Jessica yatağında döndü ve gözlerini kırpıştırdı. Uzun zamandır hissetmediği şekilde huzurluydu. Yatağı pencerenin kenarındaydı. Perdeyi aralayıp dışarı baktı. Kimse yok gibiydi. Hafif bir rüzgar ağacın yapraklarını sallıyordu. Hava kasvetli görünüyordu. Jessica böyle havalara bayılırdı. Bugün ders yoktu.
Sıcacık yatağından kalktı ve giyindi. Yatakhanedekiler hala derin bir uyku içinde gözüküyordu.
Çıkmadan önce kahverengi ceketini giydi ve merdivenlerden aşağı indi. Giriş kapısına gelmişti ve bir an durup dışarıda birileri var mı diye baktı. Sanki gölün yanındaki ağaçta biri vardı.
Geçen gün kütüphaneden aldığı kitabı tutarak ağacın yanına gitti. Kısa sarı saçlı güzel bir kız, toprağı karıştırıyordu ve sanki biraz sinirli ve mutsuz gözüküyordu.
Yanına gidip gitmemekte biraz tereddüt etti. Kız, onu farketmemiş gibiydi. Mutsuzsa bile neden bana anlatsın ki diye düşündü. Tam geri dönecekken aklına bir şey gelmişti ; kendi hep birilerinin yanında olmasını istemişti. Gitse ne kaybederdi ki?
''Günaydın '' dedi kıza gülümseyerek. '' Hava pek güzel sayılmaz.Neden buradasın?'' dedi ve kızın cevap vermesini bekledi.