zamanlarda yanlızlıktan şikayet ederdi belki Kath bunu için doğru insandı!
Belki de Liz sonunda kendisine benzeyen birini bulmuştu!

Bu düşünceyle gülümsedi ve arkalarında bıraktıkları cam şişe ve su kaosuna baktı. Yakalanıp burayı zorla toplama fikriyle yüzünü buruşturdu ve ıslanan kıyafetlerini değiştirmek için kızlar yatakhanesine koyuldu.