Zıt Kutuplar Birbirini Çeker xD

Naomi, erkenden uyanmıştı. İşlerin yoğunluğundan dolayı Nerissa'yla uzun zamandır vakit geçiremiyorlardı. Ama bugün ikisi de işleri bırakıp buluşmaya karar vermişlerdi. Hem Naomi'nin Nerissa'dan isteyeceği birşey vardı. Lordun asası çalınmıştı ve birisi sürekli büyü yapıyordu. Bunu durdurmak gerekiyordu tabii ama önce yeni bir asa...

Bunu isteyebileceği tek kişi de Nerissa'ydı. Hem onunla Jessica durumunu da konuşacaktı. Kendisinden fazla Nerissa'nın desteğine ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Sonuçta Jess de büyüdüğünde bir seherbaz olacaktı bundan emindi.
Naomi giyindi ve nadir zamanlarda yaptığı gibi aynaya baktı. Biraz daha saçlarıyla uğraştıktan sonra görüntüsünden tatmin olup aşağıya indi. Atkısını da boynuna doladı ve dışarı çıktı. Çatlak Kazan'a cisimlendi ve büyük bir renk anaforunun içinden çıkınca kendini kapının önünde buldu.

Aceleyle içeri girdi ve maslardan birine oturdu. İçerisi sıcak ve sessizdi. İki tane kaymak birası istedi Nerissa'nın sevdiğini biliyordu. Kapının yavaşça açılmasını ve içeri dondurucu bir soğuğun yayılmasını izledi.

Nerissa ablası Narcissa ile buluşacağı için erkenden kalkmıştı. Her zamanki gibi süslü bir şekilde giyinmişti. Mini bir kot etek, mor bir kilotlu çorap ve mor bir bluzla oldukça güzel görünüyordu. Yüzüne biraz da makyaj yapmıştı. Siyah göz kalemi ve parlatıcıyla oldukça sade ve hoş görünüyordu. Daha fazla vakit kaybetmenin yersiz olacağını düşünerek Çatlak Kazan'ın önüne cisimlendi.

Son kez üstünün düzgün olduğundan emin olarak Çatlak Kazan'ın kapısını araladı. Yüzüne tatlı bir sıcaklık çarpınca rahatladıını hissetti. İçerisi soğumasın diye kapıyı hemen kapattı. Sıcağın vücuduna işlediğini hissederken az ilerisinde Narcissa'nın oturduğunu fark etti. Hemen yanına gitti

"Ah Cissy, seni ne kadar da çok özlemişim."

dedi ve ablasına sıkıca sarıldı. Farklı taraflarda olabilirlerdi ama birlikte büyümüşlerdi. Nerissa, Narcissa'yı çok seviyordu, en az Jess'i sevdiği kadar.

Nerissa içeri girmişti işte. Narcissa'yı gördüğü gibi yanına geldi ve :

Ah Cissy, seni ne kadar da çok özlemişim.

dedi ve birbirlerine sıkıca sarıldılar. Nerissa'yı ne kadar özlemişti böyle. Sanki önemli bir parçası tamamlanmıştı şimdi.
Masaya otururlarken iki tane kaymak birası gelmişti. Narcissa sevgisini fazla belli edebilen biri değildi. En azından bu Nerissa için geçerliydi. Ama şimdi durum tam tersine dönmüştü. Belki uzun süreli bir ayrılık çok da işe yarayacaktı.
Masaya oturdular ve Narcissa özlemle Nerissa'nın elini tuttu.

Nasılsın ?
Bundan sonra hiç bu kadar ayrı kalmamalıyız. Seni çok özledim...

dedi ve sevgiyle gülümsedi.

Söz ver bana, bir daha ne olursa olsun biz birbirimizden kopmayalım.

Nerissa da ablasına gülümsedi ve

"Elbette, bir daha asla bu kadar ayrı kalmayacağız.Ne olursa olsun."

dedi. Aklına bir an Jessica geldi. Onu da bir zamandır görememişti. Zümrüdüanka Yoldaşlığı karargahında çok iş vardı. Bazı zalim ölüm yiyenleri de yakalamak cabasıydı. Oların Daniel'a itaat etmediklerinden emindi. Çünkü diğer ölüm yiyenler Nerissa'ya göre biraz kuzu gibilerdi, tıpkı Dan gibi. Belki de sadece öyle görünüyorlardı.

"Ee Cissy, ne konuşacağız bakalım. Bilmem gereken bir şeyler mi var? Yoksa Jessica'ya bir şey mi oldu? Siz iyisiniz değil mi?"

Sesinde yersiz bir telaş vardı. Aklına bir an James geldi. Acaba ablasına onunla evleneceğini söylemeli miydi? Ama önce onun söyleyeceklerini beklemeliydi. James ve Cissy aynı taraftaydılar zaten. Büyük ihtimalle birbirlerini tanıyorlardı.

"Ben daha fazla meraklanmadan anlat bakalım. Benim de sana anlatacaklarım var hem. Bence süper bir haber. acaba sen nasıl karşılayacaksın."

Kaymak birasından birkaç yudum aldı ve ablasına neşeli bir biçimde bakmaya devam etti. Söz konusu Jessica olursa en az Dany için endişelendiği kadar çok endişeleniyordu.

Nerissa neşeli neşeli Narcissa'ya bakıyordu. Narcissa birden söyleyecekleriyle Nerissa'yı üzer miyim diye düşündü ama... Jess'le yeni konuşmuştu. Pek iyi şeyler söyleyemeyecekti ne yazık ki.

Ben iyiyim. Dün sabah Jess'e bir sinsioskop gönderdim. Ne olacağı belli olmaz Nerissa, biliyorsun. Ben de aynı taraftayım tamam ama bizden ona zarar gelmez. Dan, James ve ben varken...

Okulda işler iyi gitmiyormuş. Bana çok yalnız olduğunu söyledi. Nasıl olduğunu anlamadım.. Hatırlıyor musun bütün yaz boyunca Matt'ten bahsetmişti. Şimdi arkadaşı olmadığını söyledi ve notları da..yeterince düşmüş.

Ben destek olmaya çalışıyorum ama benim ki bir yere kadar Nerissa. Jess'in aklına getirmemeye çalıştığını biliyorum ama ben onun her zaman midesini bulandırdığım bir tarafta olacağım.

Yüzünde belirgin bir hüzünle Nerissa'ya dikkatle baktı :

O, senin yolunda ilerliyor. Birkaç yıl sonra da bu aileden kurtulmak için evden giderse hiç şaşırmayacağım...
Senin desteğine benimkinden daha çok ihtiyacı var.

Nerissa, gülümsemesinden biraz ödün vererek ablasına baktı ve endişeli bir ses tonuyla konuştu:

"Sen merak etme, ona yardımcı olacağım. Hem o kendi yolunu seçmişse biz karışamayız, değil mi? Eğer benim yolumdan gelirse olabildiğince iyi bir cadı olması için elimden gelen her şeyi yaparım. Ancak senin yolundan gelirse eminim sen de oun için en iyisini yapmaya çalışırsın. Seçimleri ne olursa olsun o bizim biricik kız kardeşimiz."

Bir süre durdu ve kaymak birasından birkaç yudum alıp etrafını süzdü. En son buraya geldiğinde DJ'le sulh ilan etmişlerdi ve ilk defa yanak yanağa öpüşmüşlerdi, James'ten de evlenme teklifi almıştı. Hayatında oldukça büyük değişiklikler vardı aslında. Asla dediği her şey olmaya başlamıştı.

"Bu arada, Matt'i dert etme. Oldukça iyi bir çocuk ancak o da bir genç. Büyüyor ve zamana ihtiyacı var. Eminim Jess'e de çok değer veriyor. Bu yaşlarda farklı cinsiyetler birbirlerini anlayamayabilirler. Kızlar daha bir duygusallaşırlar ve içlerine kapanırlar, erkeklerse daha bir kendini kanıtlama arzusuyla dolup taşarlar. Edindikleri arkadaşların da önemi var tabi. Hazır Matt'e yakın bir durum elde etmişken onunla konuşabilirim. Jessica için biraz daha dikkatli olmasını rica edebilirim. Eminim sevgili yengesini dinler."

Gülümsedi ve yine James'i düşünerek kalbinin hızla çarpmasını dinledi. O ayyaşa gerçekten aşıktı ve evleneceklerdi! DJ'i nasıl olmuştu da unutturmuştu James? Onda DJ'de olmayan bir şeyler vardı. Gerçek sevgi olabilirdi belki. Ancak şimdi düşünmesi gereken daha önemli şeyler vardı, Jessica. Notları düşmemeliydi. İleride iyi bir seherbaz olmasını istiyordu kardeşinin. Bu yüzden notlarını yüksek tutmalıydı.

"Ne olursa olsun derslerini boşlamamalı. O notlara ihtiyacı olacak çünkü."

Endişeli bir biçimde kaymak birasından yudumları ve gözlerini yere devirip düşünmeye başladı. Bu durumları ne olacaktı? James ölüm yiyendi ve Nerissa seherbazdı. Cissy ölüm yiyendi ve kız kardeşlerinin ikisi de iyi taraftaydı. Ve tabi DJ, o bütün sevdiklerine karşı savaşıyordu. Hala olan bitene anlam veremiyordu. Nasıl olmuştu da bu duruma gelmişlerdi.

Notlarını düşürmemeliydi evet. Onaylayarak başını salladı. Sonra dikkat etmediği birşey olduğunu farketti Matt konusunda. Yengesini dinler mi demişti?
Tek kaşını kaldırarak :

1 dakika... Matt'le konuşmanı istemiyorum ama.. sen yengesini mi dedin ?

Şaşkınlığını atlattı ve gülümseyerek :

Bİlmediğim birşey mi var ? Yoksa siz...

James ve Nerissa... Ne kadir garip bir ikili olurdu. Belki Narcissa yanlış anlamıştı.

Nerissa kıs kıs gülerek başıyla onayladı.

"Evet biz, James ve ben! İki evlilik düşmanı şahsiyet, evleniyoruz. Yani henüz değil ama en yakın zamanda evleneceğiz. Doğrusu artık ben de sıkıldım. Ondan ayrı kalmak zor geliyor. Gerçi evlendikten sonra da çoğu gece yan yana olamayacağımızı biliyorum. Çünkü eminim DJ onu benden alıp Domuz Kafası'na götürecektir vey başka bir yere. Birlikte içip sapıtmaya bayılıyorlar doğrusu."

Bir an durdu ve kalan kaymak birasını da kafasına dikerek bitirdi.

"Ah bu arada, o nasıl? Yani DJ. Bir süredir görüşemiyoruz, sulh ilan ettiğimizden beri. Herhangi bir kızdan bahsetti mi? Yani tanışmak istediği biriyle, tanış mı? Haberin var mı?"

Gülümser bir ifadeyle çevresine bakınmaya başladı. Seherbaz dostlarından birini görünce el başıyla selam verdi ve yine ablasına çevirdi bakışlarını.

Hayır canım hiç bahsetmedi. İstersen sorabilirim ?

Sonra gülümseyerek ekledi :

James'le böyle bir karar almış olmanıza çok sevindim. Ancak ikiniz birbirinizle başa çıkabilirsiniz zaten.

Bu güzel haberin üstüne başını meşgul etmek istemem ama ablan olarak hatırlatmak istiyorum. James bir ölümyiyen sense...

Bunları konuştunuz mu ? Yani sorun olmayacak mı ?