Sıradan bir gün olmasına rağmen Kevın için öyle değildi sanki. Okulda herşey beklediği gibi gitmiyordu ruh emiciler, ölüm yiyenler ve dahada fazlası... Okula geldiği gün ilk anısı konuşma yapmasıydı bu çok onurlandırı birşeydi. Ancak diğer günde derse girmişti dersi ilginç olmuştu ilk günden Lisa adlı öğrencisi sınıf arkadaşı ile duello etmeyi istemişti. Kevın bunun iyi olucağını düşünerek duello'ya izin vermişti. Ama kendisini çok suçlu hissediyordu daha büyü öğrenip öğrenmediklerini bile bilmiyordu. Bu okula ilk geldiğinde 12 yaşında birinci sınıf öğrencisiydi. Ama Şuanda 24 yaşındaydı ve okulun müdürü'ydü ve bir profesör'dü... Bu onun için çok büyük bir başarıydı. Sabah kalkınca bunları düşünmek Kevın'a birazcık garip gelmişti pencereden gelen güneş Kevın'ın yüzüne vuruyordu. Ancak buna karşı perdeleri kapatmıştı. Aşşağıya indi kahvaltısını yaptı ve bugün ne yapa biliceğine baktı çok güzel bir planı vardı hemen üzerini değiştirip evden çıkmıştı Çığlık Barı'na gitmek üzeri... Fazla uzak değildi ama bişyler düşünerek gitmişti oraya. Oraya gittiğinde bar'ın içine girdi ve cam kenarında bir masaya oturdu. Garson'u çağırdı ve ''Bir Ateş viskisi ala bilir miyim'' dedi ve garson'un ateş viskisini getirmesini bekledi viskisi gelmişti ve bir yudum alarak önünde duran gelecek postasını okumaya başladıç....