Slytherin erkekler yatakhanesinde yaşanan kargaşa iyice canına sıkmıştı. Sürekli olarak bir ses...Öğrencilerin konuşmları,kapı gıcırtıları ve en önemlisi birbirine girmeye hazırlanan 2 öğrenci...Tam curcurna havası vardı yatakhanede. Curcunaları severdi,fakat kendiside bu curcunanın içinde oluncaya dek. Gözlerini ayırmadığı kitabın el yazısı ile yazılmış satırlarından istemeyerek olsada koptu.O büyük yeşil ve gümüş tonlarındaki kapıyı aralayabilmek,içinde olmadığı curcunanın kafa şişirice etkisindne kurtulmak için hedef noktasını kapı olarak belirledi ve ele gözleri kapıya dikti. Oda arkadaşlarına hiçbirşey söylemedi. Kitabının sert ve kalın kapağını kapatıp,yatağın üzerine koydu. Üzeri dağınık ve buruşuk görünen yorganını düzelterek yatağından kalktı. Ayağına 1 numara büyük gelen terlikleri ayağına giydi. Koridorların soğuk olabileceğini düşünerek üzerine paltosunu aldı. Eşortmanlarının üzerine geçirdiği uzun paltosunun içinde kaybolmak üzereydi neredeyse. Paslanmış demir kapının kolunu aşağıya doğru çekrek kapıyı açtı. Bir gıcırtı sardı tüm yatakhaneyi. Çıkan sesin kesilmesi için hemen kendini dışarı atıp,kapıyı kapattı.
Üzeri öğrenci ayakkbılarıyla izler çıkmış merdivenin basamaklarında hızlı hızlı çıkmaya başladı. Gözlerini basamaklardan ayırmıyordu. Merdivenlerin hareketlenip dengesini bozmaya izin vermeyecekti çünkü. Gözleriyle etrafa baktığından son 2 basamağının kaldığı ve giriş katına geldiğini anladı. Bu 2 basamadığı atlayarak geçitikten sonra hızlıca bahçeye açılan kapıya doğru ilerledi.
Sürekliliğini ve sıklığını arttıran kar taneleri gittikçe büyüyor,sertleşiyordu. Soğuk bir rüzgar ağaç dallarını oynatıp,yerdeki kurumuş üzerine kar tanleri düşen yaprakları süpürüyordu. Gözlerini her seferinde çevresinde gezdirdiğinde,ağaçlar dahada uzuyordu. Sık ağaçların bulunduğu bir yere daldı. Nereye girdiğinin farkında bile değildi. Ne yapmak istediği,nereye gitmek istedi hakında hiçbir fikri yoktu.