Akşamüstü İçkisi

Emilie öğlene doğru gözlerini açtı .Günlerdir ilk defa böyle iyi bir uyku çekiyordu. Kalktı. Yaklaşık bir saat banyoda kalmıştı. Kahvaltı saati çoktan geçtiği için ancak birkaç lokma bişey atıştırabilmişti.

Hogwarts daha açılmadığından yapacak pek bir iş yoktu. Oda bu fırsaı değerlendirerk saatlerce Hogwarts'ın koridorlarında dolaştı durdu. Akşama doğru artık sıkılmıştı .
"Biraz yürür sonra da Üç süpürgede bişeyler içerim" diye düşünerek Hogsmeade'de doğru yol aldı. Hava gerçekten çok güzeldi. Hafif akşam meltemi yüzünü okşuyor güneş artık son ışıklarını yolluyordu. Böyle keyifli bir şekile Üç süpürgeye gelmişti Emilie.

~~Üç Süpürge~~

Her zamanki gibi kalabalıktı üç süpürge. Herkes günün yorgunluğunu atmak için gelmiş içkilerini yudumluyordu.

Emilie'de kendine köşede sessiz bir masa buldu "Bir Kaymakbirası Lüten!" dedi yanına gelen garsona. İçkisi beklerken insanları seyrediyordu. Acaba kenisinin bir Ölüm Yiyen olduğunu bilseler bu kadar rahat olabilirlermiydi. Hatta şimdi ona içkisini getien garson bu kadar sevecen olabilirmiydi. Emilie aklından bu düşünceleri savmaya çalıarak birasını yudumladı

Bugün kendini çok iyi hissediyordu.Gözlerini açtığı andan itibaren içinde sebepsiz bir mutluluk vardı.Böyle günlerde kendini daha enerjik hissederdi.Yaşama isteği daha çok artıyordu.Hem böylece işlerini daha bir istekle yapıp,çabucakta bitiriyordu.Yine aynı sıradan takım elbisesini giyip Hogwarts’a doğru ilerledi.Ufak tefek birkaç işi vardı.Onları yapması da o enerjiyle pek uzun sürmemişti.Hogwarts daha açılmasa da, açılmasına çok az kalmıştı ve bunun için yinede ufak işler oluyordu.

İşleri bitince de direk eve gitti fakat,evde bu enerjiyle oturmak mümkün değildi.Evde hep aynı şeyleri yapmaktan sıkılmıştı zaten.Bir şeyler içip kendini oyalamak hem de biraz havasının değişmesini istiyordu.Bu saatlerde bunun için en uygun mekan da Üç Süpürge’ydi…Biraz kalabalık olsada eğlenceli olabilirdi.Bu yüzden doğruca odasına çıktı ve üzerine rahat kıyafetlerinden birini geçirir geçirmez Üç Süpürge’ye doğru ilerledi.

Üç Süpürge’nin gıcırdıyan kapısından içeriye girmişti.Oldukça kalabalıktı içerisi.Oturucak yer bulmakta biraz zordu.Garsonlar ordan oraya koşturuyor,müşterilerin siparişlerini yetiştirmeye çalışıyorlardı.Clem,dükkanı boydan boya gezip,boş masanın olup olmadığına bakacaktı.Fakat hiçbir yer boş değildi.Clem,garsona boş masa olup olmadığını sormak için ona doğru yöneldi.Garsonun yanına gitti,o anda karşıdaki masada Emlilie’nin oturduğunu gördü.Gidip gitmemek arasında kararız kalmıştı ama biraz sohbet edip kafamı dağıtırım diye düşündü ve Emilie’nin yanına gitti.Clem ‘’İyi akşamlar Emillie!Oturabilir miyim?’’diye sordu.Emillie’nin cevabını bekliyordu.Sanki yalnız kalmak ister gibi bir hali vardı.Oturduğu masada köşede duran diğer masalardan daha uzak olan bir masaydı…

Emilie mavi gözlerini bir noktaya sabitlemiş düşünüyordu.Acaba gerçekten doğru olanı mı yapmıştı ölüm yiyen olarak Ailesi öyle diye oda öylemi olmak zorundaydı Bütün bunları arkasında bıraksa bile insanların tepkilerine katlanabileceğini sanmıyordu.

İşte tam bu sırada tanıdık ve hoş bir ses onu tüm bu karışık düşüncelerden çekip kurtarmıştı."İyi akşamlar Emillie!Oturabilir miyim?"

"Clémence, tabi otursana" diye gülümsedi.En son Fransa'da görüşmüşlerdi.

Tam Hogsmeade'de ne yaptığını soracakken onunda Bitkilim Profesörü olduğu aklına geldi.Aslında çok yakın arkadaşı sayılmazdı Emi'nin ama iyi anlaşırlardı.Hele şimdi canı sıkıntıdan patlamak üzereyken Clem gözüne bir melek gibi gözükmüştü

"Eee neler yapıyosun?" diye sordu Emi