Lisa/Lacey

Liz gene huysuzdu. Derslere girip iyi not almak için kafa patlatıyordu ama hala aptal binadaşlarına aritmasi dersi aldığını belli etmemk için gizli gizli derse gitmek zorunda kalıyordu! Ve ödev çalmak çok büyük bir işti, biraz taktir iyi olurdu!
Sabahın köründe kalkmış yüzünü yıkayıp açılacağını düşünüyordu. İçeri giridğinde uzun boylu Gryffindorlu kızı gördü. Bir an çıkaramadı kim olduğunu, herkesi tanıma gibi bir kural yoktu ki!
Uzun süre gözlerini kısıp kıza baktı. Yok,harbiden tanımıyordu...

Vay vay vay! Kimi görüyorum tembel,küçük Shadow! Sen tuvaletini tek başına yapabilir miydin?

Kızın ses tonundaki ukalalıktan hoşlanmasa da- ne de olsa bir Grffindorluydu- yüzüne sevimli bir gülümseme yerleştirdi. Gören en iyi arkadaşıyla konuşuyor sanırdı;

Yardım etmek istersen seni kırmam canım, belki şansıma klozete, ait olduğun yere düşersin de sifonu çekerim!

Omuz silkip gülümsedi. Hemen ardından gözlerini sevimli bir edayla devirip aşağılayıcı bir ses tonuyla sordu;

Bir adın var mı yoksa sana "gübre" diye hitap edebilir miyim?

Adımı öğrenmeye bırak,ağzına almaya bile kalkamazsın yer cücesi! Bana hitap edecek seviyeye geldiğine inanmıyorum

Liz hafif bir kahkaha attı.

Birilerini kızdırdıysam ne mutlu bana! dedi ve Viktorya döneminden kalma şatafatlı bir selam verdi.
Söylenen sözlere alınmayı bırakalı yıllar oluyordu. Şuanki durumdan eğleniyordu, sabah sabah uyku açmanın en iyi yolu atışmaktı.

Annen nerede Shadow?

Liz'in ağzı kulaklarına vardı, şeytani bir gülüş sergiledi;
Babanın yanında olmasın?

Kalbi deli gibi çarpıyordu, kanına karışan adrenalin hormonuyla avuç içleri terlemişti.
Liz kavga kokusu alıyordu!

Hadi ya senin annen o kadar o***** mu..?

Liz kıkırdadı. Annesinden ve babasından nefret ediyordu zaten. Lacey bütün gün ailesine laf edecekse ona eşlik bile edebilirdi. Özellikle babasına laf etmesi çok iyi olurdu, çünkü ondan iğreniyordu!

Onu tanısaydın bunu sorma zahmetine katlanmazdın... dedi yine sinir bozucu sempatik ses tonuyla.

Seni Amy teyzemin yanına yollamam lazım anlaşılan?

Liz bu sefer daha yüksek sesle güldü.

Onu şey sanıyordum.. şu James Amca'nın oynadığı kızlardan biri! Gerçi İngiltere'nin yarısı öyledir Amy teyzenin de etiketlenmesi iyi olmuş..

Bunu kesinlikle James amcadan duymamıştı, ama o konuşurken "yine" kulakmisafiri olmuştu. Liz'de garip bir kulak vardı dinlemese bile çevresinde gelişenleri duyabiliyordu.
Lacey sigara çıkardığında kaşlarını çattı. 11 yaşındaki bir kızın sigara içmesi garibine gitmişti. İçkiye karşı çıkmasa da sigaraya ksinlikle karşıydı!
Şimdilik...
Uzattığı sigarayı cebine attı. Kızı hala tanımamıştı

Adın neydi? Seni hatırlamıyorum da. Daha önce karşılaştık mı, bana hiç öyle gelmiyor...

Önemli biri olmasa gerek... diye geçirdi içinden. Öyle olsa mutlaka hatırlardı.

Liz sananeyi duymamış gibi düşünceli düşünceli kafa salladı;

Gübre demek,hımmm güzel isim.

Banyoda bir tur attı. Gözü aynaya takıldı, rujla yazdığı telefonu hala oradaydı. Kıkırdadı arayan olmadığına göre gören de yoktu. Acaba duvarlara yazdığı dedikodu duvarı da duruyor muydu? Yazdığı yere ilerlerken göz ucuyla Lacey'e baktı. Onun gözünde aptal ve kendini beğenmiş bir Gryffindorludan başka birşey değildi, ama en azından birşeydi..Daha bunu bile olamamış Hufflepufflı ve Gryffindorlular vardı.

1.Sınıf bir Gryffindorlunun bana kafa tutması garip.. Neden Gryffindorun Slytherinden alçak ve ezik olduğunu kabullenmiyorsunuz ki! Asalet bizim özümüzde var. Hepinizin Slytherinlilere imrenmeniz gerek ve kendinizden nefret etmeniz...Bizim gibi olamazsınız ve olamayacaksınız!

Slytherinli olduğunu hatırlamak çok iyi hissettiriyordu. Yazıları yazdığı yeri buldu,hala oradaydılar. Gülümsemesi daha da yayıldı yüzüne ve yazının yanından ayrılıp yeniden Lacey'nin yakınına geldi.

Salak mısın? Slytherin her zaman en yüce binadır zaten! Neden bu ahmak şapka beni Gryffindor'a attı bilmiyorum ki! Bir daha benle böyle konuşma,Gryffindor'a tapan salaklardan değilim ben!"

Liz kibirle gülümsedi;

Belki şapka seni Slytherin olabilecek kadar asil ve yüce görmemiştir. Belki ayak takımı olmak kaderinde vardır,ne dersin? Bu da ne akdar ezik olduğunu açıkça belli eden bir örnek!

Lacey yazdıkalrını farkettiğinde bunu saklamak için herhangi bir çaba göstermedi. Profesörler bilmedikçe sorun yoktu, onlar da ellerinde bir delil olmadan kendini suçlayamazlardı

Hiç anlamadım mı sandın?

Ömründe hiçbirşeyi anladın mı ki sen? Şüpheliyim!
Yazdıklarına göz attı.
Daniel Jacob Black...Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü!Bu dersi anlatabilmek için karanlık bir kişilik gerekli sanardım,üzgünüm ama profesör,siz gün ışığı kadar aydınlıksınız!Neden küçük fincanlarınızla çay partisi vermiyorsunuz??Eminim pembe ve gök mavisi oyuncak ayılarınız size eşlik etmekten mutluluk duyacaktır!
"Daha fazla çay ister misiniz Bay Yumoş?Hayır mı?"
Bize karanlığınızı gösterin derdim efendim ama birileri çoktan elektirik hattı çekmiş olmalı! *_*
Şu anki Liz olsa kesinlikle böyle birşeyi yazmazdı ama hala komik olduğu gerçeğini inkar edemiyordu. Profesörü bebek mavisi bir başlık ve şeker pembesi bir elbiseyle oyuncak ayıya çay fincenı uzatırken hayal etmek çok komikti!
Parmağını yazdığı yerlerden birine doğrulttu;
Bak burada Amy teyzenle de ilgili birşey yazmışım...

Sesli okumaya başladı;
Amy Bell Black..İksir Profesörü! Sizi de küçükken huysuzluk iksirine falan mı düşürmüşler?İçinizdeki cadıya engel olamıyor musunuz? Hayır,kendinizi bilmiş tavırlarınız nedeniyle soruyorum..Neyse efendim,umarım cadılığınıza çare olabilecek iksiri keşfedersiniz çünkü görüntünüze de yansımaya başlamış!Nedir o yüzünüzdeki,bir sivilce mi??? Yok,önemli değil daha yüzünüzde ondan çok var,yeni bir taneden sorun olur mu?? *_*

Okumayı bitirdiğinde gülerek Lacey'e baktı;
Vayy ona çok benziyorsun!

Ah teşekkür ederim... Mesleği onun iyi olduğunu kanıtlıyor!
Liz kafasını iki yana salladı;
Hayır sivilce açısından diyorum... Sende de çok fazla var!

Sırıtıp bağcıklarını bağlamaya başladı. Tuvalet zemini her zaman ıslak olduğundan beyaz-gri bağcıklar iyice ıslanmıştı.
yazıları okuyabilmesi için Lacey'i orada bırakıp tuvalette yeniden bir tur attı. Aklına Yasak Bölgeden çıkışı sonrasında Jessica'nın yardımını hatırladı. Gryffindorluydu o da ama en azından bunun gibi züppe değildi! Yine de eğlenmişti, ufak ve zararsız atışmalardan başka birşey değildi ve keyiflendiriciydi!

Onlara piercing deniyor,eğer burnumdakini kastettiysen. Ayrıca gözlerin bozuk mu? Sivilcem yok!

Liz Lacey'e dönüp gözlerini kısarak daha dikkatli baktı.

Piercingin ne olduğunu bilirim ve yüzünde dağılmış olanlar piercing değil. Yüzün küçük göktaşı yağmuruna maruz kalmış gibi nedense... Bunları farketmek için keskin gözlere gerek yok 2 metre öteden bile belli olur! Şu makyaj malzemelerinden kullansan diyorum o işlerden anlamam ama yolun açık olsun!

Muhabbet giderek gereksizleşiyordu.Liz burnunu karışıp saatine baktı. SYB dersine çok zaman yoktu ve daha yapması gereken çok iş vardı.

Neyse seni tanımak berbattı, umarım bir daha yoluma çıkmazsın! Benimle derdin neydi anlamadım ama önemsemiyorum, herkesin benimle derdi olur! Ve kendini şanslı saymalısın hiçbiriyle bu kadar uzun dialoğa girmemiştim! Şimdi sana sevinebilmen için yanlız bir zaman sunuyorum, keyfini çıkar!

Bunu der demez Lacey'nin arkasından ne dediğini ya da ne diyeceğini umursamadan kapıdan fırladı.