Tanışma

Matt yavaş yavaş baykuşhanenin merdivenlerini çıktı.Yanında baykuşu Jacob duruyordu. Babasına mektup göndermeyi amaçlıyordu,rulo halindeki kağıt diğer elindeydi.

Siyah başkuşu tüylerini kabartmış kafes içinde debeleniyordu

"Sakin ol küçük dostum" diye tıklattı baykuşun kafesini.

Merdivenlerin sonuna geldiğinde bir kızın sesini duydu

Sence tekrar aşık olabilecek miyim?"

Kız çok üzgün görünüyordu.

Karanlığın içinden yaklaştı kıza doğru.

"Öhöm,merhaba..."

Bu arada ben Amy Hufflepuff'dayım ya sen?"

Gözüyle baykuşun kollarında gezdiği yolu izledi.

"Matt.Rawenclawdanım."

Kıza bakıp gülümsedi

"Birine mektup atmaya mı geldin yoksa buralarda mı takılırsın?"

Utangaçlıktan kurtarmıştı kendini.Şimdi sorusuna cevap bekliyordu

"Aslında hiç biri sadece canım sıkıldı ve bazılarından kurtulmak istedim. Ama istersen bana katılabilirsin. Yani bunu isterim.

Matt çekingen çekingen gülümseyip dışarıya baktı.Gökyüzü kapkaranlıktı ve sadece birkaç yıldız seçilebiliyordu.Yine de çok güzeldi.

Bu arada bu Sundy. Senin giden baykuşun adı ne?"

Omzunda gagasıyla saçlarını çekiştirmekte olan kuşa göz attı.

"Jacob. Ama beni pek sevdiği söylenemez,her zaman böyle sorun çıkarıyor"

Kendisi de pek sevmezdi Jacobı,ama ihtiyacı vardı.Baykuş dizine zıplayıp kabarttı tüylerini.Matt bu sırada notu kuşun ayağına bağlamaya başladı.

"Bunu Profesör Black duymasın. Belki bilmiyorsun ama onun diğer adı Jacob. Yani baya çekersin. Kendisi abim olur. Aslıdna o kadar kötü biri değil ama ne biliyim. "

Bunu duyunca Matt gülmeye başladı. Aklına hiç gelmemişti.
Demek kızın adı Blackti.Profesör Black'in kız kardeşi.Bu gün dersine girmişti profesörün.

Mesajı bağladıktan sonra Jacob deli gibi kaçışmaya başladı.Kafasına çıkıp saçlarını yoluyordu.

"Lanet kuş!" diye mırıldanıp kuşu yakalamaya çalıştı.Amy de yardım etmeye çalışıyordu.Amy kollarını dolamıştı,ister istemez ürperdi Matt Amy'nin bu davranışıyla.
Bir an baykuşu yakalamaya çalışan Amy'e kaydı gözü.
Güzel alımlı bir genç bayan...Aniden düşüncelerini farkedip kendisine kızdı.
Amynin kollarından sıyrılıp baykuşu yakaladı.

Hayvan kurtulmak için faryat ediyordu,Mattin parmaklarını gagalayarak kanattı,ama sonunda yakalamıştı.Camdan yollayıp gökyüzünde kayboluşunu izledi.

Matt parmaklarına bakıp sinirli sinirli mırıldandı

"Lanet kuş,hep böyle yapıyor!"

"Baykuşların bazıları insanlar tarafında tutulmayı sevmezler. Kendilerini asil hissederler. Gerçi hepsi asildir ama bazıları kendilerine dokundurtmayacvak kadar kibirlidir"

Söyledikleri mantıklı gelmişti ama asil bir kuş yerine gurursuz ve uysalını tercih ederdi.

"Eline bakayım." Bakması için elini uzattı.Amy bir süre inceleyip gülümsedi,sonra kolundaki bez parçasını sardı yaranın üstüne

"Merak etme ufak bir yara geçer hemen."
Amy'nin elleri sıcacaıktı.Kendisininkilerse buz gibiydi.Sıcak birşeye dokunmak iyi gelmişti.Sonra kızın ellerini inceledi.Kendisininkilerin yarısı kadar birşeydi.Ufacık,narin ve sevimli...

Hayır,düşüncelerini uzaklaştırdı,elini geri çekti.Zaten uzun süredir kızdaydı.

"Imm..Hangi dersler girdin?" dedi samimi bir öğrenci ortamı yaratıp kafasını dağıtmak için.

"Beni hatırladın ha... Abimin dersinde şu kalkıp cevap veren kız."

Lizin moron dediği kız.Aklına gelince güldü,Liz duysa geberirdi sinirden.

Bir anda Sundy omzuna kondu.Kuş rahatsız etmiyordu ama Amy onu almaya gelmişti.
Sundy Amy'nin uzandığı yerlerden kaçıyordu. Matt gülümsedi kuşun yaptıklarından ötürü.Sonra gözü yine Amy'e takıldı.
Kızın çok güzel gözleri vardı,hafif çekik.Otantik bir hava katıyordu yüzüne.
Bir de çok güzel dudakları vardı.Dolgun ama küçük,gülümsemesiyle hafiften kıvrılan...

Amy dibindeydi,sırtındaki kuşa uzanmaya çalışıyordu. Matt bu sefer ayırmadı gözlerini kızdan.Kafasındaki düşünceleri dağıtmaktan vazgeçti.Zaten dibindeki kıza zorlanmadan kızı belinden tutup dudaklarına yapıştı.

Bu cesareti nereden bulduğunu bilmiyordu,deli cesareti işte... Şu durumda tek istediği kızı ürkütüp kaçırmamaktı...

Birden Amy'nin tatlı kokusunun getirdiği güzel düşlerden uyanıp yaptığının farkına vardı.Dudaklarını ayırıp iki adım geriledi

"Hayır,hayır bu çok...Duyarsızca!"dedi yaptığı hareketten ötürü kendine kızarak

Rezil herif! diye mırıldandı kendi kendine.

"Seninle oynuyor gibi olmak istemem..."
Elini Amy'nin yüzünde gezdirdi,kızın o güzel pürüzsüz yanaklarında...

Yeniden kısa bir öpücük verip kafesi aldığı gibi baykuşhanenin merdivenlerinden indi.

RPO: Dua et şu anda abin Ginny ile kırıştırıyo yoksa yanmıştınııız

RPO: Yhaa ama bak abicik ben sevdim o baykuşu hehe

RP_Out:Hocam kobayınız olayım yapmayın