Korkular beni yavaş yavaş ele geçiriyordu. Kayalıklarda durmuş ileriye, en ileriye bakıyordum. Yanıma aldığım ateş viskisinin dibini bulmuştum. Sarhoş hareketleriyle yerime zar zor yerleştim ve bir şarkı mırıldandım
''Shouldn't let you conquer me completely
now I can't let go of this dream
can't believe that I feel
Good enough
I feel good enough
its been such a long time coming, but I feel good''Sesimi gittikçe yükseltiyordum. Ve sesimi yükselttikçe kelimeler karışıyor, gittikçe anlamsızlaşıyordu. Ama buna aldırmayarak devam ediyordum. Sanki yılların verdiği tüm nefreti ve acıyı kusuyordum. Sesim güzeldi, sanatçı bile olabilirdim. Ama ben onu tercih etmemiştim. Kolumdaki yeşil taşlarla bezeli bilekliğe baktım. Aralarına bir ay ve bir yıldız serpiştirilmişti. Bana annem olacak o pislik kadından yadigar kalmıştı. Evet, ondan nefret ediyor ve ona acıyordum. Aslında babama bile acıyordum. Nasıl kanabilmişti annemin onca oyununa! Nasıl inanabilmişti o iki kelimeye! Hala aklım almıyordu. Babamdan gizli, sevgilisiyle buluşarak birlikte oluyordu. Ama her şeyin bir sonu vardır, değil mi? Babam onları yakaladı ve kendisiyle beraber ikisinide katletti. Gözlerimin önünde! Sadece babam içim göz yaşı döktüm. Onun kanını göz yaşlarımla birleştirip içime akıttım. Şimdi ise herkese olan nefretimi kusuyordum. Şarkıyı söylerken gözlerimden acının; göz yaşlarının aktığını hissettim. Mavi gözlerim ilk kez bu kadar buğuluydu. Ve bir ses duydum. Bana eşlik eden bir ses... Bundan güç alarak söylemeye devam ettim. Hem söyledim hem ağladım.
''and I'm still waiting for the rain to fall
pour real life down on me
cause I can't hold on to anything this good
enough
am I good enough
for you to love me too?
so take care what you ask of me
cause I can't say no''
RP OUT: İsteyen herkes yazabilir...