Expelliarmus Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Expelliarmus Rpg

Expelliarmus Rpg'ye hoş geldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Tesadüflerle Renklenir Hayat...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Lómadriethiel Righelli
Hogwarts Şifacısı
Lómadriethiel Righelli


Kadın
Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 19/06/10
Rp Partneri : Eric (:
Rp Yaşı : 18
Gerçek İsmi : Aylin
Uyarı Yok

Bilgilerim
Rp Puanı:
Tesadüflerle Renklenir Hayat... Imgleft100/100Tesadüflerle Renklenir Hayat... Emptybarbleue  (100/100)
Tarafı: Tarafsız

Tesadüflerle Renklenir Hayat... Empty
MesajKonu: Tesadüflerle Renklenir Hayat...   Tesadüflerle Renklenir Hayat... EmptyC.tesi 19 Haz. 2010, 11:16

Ben ve şifacılık! Geçmişinde eroinin adı yazılı bir şifacı... Ne büyük ironi! Hayat yine en büyük kozuyla oynamıştı oyununu. Beni, Hogwarts'ın parşömen kokuları arasına göndermişti şifa vermem için. Oysa başta kendi ihtiyacım vardı tedaviye. Hala az da olsa beyaz tozu arıyordum. Belki de bu yüzden beni, malzeme alımına gönderiyorlardı sürekli. İçimde hala zehir olduğunu ve bu zehiri öğrencilere vereceğimi düşündüklerinden... Oysa kimseyi içine düştüğüm batağa sürükleyecek kadar acımasız değildim. Hiç kimse benim yaşadıklarımı, o krizleri çekmemeliydi... Ama bu şekilde düşünmem işimi yapmamı sağlamıyordu. Çünkü şifacılık kutsal bir meslekti ve ben, lanetliydim...

Kalabalık Hogsmeade'de elimde parlak renkli poşetlerle, insanların arasından sıyrılmaya çalışırken bu kadar yorulacağımı tahmin bile etmiyordum. Üstelik daha elimdeki listenin yarısını bile tamamlayamamıştım. Sırada, şekerlemeler vardı ki oraya gidince kendimi tutamayacağıma emindim. Milyonlarca tatlı, çikolata... Hayal edemeyeceğim kadar güzellikte şekerlemeler...Tabi o kadar yolu ilerleyebilecek gücü kendimde bulabilirsem hepsinden biraz alacaktım.
"Özür dilerim." Çarptığım yaşlı cadının buruşmuş suratından özür dilerken bana bakışlarından hoşlanmamıştım. Sanki korkulacak biriymişim gibi bir bakışı vardı. Kendime biraz daha dikkatli olmamı söyleyerek sağa kayarken gözüme çarpan kafenin dışarıdaki sandalyelerinden birine oturma güdüsüyle doldum. O kadar yorgundum ki oturursam bir daha kalkamayacağıma emindim. Ama yola devam edecek olursam da bayılmam an meselesiydi. Oturup koca bir bardak Kaymak Birası isterken saçlarımın dalgalarıyla oynuyordum. İçeriden gelen yoğun seslerden kalabalık bir mekan olduğu anlaşılıyordu. Oysa buranın daha önce adını bile duymamıştım...

Poşetleri sandalyemin yanına, masanın hemen altına koyup arkama yaslandığımda buz gibi, yorgunluğumu alacağını düşündüğüm Kaymak Birası da gelmişti. Köpüğünün, vişne çürüğü rengindeki dudaklarıma yayılmasına izin vererek büyük bir yudum aldım. Artık rujumun yarısı yoktu ama en azından dinlenmiş ve mutluydum. Etrafa göz gezdirirken saçlarının her zaman dağınık olduğunu düşündüğüm sihir bakanını fark ettim. O'nu daha önce canlı olarak hiç görmemiştim. Bende her zaman odasında oturan ciddi adam imajı bırakmıtı. Ama yakından oldukça karizmatik olduğunu düşünebilirdim...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eric L. Black
Admin. ~ Sihir Bakanı.
Eric L. Black


Erkek
Mesaj Sayısı : 263
Kayıt tarihi : 04/10/08
Rp Partneri : Lómadriethiel.
Rp Yaşı : 20.
Gerçek İsmi : Ozan.
Ruh Hali : Tesadüflerle Renklenir Hayat... Yaaati61am6
Uyarı Yok

Bilgilerim
Rp Puanı:
Tesadüflerle Renklenir Hayat... Imgleft100/100Tesadüflerle Renklenir Hayat... Emptybarbleue  (100/100)
Tarafı: Ölüm Yiyen

Tesadüflerle Renklenir Hayat... Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüflerle Renklenir Hayat...   Tesadüflerle Renklenir Hayat... EmptyPtsi 21 Haz. 2010, 22:02

Bakanlığın kargaşasından yorulduğumu hissettiğim an, kendimi dışarı attım. Dur duraksız çalışmaktan sıkılmıştım artık, biraz kaçamak yapmak benim de hakkımdı. Gerçi hiç kaçamak yapmadığım söylenemezdi de. Ben özgürlüğüne düşkün bir adamdım. Bu yüzden kardeşimin benim üstüme bu kadar gelmesi beni sıkıyordu. Bir gün isyan edecektim ama ne zaman… Hogsmeade’de takılmayı gizliden gizliye severdim. Belki bu beni Sihir bakanı olarak bilen kişiler için normaldi fakat bir de karanlık yanım vardı, benim o yanımı bilenler için garip kaçardı Hogsmeade kaçamağım. Bizim gibiler genelde Salazar’s Hallow’da takılırlardı. Tabuları yıkan bir tek ben değildim ki, herkes kaçamaklar yapıyordu. Benim masum Hogsmeade gezimden bir şey olmazdı. Bir yerlere oturmadan önce biraz alış-veriş yapmanın iyi olacağını düşündüm. Uzun zamandır kitap alıp okumamıştım. Oysaki benim gibi liderlerin, büyük adamların çok okuyup yeni fikirler türetmesi gerekirdi. Etrafımdaki hoş bayanların bakışlarını hissedebiliyordum. Fakat aklımın çelinmesine izin vermeyerek her zaman gittiğim kitapçıya uğradım. Buranın tozlu rafları ve eski kokusu çok hoşuma giderdi. Rafların arasında saatlerimi geçirebilirdim. Yaşlı kitapçı bana selam verdi, ben de ona. Bu artık aramızda alışıldık bir şey olmuştu. Ne de olsa ihtiyarla, ailemden çok görüşüyordum. “Raquel Beth’in Asil Kanların Yakarışı’nı arıyorum. Acaba elinizde var mı?” İhtiyar Adam yavaşça başını salladı ve küçücük boyuyla dev rafların arasında bir an kayboldu. Ortaya çıkması da çok uzun sürmedi. Kitabın cildi yeniydi ve pek fazla tozlanmamıştı. Günümüzdeki melezlerin ve muggleların öldürülüşünü gereklilik olarak görmüş, asil kan olmayı vazgeçilmez olarak ele almıştı yazar. Kitabın arkasında yazan ücreti ödedim ve vakit kaybetmeden kitapçıdan ayrıldım. Artık yorulmuştum, bir yerlere oturmaya ihtiyacım vardı. Daha önceleri pek uğramadığım bir yer seçtim kendime. Rahat rahat kaymak biramı yudumlayıp kitabımı okuyabilirdim. Kendime boş bir masa seçerek oturdum ve hemen bir garson çağırıp bol köpüklü kaymak birası söyledim. Biram geldiğinde de kitabımı açıp şevkle okumaya başladım. Öneren kişiler haklıydı, kitap başlangıçta çok iyi gidiyordu. Kaymak biramla beraber son sürat okuyordum. Ta ki… Gözlerini üzerime dikmiş olan güzel bayanları fark etmem hiçbir zaman zor olmamıştı benim için. Daha önce hiç konuşmadığım genç bir bayan beni adeta göz hapsine almıştı. Ya da ben öyle düşünmek istiyordum. Çok güzel saçları vardı, insanı aşka alıp götüren gözleri… Bir an başımı salladım ve kendime geldim. Kendi kendime hayaller kurarak değil de, seviyeli bir şekilde tanışmayı isterdim bu bayanla. Ne de olsa bakandım, bir cadının yanına gidip konuşmam ters karşılanmazdı. Sihir bakanları istedikleriyle konuşabilirlerdi, onlar önemli insanlardı. Kitabımda kaldığım yeri işaretledikten sonra genç bayanın yanına gittim ve yakınında bir sandalye çekip oturdum. “İyi günler genç bayan.” Beraberimde getirdiğim kaymak biramdan birkaç yudum aldım ve nezaket gereği elimi uzatıp “Ben Eric Black. Sakıncası yoksa isminizi öğrenebilir miyim?” dedim. Alacağım cevabı önemsiyordum, her zamanki gibi. Reddedilmeyi hiç sevmezdim, özellikle de bayanlar tarafından. Hele de böyle güzel bir bayan tarafından.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lómadriethiel Righelli
Hogwarts Şifacısı
Lómadriethiel Righelli


Kadın
Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 19/06/10
Rp Partneri : Eric (:
Rp Yaşı : 18
Gerçek İsmi : Aylin
Uyarı Yok

Bilgilerim
Rp Puanı:
Tesadüflerle Renklenir Hayat... Imgleft100/100Tesadüflerle Renklenir Hayat... Emptybarbleue  (100/100)
Tarafı: Tarafsız

Tesadüflerle Renklenir Hayat... Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüflerle Renklenir Hayat...   Tesadüflerle Renklenir Hayat... EmptyC.tesi 26 Haz. 2010, 14:51

Ah, mavi gözlerimi iri iri açarak birine bakarsam elbette ki yanıma gelirdi. Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutarken saygıyla ya da fazlasıyla merak içinde bakıyordum gözlerine. Hayatımın başrol oyuncusu uyuşturucudan bile daha güzel bakıyordu ama bunu itiraf etmeyecek kadar da öğrenmiştim yaşamayı. Ne zaman umuda kapılırsan, herşey biter! “İyi günler genç bayan." Elindeki kaymak birasından büyük bir yudum alışını, dudaklarına bulaşan köpüğü silmesini seyrederken elinin bana uzandığının farkında bile değildim. Ah, L. kendine gel o bir sihir bakanı! Senin gibi eroinmanlığı nedeniyle şifacılığını yapamayan biri değil...

"Ben Eric Black. Sakıncası yoksa isminizi öğrenebilir miyim?" Bana uzatılan elin sıkarken kim olduğunu çok iyi bildiğimi söylememek için gerçekten zorluyordum kendimi. Tanrı aşkına o çıkık elmacı kemikleri, anlamlı bakışları ve başarılı bir kariyeri kim bilmezdi ki. "Lomadriethiel Righelli. Ama çoğunluk L. der." Gereksiz ayrıntılara son verirken derin nefes alarak hayran kaldığımı anlamaması için dua ediyordum. Dış dünyadan bakınca, yani hayranlığımı bir kenara bıraktığımda davet beklemeden yanıma oturması ve müthiş özgüveniyle tanışması bana göre fazlasıyla küstahçaydı. "Ah, oturun derdim ama görüyorum ki davet beklemek gibi bir alışkanlığınız yok." Yine sivri dilimi tutamamış, aklımdan geçenleri bir çırpıda söylemiştim. Etraftan geçen insanlar önce O'na ardından da bana bakarak gülümserken bu kadar ilgi çekmenin ne kadar rahatsız olduğunu düşünüyordum. Tamam, küçükken her çocuk gibi manken ya da oyuncu olmak isterdim ama bu ilginin boğucu olduğunu bilmeden önceydi. Gözlerimi devirip tekrar Eric Black'in çekici bakışlarına döndüğümde yüzündeki gülümseme beni, o andan alıp bambaşka bir yere götürmüştü. Bu kadar çabuk kapılmam başarısından mı yoksa karizmatik oluşundan mı bilmiyordum ama çoktan hayran listemde bir numarada yer edinmişti...

Hayal kurmak, umut etmek zor değildi. Aynı masada oturmuş birşeyler konuşuyorduk. Ya da ben herşeyi lanet cümlelerimle berbat ediyordum. Parlak bir ışığın peşinden giderken garsonun sesiyle kendime gelebildim. Belli ki dalıp gittiğimin farkındaydı ki yüzündeki çarpık gülümsemeyle bakışları benden Eric Black'e kayıyordu. Ah, lanet olsun! Masaya bıraktığı büyük boy kaymak birasından yudum alırken dudaklarım bembeyaz köpükle kaplanmıştı. Gözlerimi ondan kaçırarak peçeteyle, rujumu da alıp giden köpüğü temizlemeye çalışıyordum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tesadüflerle Renklenir Hayat...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Expelliarmus Rpg :: Büyücü Mekanları :: Hogsmeade Köyü-
Buraya geçin: