Karanlık İşaret (Metamorfmagus kılığıda(Alex'in kılığında) )

Dan, gecenin karanlığında, üzerine giymiş olduğu pelerinli cüppe ile süzülürcesine Parlayan Göl'e gitti. Metamorfmagus kılığına bürünmüştü. Yani Uluslararası Sihirsel İşbirliği dairesi çalışanı Alex Jason Delacour'un kılığındaydı. Bu satede kimliği ortaya çıkmadan gökyüzüne karanlık işareti bırakabilirdi. Ancak tek tereddütü yakalanabileceğiydi. Fakat ortalıkta kimse yoktu. O yüzden pek de tehlikeli değildi.

Dan, hızla asasını çekti ve gökyüzüne doğrultarak

"Morsmordre!"

diye haykırdı. gökyüzünde anında, insanın içini soğutan ve tüylerini ürperten karanlık işaret belirdi. Danny işini kusursuz bir biçimde bitirdiğini düşünerek sinsice gülümseyip gitmek üzere hamle ettiğinde karşısınra Rosie'yi gördü. Şok olmuştu, işin kötü yanı Rosie, Alex'i tanıyordu.

Rosie o gece araştırmaya gidecekti.Gitmeden önce Godric's Hallow daki parlayan gölde bir yürüyüş yapacaktı.O sırada karşıdan birinin geldiğini gördü.Karanlıkta yüzünü seçemiyordu.Ayrıca siyah bir cüppe giydiğinden daha da karanlıktı.Rose görünmemek için çalılıkların arkasına geçti.O karanlık siluet birden asasını havaya tutarak haykırdı

''Morsmordre!''

Rosie ağzı bir karış açık onu izliyordu.Kimdi bu? Kimdi? Kimdi ?Kimdi? Karanlık işaret insanın içini ürpertiyordu.Nasıl korkunç bir şeydi o öyle.O siluet Karanlık İşarete bakarken Rose onun arkasına geçti ve asasını ona doğru tuttu.Birden arkasını döndü.
O Rosie'ye Rosie'de ona bakıyordu.Bu bu bu büyük bir şoktu.Ne yapacağını bilmiyordu.Bu Yoldaşlık Üyesi Alex'di.Hatta henüz bu sabah tanışmışlardı.Bu nasıl? Nasıl olabilirdi.

''Ssen hee Alex? Tanrım sen bir casussun öyle değil mi? Bunu neden düşünemedim ki? Demek demek beni kandırdın! Bunu başarabilen tek kişisin biliyormusun gurur duymalısın.''

Sesi titriyordu.Sinirden sesi feci şekilde titriyordu.Alex'in gözlerinin içine baktı ve asayı onun boynuna daha da yakın tuttu.Rosie çıldırmışa benziyordu.

Daniel şaşkın bir şekilde Rosie'ye bakarken Rosie

''Ssen hee Alex? Tanrım sen bir casussun öyle değil mi? Bunu neden düşünemedim ki? Demek demek beni kandırdın! Bunu başarabilen tek kişisin biliyormusun gurur duymalısın.''

dedi. Daniel bunun ardından kıs kıs gülmeye başladı. Ama Rosie asasını daha da çok bastırıyordu bu sefer Danny'nin boynuna. Danny daha fazla dayanamayıp

"Biraz yavaş olun bakalım güzel bayan! Hem Alex hiçbir şeyle de gurur duyamayacak! Çünkü seni kandıran o değil benim!"

dedi. Sonra Alex kılığındaki, biraz daha itici görünen delikanlı, yavaş yavaş değişmeye başladı. Masmavi gözleri belirginleşti ve saçları sarıdan kahverengiye döndü. Boyu da biraz daha kısaldı ve sinsice gülen yüzünü, masumca ve çocukça bir gülümseme aldı. Artık o Daniel'dı. Herkesin bildiği ve genelde sevdiği Daniel. Daniel gülümsemesinden hiç ödün vermeden Rosie'ye bakarak

"Seni kandırabilen ilk kişi olduğum için gurur duyuyorum Rose!"

dedi. Sonra elini Rose'un saçlarına götürerek

"Bu saatte, bu kadar karanlık ve sessiz bir yerde ne işin olabilir Rose? Benim yerimde başka birisi de olabilirdi bunu unutma!"

dedi ve kıs kıs gülmeye başladı. Daniel nedense hiçbir şeyden korkmuyordu. Zaten Rosie onu öldüremezdi, hortkulukları vardı. Hem de tam sekiz tane. Hiç kimse daha fazlasını yapmaya kalkışmamıştı. Rosie'nin gittikçe sinirlenmeye başladığını da hissetmiyor değildi ama.

Alex

"Biraz yavaş olun bakalım güzel bayan! Hem Alex hiçbir şeyle de gurur duyamayacak! Çünkü seni kandıran o değil benim!"

dediğinde.Rosie hiçbirşey anlamamıştı.
''Ne demek bu?''
diye düşündü. Rosie'ye doğru düzgün düşünme fırsatı vermeden Alex dönüşmeye başladı.Mavi gözleri belirginleşti.Saçı sarıdan kahverengiye döndü boyu biraz kısaldı.Bu bu Daniel'dı.Daniel! Daniel.

Rosie kısık bir sesle

''Daniel...?''

dedi.O sırada Daniel pis bir şekilde gülerek

"Seni kandırabilen ilk kişi olduğum için gurur duyuyorum Rose!"

dedi.Rose şimdi daha da çıldırmıştı.Sağ elini Dan'in boynuna daha da sıkıca bastırdı.Eli bastırırken titriyordu.Gözü dönmüştü sanki.Onu oracıkta öldürmek istiyordu ama bu yasal değildi.Birini öldürmesi hiçte doğru değildi.Ama birşey yapmalıydı.Daniel'a nefret saçan gözlerle bakmaya devam etti.O sırada Daniel elini Rose'un saçlarına götürerek

"Bu saatte, bu kadar karanlık ve sessiz bir yerde ne işin olabilir Rose? Benim yerimde başka birisi de olabilirdi bunu unutma!"

dedi.Rose çıldıracaktı.Elini saçından itip

''Sssen ne hakla beni sorgularsın! İstediğim zaman istediğim yerde olurum bu seni hiç ilgilendirmez.Ayrıca unutmaki ben bir SEHERBAZ'ım.Öyle herkes benimle başa çıkamaz Dan.Sende bunu unutma.Hem artık burada olduğumun ne önemi var ki.İşte burdasın ve seni yakaladım.Önemli olan bu değil mi? Yenildin Dan bunu kabul et''

dedi.

Danny, elini tam Rose'un saçından çekecekken Rose, onun elini hızla itti ve

''Sssen ne hakla beni sorgularsın! İstediğim zaman istediğim yerde olurum bu seni hiç ilgilendirmez.Ayrıca unutmaki ben bir SEHERBAZ'ım.Öyle herkes benimle başa çıkamaz Dan.Sende bunu unutma.Hem artık burada olduğumun ne önemi var ki.İşte burdasın ve seni yakaladım.Önemli olan bu değil mi? Yenildin Dan bunu kabul et''

dedi. Danny bunun ardından bir kahkaha patlatarak

"Yenildim mi!? Sen zaten biliyordun Rose. Eğer yenilmiş olsaydım düğünümde de rahatlıkla beni tutuklayabilirdin. Şimdi karşıma geçip de bana yenildin demeye hakkın yok!"

dedi. Sonra bir sanie bile srmeden bulunduğu yerden Rosie'nin arkasına cisimlendi ve boynunu kütleterek sinsi bir biçimde güldü. Hemen ardından hızla asasını çekti ve

"Sen bir seherbazsan, ben de on sekiz yaşında bir karanlık lordum. Düşünsene nasıl bir gücüm var ki de on sekiz yaşındaki bir çaylak olaraktan lord oluyorum. Benden çok daha tecrübeliler var ama yine de benim işte, herkesin son zamanlarda içine bir korkunun hakim olmasına neden olan kişiyim! Sakın bir daha benim karşıma geçip de yenildin gibi saçma laflar etme! Hele de bana sakın asanı çekme! Ha çekersen çek umrumda değil ama şimdi olduğu gibi asan boşta kalır, benim boynumda değil!"

dedi. Sonra yine sinsi bir biçimde sırıtarak

"Bu arada, ben evli bir adamım artık. Elimle saçını okşasam bile hiçbir artniyetim yoktur bunu bil. Gerçi artniyetim yok da ne var değil mi? Neden durduk yere saçını okşayayım? Neyse, belki de bir an için çekici bulmuşumdur seni Rose! Gerçi haline bakılırsa seni çekici bulmamak çok zor."

dedi. Biraz fazla ielri gitmişti belli ki. Hem neler de saçmalıyordu böyle. Ginny onu sıcacık odalarında beklerken o neden burdaydı ve başka bir bayana sarkıntılık ediyordu. İstemeden de olsa güldü ve yine boynunu kütleterek Rose'a bakmaya başladı.

Rose titrerken Daniel birden konuşmaya başladı

"Yenildim mi!? Sen zaten biliyordun Rose. Eğer yenilmiş olsaydım düğünümde de rahatlıkla beni tutuklayabilirdin. Şimdi karşıma geçip de bana yenildin demeye hakkın yok!"

Ve birden yok olmuştu.Rose neye uğradığını şaşırmıştı.Ama biraz sonra bir ses arkasından konuşuyordu.Hızla arkasını döndüğünde Daniel ona asasını doğrultmuştu

"Sen bir seherbazsan, ben de on sekiz yaşında bir karanlık lordum. Düşünsene nasıl bir gücüm var ki de on sekiz yaşındaki bir çaylak olaraktan lord oluyorum. Benden çok daha tecrübeliler var ama yine de benim işte, herkesin son zamanlarda içine bir korkunun hakim olmasına neden olan kişiyim! Sakın bir daha benim karşıma geçip de yenildin gibi saçma laflar etme! Hele de bana sakın asanı çekme! Ha çekersen çek umrumda değil ama şimdi olduğu gibi asan boşta kalır, benim boynumda değil!"

Rose sinirden köpürüyordu.Daniel sırıttı ve devam etti

"Bu arada, ben evli bir adamım artık. Elimle saçını okşasam bile hiçbir artniyetim yoktur bunu bil. Gerçi artniyetim yok da ne var değil mi? Neden durduk yere saçını okşayayım? Neyse, belki de bir an için çekici bulmuşumdur seni Rose! Gerçi haline bakılırsa seni çekici bulmamak çok zor."

dedi Rose haykırarak konuşmaya başladı.

''Benimle nasıl böyle konuşursun.Seni aşağılık pislik! Lord he lord! Emin ol Lord olduğunu bilseydim düğününü cehenneme çeviririmdim BAY BLACK! Tebrikler iyi oyuncusun! Beni kandırdın.Gurur duy.Duymalısın da zaten.Senin gibi aptal bir büyücü benim gibi yetenekli bir seherbazı kandırdı.Vayy vay vay ama şunu bil ki sonun başlangıcı dedikleri işte bu!''

Nefes aldı ve devam etti

''Haa bu arada çekici olduğumu biliyorum hatta karından daha çekiciyim bunu da biliyorum.Sende fena değilsin Dan merak etme.Ama oyunların ve yaptığın bu saçma hareketler buraya kadar !!!''

dedi ve asasını hızla ona doğru çevirerek haykırdı

''SERSEMLET!''

Asasından kırmızı bir ışın çıkmıştı Daniel'a doğru.

Daniel uzunca Rose'a bakarken Rose bir anda haykırarak konuşmaya başladı:

''Benimle nasıl böyle konuşursun.Seni aşağılık pislik! Lord he lord! Emin ol Lord olduğunu bilseydim düğününü cehenneme çeviririmdim BAY BLACK! Tebrikler iyi oyuncusun! Beni kandırdın.Gurur duy.Duymalısın da zaten.Senin gibi aptal bir büyücü benim gibi yetenekli bir seherbazı kandırdı.Vayy vay vay ama şunu bil ki sonun başlangıcı dedikleri işte bu!''

Demek bilmiyordu onun lord olduğunu. İşte bu kötü bir şeydi. Daniel kendi kimliğini ortaya çıkarmıştı. Artık rahat rahat dolaşamazdı bile belki de. Rose rahat bir nefes alarak devam etti:

''Haa bu arada çekici olduğumu biliyorum hatta karından daha çekiciyim bunu da biliyorum.Sende fena değilsin Dan merak etme.Ama oyunların ve yaptığın bu saçma hareketler buraya kadar !!!''

Sonra asasını hızla Danny'ye doğrultarak

''SERSEMLET!''

diye haykırdı. Kırmızı bir ışık Daniel'a doğru geliyordu. Daniel bir şeyler yapmalıydı. Bu yüzden hızla asasını büyüye doğrultarak

"PROTEGO!"

diye haykırdı. Güçlü bir kalkan oluşturmuştu yine. Rose'un büyüsü boşa gitmişti. Danny tehlike geçinçe rahat bir nefes aldı ve

"Ne yaptığını sanıyorsun Rose! Benim kimseye zarar vermek gibi bir niyetim yok! Hem sana bir şey diyeyim, asla Ginny kadar çekici olamazsın! O gerçekten süper bir şey. O gerçekten farklı bir şey. Neyse özel hayatımı ortaya dökmeyeyim! Ama şunu da bil, eğer sadece çekiciliğe önem veriyor olsaydım şimdiye kadar çoktan benim olmuştun! Her neyse! Artık bana saldırmayı kes ve iğneleyici konuşmayı da kes! Kimseye zarar vermeye niyetim yok! Brian da Bonnie de biliyor Lord olduğumu! Rose'un bildiğinden de hiç şüphe yok! Hadi şimdi beni rahat bırak!"

dedi. Sonra ona yalvarırcasına bakarak

"Yemin ederim ki yalan söylemiyorum Rose. Bu sefer gerçekten ciddiyim ve asla yalan değil dediklerim ve tabi diyeceklerim. Lütfen rahat bırak beni Rose. Hiç kimseye zararım olmamışken bana zarar vermeye kalkışman saçmalık olur. Hem benim bir işim var Rose! Hogwarts'ta çalıştığımı biliyorsun. Eğer sen yarın ilk iş benim lord olduğumu basına iletirsen hiçbir şeyim kalmaz! Rose lütfen! Eminim ki Ginny ile tehdit edeceklerdir beni. Ginny'ye bir şey olmasına dayanamam Rose! "

dedi. Bir anda sesini yükselterek ve sinirlenerek de

"Ben işe yaramaz seherbaz Tom hariç hiç kimsenin hayallerini yıkmadım! Tek öldürdüğüm kişi o oldu. Öldürmemin nedeni de canımı yakmaya çalışmasıydı. Hayallerimizi yıkmaya hakkın yok! Yemin ederim, eğer kimliğimi ortaya çıkarırsan her şey çok daha kötü olur! Hem de hepimiz için. Çünkü biz birbirimize sadık ve sevgi ile yaklaşan ölüm yiyenleriz. Sağ kolum hariç tabi!"

dedi. İşler çığrından çıkmıştı. Resmen Rose'a yalvarıyordu. Ama bu kez gerçekten ciddiydi. Kimseyi kandırmak veya kimseye zarar vermek gibi bir amacı yoktu. Ama kimse anlayamıyordu, Danny bir istisnaydı ve tek istediği bazı şeyleri ortaya çıkarmaktı. O Ginny'ye söz vermişti, dünyayı değiştireceklerdi.

Daniel çok daha güçlü bir şekilde

''Protego''

diye haykırmıştı.Rose'un büyüsü terse döndü ve arkaya doğru düştü.Yavaşça yerden kalktı ve tekrar asasını Daniel'a çevirdi.

"Ne yaptığını sanıyorsun Rose! Benim kimseye zarar vermek gibi bir niyetim yok! Hem sana bir şey diyeyim, asla Ginny kadar çekici olamazsın! O gerçekten süper bir şey. O gerçekten farklı bir şey. Neyse özel hayatımı ortaya dökmeyeyim! Ama şunu da bil, eğer sadece çekiciliğe önem veriyor olsaydım şimdiye kadar çoktan benim olmuştun! Her neyse! Artık bana saldırmayı kes ve iğneleyici konuşmayı da kes! Kimseye zarar vermeye niyetim yok! Brian da Bonnie de biliyor Lord olduğumu! Rose'un bildiğinden de hiç şüphe yok! Hadi şimdi beni rahat bırak!"

Rose ne yapacağına bilmez haldeydi ne diyordu bu? Çok çok anlamsız konuşuyordu.

''Ben hiçbirşey anlamadım.Nasıl zarar vermek gibi bir niyetimiz yook! Bu da ne demek böyle.Ayrıca Ginny'nin çekiciliği umrumda bile değil.Hem sen kendini ne sanıyorsun ben belki karından çekici değilim ama sana o kadar kolay kanıcak tiplerden de değilim Dan.Asla senin olamazdım.Demek herkes biliyor he! Bonnie ve Brian mı? Seherbaz da mı? Tanrım bu da ne demek oluyor!''

Rose afallamıştı.Durum düşündüğünden daha da karışıktı.Hiçbişeye anlam veremiyordu.O sırada Dan yalvarırcasına konuştu

"Yemin ederim ki yalan söylemiyorum Rose. Bu sefer gerçekten ciddiyim ve asla yalan değil dediklerim ve tabi diyeceklerim. Lütfen rahat bırak beni Rose. Hiç kimseye zararım olmamışken bana zarar vermeye kalkışman saçmalık olur. Hem benim bir işim var Rose! Hogwarts'ta çalıştığımı biliyorsun. Eğer sen yarın ilk iş benim lord olduğumu basına iletirsen hiçbir şeyim kalmaz! Rose lütfen! Eminim ki Ginny ile tehdit edeceklerdir beni. Ginny'ye bir şey olmasına dayanamam Rose! "

Rose

''Ne neden söz ediyorsun.HİÇBİRYERE GİTMİYORSUN! YOKSA HERKESE ANLATIRIM BANA BUNUN NE ANLAMA GELDİĞİNİ ANLATANA KADAR BURDAYIM!''

dedi bağırarak.O sırada Dan devam etti

"Ben işe yaramaz seherbaz Tom hariç hiç kimsenin hayallerini yıkmadım! Tek öldürdüğüm kişi o oldu. Öldürmemin nedeni de canımı yakmaya çalışmasıydı. Hayallerimizi yıkmaya hakkın yok! Yemin ederim, eğer kimliğimi ortaya çıkarırsan her şey çok daha kötü olur! Hem de hepimiz için. Çünkü biz birbirimize sadık ve sevgi ile yaklaşan ölüm yiyenleriz. Sağ kolum hariç tabi!"

Rose

''Ne hayalinden söz ediyorsun sen?Bana herşeyi açıklamazsan senin adını basına vereceğim.Basın da bizzat ben oluyorum Dan haberin var mı?.Asıl senin benim işimi bozmaya hakkın yok.Yanlış eldesin Dan.Sağ kolun da kim ayrıca? Bütün bunlar ne demek oluyor bu kadar saçma bir şey daha duymamıştım''

dedi.

Dan, Rose'un

''Ne hayalinden söz ediyorsun sen?Bana herşeyi açıklamazsan senin adını basına vereceğim.Basın da bizzat ben oluyorum Dan haberin var mı?.Asıl senin benim işimi bozmaya hakkın yok.Yanlış eldesin Dan.Sağ kolun da kim ayrıca? Bütün bunlar ne demek oluyor bu kadar saçma bir şey daha duymamıştım''

demesinin ardından gözlerini yere devirerek konuşmaya başladı:

"Anlatacağım ama adımı kimseye söylemeyeceksin. Neyse, ben bildiğin gibi yedinci sınıfın yarısında okuldan ayrıldım. Evangeline ve diğer ölüm yiyenlere katıldım. Düello yaptık ve gayet güçlü olduğumu farkettiler. Ayrıca Voldemort'ta olan bütün her şey bende var. Hatta daha fazlası var bu yüzden aşırı güçlüyüz. Tek istediğimiz kimliklerimizin ortaya çıkmaması. Kimseye zarar vermeyeceğiz. Savaşı isteyen de biz değiliz. Sadece bazı şeyleri kanıtlamak istiyoruz ve ben yüzlerce kişiye aptalca vaatlerde bulunmadım. Yemin ederim ki ben farklıyım Rose! Angellyca da benim sağ kolum. Benden büyük ama benden de kötü tabi. O çok daha kötü biri ve onun gibisini ben hiç görmedim. Her neyse, birinci amacım Ginny'ye on üç yaşımdayken verdiğim sözü tutmak. Bu söz, dünyayı değiştirme sözü. Dışlanmaktan bıktık! Yani bıktılar da! Neden öyleler sanıyorsun! Yani tamamen kötülükle donanmış olanlar? Önyargınız yüzünden. En azından benim bir buçuk yıldır gözlemlediğim izlenim bu. Her neyse. Bir lider de her zaman lazımdır bu yüzden lordum. yoksa bana hiç kimse tapmaz! Hiçkimse bana Lordum diye hitap etmez. ginny hariç o bir ara lordum derdi ki gerçekten onun lorduyum ve o da benim ladym. Her neyse, zaman değişiyor Rose! Karanlık bürüyor etrafı ve kimse farkında değil. Amacım bu işte, değiştirmek, zamanı değiştirmek! Ama bunun için karanlığın desteğine ihtiyacımız var!"

Gayet sakin konuşmuştu. Rose'a çevirdi sonra bakışlarını. Gerçekten çok uyuz biri olduğunu düşünmeye başladı Dan. İnsanları zayıf noktalarından vurmayı biliyordu. Ama tek gözden kaçırdığı şey, büyük laf ediyordu. Yapamayacağı şeyler söylüyordu belki de ama mecburdu. Bazı şeyleri elde etmek için mecburdu. Zaten yalan da sölemiyordu. Amacı buydu. Ama yine de daha tam olarak ne ypacağını biliyordu. Karanlık ve aydınlık arasında kaybolmuştu belki de. Ne iyiydi n de kötüydü. Belki de kötülük yapan fakat biz iyi insanlarız diyen sinsi bir yılanın tekiydi. Ama olamazdı bu, yıllarca Gryffindor'da olup kötü biri olamazdı.

Daniel konuşmaya başladı.

"Anlatacağım ama adımı kimseye söylemeyeceksin. Neyse, ben bildiğin gibi yedinci sınıfın yarısında okuldan ayrıldım. Evangeline ve diğer ölüm yiyenlere katıldım. Düello yaptık ve gayet güçlü olduğumu farkettiler. Ayrıca Voldemort'ta olan bütün her şey bende var. Hatta daha fazlası var bu yüzden aşırı güçlüyüz. Tek istediğimiz kimliklerimizin ortaya çıkmaması. Kimseye zarar vermeyeceğiz. Savaşı isteyen de biz değiliz. Sadece bazı şeyleri kanıtlamak istiyoruz ve ben yüzlerce kişiye aptalca vaatlerde bulunmadım. Yemin ederim ki ben farklıyım Rose! Angellyca da benim sağ kolum. Benden büyük ama benden de kötü tabi. O çok daha kötü biri ve onun gibisini ben hiç görmedim. Her neyse, birinci amacım Ginny'ye on üç yaşımdayken verdiğim sözü tutmak. Bu söz, dünyayı değiştirme sözü. Dışlanmaktan bıktık! Yani bıktılar da! Neden öyleler sanıyorsun! Yani tamamen kötülükle donanmış olanlar? Önyargınız yüzünden. En azından benim bir buçuk yıldır gözlemlediğim izlenim bu. Her neyse. Bir lider de her zaman lazımdır bu yüzden lordum. yoksa bana hiç kimse tapmaz! Hiçkimse bana Lordum diye hitap etmez. ginny hariç o bir ara lordum derdi ki gerçekten onun lorduyum ve o da benim ladym. Her neyse, zaman değişiyor Rose! Karanlık bürüyor etrafı ve kimse farkında değil. Amacım bu işte, değiştirmek, zamanı değiştirmek! Ama bunun için karanlığın desteğine ihtiyacımız var!"

Rose Daniel'ın her cümlesinde şoka giriyordu.Asasını indirdi ve yere oturdu.Dizlerini kendine doğru çekti.Düşündü düşündü düşündü...

O sırada Daniel'ın da yanına oturduğunu gördü.

Diyecek birşey bulamıyordu hiçbirşey.Bu yaptıkları alçaklıktı.Döneklik ve satıcılık.

''Anlamıyorum.Bizi sattınız işte bunu anlıyorum.Biz ne işe yarıyoruz şimdi.Hiçbişey!''

dedi sakince

''Anlamıyorum Dan anlamıyorum hiçbirşey anlamıyorum bu ne demek? Nasıl? Tanrım! Şimdi ne yapacağım.Benim görevim kara büyücü yakalamak Dan.Sen kara büyücü gibi görünen kara büyücü değilsen ben ne yapacağım!''

dedi gözünden bir damla yaş akmıştı hiçbirşeye anlam veremiyordu şimdi.Daniel'a baktı uzun uzun baktı ona anlatması gerektiğini söyler gibi bakıyordu.Onu tanıyordu aynı okuldan mezunlardı.Eski arkadaşıydı o.Hatta arkadaştan da ötesiydi bir zamanlar...Kötü olamayacağını biliyordu.Ama şimdi neydi?Gerçekten anlamıyordu.

Rose bir süre sonra şok olmuş bir biçide yere oturunca Daniel da onun yanına oturdu ve gözlerini gökyüzüne dikip, Rose başka bir şey söyleyene kadar yıldızları izlemeye karar verdi. Biraz daha dikkatli bakınca yıldızları yorgun bir adama benzetti. İşte bu adam Daniel'dı. Her ne kadar genç, dinamik ve eğlenceli gözükse de en az yaşlı bir adam kadar yorgun ve yenilgiye uğramış bir savaşçı kadar güçsüz hissediyordu. Danny anlamsız bir ifadeyle yıldızlara bakmayı sürdürürken Rose

''Anlamıyorum.Bizi sattınız işte bunu anlıyorum.Biz ne işe yarıyoruz şimdi.Hiçbişey!''

dedi. Daniel bunun ardından masmavi gözlerini, yıldızların eşliğinde parıl parıl parlayan gökyüzünden çekip Rose'un gözlerine dikti. Daniel hiç olmadığı kadar ciddi ve bir o kadar da anlamsız bakıyordu. Ancak Rose'un

''Anlamıyorum Dan anlamıyorum hiçbirşey anlamıyorum bu ne demek? Nasıl? Tanrım! Şimdi ne yapacağım.Benim görevim kara büyücü yakalamak Dan.Sen kara büyücü gibi görünen kara büyücü değilsen ben ne yapacağım!''

demesinin ardından gıdıklanarak uyanan bir ejderha gibi irkildi, ciddi ve sinirli bir sesle de konuşmaya başladı:

"Dert etme Rose, çünkü gerçekten kara büyücüyüm. Bugüne kadar bir seherbaz öldürmüş olsam bile içim gerçekten hiç ummadığın kadar karanlık ve umutsuz. Ben... ben de anlayamıyorum bazen. Hiçbir amacım yokken sırf ezilen kişi olmamak için, sonsuza kadar aptal birine tapınırcasına hizmet vermemek için neden lord oldum? Bunu bir de ben anlayabilsem gerçekten harika olacak. Ayrıca bence Angellyca gerçekten iflah olmaz bir kötü! Onu yakalamazsanız işler gerçekten sizin açınızdan zor olur. Her neyse..."

Sonra sesine daha tatlı bir ton takınarak ve gülümseyerek

"Şu hale bak. İşler gerçekten normal gidiyor olsaydı şimdiye ikimiz kapışıyor olurduk. Ama işler o kadar anormal ki, biz seninle oturmuş benim planlarımı tartışıyoruz. Ayrıca özür dilerim. Hep ileri gidiyorum, az önceki davranışım ve sözlerim için yani, bağışla beni. Sana asılmak istemezdim. Zaten biliyorsun biz seninle ve Elisabeth'le kardeş gibi büyüdük. Sana o şekilde yaklaşmamam gerekirdi. Neyse, başka merak ettiğin bir şey var mı? Yanıtlamaktan asla çekinmem."

dedi. Sonra kısa bir kahkaha attı ve asasını elinde çevirmeye başladı. Neden oturmuş plnalarını bir seherbaza anlatıyordu ki. Belki de afdileyebilmesinin tek yolu buydu. Ama yine de saçmalıktı. Planlarının bir seherbazın elinde olması feci bir durumdu. Ama Daniel, Rosie'ye güveniyordu, belki de güvenmek istiyordu. Çünkü ona her zaman güvenmişti, birbirlerine asla ihanet etmemişlerdi onlar. Zaten Daniel da ilk ihanetini tüm dostlarını terk ederek yapmıştı.

Danny bir süre daha Rose'a baktıktan sonra bakışlarını yine gökyüzüne çevirdi. Ginny'yi özlemişti, acaba o Danny'yi merak etmiş miydi? Düğünden sonra çok sık görüşememişlerdi çünkü okuldaki dersler başlamıştı. Tabi ki ölüm yiyen planlarını da hayata geçirme çabaları vardı. Danny bir an için ginny'yi ikinci plana atmaya başladığını düşündü ve kendine kızarak yemin etti. Eve gittiğinde onunla ilgileneceki, gününün nasıl geçtiğini soracaktı ve onu rahasız eden bir şeyin olup olmadığını soracaktı. Eğer onu rahatsız eden bir şey varsa o sorunu anında ortadan kaldıracaktı.

Dan bir süre sonra konuşmaya başladı.Rosie onu dikkatlice dinliyordu.

"Dert etme Rose, çünkü gerçekten kara büyücüyüm. Bugüne kadar bir seherbaz öldürmüş olsam bile içim gerçekten hiç ummadığın kadar karanlık ve umutsuz. Ben... ben de anlayamıyorum bazen. Hiçbir amacım yokken sırf ezilen kişi olmamak için, sonsuza kadar aptal birine tapınırcasına hizmet vermemek için neden lord oldum? Bunu bir de ben anlayabilsem gerçekten harika olacak. Ayrıca bence Angellyca gerçekten iflah olmaz bir kötü! Onu yakalamazsanız işler gerçekten sizin açınızdan zor olur. Her neyse..."

dedi ve daha tatlı bir ses tonuyla devam etti

"Şu hale bak. İşler gerçekten normal gidiyor olsaydı şimdiye ikimiz kapışıyor olurduk. Ama işler o kadar anormal ki, biz seninle oturmuş benim planlarımı tartışıyoruz. Ayrıca özür dilerim. Hep ileri gidiyorum, az önceki davranışım ve sözlerim için yani, bağışla beni. Sana asılmak istemezdim. Zaten biliyorsun biz seninle ve Elisabeth'le kardeş gibi büyüdük. Sana o şekilde yaklaşmamam gerekirdi. Neyse, başka merak ettiğin bir şey var mı? Yanıtlamaktan asla çekinmem."

dedi.Rose

''Dan beni dinle!Başarmak için o tarafta olman gerekmiyor.Bu asla gerekmez.Bizim le de başarabilirsin.Bunu nasıl yapıyorsun anlamıyorum.Sen onların daha güçlü olduğunu mu düşünüyorsun? Hayır bunun doğru olmadığını söyle onları daha güçlü bulmadığını söyle.Biz hepbirlikte olursak bunu zaten başarırız neden o taraftasın.Seni asla affetmeyeceğim Daniel ASLA!.Ama seni basına vermeyeceğim.Beni birazcık da olsa kandırmayı başardın ama eğer dediklerinin tek kelimesi bile ortaya çıkanlarla uyuşmaz ise işte o zaman ölümlerden ölüm beğen BAY BLACK! Ama sana güveniyorum yinede ASLA AFFETMEYECEĞİM''

dedi ve oturduğu yerden kalktı.Hogwarts'a ablasının yanına gidecekti.Aklı o kadar karışıktı ki...Ona ihtiyacı vardı.Hemde çok...Onu söylediği gibi gerçekten affetmeyecekti.Ama onu ele de vermeyecekti.Şimdi yapması gereken Angellyca'yı bulmaktı.Derhal onu ele geçirmek...

Daniel boş boş gökyüzüe bakarken Rose

''Dan beni dinle!Başarmak için o tarafta olman gerekmiyor.Bu asla gerekmez.Bizim le de başarabilirsin.Bunu nasıl yapıyorsun anlamıyorum.Sen onların daha güçlü olduğunu mu düşünüyorsun? Hayır bunun doğru olmadığını söyle onları daha güçlü bulmadığını söyle.Biz hepbirlikte olursak bunu zaten başarırız neden o taraftasın.Seni asla affetmeyeceğim Daniel ASLA!.Ama seni basına vermeyeceğim.Beni birazcık da olsa kandırmayı başardın ama eğer dediklerinin tek kelimesi bile ortaya çıkanlarla uyuşmaz ise işte o zaman ölümlerden ölüm beğen BAY BLACK! Ama sana güveniyorum yinede ASLA AFFETMEYECEĞİM''

dedi. Danny bunun ardından fısıltı kadar kısık bir sesle

"Beni asla öldüremezsiniz Bayan Weasley."

dedi. Sonra sesini normale döndürerek

"Evet kesinlikle daha güçlü olduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca amacım sadece tek başıma başarmak değil. Yandaşlarımla birlikte başarmak istiyorum. Neyse, ölümlerden de ölüm beğenirim merak etme. Ama yemin ederim ki yalan söylemiyorum. Ayrıca sana minnettarım Rosie, bana güvendiğin için de adımı gazetede falan yayınlamayacağın için de minnettarım. Bu arada Rose'la seni birgün evimize beklerim. Gerçi sen gelmezsin ama neyse. Söyleyeyim yine de. Kapım size ve diğer dostlarıma her zaman açıktır. Taraflarımız ayrı diye yüreklerimiz de ayrı olacak diye bir şey yok."

dedi. Sonra Rose'a bir süre bakıp

"Gitmem gerek, Ginny daha fazla merak etmesin. Görüşürüz yine umarım Rosie!"

dedi ve elini Rose'un omzuna atarak

"Sakın endişelenmeyin, hiçbir sorun çıkmayacak. En azından şimdilik."

dedi. Rose'a gülümsedikten sonra zaman kaybetmeden hızla evinin bahçesine cisimlendi.