Leia için gayet normal bir gündü.
Dün geceden kala uykusuzluğu yorgunluk olarak kendini göstermişti. Bar kavgalarını ayırması için tuttuğu fedailer yine ortalıkta değildi ve kendini bilmez sarhoşları durdurmak için bazen şişeler de yeterli olmuyordu. Geç vakitlere kadar şarkı söyleyen adamlardan poker çeviren adamlara kadar herşey mevcuttu dün gece. Her türlü kötülüğün anasıydı Domuz Kafası!
Yine de olağan gecelerden birindeydi.Sonunda gene amansız bir kavga çıkmış,Domuz kafasını yerle bir etmişlerdi. Ve sabahın ilk ışıklarında bardan geriye kırılmış eşyalar,devrilmiş bir şamdan ve is kokusu kalmıştı. Bazen-genelde-niye bu tür saçmalıklara katlandığını düşünüp duruyordu. Niye yeniden sorumsuz gezginler gibi Romanya-Paris-Brüksel gezip tozmuyordu?
Zamanında işe yaramıştı ama o da bunun gibi sorunlar ortaya çıkarmıştı.Parasızlık birinci sıradaydı,sefalet,yoksulluk,açlık gibi getirileri de vardı. Ayrıca her ne kadar masraflı günler yaşasa da Domuz Kafasının getirileri iyiydi. Ayrıca ZAYlığı için gerçekten önemli bilgiler öğreniyordu,burası Ölümyiyenlerin en çok uğradıkları yerlerden biriydi ve bir barmaid bu konuda gerçekten bir bilgi mıknatısıydı! Bir nevi Zümrüdanka Yoldaşlığının casusu gibiydi yani..İşe yarıyor olmak mutlu ediyordu Leia'yı.
Barın arkasındaki aynada kendine baktı.Birkaç gündür metalarından birini kullanıyordu,Alessandra'yı..Kullandığı metalara isim vermeyi severdi,zaten kılık değiştirmek için kullandığında kendini bu isimlerle tanıtırdı. Sevimli ve masum yüz ifadesi olan Alessandra bir konuda birilerini inandırmak için kullandığı metasıydı,bu konuda cidden işe yarıyordu. Ama Londra'ya döndüğünden beri metalarını canı sıkıldığında imaj değiştirmek için kullanmaya başlamıştı. Gerçi biri kendisini tanımadığında bununla eğlenip küçük oyununu sürdürüyordu.Bu Londra'ya geldiğinden beri metalığını ilk kullanışıydı ve bu yolla kazanç sağlayabilirdi.İri gözlerinin çevresine sürdüğü kalemin bozulan yerleriyle oynadı ve düşünceli zamanlarında yaptığı gibi bardak ovalama işine girişti.