Kuş Pislikleri

Kenn, sessizlikle beraber baykuşhaneye adımlarını attı. Kimsenin olmadığını şaşırmamıştı doğrusu. Kule o kadar pisti ki, nereye geldiğini şaşırdı ancak birkaç kuşu görünce yanıldığını anladı. Ağır kapıyı ileri itti ve kuşların ona hücüm etmesini engellemek için yüzünü kollarıyla korudu.

"Lanet olsun!"

diye lanet okudu. Kuşların pislikleri yeşil cüppesini pislettiğini anlayınca. Her zaman temiz bir yerde büyüdüğü için bunlara alışkın değildi. Buradan ayrılır ayrılmaz yapacağı ilk iş yıkanmak olucaktı.

"Gel buraya!"

dedi siyah kuşu işaret ederek. Hogwarts'ın kuşlarının uysal olduğunu biliyordu, bunun için sorun çıkartmak da istemezdi. Bileğine, özenle yazdığı parşomeni bağladı. Yabancılara geçse de birşey farketmezdi zaten. Her zamanki muzipliklerini yapıyordu çünkü.

Sabahın erken saatlerinde güneş evrene karşı olan tüm cömertliğini sergilemekteyken mutlu bir şekilde uyandı Amy. Bugün çok güzel olacaktı. Gözlerini açar açmaz gülümsedi. Nedenini o da bilmiyordu. Yumuşacık yatağından kalktı ve pencereden dışarı baktı. Her yer harika gözüküyordu. Amy böyle bir günü yatakhanede geçiremezdi. Bü yüzden hemen hazırlanmaya başladı. En sevdiği kıyafetlerini giydi ve saçını düzleştirip yatakhaneden ayrıldı. Koridorda ilerlemekteyken bazı öğrencilerin Gryffindor Çalışma Odasına doğru ilerlediğini gördü ama onlara hiçbir şey demeden ayrıldı Gryffindor Binasından. Nereye gideceğini bilmiyordu. Gök yüzüne baktığında çeşitli baykuşların ve kuşların özgürce uçmakta olduğunu gördü. Bir an canı baykuşları ziyearet etmek istemişti nedendir bilinmez. Bu yüzden Baykuşhane'ye doğru yol aldı. Kimi öğrenciler dersliklere doğru ilerlemekteydi ama Amy'nin bugün dersi olmadığından dolayı onlara sadece bakmakla yetindi. Baykuşhaneye geldiğinde kapıyı açmadan önce içeriden çeşitli seslerin geldiğini duydu ama umursamadan kapıyı açtı. İçeride Slytherin'li bir öğrenci vardı. Ama cüppesi kuş pislikleriyle berbat bir görünüme sahip olmuştu. Amy çocuğa baktı ve gülümseyerek;

"Selam, Naber" dedi.

Genelde çoğu kişi Gryfifndorlular ile Slytherinlilerin kötü anlaştığını söylerdi ancak Amy bir Slytherin'li özelliklerini taşıdığından dolayı bu onun için hiçbir şey ifade etmiyordu. Cam kenarındaki baykuşun yanına gitti ve onu incelemeye başladı. Oldukça güzel gözüküyordu...

Omuzlarını elindeki huş pislikleriyle dolu olan bezle silmeye çalışırken, tek düşündüğü Slytherin Arması'ydı. NAsıl olduysa her tarafı kirleşmiş, bir tek o tertemiz duyuyordu. Aslında bunu tahmin etmemek aptallık olurdu, Slytherin'li öğrenciler her zaman safkanlığa önem verdikleri için tertemizdi. Aksi taktirde bu sihirle korunmuş bir arma da olabilirdi. Kennéth, bu ön sezilerle boğuşuken yerdeki kurumuş pislikle ayaklarıyla kıran birisinin geldiği anladı. Rezil olmuştu!

"Selam, Naber"

diyen çocuğa 'Nasıl olabileceğimi sanıyorsun' şeklinde döndü ve onun Gryffindor'lu birisi olduğunu görünce fikri değişmedi. Kızlara her zaman nazik davranırdı ancak bu kızın Gryffinor'lu olması, zaten başlı başına bir sebepti.

Bunları düşünürken nerden tanıştıklarını merak etti. Temiz olan eliyle saçlarını karıştırdı ve sırıttı

"Nerden tanışıyoruz?"

dedi içindekilerini dışa vurarak. Şimdiye kadar hiç birisiyle konuşmamıştı. Tabii ki Lisa haricinde.

Amy cam kenarındaki baykuşu incelemekteyken gözü camdan dışarı kaydı. Her yer harika gözüküyordu ama bugüne baykuşlarla birlikte başlamak istemişti Amy. Burda yalnız olacağını umuyordu ancak Slytherin'li çocuk anlaşılan birine baykuş ile bir şey yollayacaktı. Amy tekrar başını çevirip çocuğu süzmeye başladı ki çocuk;

"Nerden tanışıyoruz?"

dedi.

Amy bu soruyla birlikte sinirlenmişti. Şu ana kadar birbirlerini hiç görmemişlerdi ancak ikisi de Hogwarts'ta okuyacaktı. Yani şimdi tanışmasalar bile mutlaka bir gün tanışacaklardı. Çok anlamsız gelmişti bu soru Amy'e içeri girer girmez kendini tanıtamazdı herhalde. Çocuk belli ki sinirli gözüküyordu ve ondan bunları söylemişti. Amy hiç aldırış etmeden onun yüzüne baktı ve;

"Hiçbir yerden tanışmıyoruz ancak ikimizde Hogwarts'ta okuyacağız. Tanışmamamız için bir neden yok. Ben Amy, Amy Lily Ryan."

dedi yumuşak ama sinsi bir ses tonuyla.

Çocuğun kendisine sert davranmasının nedenlerinden biri de Gryffindorlu olması olabilir diye düşündü Amy. Ama bu saçmaydı. Söylediklerine göre Amy'i tanımıyordu ve Amy'nin üzerinde cüppesi yoktu. Umursamamazlıktan gelip teker teker kafesleri gezmeye başladı.

Jessica aceleyle merdivenleri çıktı. Annesi ondan haber bekliyordu. Baykuşhaneye girdi. İğrenç bir koku her yeri kaplamıştı.
Önünde de üzerinde kuş pislikleri olan bir slytherin li duruyordu. Baykuşların yanına gitti. Bir tanesini aldı ve özenle katlamış olduğu parşömeni onun bileğine bağladı.
Slytherinli çocuk sinirli görünüyordu.Herhalde üstündekilerden rahatsızdı. Aslında çocuk bu yapacağı şeye kızabilirdi ama kendine engel olamadı. '' İzin verirsen...''Asasını kaldırdı ve ;'' AklaPakla ''dedi güçlü bir sesle.Gryffindor olduğu için çocuğun pek iyi tepki vereceğinden emin değildi. Yinede onun için iyi birşey yapmıştı