Hava
soğuk, karanlık ve ürkütücüydü. Karanlık simsiyah gözleri olan güzel bir kadın
gibi kendisine çekiyordu insanı. Ama aynı zamanda o gözlerdeki korkunç
parlaklıkla korkutan bir kadın gibi korkutuyordu insanları. Hiçkimse evinden
fazla uzakta kalmak, gittiği yerden çıkmak, dükkanından çıkmak veya başka bir
büyücüyle karşılaşmak istemiyordu. Büyücüler dünyasının bu dönemi zordu. Kimin
iyi, kimin kötü olduğu belli bile değildi. Dünya kiminin gözünde ikiye kiminin
gözünte üçe ayrılıyor, kiminin gözünde ise tekti. Herkes kimin ne olduğunu
bilmezken bazı yerlerde karanlık işaret görülüyor, insanlar korkuyor ve
katliamlar çıkıyordu. Birbirleriyle aynı yolda gittiklerinden emin olan
insanlar birbirleriyle tedirgince görüşüyor, öğrenciler Hogwarts'ın ne kadar güvende
olduğunu bilmiyor, hatta bir kısmı gitmek istemiyordu. Bu dönemlerde bazıları
kolayca iş buluyor, bazıları iş bulmak için gittiği yerde öldürülüyordu.
İnasnın içini ürperten olayların en başında ise Karanlık Lord için bulanık ve
muggle katliamlarıydı.
Şak diye bir ses duyuldu. Eddy, Diagon
Yolundaki bir bulanığın dükkanının önünde belirdi. İçeri sessizce girmeyi
aklının ucundan bile geçirmedi. Pat diye daldı içeri, içerisi boş, harabe gibi
bir yerdi. Asasını söyle bir salladı ki her yer düzeldi ve orada saklanan
simsiyah gözlü, ensesine kadar siyah saçı olan, kısa ve zayıf yapılı bir adam
ortaya çıkıverdi. Eddy asasını adama doğrulttu. Adamın cebindeki asa Eddy'nin
eline uçtu. Eddy asayı yakaladı ve adama bir büyü yolladı, adamın kendi asasıyla.
Adama sarı rengindeki bir ışık çarptı ve adam arkasındaki sandalyeye düştü.
Sandalyeye bağlandı ve korkmuş gözlerle Eddy'e baktı.
Asasıgüzelmiş. Bunu saklamalıyım diye düşündü. Sonra arkadan bir ses
geldi. Hemen kapıya gitti ve etrafa baktı. Kimse yoktu. Hayvanların yaptığını
düşündü bu sesi. Sonra adama kızgınlıkla baktı. Adam korkmuş gözlerle Eddy'e
bakarken Eddy'nin bakışı üzerine gözlerini çevirdi. Eddy hemen asasını kapıyo
ve camlara doğrulttlu. Kapı mühürlendi, camların üzerine yoktan var olan bir
perde indi. Sonra Eddy asasını hayava çevirdi ve bir şeyler bırıldandı. Havada
kristal bir iksir şişesi ve yanında da biraz iksir malzemeleri. Eddy hemen
iksir malzemelerini çıkarttı ve bir iksir hazırladı. İksiri şişeye koydu ve
şişenin içindeki mora dönen sıvıdan bir damla yere döktü. Döktüğü yer sanki
yanmış gibi küle döndü. Adam bunun ne iksiri olduğunu anladı ve
hemendebelenmeye başladı. Eddy çok sakin bir şekilde konuşmaya başladı
"Merhaba bulanık, normalde bulanıklara selam vermem amasende bana lazım olan bir şey var. Onu hemen bana ver yoksa bu iksir enummadığın noktalarına yanlışlıkla dökülüverir." Adam iyice
korkmuştu ama Eddy ona hiç mi hiç aldırmıyordu. Sonra elindeki şişeye asasıyla
dokundu ve iksir havalandı. Eddy asasıyla iksir şişesini kontrol ederken
konuşmasına devam etti
"İlk olarak bana o büyüyüsöyleyeceksin. İkinci olarak da aileni ve arkadaşlarını teker tekerçağıracaksın yoksa-". Adam öksürdü ve eddy hemen iksirden bir
damla adamın suratına döktü. Adamın suratındaki iki burun deliğinin yanına
üçüncüsü de açılmıştı. Sonra
"Yoksa ne olacağını anladınsanırım. Bir de tekrar hatırlatacağım sana benim sözümü kesmemelisin yoksa dahaağır şeylere katlanabilirsin." dşye sözünü tamamladı. Adam başını
evet anlamında sallayınca
"İşte böyle." diye
ekledi. Asasını havaya çevirdi ve tavandan aşağı sarkan avize adamın tam
kafasının üztüne ilerledi. Sonra asasını kapının yanındaki duvara çevirdi.
Duvardaki iki portre yere düştü. O tablolarda bulunan iki harketsiz insan resmi
vardı çünkü o tablolar muggle tablolarıydı. Eddy yere tükürdü ve asasını
tükürüğüne çevirdi. Tükürük ortadan yok oldu. Sonra Eddy asasını adama çevirdi
ve
"Söyle bakalım o kitap nerede? O sihir o kitapta ve kitapta sende. Ayrıca ilk olarak o muggle anneni çaığır. Anladın mıbeni." dedi. Adam ağzını açtı ve korkusuzmuş gibi
"Annem muggle buraya gelemez." dedi. Eddy kafasını evet anlamında salladı ve adama
nişan alarak
"Crucio, Crucio, Crucio" dedi.
Adam Cruciatus Lanetinin etkisiyle acı çekerken Eddy gülüyor, eğlenceden hoşnut
bir şekilde laneti tekrarlıyordu. Sonra adam hiçbirini kabul etmedi. Eddy sininli
bir şekilde iksir şişesini adamın üstünde gezdirdi. Sonra bazı yerlerine
dökmeye başladı. Adam acı çekerken gülüyordu. Sonra
"AvadaKedavra" dedi. Asasından muazzam bir ışık çıktı. Yeşil ışık adamın
vücuduna deydiği anda adam öldü. İşkenceden kıvranmış, bazı yerleri olmayan,
gözleri açık bir şekilde ölmüştü. Eddy adama bir büyü daha yaptı ve ölü
vücudundaki tüm kan fışkırarak cama doğru gitti. Perdeler yoldan çekildi ve
camdabir yazı belirdi. Perdeler kapandı ve Eddy orayı yıkıp döktü. Oradan
ayrıldı ve aile malikanesine gitti. Banyo yaptı ve kıyafetlerini değiştirdi.
Sonra bakanlığa işinin başına gitti. Masasında seherbazlardan biri tarafından
bırakılan ceset görüntüleri ve camda yazan yazının fotoğrafı vardı. Eddy adamın
paramparça cesedini görünce ne yaptığını anladı ve tekrar gülmeye başladı.
Camda ne yazdığını noktasına, virgülüne kadar hatırlıyordu.
"Siz bulanıklar asla hayattakalamayacaksınız. Dünyayı sizden kurtaracağız ve çocuklarımızı temiz dünyadayetiştireceğiz. Ölümünüz en iyi bu şekilde olacak unutmayın!!!" Bir gün sonra yine Diagon Yoluna gitti. Bu
sefer yan dükkana girdi.
"Fazla bir şeyler bilen birinitemizlemeye geldim." dedi. Dün aslında adamı farketmişti ama adama
öyle bir bakmıştı ki adam anlatamazdı dün gördüklerini. Sonra asasını kaldırdı
ve
"Crucio" dedi. İnleme duyuldu.
"Seni görmediğimi sandınğına inanamıyorum. Sen ne kadarsalakmışsın." dedi inleme gelen yere bakarak. Koltuğun arkasındaki
adama asasını çevirdi ve
"Avada kedavra" diye
bağırdı. Yeşil ışık bu adamıda öldürdü. Adamın kanını yine çıkardı ve
parçalanmış cesedin üzerine
Bu İkinci yazdı. Kalan kanı da
cama yolladı ve aynı yazıyı yazdı. İkinci kişiyi daha öldürmüştü. Bir ay
boyunca hergün bir bulanığı öldürdü ve en büyük bulanık katliamlarından birine
imza atmış oldu. Bir süre sonra Ölüm Yiyenlere katıldı. Kendini çok rahat hissediyordu. Dünyayı
temizliyordu. Sloganı "Çocuklarımız için yeni bir dünya" idi.
Kısa bir süre sonra karanlık gecenin içinde
arkasında bir ses duydu
"Eddy o cinayetleri senin işlediğinibiliyorum. Gel teslim ol yoksa seni tutuklarım ve af çıkartamam.".Eddy onu takmadı baştan ama sonradan
"Neden o zaman hiçdenemedin. Her gün ofisimdeyim. Kanıtın olmadığı için olmasın!?".
Eddy sonra cisimlendi ve karanlık gecenin derinliklerinde bir
şaksesiyle kayboldu. Tıpkı ilk gün oraya gelişi gibi kaybolmuştu.
- Spoiler:
Bu da öldürmekle ilgili hangisi daha iyiyse onu kabul ederseniz sevinirim. Ama ben yukarıdakini daha çok sevdim. Ama o daha kısa.