Tom'un odası

Tom yatağında uyuyordu.Yazın vermiş olduğu bir serinlikle bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu aslında rüyasında ne gördüğü hemen anlaşılıyordu "İsmi Lazım Değil Kişiyi" görüyordu.Ardından bir ışıltı parlıyor ve Mathers'a doğru geliyordu.O anda Malikane'nin cini Jammer,Mathers'ı dürttü ve o anda Mathers uyandı.Mathers Jammer'ın yüzüne minnet dolu bir ifadeyle baktı.Daha sonra bu minneti söze döktü
Jammer bu sözler karşında şok oldu.Çünkü;Mathers erken uyanmaktan hoşlanmazdı.Bir neden bulamayınca Mathers'a dönerek.
Mathers onun afalladığını gördü biraz kırıldı ama aldırış etmedi Sonra Jammer'a dönerek
Jammer ona

Mathers ona gülümseyip ve sevecen bir tavırla
Mathers yatağına yattı uykuya daldı birkaç dakika kapının gıcırtsını duydu içeri giren kimdi acaba.

Rose bu sabah erken uyanmıştı.Rose bu günlerde çok mutluydu.Rose kardeşinin okuldaki durumlarını kendisinden öğrenmek istiyordu.Biraz ilgi göstermeliydi Tom'a.Okulda öğretmen olabilirdi ama şimdi ise şefkatli bir abla olacaktı.Zor birşey değildi Rose için.Evin en büyük çocuğuydu o.Rose yatağından kalkar kalkmaz kardeşinin odasına gitti.Tom'un kapısına geldiğinde sesleri duyabiliyordu.Jammer Tom'u uyandırmış olmalıydı.Jammer kapıdan çıkarken Rose'ye günaydın demeyi ınutmamıştı.Rose içeri girdiğinde kardeşini tekrar uyumaya çalıştığını farketti.

''Bu kadar uyku yetmez mi beyefendi?Biraz da ablanla vakit geçir bakalım.Hadi kalk bakalım.Bana okulda neler yaşadığını anlat çok merak ediyorum.''

Rose her zamanki gibi gülümsüyordu.Rose Tom'u şanslı sayıyordu.Çünkü Rose ve Jane'ye kimse böyle sorular sormamıştı.Onlar çocukluk yıllarını hep yalnız geçirmişlerdi ama Tom yalnız geçirmeyecekti.

Rose kardeşine pek güvenmiyordu;yurtta olanları duyduktan sonra.Rose iyimser bir tavırla Tom'u dinledi.Bu dinledikleri Rose'ye hiç inandırıcı gelmemişti.Tom ablasının kim olduğunu unutmuş olmalıydı.Rose sessiz bir şekilde ''Occlumency'' demişti.Kardeşinin zihnini okumasında bir sakınca yoktu.Rose'nin yüzü yavaş yavaş değişmeye başlamıştı.O iyimser güler yüzlü abla yerine sinirlenmiş ve çatık kaşlı abla gelmişti.

''Tom ben senin ablanın ve müdirenim.Bunu unutmuş gibisin.Bana herşeyi kendin mi anlatırsın yoksa ben zihnin okumaya devam mı edeyim?Canını acıtmak istemem.''

Rose bu sefer ciddileşmişti.Tom'un yalan söylemesini istemiyordu.Rose Tom'un iyi bir öğrenci olması için elinden geleni yapacaktı.İnsanlar kendilerine yapılmayanı başkalarına yapmak istemezler ama Rose istiyordu.

Rose çıldıracak gibi oluyordu.Tom yine yalan söylüyordu.Rose son bir şans vermek için tekrar soracaktı o soruyu.Tom hiç ablalarına çekmemişti.Ablaları yalan söylediklerinde kimse tabi Rose ve Jane'yi iyi tanıyanlar hariç bunu anlamazlardı.Tom ise asla yalan söyleyemiyordu.Bir kere Oliver asla Weasleyleri aşağılamazdı.Çünkü onun annesi ve babaannesi de bir Weasleydi.

''Tom bana yalan söylemeyi kes!Oliver asla öyle biri değildir.Hem Oliver'in annesei ve babaanesi de bir Weasley.Bana herşeyi ya anlatırsın ya da iki hafta boyunca bana ve birkaç profesöre yardım edersin;hafta sonları da dahil.''

Rose sinirinden epey ağır bir ceza düşünmüştü.Tom doğruyu söylediğinde belki bu cezayı düşürebilirdi.

Mathers tavana bakarken ablası

Mathers bunları dinlerken gözünden birkaç damla yaş geldi


Mathers bunları söyledikten sonra yataktan kalktı,odasının kapısına kadar yürüdü ve açtı.Dışarı çıktı yürüyerek banyo ya kadar geldi ve kapıyı kilitledi ama ablasının sesini hala duyuyordu.

Rose abla olmayı bu sefer becerememişti.Kendisi başklarına sorumluluk sahibi ol derken kendisinin sorumluluk sahibi biri olmadığını unutuyordu.Rose kardeşini üzmek istemezdi ama bir kere yalan söyleyen birinin bir daha yalan söylemyeceğini bilemezdi.

''Bana karşı yalan söylemeseydin sana güvenebilirdim.Sen ablanı tanıyamamışsın.Şunu unutma bana bir kere yalan söyleyen birine bir daha çok zor güvenirim.Beni Daniel'e sor çünkü ancak beni sana o anlayabilir.Benim güvenimi kazanmaya çalışma sen sadece kapıları çarp git!''

Rose bu sefer çok sinirlenmişti.Tom'un şu an ne yaptığını merak bile etmiyordu.Odadan yıldırım hızıyla çıkarak odasına gitti.