Büyük Karşılaşma [Dany feat ATVÇP]

Dany son günlerde öğrendiği haberlere karşın çok sıkılmıştı. Tek başına olabileceği, gözlerden uzaz dinlenebileceği bir yer istiyordu. Bunu düşünür düşünmez yanında bir kapı belirdiğini fark etti. Bu odadan annesi Nerissa bahsetmişti, ihtiyaç odasıydı bu. İçeri daldığında bir yatak ve hoş bir dekorasyon gördü. Duvarlarda hoş çiçek resimleri ve kalpler vardı, tam Dany'nin zevkine uyuyordu.

Bu durumdan faydalanarak yatağın üstüne oturdu ve etrafı süzmeye başladı. Tam o sırada bir şeyler oldu. Dışarıdan bir ses işitti sanki. Anında odada iki yatak daha belirdi ve duvarlardaki desenlere kaymak birası ve dumanı tüten ateş viskisi de eklendi. Dany ne olduğunu anlamamıştı. İçeri hızla bir adam daldı, daha doğrusu bir başka adam tarafından fırlatıldı. Dany dikkat etmese onların Uçuş profesörü ve Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörü olduklarını anlamayacaktı. Çünkü biraz fazla serseri görünüyorlardı.

"Hö sen de kimsin be? Alanını mı işgal ettik güzelim? Ne şeker şeysin sen öyle! Ihı!"

Dany'nin gözleri anında büyüdü ve uzaklaşmaya çalıştı ancak Profesör Black daha hızlı davranmıştı. Dany saçlarının üsütnde bir el olduğuna emindi. Ancak telaştan ne yapacağını şaşırmıştı. Karşısındaki adam babasıydı! Ötekisi de annesinin evleneceği adam. Belki de burada olmasının tek sebebi bu karmaşaydı işte.

"Burada olmaman gerekiyor biliyorsun değil mi? Profeösr olmadığın kesin. Çünkü tüm profesörleri tanırım. Ama çaktırmayız söz. Dua et karşına biz çıktık. Hem eğleniriz biraz, fena mı?"

Dany hızla geri çekildi ve şaşkın bir biçimde

"Neler saçmalıyorsunuz siz Mr. Black! Lütfen biraz daha dikkatli olmaya çalışın. Ben- ben sizin öğrencinizim. Ayrıca adım da Dany Valerie Malf- ah yani Black'im. Tanımıyor olmanız imkansız değil mi?"

dedi. Genç adamın yüzündeki gülümseme anında silinmişti, şaşkındı.

"Yani sizin kızınızım ben. Annem söyledi, öğrenmişsiniz adımı. Rol yapmama gerek yok herhalde. Hele de böyle bir durumdayken!"

Dany henü on üç ondört yaşlarındaydı. Başka bir okuldan geldiği için ikinci sınıftan başlamak istemişti. Zaten normalde de birkarç ay büyüktü diğer arkadaşlarından. Belki de büyük gösteridği için Mr. Black her zamanki gibi kendine hakimolamamıştı. Dany onun nasıl biri olduğunu da çok iyi biliyordu. Amacı onu daha da iyi tanımaktı ve tabi ki ikinci bir babası olacak Mr. Strong'u tam anlamıyla tanımaktı. Ancak şu durumda bu biraz zor gibiydi.

"Eğer kendinize gelecekseniz sizinle konuşmak istiyorum. Tanışmaya bile fırsat bulamadık. Hele de sizinle tanışmak için can atıyorum Mr. Strong."

Sinsi sinsi sırıttı ve daha fazla dayanamayıp hızla yatağa bıraktı kendini. Zaten normalde de böyleydi. İki dakika ayakta durmaya gelemiyordu, lükse alışık bir kızdı. Annesinin kızı ne olacak!

James'in kafa iyice 300 500 olmuştu.Her adım attığında Hooop demeyi ihmal etmiyordu. Eski günleri yad ederken aniden şişeler yavaş yavaş boşalmıştı,şimdiyse adım attığında zemin jole gibi sallanıyordu. Herşey bir anda olup bitti, İhtiyaç odasına girdiler. James'in gözler kaymış gülümseme yerli yerindeydi, burayı hatırlıyordu! Çevreye göz atarken kızı farketmemişti bile! Sonunda kızı gördüğünde omuzlarını geriye atıp başını eğdi ve gözlerini kısarak baktı. Sevimli bir yüzü ve güzel bir vücudu vardı. Yine de James küçüklerle ilgilenmiyordu,o büyük kadınları severdi. Mümkünse kendisinden de büyük! Ezelden beri böyleydi mendabur tilki!

Burada olmaman gerekiyor biliyorsun değil mi? Profeösr olmadığın kesin. Çünkü tüm profesörleri tanırım. Ama çaktırmayız söz. Dua et karşına biz çıktık. Hem eğleniriz biraz, fena mı?"

DJ'in iyice terbiyesizleştiğini düşündü ama birşey demedi. Doğrusu diyemedi, o sırada ters dönmüş midesiyle cebelleşiyordu.

"Neler saçmalıyorsunuz siz Mr. Black! Lütfen biraz daha dikkatli olmaya çalışın. Ben- ben sizin öğrencinizim. Ayrıca adım da Dany Valerie Malf- ah yani Black'im. Tanımıyor olmanız imkansız değil mi?"

Aynı DJ gibi şaşkınlıkla bakakaldı. Dany'i daha çirkin ya da özürlü bekliyordu! Esmer olacağına emindi ama kız bariz sarışındı! Dominant gen men derken kafası iyice karışmıştı.

Eğer kendinize gelecekseniz sizinle konuşmak istiyorum. Tanışmaya bile fırsat bulamadık. Hele de sizinle tanışmak için can atıyorum Mr. Strong.

James durduğu yerde sallanıyordu. Yumruklarını bir sıkıp bir gevşetti kararsızlıkla. Kızım! diye atlayası vardı nedense ama bunu alkolün etkisi olarak varsayıyordu. Yine de Dany'i gördüğüne dehşet sevinmişti! Hep bir kızı ya da oğlu olsun istemişti, hele karargahta Ginny'i bebekle gördüğünde! Şimdi Danny karşısında kızı mevkinde duruyordu!Deli cesareti de cabası derken kendini kollarını açmış Dany'e koşarken buldu

Kızıııımmmm!!! Baba diye haykırmasını beklemiyordu tabii ki, ama itiraz ettiğini ya da olumlu yaklaştığını farketmedi. Kıza sarıldı boğarcasına;

Annene ne kadar çok benziyorsun! Sen bu sapık babana bakma, dişi sineğe bile sarkar o şimdi de sübyancılığı tuttu sarhoşun!!

Kızı bırakıp alay edercesine kahkaha attı. DJ'in babası olduğunu kabullenmek istemiyordu bu yüzden bir dahakine bu sözcüğü onun adına kullanmaması gerektiğini iyice belledi.

Daniel sinirle kızına sarılmış olan James'a baktı ve

"Nerden senin kızın oluyor ya! İmalatçısı kimse onundur!"

dedi. Dany'nin yüzünde bir iğrenme ifadesi vardı. DJ buna karşın pis pis sırıttı. Kızının karşısında kendini bu kadar aşağılayamazdı herhalde. Ama Kafası yerinde değildi ki!

"Dany sen bu ayyaşa bakma. Sen BENİM kızımsın!"

Tekrar James'a baktı ve

"James dert etme. Nerissa adamı iki dakikaya kalmadan zevkten dört köşe eder. Sizin de olur bir tane! Şimdi KIZIMDAN uzak dur!"

dedi sinirli bir ses tonuyla. James'ı yana fırlattı ve anında Dany'nin üstüne attı kendini. Yüzsüzlüğün de bu kadarı!

Nerden senin kızın oluyor ya! İmalatçısı kimse onundur!

Saygısız! diye düşündü James. Nerissa'ya arsa gibi davranıyordu resmen! Ama James nedense buna kızmamıştı, hatta nedense o an çok normal gibi gelmişti.
Nerissa'dan güzel bir elma tarlası olurdu. Elma ağaçları falan...

Emeğine sahip çıksaymışsın o zaman lan,arsa artık benim! dedi içkinin getirdiği uyuşuklukla. Yumruğunu zafer kazanmışçasına göğsüne vurdu. Ama DJ o an Dany ile ilgileniyordu. Ne dediğini duyamadı ama kızımlı mızımlı konuşmuştu yine, yeni kızını sahiplenmişti adam resmen ya!

DJ tekrar baktı James'in tarafına;


James dert etme. Nerissa adamı iki dakikaya kalmadan zevkten dört köşe eder. Sizin de olur bir tane! Şimdi KIZIMDAN uzak dur!"

DJ James'i itip Dany'e sarıldı. James gözlerini kocaman açıp yerinde zıpladı;
Höyt!

DJ'i omuzlarından tutup kendi karşısına itti. Olay artık Dany ile alakalı değildi!
Alaycı biçimde sırıttı. Az önceki öfkeli tavrı yerinde eğlenen bir ifade vardı;

Tabii Ginny de öyleydi,bilirsin. Bana dediğin gibi, daha önce dostunun eli değmiş bir kadınla evli olmak nasıl bir duygu?? Bunlar sayabildiğimiz kadar kızın ve oğlun değil mi? Yoldan geçen herhangi biri bile çocuğun olabilir senin!
Dany'e baktı şevkatle. Sesi aniden sevgi dolu ve özverili bir hal aldı;
Dany baksana baban maban ama ufacık veletlere bile sulanabiliyor. Ah annen de bunun gibilere kandı işte, nereden bilsin kuzeninin böyle olduğunu? Ama artık ben varım, senin baban benim Dany, DJ kendi çocuklarına bile bakamıyor daha...

Kindar bir ifadeyle yeniden DJ'e baktı ve tıslarcasına Dany benim kızım bundan sonra, git kendi çocuklarınla ilgilen ab*za herif!

Yok sarhoş kafayla bunları konuşmak hiç çekilmiyor,şimdi de benim kızım davası çıkmıştı.

Daniel sinirli bir biçimde James'n üstüne yürüdü ve yumruğunu sallayarak

"Annesi de benim gibilere kanmışmış! Nerissa bana aşıktı be! Hem de küçüklüğünden beri. Beni nasıl kıskandığını hala hatırlarım. Sen onun karşısına umutsuz bir anında çıkmış zavallı ayyaş herifsin! Çünkü insanlar umutsuz olduklarında yeni aşklara yelken açtıklarını sanarlar. Ama öyle olduğunu hiç sanmıyorum. Bugün bana dön desem, inan ki döner."

dedi. Sonra sakinleşmeye çalıştı ve aklına yoldan geçen her çocuk lafı geldi.

"James, biraz saygılı olmayı neden denemiyorsun? Yoldan geçen herhangi bir çocuk bile benim olabilirmişmiş! Sen birlikte olduğun kadınlara geçirdiğiniz geceden sonra bir kere dönüp bakıyor musun? Kim bilir, belki bir yerlerde onun bunun çocuğu diye adlandırılan bir çocuk senindir. Bunu biz bilemeyiz, Tanrı bilir değil mi?"

Pis pis sırıttı ve Dany'ye döndü yine.

"Sen bu James'i dinleme Dany. O daha kendi kız kardeşini bile ayırt edemeyecek kadar aciz bir herif. Hatta kendi kız kardeşine asılabilecek kadar. Ben engel olmasam utanmasa eve atacak. Heh!"

Kızına sarılmak için onun yanına gitti ama Dany tiksinmiş bir biçimde geri çekildi.

"Sizin gibilerin yanında daha fazla duramam. Psikolojimi bozacaksınız! Ki ahlak sınırlarımı da oldukça zorlayacak laflar ettiniz! Gidiyorum ben!"

Dany hiç beklemeden odadan fırladı. DJ bir an durup düşündü. Ne yapmışlardı böyle ya?

"Lan James, n'aptık lan biz böyle?"

Kafasını şaşkın bir biçimde kaşıdı ve kendini bir anda yatağa bıraktı. Uykusu gelmişti. Gözleri kapandı kapanacaktı ama kendine hakim oldu ve uyanık kalmaya çalıştı.

James Dany hırşımla odadan çıkarken arkasından bakakaldı. Son sözleri çok mantıklı ve yerindeydi. James'in az önceki öfkesi biraz da olsa yatışmıştı.

Lan James, n'aptık lan biz böyle? dedi sıkıntılı bir ses tonunda. Sızmak üzere gibi bir hali vardı.
Konuyu Dany'den uzaklaştırmaya karar verdi. Ne zaman benim kızım dese ağzını burnunu kırma isteği duyuyordu, ama bu muhtemelen kızının daha çok üzülmsine sebep olurdu.
Ayrıca kızkardeşiyle ilgili söyledikleri kafasını kurcalıyordu. Nedense kızkardeşinden son günlerde çok bahsetmeye başlamıştı;

Kız kardeşimi nerede ayartmaya çalıştım Dj? Hala Leia'dan mı bahsediyoruz yoksa haberim olamadığı bir kız kardeşim mi var?

Elinde olmadan sesi öfkeli çıkmıştı. Bilmediği birşeyler olması sinirini bozuyordu...

DJ'in uykusu tamamen kaçmıştı şimdi. Bir anlık bir öfkeyle James'e Leia'dan söz etmişti. Hatta ona asılmakla suçlamıştı ki bu doğruydu! Tabi bunu Leia'nın kim olduğunu bilmeden yapmıştı. DJ endişeli bir biçimde başını kaşıdı ve hızla ayağa kalkarak

"Bak James, ne dediğimi bilmiyordum-"

Ancak James'in inatçı ve sinirli ifadesine karşı daha fazla yalan söyleyemezdi.

"Imm, Leia yani senin kız kardeşin o Isabella Harper sandığın kız. Ben daha önce de ağzımdan kaçırmıştım kavga ederken ama sen kafan yerinde olmadığı için uyandığında unutmuştun. Lütfen bu kez unutma, çünkü bir daha bunu söyleme işkencesine katlanamam. Eline yaz bir şeyler yap ama unutma!"

Aklına bir an onu kendi kız kardeşinden uzak tutma çabaları geldi. Isabella'yı sevdiğini söylemişti ondan uzak durması içi. Çünkü kendi kız kardeşine asılmasına göz yumamazdı ki zaten Leia'dan hoşlanıyordu. Bunu da unutmamalıydı.

"Bu arada, onu sevdiğimi ve birlikte olduğumuzu söylemiştim. Ciddiye alma, sırf seni uzak tutmak içindi. Bir de, sana bunu şimdi hatırlattığım için beni döveceksen hiç durma. Ama bu kez seni asla affetmem bunu bil. Çünkü bir suçum yok. Leia saklamamı istedi."

Ustalıkla yalan söylemişti. Alışmıştı artık zaten. Ginny'ye de arada sırada tatlı küçük yalanlar söylerdi zaten. Sahi ya, Ginny nasıldı? En son kavgalılardı zaten. Gece de odaya dönmeyince büyük ihtimalle daha da kızmış olmalıydı. Ancak bu durumda odaya dönseydi, cidden bu kez boşanırlardı.

out: Zamanda biraz geri olduğumuz için Ginny henüz gitmedi sözde xD Tabi biz de Leia ile henüz karşılaşmadık bi daha xD ok? Zamanlar karıştı

Bak James, ne dediğimi bilmiyordum

Saçma! diye düşündü James. Dj tabii ki ne dediğinin farkındaydı o an, yoksa bunu bir koz olarak kullanmaya çalışmazdı. Birşeyler oluyordu son günlerde James'in henüz çözemediği, çevresindeki herkes bir anda birşeyleri yanlışlıkla söylemeye başlamıştı nedense... Bu cevap hala öfkesini bastıramamıştı.Sonunda DJ dayanamadı;

Imm, Leia yani senin kız kardeşin o Isabella Harper sandığın kız. Ben daha önce de ağzımdan kaçırmıştım kavga ederken ama sen kafan yerinde olmadığı için uyandığında unutmuştun...
James şaşkınlıkla gözlerini kocaman açtı. Domuz Kafasına her gittiğinde kestiği kız, kızkardeşiydi! Kendine olan tiksintisiyle yüzünü buruşturdu. Onun Leia olduğunu bilseydi kesinlikle o gözle bakmazdı! Onun Leia olduğunu bilseydi oradaki kimse ona o gözle bakamazdı! O an herşey daha net geldi gözüne, Amy'nin kızkardeşiyle ilgili gafı, DJ'in az önce söylediklerinin anlamı... Sanki herşey önündeydi ama parçalar henüz yerine oturmuştu.
Lütfen bu kez unutma, çünkü bir daha bunu söyleme işkencesine katlanamam. Eline yaz bir şeyler yap ama unutma!

Onun olduğunu bilsem,ben...
Bir an aklına DJ'in Isabella,yani Leia için söyledikleri geldi. Zaten DJ'in gözü hep onun bacaklarındaydı, nedense şimdi batmaya başlamıştı. Abilik içgüdülerinden olsa gerek. İçinden bir ses Leia'nın yanına gidip onu iyice azarlamasını söylüyordu.Artık öğrendiğine göre giydiği etek boyları o kadar kısa olmazdı!

Bu arada, onu sevdiğimi ve birlikte olduğumuzu söylemiştim. Ciddiye alma, sırf seni uzak tutmak içindi. Bir de, sana bunu şimdi hatırlattığım için beni döveceksen hiç durma. Ama bu kez seni asla affetmem bunu bil. Çünkü bir suçum yok. Leia saklamamı istedi.

James'in DJ'i dövme gibi bir planı yoktu,şimdilik... Ama DJ'İn kızkardeşine yan gözle bakma düşüncesi çileden çıkartmaya yetiyordu onu. Leia ile konuşması gerektiğini aklının bir köşesine yazdı, neden kendini saklama ihtiyacı duyduğunu merak ediyordu.

Hayır Dj seni dövme gibi bir planım yok ama Leia ile bu konuyu konuşmalıyım. Ayrıca Domuz Kafasında çalışmasa daha iyi,orası tekin bir yer değil... Kız kardeşim için değil en azından. O çok kırılgan,nazik ve sevimli bir kızdı Domuz Kafasıysa pis,işe yaramaz ve bizim gibi kadın düşkünlerinin içtiği bir mekan, orada çalışmasına izin veremem!

Ayağa kalktı ve bu bilginin getirileriyle mücadele etti. Kızkardeşinin geldiğini haber vermemesine hala aklı almıyordu.

Ha bu arada derdiklerinde dalga geçmiş olsan iyi olur, en yakın dostum bile olsa kimse kızkardeşime el süremez...Yine de bunu bana daha geç olmadan söylediğin için teşekkür ederim dostum...

DJ'in sırtını sıvazlayıp Domuz Kafası'nda Leia ile ilgili pis laflar eden herifleri halletmek için planlar yapmaya koyuldu.