Kupalar

Amy ödev için kupa salonuna kupalara bakmaya gitmişti. Bir kaç kupayı gezmeye ve bu kupalarla ilgili notlar almaya başladı. Bir kupanın üstünde;

"Emily Barrows Quidditch Arayıcı Kupası"

Emily tarihin en hızlı altın snitch'i yakalıyan kişiydi. Amy çok heycanlandı. Quidditch'i çok severdi. Ama takıma girmek istememişti. Çünkü arayıcı yeri doluydu. İşte karşısında arayıcılşıkla ilgili en büyük kupa duruyordu. Heycanla onunla ilgili bütün cümleleri not almaya başladı. Gerçektende harika bir kupaydı. Altından işlemeleri, güzel gümüş taşları vardı. Sanki orada en parlayan kupaydı.

"Selam Amy"diye arkasında belirdi kızın.
Olabildiğince sessiz yaklaşmıştı,kız hayran hayran kupayı izlediğinden farketmemişti

Kupaya bakıp üstündekini okudu

"Emily Barrows Quidditch Arayıcı Kupası

"Hımm,acaba kovalayıcılarda örnek alabileceğim birinin kupası var mıdır?"diyerek gözleriyle çevreyi taramaya başladı

Amy arkasındaki sesle bir an yerinden sıçrıdı. Birden baktı arkasında Matt kupayı inceliyor. Amy hemen gülerek;

Selam, kupaya dalmışım.

Matt etrafa bakmaya başlıyarak;

"Hımm,acaba kovalayıcılarda örnek alabileceğim birinin kupası var mıdır?"

Amy gülerek;

Niye yeterince iyi bir kovalıyıcı değil misin? Hem sen takımdasın ha... Sizin arayıcınız Ana'dı.

Hemen ekledi;

Ona yan gözle bakarsan o gözlerini oyarım. Unutma maçları bende izlicem.

Niye yeterince iyi bir kovalıyıcı değil misin? Hem sen takımdasın ha... Sizin arayıcınız Ana'dı. Ona yan gözle bakarsan o gözlerini oyarım. Unutma maçları bende izlicem.

Yanıma geçerse yan gözle bakmam gerekir... diyerek güldü

"Maçlara gelmesen iyi olur,gözümü senden alamayıp Blugder'a çarpabilirim"

Matt hala bir kovalayıcı kupası arıyordu.Bulduğunda tam önünde durdu.

"İşte.Darren Mickovich.Kovalayıcıymış..."

Amy Matt'in yanına geldi ve kupaya bakmaya başladı. Matt;

"İşte.Darren Mickovich.Kovalayıcıymış..."

Amy gülerek;

Tüh keşke resmnini koysalardı. Kovalıyıcılar genelde yakışıklı oluyor. Belki aşık olurdum

Dil çıkardı ve Matt'e benimle ilgilen dercesine baktı. Arkasını dönüp ilerideki bir resmin yanına gitti. Resimde yaşlı bir adam poz veriyordu boyuna. Bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu. Amy gülerek;

Hmm... aslında yaşı bana uysa yakışıklı adammış.

Portre birden poz vermeyi bırakıp Amy'e döndü. Gülümsiyerek;

Teşekkür ederim genç bayan sizde çok güzel bir kızsınız.

Amyde gülümseyip reverans yaparak karşılık verdi.

Tüh keşke resmnini koysalardı. Kovalıyıcılar genelde yakışıklı oluyor. Belki aşık olurdum

Soru sorarcasına Amy'e baktı kız kendisine dil çıkarırken.Kız kendisini umursamadan arkada kibirli kibirli poz veren portreye gitti

Hmm... aslında yaşı bana uysa yakışıklı adammış.

Kaygan zeminde kaya kaya kızın yanına geldi.Portre mütevazilikle gülümsedi

Teşekkür ederim genç bayan sizde çok güzel bir kızsınız.

"Sen bütün Quidditch takımına göz diktiğine göre..." Gözü Emily'nin kupasına kaydı

"Sana değil Emily'e çıkma teklifi etsem iyi olacak,bakarsın gelmiş geçmiş en iyi arayıcının yeni sevgilisi olarak boy gösteririm"

Gururla gülümseyip ellerini kavuşturdu.

Amy gülerken birden Matt konuştu;

"Sana değil Emily'e çıkma teklifi etsem iyi olacak,bakarsın gelmiş geçmiş en iyi arayıcının yeni sevgilisi olarak boy gösteririm"

Amy hemen kupayla Matt'in arasına geçti. Gülerek;

Olmaz hayatta olmaz zaten kupamı almış bide seni bırakmam. Boşver Quidditch takımı onların olsun.

Matt'e gülerek baktı. Arkadan portre gene konuştu;

Ehh.. Olum bu kız sana aşık. Ben olsam bu kadar güzelini kaçırmam.

Amy hemen;

Şiiit... sussana ne hemen söylüyosun öyle.

Sonra Matt'e bakıp gülümsedi.

Amy kupa ile kendisi arasına geçip gülerek
Olmaz hayatta olmaz zaten kupamı almış bide seni bırakmam. Boşver Quidditch takımı onların olsun.

Amacına ulaştığına karar verip gülümsedi.

Portre bilmiş bilmiş

Ehh.. Olum bu kız sana aşık. Ben olsam bu kadar güzelini kaçırmam. dedi.Amynin cevabı gecikmedi:
Şiiit... sussana ne hemen söylüyosun öyle.

Portrenin sende gözü kaldı sanırım... dedi Amy'e yaklaşıp gülümserken.
Amynin direk gözlerinin içine baktı

Emily bile gelse ben yine seni seçerdim Amy...

Gerileyip kollarını iki yana açtı

"Tüm bunlar benim olsa da ben yine seni seçerdim.

Hızla kızın yanına geldi yeniden,ellerini tutup gözlerine baktı mutlulukla:

"Kovalayıcılık da neymiş?Sen istesen anında bırakırım..."

Ellerini öpmeye başladı

Out: rpglerinizi uzun tutun.

Matt;

Portrenin sende gözü kaldı sanırım... Emily bile gelse ben yine seni seçerdim Amy... Tüm bunlar benim olsa da ben yine seni seçerdim.

Etrafı gösterdi. Amy'e yaklaşıp Elini tuttu;

Kovalayıcılık da neymiş?Sen istesen anında bırakırım...

Kızın ellerini öpmeye başladı. Amy gülümsedi;

Bırakma benim için. Ben seni her türlü seviyorum.

Oğlanın başını tutup kaldırdı. Burnunu oğlanın burnuna sürttü. Gülümsedi.

Bırakma benim için. Ben seni her türlü seviyorum.

Başını tutup kendine çekti Amy.
Sabırsızlıkla karışık bir heyecan hissetti Matt Amy burnunu burnuna sürtünce
Gülümsedi ellerini tutan elleri kızın beline kaydı.

Gözlerini ayırmadan Amy'e bakıyordu

"Hey portre,arkanı dön..."

"Hay hay..!" dediğini işitti portrenin.
Bakışlarını Amy'nin güzel yüzünde gezdirdi sonra tereddütsüzce kızın dudaklarına yapıştı.

Amy belinde bir sıcaklık hissetti. Birden Matt'e daha da yaklaşmıştı. Gülümsiyerek Matt'e baktı. Onun sıcaklığıyla içi ürperdi bir an. Sanki bir büyü yapılmış ve onları birbirine bağlamışlardı. Amy Matt'e aşık olmuştu ve bu değişmeyecekti. Matt;

Hey portre arkanı dön...

Portre hemen;

hay hay..

Matt Amy'i biraz daha kendine çekti. Amy b irden Matt'in o büyülü dudaklarını kendi dudaklarıyla birleştirdiğini hissetti. Gözlerini kapadı ve o büyülü öpücüğe karşılık verdi. Matt'le artık dip dibeydiler.

Amy'i öptükten sonra alnını alnına yaslayıp elini saçlarında gezdirdi.

Uzun omuzlarına dökülen altın sarısı saçları vardı

Sonra birden yaptığının yanlış olduğunu(RP_Out:Binasının yeteri kadar puan kaybetmiş olduğunu Very Happy

) farkedip geriledi...

"Umm...Abinle aran nasıl?"dedi tedirgince .

Bir de profesör Jacob vardı...

Matt geri çekildi. Amy'nin gözlerine bakarak;

Umm.. Abinle aran nasıl?

Amy bir an bu soruya garipsedi. Hemen;

Nerden çıktı bu şimdi. Hem neden abimi bu kadar ısrarla soruyorsun?

Matt'in gözlerine baktı. Sanki orada bir cevap arıyordu. Portre geri yerine dönmüştü. Birden konuşmaya başladı;

Ah... yapma çocuk şöyle güzel bir kız şimdi onu bırakıpda abisi sorulurmu. Bu gençelr ne kadar garipleşti.

Amy gülerek;

Portre haklı. Bencede gayet garip davranıyorsun.

Nerden çıktı bu şimdi. Hem neden abimi bu kadar ısrarla soruyorsun?

Açıklama yapmaya yeltendiği sırada portre lafa daldı

Ah... yapma çocuk şöyle güzel bir kız şimdi onu bırakıpda abisi sorulurmu. Bu gençelr ne kadar garipleşti.

Portreye ters bir bakış attı ama Amy gülüyordu

Portre haklı. Bencede gayet garip davranıyorsun.

Hayır,sadece tırsıyorum diyebiliriz...