Expelliarmus Rpg Expelliarmus Rpg'ye hoş geldiniz! |
|
| Karşılaşma*Birinci Tekil. #Daniel&Alexis | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Aléxis Melody Black Karanlık Lady
Mesaj Sayısı : 363 Kayıt tarihi : 06/08/08 Rp Partneri : Olur yakında, dertlenme. Rp Yaşı : 19 Gerçek İsmi : Büşra. Ruh Hali :
Bilgilerim Rp Puanı: (100/100) Tarafı: Ölüm Yiyen
| Konu: Karşılaşma*Birinci Tekil. #Daniel&Alexis Salı 16 Haz. 2009, 19:41 | |
| Tanrım! Talihsizliğin böylesi. Daha doğrusu tesadüfün... Geçen gece evde sıkılıp Çatlak Kazan'a bir iki kadeh bir şeyler içmek için girmiştim. Kafamı dağıtmış gitmeye hazırlanıyorum içeri kim girsin? Vincént. Ah, Hogwarts'dayken peşimde koşan sülük velet. Şimdinin 'Sihir Bakanı'. Gerçi, onu kendime âşık edip Melissa'ya onları ayırmayı başarmak pek de kolay olmamıştı. İçten içe yapılan sürüyle plan. Sonunda onu ele geçirmiştim ki Melissa aptalı Fransa'ya gitme kararı aldı. Gösteriş yapmamak bana göre değildir. Vincént o gidince yıkıldı çareyi yine bende aradı ama yüzüne fazla bakmadım. İkinci tercih olmak sinir bozucu bir şeydi çünkü. Neyse konumuza dönelim. Birkaç bir şey içti. Sigarasını da yakıp keyfine bakmaya başladı. Yorgun görünüyordu ama. Bakan olmak kolay olamazdı ya, zorluklara katlanmak zorundaydı. Zayıflığı içinden atmalıydı. Sonra içeri Melissa girdi. Olaya bak. Beni tanımadılar tabii. Vincént'i görünce beni tanıması olanaksızdı zaten. Onu görünce cin çarpmışa döndü. Vincént de öyle. Bir iki lokma yedi sonra çıkıp gitti. Vincént onun kapıdan çıkmasını izlerken kalbi sıkışmış gibi görünüyordu. Sonra dayanamayıp peşinden gitti. Onun kapıdan çıkmasını dehşete düşmüş şekilde izliyordum. Dayanamayıp onu takip ettim. Oldukları yere onları görme mesafesi kadar yaklaştığımda onları öpüşürlerken gördüm. Tabii kan beynime sıçradı. Eve cisimlendim. Kendimi yatağa attığım gibi uyumuşum, haberim yok.
Birkaç dakika önce uyandım. Dün gece onları saat üç buçuk-dört gibi görmüşüm. Şimdi duvar saatim bana saatin akşam altı olduğunu gösteriyordu. Tam olarak on dört saat uyku. İnanılmaz! Gözlerimin altının şiştiğine eminim. Çok da yorulmamıştım aslında dün. Her neyse gidip yüzümü yıkadım. Ağzıma bir şeyler tıktıktan sonra dışarı çıktım. Hava daha kararmamıştı ama kararmaya yüz tutmuştu. Ayrıca esen hafif yel dağınık saçlarımı zarifçe hareketlendiriyor tenime değen saçlarım beni gıdıklıyordu. Pek gıdıklanmazdım ama şimdi sırıtıyordum. Kapının önünde nereye gitmem gerektiğine karar vermeye çalışırken. Yoldan geçen tek tük insan benim sırıttığımı görüp şaşırmışçasına bana bakıyorlardı. Ah, mugglelar ne aptallar böyle? Neredeyse onlara gülüyorum diye bana karşılık vereceklerdi. Komik. Eğer gülmeme karşılık verirlerse lanet yollamak için elimde bir sebep olurdu. Durduk yere onları lanetlersem Daniel'ın hesap soracağına nerdeyse emindim. Bu onu üzmezdi tabii. Ama dengesiz bir davranış olduğunu düşünürdü sadece.
Şimdi ne yapmalıydım? Nereye girmeliydim? Kendime takılacak birini bulmadığım için pişman olmuştum. En azından bir iki gün takılır onu postalardım. Böylece sıkılmamış olurdum. Can sıkıntısına asla katlanamazdım. Her zaman yanımda beni eğlendirecek, her bakımdan tatmin olmamı sağlayacak birileri olmalıydı. Belki de bu yüzden yoktu. Kimse beni çekmek istemiyordu. Canları cehenneme! Bugün illaki takılacak birini bulurdum. En iyisi Salazar's Hallow'a gitmekti, evet. Orada ölüm yiyen arkadaşlarımla kafaları dağıtırdık; gerçekten iyi fikir. Hepimizin biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı. Lord için casusluk yapmak zor işti. Hepimizin birer mesleği vardı ve mesleğimizi sürdürüyorduk. İyiler gibi davranmaya çalışarak.
Cisimlendim. Şimdi Sazalar's Hallow'daydım. Hava kararmıştı. Tam olarak gece olmamıştı ama. Yine de yıldızlar belirginleşmeye başlamışlardı. Bu iyiye işaretti. Elimde ışıklandırılmış asayla dolaşmayı sevmiyordum. Sıkıcı bir işti ve bir süre sonra kolum ağrımaya başlıyordu. Bu sinir bozucuydu. Salazar's Hallow'da nereye gitmek gerektiğine karar vermem kısa sürdü. Elbette kafa dağıtmak istiyorsam tercihim Çığlık Barı olmalıydı. Bu eğlenceli olacağa benziyordu belki de yeni biriyle tanışırdım belli mi olur? Kapı kolunu zarafetle çevirdim ve boş bulduğum bir köşeye kuruldum. Umutsuzca etrafa bakmaya başladım. Nasıl göründüğümden habersiz insanlara bakıyordum kendilerinden geçmişlerdi. Oldukça komikti. Çığlık atarak eğleniyordu. Biri masama otursa da bende içmeye başlasam, diye düşündüm. Sonra bu düşüncem komik geldi sırıtmaya başladım. | |
| | | Daniel Jacob Black Karanlık Lord
Mesaj Sayısı : 982 Kayıt tarihi : 25/07/08 Rp Yaşı : 27 Gerçek İsmi : Berker Ruh Hali :
Bilgilerim Rp Puanı: (100/100) Tarafı: Ölüm Yiyen
| Konu: Geri: Karşılaşma*Birinci Tekil. #Daniel&Alexis Çarş. 17 Haz. 2009, 13:49 | |
| Hava soğuk olmasına rağmen, vücudumun her bir zerresi yanıyordu. Ateşten bir aslanla savaşmak hiç bu kadar zor olmamıştı benim için. İlk kez bu kadar güçsüz düştüğüme yemin edebilirdim. Kolumda da bana aşırı acı veren bir yanık oluşmuştu. Eskisinden biraz daha yorgun olan mavi gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Akşam oluyordu, yıldızlar belirmeye başlamıştı. Kafayı dağıtma vaktiydi ve yine Jimmy yoktu. Leia'nın yanına da gidemezdim, en son onunla tartışmıştık. Nasıl tartışmazdık ki? Karanlık Efendi olduğumu öğrenmişti o. Şimdi kılık değiştirmiştim evet ama her halimde Leia beni tanıyabilirdi. Konuşmamdan değil, mavi ve telaşlı gözlerimden. Beni Leia'ya karşı ele veren tek şey buydu. Sinsi bir bakışla gökyüzünü süzmeye devam ettim. Yavaş yavaş kararıyordu da, tıpkı benim kalbim gibi. Dudağım alaycı bir gülümsemeyle kıvrıldı, sağ elimde sıkıca tuttuğum asamı gökyüzüne doğrulttum. "MORSMORDRE!" İçinden yılan geçen bir kuru kafa belirmişti gökyüzünde, kendimce gülmeye devam ettim. En son savaşı kazanmıştık ama hiç kimse bizim dileklerimize boyun eğmemişti, bir şeyler yapmanın zamanı gelmişti. Ya eskisi gibi anlayışlı olacak, sevdiklerime zarar vermekten kaçınacaktım, ya da acımasız olacak, istediğim şeyler için gözümü bile kırpmadan cinayet işleyecektim. Bunu düşünen ben olamazdım, böyle biri olmak istemiyordum.
Sendeleyerek ayağa kalktığımda, Karanlık Kayalıklar'da olduğumu fark ettim. Çığlık Barı buraya çok uzakta sayılmazdı. Kimse beni görmeden oraya dinlenmeye gidebilirdim. Hem bir şeyler içer, yaptığım şeyi unutabilirdim; belki. Genelde aşırı sarhoş olmuş olsam bile hiçbir şeyi unutmazdım. Bazen kendimden nefret ediyordum, tıpkı şimdi olduğu gibi. Ne diye Marshall'la kavga etmeye kalkışmıştım ki! Doğru ya, o benim zihnimle oynamıştı. Bunu nasıl yaptığını hala bilemiyordum. Ben zihinbendardım, benim zihnime giremezdi! Hiçbir yönden güçsüz düşmemeliydim. Oysa ki Marshall'ı bizden sanardım. Her zamanki gibi tek başına takılıyormuş ve istediği şey benim tahtımmış. Şimdi çocuklarım tehlikede. Bana söylediği son şey hala kulaklarımda çınlıyor: "Seni en hassas noktandan vuracağım Jacob! Çocuklarınla iyi anlaşacağımıza eminim!" Çocuklarımı korumak zorundaydım. Fakat şimdi kafamı dinlemeliyim. Çığlık Barı'na çoktan gelmiştim. Kapıyı yavaşça açtım, içerisi her zamanki gibi kalabalıktı. Bu kez hiç kimse beni tanımamıştı tabi. Önceden herkes yaptığı işi bırakır bana selam verirdi. Açıkçası bu halimizden daha memnun kaldım. Oturacak yer kalmamış gibiydi. Sadece arkası dönük oturan bir bayanın yanı boştu. Yapmak istediğim son şey bir kadın ayartıp otel odama gitmekti. Ki zaten böyle bir şeyi istesem de yapamazdım. Oturan bayanın yanına gittiğimde onun kız kardeşim Alexis olduğunu fark ettim. Gülmemeye çalışarak onun yanına oturdum. Kısık bir sesle konuştum: "Bir sakıncası yoktur umarım, yani oturmamın." Beni duymuş olmalıydı. Bir tepki vermesine fırsat bırakmadan kulağına eğildim ve "Ben Daniel, çaktırma lütfen. Biraz kafa dinlemek istiyorum." diye fısıldadım. Sonra bara döndüm ve keyifli bir şekilde "Bana bir ateş viskisi!" dedim. Çok geçmeden viskim geldi ve aynı keyifle viskimi yudumlamaya başladım. Her bir yudumum boğazımdan geçerken adeta benliğimi yakıyordu. Buna bayılıyordum, harika bir histi. Eşi benzeri olmayan diğer hislerden biri. | |
| | | Aléxis Melody Black Karanlık Lady
Mesaj Sayısı : 363 Kayıt tarihi : 06/08/08 Rp Partneri : Olur yakında, dertlenme. Rp Yaşı : 19 Gerçek İsmi : Büşra. Ruh Hali :
Bilgilerim Rp Puanı: (100/100) Tarafı: Ölüm Yiyen
| Konu: Geri: Karşılaşma*Birinci Tekil. #Daniel&Alexis Çarş. 17 Haz. 2009, 17:15 | |
| Öylece etrafıma bakarak oturuyordum. Sırıtmam da yerini somurtmaya bırakmıştı gittikçe. İnsanlar kafayı bulmuşlardı. Çığılıkların ardı arkası kesilmiyordu. Bir süre sonra insanın başını ağrıtıyordu doğrusu. Çekilmez değildi ama sıkıcıydı ve ben sıkıcı olan her şeyden nefret ederdim. Gerçi, pek bir şeyden hoşlandığım söylenemezdi ama. İçimi nefret bürümüştü ve buna biliyordum hatta bundan gayet memnundum. İyilik meraklısı bir aptal olmak yerine gözünü her şeye karşı kin bürümüş birini oynamak daha eğlenceliydi. Bu ölüm yiyenler arasında daha iyi bir yer edinmemi sağlıyordu. Beni zayıf kılan hiç bir özelliğim yoktu dışıma yansıttığım. Belki biraz kıskançlık... Ama bu tüm ölüm yiyenlerde az çok bulunan bir özellikti. Herkes bir şeyleri kıskanıyordu tabii bazen kıskanılan ben olunca yüzüm zafer duygusuyla ışıldıyordu biliyordum.
Can sıkıntısından biramı ısmarlamış, kendi içimde gerek iyi gerek korkutucu düşüncelerle uğraşıyordum. Yüzümün şekilden şekle girdiğine emindim. Tabii hüzünlenmiş gibi durmamak için tüm acınası anılarımı defediyordum. Yüzüm kederli görünürse içerdekilerin dik dikkatini toplayacağımdan emindim. Tüm iğrenç gözler bedenimde toplanacaktı ki ben insanların en çok bakışlarından korkardım. Korkumu dışa yansıtmaktan korkuyordum. Açıkçası tüm korkularımdan korkuyordum. Korkularım; sadece zayıflık ve zayıf görünmekti biliyordum. Kahretsin! Tüm bunları düşünmek bile bir zayıflıktı. Her davranışımdan zayıflık akıyordu.
İyice bunalmıştım. Konuşmak istiyordum. Biri yanımda gevezelik etsin, beni güldürsün istiyordum. Kafamdan tüm anılarımın silinmesini ve buraları terk etmeyi istiyordum. Uzunca bir tatil. Hatta tatil süresince mugglelara bile katlanabilirdim. Ama teknolojilerini öğrenmk zorunda kalacaktım. Aman kalsın!
Çürük, tozlu kapıdan birinin girmesiyle düşüncelerimden bir nebze de olsa sıyrılmıştım, evet. Korkunç bir tipi vardı. Daha çok karanlık bir büyücüye benziyordu.Tabii bana bir zararı dokunmazdı ama korkutucu biri olduğu kesindi. Bu yönüyle ona sempati bile duyabilirdim. Başkalarının korktuğu bir insanı oynamak... Nefes kesici! Ne kadar sırtımı ona dönmüş olsam da masama yaklaştığını hissedebiliyordum. Yaklaştı, yaklaştı ve karşıma oturdu. Kısık ama etkileyici bir sesle oturmak için ziin aldı sonra kulağıma doğru fısıldadı.
"Ben Daniel, çaktırma lütfen. Biraz kafa dinlemek istiyorum."
Ah, Daniel, Daniel.Tbii ki Daniel'dı Yine kılık değiştirmiş ortalıkta geziniyordu. Bıkkın göründü önce. Sonra keyiflendi kendine ateş viskisi ısmarladı. Zevk alıyormuş gibi bir halde viskisini yudumluyordu. O da benim gibi,küçük kız kardeşi gibi, kafa dinlemk için burayı seçmişti. Kafa dinleme anlayışları benzerdi, evet. Birkaç bir şey içmek ve kafayı bulmak. Ayrıca eğlenceliydi de.
"Ee,görüşmeyeli nasılsın?" Hiç takmazcasına söylemiştim bunu birkaç gündür görüşmemiştik evet. Daniel emindim ki yine bir şeyler peşindeydi. Her zamanki Dan! | |
| | | Daniel Jacob Black Karanlık Lord
Mesaj Sayısı : 982 Kayıt tarihi : 25/07/08 Rp Yaşı : 27 Gerçek İsmi : Berker Ruh Hali :
Bilgilerim Rp Puanı: (100/100) Tarafı: Ölüm Yiyen
| Konu: Geri: Karşılaşma*Birinci Tekil. #Daniel&Alexis Çarş. 17 Haz. 2009, 18:43 | |
| Biraz düşündüm, Alexis'le sürekli konuşmuyorduk ama onu hep görüyordum. Malikanede, karargahta ve diğer büyücü barlarında falan. Kız kardeşimi çok seviyordum, tıpkı diğerlerini de sevdiğim gibi ama Alexis'in yeri biraz daha farklıydı. O benden sonra gelen ilk kardeşimdi. Onun doğmasını en çok ben istemiştim, doğunca da en çok sevinenlerden biri olmuştum. Hatta ilk patronusumu yaptığımda, onun doğduğu günü düşünmüştüm. Alexis harika bir kızdı bana göre. Ben Hogwarts'tan kaçıp ölüm yiyenlere katılınca o da benim peşime gelmişti, bunu asla unutmam. Ona iyi örnek olup olmadığımı bilmiyorum ama yine de onunla vakit geçirmeyi seviyorum. "Görüşmeyeli pek fazla şey olduğu söylenemez. Çocuklarla, karargahla ve bakanlıkla uğraşıyorum işte." Karanlık işareti bıraktığımı kız kardeşime söyleyebilirdim. Ona güvenim sonsuzdu. Yine onun kulağına eğildim ve fısıldayarak "Karanlık Kayalıklar'a karanlık işareti bıraktım. Salazar's Hallow'da bunu yapmak saçma olabilir ama oraya son zamanlarda sadece ölüm yiyenler gitmiyor. İçlerine biraz endişe salmak fena olmaz doğrusu." dedim. Gülerek viskime geri döndüm. Viski bana şimdi daha da cezp edici geliyordu. Kalan birkaç yudumu da kafama dikerek bitirdim. "Görüşmeyeli sen nasılsın? Geldiğimde pek mutlu görünmüyordun sanki. Yanılıyor muyum?" Kardeşimin mutsuzluğuna tahammül edemezdim, buna sebep olan şeyi yok etmek anında hedefim olurdu. Fakat ne olduğunu bilmeden harekete geçemezdim. Belki de ben kuruntu yapıyordum. Belki de Melody'nin bir sorunu yoktu. Umrumda değil, mutsuz görünüyordu. Sebebini öğrenene kadar da gitmek istemiyordum. | |
| | | Aléxis Melody Black Karanlık Lady
Mesaj Sayısı : 363 Kayıt tarihi : 06/08/08 Rp Partneri : Olur yakında, dertlenme. Rp Yaşı : 19 Gerçek İsmi : Büşra. Ruh Hali :
Bilgilerim Rp Puanı: (100/100) Tarafı: Ölüm Yiyen
| Konu: Geri: Karşılaşma*Birinci Tekil. #Daniel&Alexis Çarş. 17 Haz. 2009, 20:46 | |
| Ah, klasik Daniel. Tabii ki çocuklarınla ve işlerinle uğraşacaksın. Klasik Dan, klasik sohbet. Gerçi, diğer kardeşelrimden ayrı severim. Bunu bilir. Beşinci sınıfı hatrılıyorum da lord olmak için okuldan kaçtığında peşinden ilk gidenler biri ben olmuştum. Sadece onu sevdiğimden değil tabii. Kötücül biri olduğumu biliyordum, eninde sonunda onun yanında yer alacağımı da. Brian'a ve onun iyilik uğruna kaybettiklerine bakılırsa gayet iyi bir seçimdi. Daniel insan olarak da düzgün biriydi. Biraz çapkındı ama bu bir şeyi değiştirmezdi elbette. Bizlere gayet serbest davranıyordu. Zaten çocukluktan beri abi-kardeş olarak onunla farklı bir yakınlığımız olmuştu. Asla incinmemi istememişti. İkimizde birbirimize dayanamazdık. Bu güzel bir şey. Bir sürü kardeşim var ve onları her şeyden çok severim. Sanırım, bu kadar içi her şeye karşı nefret ve hırs dolu olan birinden beklenemeyecek kadar duygusal birdavranış.
"Karanlık Kayalıklar'a karanlık işareti bıraktım. Salazar's Hallow'da bunu yapmak saçma olabilir ama oraya son zamanlarda sadece ölüm yiyenler gitmiyor. İçlerine biraz endişe salmak fena olmaz doğrusu." Eğlenceli, hemde çok eğlenceli. Ona beni de götürseydin keşke diyecek kadar keyfim gelmişti. Ah, hiç değişmeyecekti değil mi? Hep aynı haylaz çocuk olarak kalacaktı. Onu böyle daha çok seviyordum. İçindeki haylaz çocuk hiçbir zaman Daniel'ın üzerindeki etksini kaybetmeyecekti. Hep içindede bir yerlerde ortalığı karıştırması için onu ateşleyecekti. Yüzümün gülümsemeyle kaplandığını hissedebiliyordum. Hatta yüzümün otuşbeş yaşındaki gibi görünmesini sağlayan gamzelerim bile çıkmış olabilirdi. Ne kadar beni 15 yıl yaşlandırsalrsa onları seviyordum. Elmacık kemiklerimin altına kırışık iki çizgi, hemde iki yanağımda da. Simetriklerdi ama... Onları sevmemin nedeni simetrik olmalarıydı. 'Simetri Hastası' Alexis! Neyseki bunu kimse bilmiyordu. Yoksa Hogwarts'ta bununla ün bile edinebilirdim. Öğrencilerin arasında tabii. Profesörler takmazlardı. Zaten kocaman deniz mavisi gözlerimle bayağı ünlüydüm. Gerçekten de tenis topu gibilerdi. Belki birkaç boy daha küçüğü ama. Çekik olmasından iyidir. Çekik gözlüleri pek sevmem. Bana kedi gibi görünürler ve kedilerden hiç hoşlanmam. "Görüşmeyeli sen nasılsın? Geldiğimde pek mutlu görünmüyordun sanki. Yanılıyor muyum?" Doğrusu doğru olabilirdi. Geldiğinde içimin acımasına sebep olan bir şeyler düşünüyordum; korkularımı, zayıflığımı ve zayıf olmaktan korktuğumu. Evet, yüzüm şekilden şekle girmiş olabilirdi. Tabii zayıf görünmek istemezdim. Ama zayıflığımı düşünürken yüzüm zayıf gibi görünüyor olabilirdi. Güçlü bir ihtimal! Ona ne diyecektim şimdi? Hmm, zayıflığımı ve korkularımı düşünüyordum ondan olabilir. Harika. Benim için endişelenmesini ya da benim kuruntulu bir ucube gibi göründüğümü düşünmesini de istemezdi. Kendi problemlerimle insanları sıkmak bana göre değildi. Sessizce yutkundum. Neredeyse gözüme girecek olan saçımı sol kulağımın arkasına attım ve; "Hmm, sanırım burada sıkıntıdan patladığımı düşünüyordum. iyi ki geldin. Şimdi sıkılmıyorum. Ee, karanlık işareti bıraktığını gören oldu mu? Gerçi, sen işini sağlama almadan yapmazsın ama. Kılık değiştirdiğin iyi olmuş." Son cümlelerimi fısıldayarak söylüyordum ki zaten bardakiler kendilerinden geçmişlerdi bizi duyan olmazdı. yiice kafayı bulmuşlardı. Çok komik görünüyorlardı. Sırıtmamak için kendimi zor tuttum. | |
| | | | Karşılaşma*Birinci Tekil. #Daniel&Alexis | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|