I. Sınıflara II. Ders

~~Black Malikanesi~~

Daniel sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açmış ve hiç vakit kaybetmeden Hogwarts'a gitmek üzere hazırlanmıştır. Bugün Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin ikinci dersini işleyecekti. Böcürtler gibi saçma gelen bir konuyu anlatmaktan vazgeçmişti. Onun yerine lanetleri işleyecekti. Ders saatinin yaklaşması ile birlikte hemen uyuyan Ginny'nin yanına gitti ve ona bir öpücük verdikten sonra elini Ginny'nin karnına koyarak

"Ben yokken annene iyi bak Junior Daniel. "

dedi. Gülümseyerek odasından ayrıldı ve Hogwarts'a gitmek üzere malikaneden çıktı.

~~Hogwarts Koridorları~~

Daniel koşar adımlarla dersliğe ilerliyordu ama aklında Rosie ve Bonnie ile yaptığı son konuşmalar olduğu için istemeden de olsa düşünceli bir biçimde yavaşlıyordu. Yine de saatin gittikçe geçmeye başladığını anlayarak hızlandı. Dersine geç kalmak istemezdi.

~~Derslik~~

Daniel dersliğe geldiğinde soluklanmaya çalışarak gülümsedi öğrencilerine ve tahtanın önüne geçip sınıftakileri hızlı bir biçimde süzdü. Çok kişi eksik değil gibiydi. Eksik olanlarda şanslarına küsmeliydiler çünkü lanetler genelde süper bir konuydu. Ayrıca her profesör de dersinde lanetlerin uygulanmasına izin vermezdi. Aslında Daniel'ın asıl amacı belliydi. Onları savaşa çabuk hazırlamaya çalışıyordu ve savaşa Cin perilerle veya böcürtlerle hazırlanamazlardı. Bu yüzden böcürtler dersini iptal etmişti.

Daniel soluklandığında öğrencilerine gülümseyerek

"Evet arkadaşlar, biliyorum böcürtlerle ilgili ödev yaptınız falan ama böcürtler şimdilik en gereksiz konularımızdan biri. Böcürtler konusu sadece ödevlerinizdeki araştırma ile kalacak büyük ihtimalle. Şimdi asıl konumuza gelelim."

dedi ve eline beyaz bir tebeşir alarak tahtaya döndü. Tahtaya 'Affedilmez Lanetler' yazdı. O anda tutulan nefesleri duyabilmişti ama buna aldırmadan yine öğrencilerne döndü ve ciddi bir şekilde konuşmaya başladı:

"Ben sizinle bu derste affedilmez lanetleri işlemek istiyorum. Oyun oynamanın zamanı değil çünkü, sizi gerçek hayata hazırlamalıyım. Bunun için de kolay olnı değil zor olanı tercih etmeliyiz ki zor durumda kaldığımızda elimizdeki kolay büyülerle deği lzor büyülerle karşılık verebilelim. Şimdi,affedilmez lanetler üç tanedir. Evet bunu size söz hakkı vererek öğretmeyi isterdim ama uygulamalı çalışacağımız iin hiç zaman yok. Bu yüzden ben başlıyorum. Lanetlerden birincisi, Imperius laneti, yani Imperio. Kişinin kontrolünü büyü yapanın eline almasını sağlayan affedilmez lanettir. Bu gerçekten süper bir lanettir evet. Düşünsenize bir kişinin kontrolünü elinize almak nasıl süper bir duygu olur. Her neyse, sizi yanlış yönlendirmek istemem. İkinci lanet, Creatus, yani Crucio. Bir kişiyi işkence ederek delirten affedilmez lanettir. Eğer aşırı güçlüyse bu lane ve karşınızdaki o kadar da güçlü biri değilse lanet yapılan kişiyi acıdan öldürebilir bile."

Daniel bir an için sustu ve içinden

"Boşa değil tecrübe konuşuyor burada!"

diye geçirdi. Sonra sinsi bir biçimde gülerek öğrencileri süzdü ve konuşmasına tekrar başladı:

"Lanetlerin sonuncusu ve en kötüsü. Evet düşündüğünüz şey, öldüren lanet. Yani Avada Kedavra. Bu büyü hiçbir büyü ile engellenemez fakat başka bir büyü ile karşı karşıya gelirse yönünden sapabilir.Kişiyi öldürmek için kullanılır.Bundan sağ çıkan tek kişi Harry Potter'dır. Ah tabi hortkuluksuz olarak sağ çıkan kişi Harry Potter'dır. Annesinin yaptığı koruma büyüsü resmen hortkuluk etkisi yarattı ve paçayı yırttı öldüren lanetten. Hortkulukları da en kısa zamanda anlatacağım size ama dediğim gibi bunları anlatmam aslında yasak. O yüzden aramızda kalırsa sevinirim."

Tutulan nefesler geri bırakıldığında Dan, ciddi halinden tekrar sevimli haline dönerek

"Ee başlayalım derim ben. Evet,Matt gel bakalım. Seninle başlayalım. Şimdi, benim üstümde istediğin laneti deneyebilirsin. Ama ben de öldüren lanet hariç senin üstünde lanetleri deneyeceğim. Yiyorsa eğer başlayalım."

dedi ve kıs kıs gülmeye başladı. Onun ve kız kardeşi Amy'nin arasında olanları biliyordu. Ama Matt'i seviyordu çünkü iyi çocuktu. Sadece onu denemek istiyordu. Ne kadar güçlü olduğu hakkına. Fazla yüklenmeecekti tabi ki, hafiften başlayacaktı.

Sessiz sakin,kendisine aykırı bir şekilde,sınıfa geldi.Matt ortalıkta görünmüyordu,nedense çocuğun derslere son anda gelme gibi bir huyu vardı.Yerine geçip profesörü beklemeye başladı

Yine gerizekalı hayvanlardan biri olursa çıldırırım! diye düşündü. Gerçek Karanlık Sanatları öğrenmek istiyordu,biçimsiz hayvanları değil.Lanetlerdi onu cezbeden,bu dersi sevmesine neden olan...

Çok geçmeden profesör kapıda göründü. Soluklanıp sınıfa göz attı ve çocuksu bir ses tonuyla konuşmaya başladı:

"Evet arkadaşlar, biliyorum böcürtlerle ilgili ödev yaptınız falan ama böcürtler şimdilik en gereksiz konularımızdan biri. Böcürtler konusu sadece ödevlerinizdeki araştırma ile kalacak büyük ihtimalle. Şimdi asıl konumuza gelelim."

Gereksiz konular...Gereklilerine geçmek en iyisi...! dedi öğrencilerden birinin arkasına saklanıp pişkin pişkin bağırdı.Farkedilmediğini düşünüyordu,farkedilse bile gülümseyerek profesöre bakardı zaten...

"Ben sizinle bu derste affedilmez lanetleri işlemek istiyorum...

Liz avının yerini farketmiş bir köpek gibi dikildi sırasında.Acımasız bir gülümseme almıştı yüzünü sıkıntının belirtileri yerine...İlgili ilgili profesöre baktı:

Oyun oynamanın zamanı değil çünkü, sizi gerçek hayata hazırlamalıyım. Bunun için de kolay olnı değil zor olanı tercih etmeliyiz ki zor durumda kaldığımızda elimizdeki kolay büyülerle deği lzor büyülerle karşılık verebilelim. Şimdi,affedilmez lanetler üç tanedir. Evet bunu size söz hakkı vererek öğretmeyi isterdim ama uygulamalı çalışacağımız iin hiç zaman yok. Bu yüzden ben başlıyorum. Lanetlerden birincisi, Imperius laneti, yani Imperio. Kişinin kontrolünü büyü yapanın eline almasını sağlayan affedilmez lanettir.

Gülümseme genişledi. İşte hayatta istediği şey bir kelimeyle kendi ellerinde olabilirdi!

Bu gerçekten süper bir lanettir evet. Düşünsenize bir kişinin kontrolünü elinize almak nasıl süper bir duygu olur. Her neyse, sizi yanlış yönlendirmek istemem.

Heyecandan elleri terlemişti.Profesör Black'e baktı.
İdolünü bulmuştu işte!

İkinci lanet, Creatus, yani Crucio. Bir kişiyi işkence ederek delirten affedilmez lanettir. Eğer aşırı güçlüyse bu lane ve karşınızdaki o kadar da güçlü biri değilse lanet yapılan kişiyi acıdan öldürebilir bile."

Yüzündeki gülümseme biraz daha genişledi. Lanetler uzmanlaşması gereken yegane şeydi! Acıyla bağıran bir kurbanın sesi ninnisi olabilirdi...

Profesör bir an durdu ve devam etti

"Lanetlerin sonuncusu ve en kötüsü. Evet düşündüğünüz şey, öldüren lanet. Yani Avada Kedavra. Bu büyü hiçbir büyü ile engellenemez fakat başka bir büyü ile karşı karşıya gelirse yönünden sapabilir.Kişiyi öldürmek için kullanılır.Bundan sağ çıkan tek kişi Harry Potter'dır.

Pısırık,angut bir **** diye geçirdi içinden. Kim olduğu umrunda bile değildi,sadece şanslıydı.Gerçekten şanslı...

Ah tabi hortkuluksuz olarak sağ çıkan kişi Harry Potter'dır. Annesinin yaptığı koruma büyüsü resmen hortkuluk etkisi yarattı ve paçayı yırttı öldüren lanetten.
Hortkulukları da en kısa zamanda anlatacağım size ama dediğim gibi bunları anlatmam aslında yasak. O yüzden aramızda kalırsa sevinirim."

Hayran hayran profesörü izlemeye devam etti. Lanetler konusunda uzman olmak cidden tapılası birşeydi. İleride KSKS profesörü olmak bile isteyebilirdi Liz.

Profesör yeniden sevecenlikle sırıttı.

"Ee başlayalım derim ben. Evet,Matt gel bakalım. Seninle başlayalım. Şimdi, benim üstümde istediğin laneti deneyebilirsin. Ama ben de öldüren lanet hariç senin üstünde lanetleri deneyeceğim. Yiyorsa eğer başlayalım."

Kafasını çevirdiğinde Matt'i gördü.Çocuk soğukkanlılıkla profesöre yaklaşmıştı.Tırsıyor muydu,belki...Matt'in kendinden eminsiz adımları gözünden kaçmadı .

Kapının önünde dikilidi bir süre.Geç kalmıştı ve içeri girip girmemek konusunda tereddütlüydü.Profesör Black'in sesi geliyordu

...Lanetlerden birincisi, Imperius laneti, yani Imperio. Kişinin kontrolünü büyü yapanın eline almasını sağlayan affedilmez lanettir.

Cesaretini toplayıp kapı koluna asıldı.

...İkinci lanet, Creatus, yani Crucio. Bir kişiyi işkence ederek delirten affedilmez lanettir. Eğer aşırı güçlüyse bu lane ve karşınızdaki o kadar da güçlü biri değilse lanet yapılan kişiyi acıdan öldürebilir bile."

Sınıfa geldiğinde Profesör Black Cruciodan bahsediyordu.Özür dilercesine başını eğip boş bulduğu bir yere oturdu.Bir an gözü Liz'e takıldı,kızın yanına oturabilirdi.Ama yüzündeki ifade Matt'i tedirgin etti,kızdan uzak oturmak en iyisiydi.

Lanetlerdi demek...Lisa'nın sevinme nedenine şaşırmamıştı.Lanetler kendisini tedirgin ederdi yanlızca.İfadesizce dersini işleyen Profesör Black'e baktı.
Dersi ciddiyetle işliyor gibiydi.Çok genç gösteriyordu,Amy'nin abisi olduğuna inanamamıştı.

"Lanetlerin sonuncusu ve en kötüsü. Evet düşündüğünüz şey, öldüren lanet. Yani Avada Kedavra. Bu büyü hiçbir büyü ile engellenemez fakat başka bir büyü ile karşı karşıya gelirse yönünden sapabilir.Kişiyi öldürmek için kullanılır.

AVADA KEDAVRA!Soğuk bir duygu ciğerlerini kapladığında ürperdi.Anılarındaki en kalıcı söz,Avada Kedavra idi.O boğuk erkek sesi bunu haykırmıştı an son annesi hala hayattayken.Gergince dişlerini sıktı.Belki de derse gelmemeliydi.Belki de şimdi çıkıp gitmeliydi.
Hemen ilerisindeki kapıya baktı.Ayakları mıhlanmıştı,hareket bile etmiyordu.Dİnlemeye mahkum olduğu dersi dinlemeye devam etti.

"Ee başlayalım derim ben. Evet,Matt gel bakalım. Seninle başlayalım.

Kendi adını işittiğinde ürkt.Karşısındaki KSKS profesörüydü,hiç şansı yoktu!Yine de soğukkanlılıkla ayaklandı,asasını elinde çevirerrek profesöre yaklaştı

Şimdi, benim üstümde istediğin laneti deneyebilirsin. Ama ben de öldüren lanet hariç senin üstünde lanetleri deneyeceğim. Yiyorsa eğer başlayalım."

Derin bir nefes altı,konsantrasyonunu topladı.
Kendi üstünde deneneceklere hazırladı kendini.
Hiç şansı yoktu ama en azından hazır olabilirdi.
Tek görevi kobay olmaktı...

Düşündü neyi yapması gerektiğini düşündü...
Sonra derse girmeden önce kapı önünde duyduğu büyü geldi aklına.
Sol ayağını öne doğru sabitleyip destek aldı,yaylanıp duruşunu belirledi ve hızla asasıyla havayı yarıp profesöre doğru haykırdı

"Imperio..."

:::: Ortak Salon ::::

Jessica sabah erkenden kalmıştı. İçinde bir sıkıntı vardı ve yatağında kalamamıştı. Okul cüppesini giydi ve aşağı ortak salona indi. Yumuşacık bir sıcak çarptı yüzüne. Şömine yanıyordu. Büyük ihtimalle ev cinleri gece yapmışlardı. Masanın üstüne gitti ders programı orada duruyordu. Karanlık sanatlara karşı savunma dersi vardı. Jess bu dersi çok seviyordu. Profesör de gerçekten çok tatlı biriydi. Bu yüzden belki de ders çok zevkli geçiyordu. Yatakhaneden çoğu kişi inmeye başlamıştı. Jessica çantasını ve asasını eline aldı ve geçitten dışarı çıktı.

:::: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Dersliği ::::

Dışarıda her yer karanlık ve bulutluydu. Merdivenlerden yavaşça inerken derste ne işleyeceklerini düşünmeye başlamıştı. Böcürtlerle ilgili araştırma ödevini yapmıştı. Dersin konusu bu olacaksa eğer çok eğleneceklerdi. Bir an durdu ve kendi en çok korktuğu şeyin ne olduğunu düşündü. Bilmiyordu gerçekten. Yalnız kalmak olabilirdi. Sevdiklerinin ölümü ...
Aklına bunlar gelince bunalmıştı. Düşünmek bile yeterince kötüydü zaten. Dersliğin önüne gelmişti. Kapıya vurdu ve içeri girdi birkaç kişi vardı sınıfta. Boş olan bir yere oturdu. Profesör her zamanki gibi yine çok neşeli gözüküyordu. Herkes tamamlanınca anlatmaya başladı :

"Evet arkadaşlar, biliyorum böcürtlerle ilgili ödev yaptınız falan ama böcürtler şimdilik en gereksiz konularımızdan biri. Böcürtler konusu sadece ödevlerinizdeki araştırma ile kalacak büyük ihtimalle. Şimdi asıl konumuza gelelim." dedi. Böcürtleri işlemeyeceklerdi demek. Ne işleyeceklerini merak etmişti.

"Ben sizinle bu derste affedilmez lanetleri işlemek istiyorum. Oyun oynamanın zamanı değil çünkü, sizi gerçek hayata hazırlamalıyım. Bunun için de kolay olnı değil zor olanı tercih etmeliyiz ki zor durumda kaldığımızda elimizdeki kolay büyülerle deği lzor büyülerle karşılık verebilelim. Şimdi,affedilmez lanetler üç tanedir. Evet bunu size söz hakkı vererek öğretmeyi isterdim ama uygulamalı çalışacağımız iin hiç zaman yok. Bu yüzden ben başlıyorum. Lanetlerden birincisi, Imperius laneti, yani Imperio. Kişinin kontrolünü büyü yapanın eline almasını sağlayan affedilmez lanettir. Bu gerçekten süper bir lanettir evet. Düşünsenize bir kişinin kontrolünü elinize almak nasıl süper bir duygu olur. Her neyse, sizi yanlış yönlendirmek istemem. İkinci lanet, Creatus, yani Crucio. Bir kişiyi işkence ederek delirten affedilmez lanettir. Eğer aşırı güçlüyse bu lane ve karşınızdaki o kadar da güçlü biri değilse lanet yapılan kişiyi acıdan öldürebilir bile."

dedi. İmperius lanetinden süper olarak bahsetmişti. Jess sesinde sanki birden sınıfta olduğunu unuttuğunu düşündü. Lanetler hakkında çok şey biliyordu anlaşılan. Bunları ondan beklemedği bir ciddiyetle anlatmıştı.

"Lanetlerin sonuncusu ve en kötüsü. Evet düşündüğünüz şey, öldüren lanet. Yani Avada Kedavra. Bu büyü hiçbir büyü ile engellenemez fakat başka bir büyü ile karşı karşıya gelirse yönünden sapabilir.Kişiyi öldürmek için kullanılır.Bundan sağ çıkan tek kişi Harry Potter'dır. Ah tabi hortkuluksuz olarak sağ çıkan kişi Harry Potter'dır. Annesinin yaptığı koruma büyüsü resmen hortkuluk etkisi yarattı ve paçayı yırttı öldüren lanetten. Hortkulukları da en kısa zamanda anlatacağım size ama dediğim gibi bunları anlatmam aslında yasak. O yüzden aramızda kalırsa sevinirim." dedi. Bunları anlatması tam olarak yasak değildi ama uygulama... Bunların affedilmez olmasının nedeni vardı bunları yaptırması çok yanlıştı. En önemlisi de kesinlikle yasak olan bir konudan bahsetmişti. Hortkuluklar... Bunlar hakkında bilgi kütüphanedeki karanlık sanatlarla ilgili kitaplarda bile yazmazdı. İlk defa profesöre kızmıştı. Onu dinlemeye devam etti :

"Ee başlayalım derim ben. Evet,Matt gel bakalım. Seninle başlayalım. Şimdi, benim üstümde istediğin laneti deneyebilirsin. Ama ben de öldüren lanet hariç senin üstünde lanetleri deneyeceğim. Yiyorsa eğer başlayalım." dedi. Matt'i çağırmıştı. Jess onun ne yapacağını merak ediyordu. Ama arkasına dönüp ona bakmadı. Oturduğu yerde rahatsız rahatsız profesöre bakıyordu. Nasıl lanetleri ona denetebilirdi ki?
Matt profesörün yanına gitti yavaşça. Derin bir nefes almıştı. Öne doğru bir ayağını attı. Sonra da :
'' İmperio '' diye bağırdı.

Daniel gülümseyerek Matt'e bakarken Matt soğukkanlılıkla yerinden kalktı ve asasını çekti. Sol ayağını öne doğru sabitleyip destek aldı,yaylanıp duruşunu belirledi ve hızla asasıyla havayı yarıp Daniel'a doğru haykırdı:

"İmperio!"

Daniel'a bir şey olmamıştı tabiki, çünkü bir an için kendini gerçek bir çatışmadaymış gibi hissetmişti ve gücünü toplayarak büyüden korunmaya çalışmıştı. Ama kendini o şekilde korursa Matt güçsüz olduğunu düşünecekti ve asla lanetleri başaramayacağını sanacaktı. Bu yüzden Danny kendini serbest bıraktı ve Matt'in kendisini yönetmesine bir süreliğine de olsa izin verdi. Biraz çekingen gibi duran Matt'e ciddi bir şekilde

"Evet Matt hadi bakalım bir süreliğine yönetimin altında olacağım. Beni rezil etme ha. Yoksa seninle kötü bozuşuruz."

dedi ve sonra gülümseyerek ona bakmaya başladı. Cesaret vermek istiyordu ki Matt laneti başarabileceğini düşünsün ve kendini güçsüz hissetmesin.

Matt gücün asasının ucunda bir ağırlık hissetti.Profesör korunmamıştı,büyüyü yapmasına izin vermişti.

Evet Matt hadi bakalım bir süreliğine yönetimin altında olacağım. Beni rezil etme ha. Yoksa seninle kötü bozuşuruz."

Profesörün bu davranışından etkilenmişti.Gülümsedi ve birinin kontrolünü elinde tutabilmenin getirdiği hazla asasını masaya doğru hareket ettirdi.

Birinin kontrolünü elinde tutabilmek...
Bireyin isteği dışında büyüyü yapanın hareketleri doğrusunda zorunlu hareket etmesi...Kesinlikle güzel bir duyguydu.Herkesin isteyebileceği bir güç!

Matt kendisini toparladı.Karşısındaki KSKS profesörüydü.Bir profesör!
Şu anda kendini Mattin kontrolüne bırakmış olması aciz olduğu anlamına gelmiyordu,tam tersi aciz olan kendisiydi!

Kendini toparladı.

Profesörü masaya oturtup asasını cebine attı

"Abartmaya lüzum görmüyorum efendim.Büyüyü yapabilmenin getirisini gördüm ve abartıldığı takdirde..." Liz'e göz ucuyla baktı.Kız olaydan eğlenmiş gibiydi.

"Abartıldığı taktirde insanı kendinden geçirebilir...Bana bu kadarın yettiğini düşünüyorum."

Ellerini cebine sokup profesörün kendisine yapacağı laneti hazır bir şekilde beklemeye başladı.

Ell o gün çok geç kalkmıştı akşam geç yattığı için tabi haliyle geç kalkması normaldi.Çünkü dün bütün gün arakdaşlarıyla birlikte eğlendi geç saatlere kadar çok geç yatmıştı.Ama bugün ders oluğunu bilmiyordu.Sabah kalktığında saat 7:30 du.Hemen yatağından fırladı.Cübebsini giyip saçını topaldıktan sonra çantasını eline aldı.Hemen koşarak büyük salona indi Karnını fazla doyurmmaıştı geç kalmıştı dersi 8:00 de başlıcaktı.Bir kaç lokma bişey aldıktan sonra hemen dersliğe doğru koşar adımlarla ilerliyordu.Etrafındaki herkez derse yetişmek için Ell gibi koşuyorlardı.Bir kaç dakika sonra dersliğe ulaştı.İçeriye bir göz attığında profesörün derslikte olduğunu gördü..İçinden:

" Kahretsin geç kaldım..!! " dedi..Sinirlenmişti o an..Üzerine başıan çeki düzen verdi ve dersliğe girdi..Profesörün yanıan giderek:

" Özür dilerim profesör geç kaldım.. " dedi..Profesör de gülümseyerk yerine geçemsini işaret etti..Ell buna çok sevinmişti..Hemen yerine geçti..Eşyalarını hazırladı ve profesörü pür dikkat dinlemeye başladı..:

" Evet arkadaşlar, biliyorum böcürtlerle ilgili ödev yaptınız falan ama böcürtler şimdilik en gereksiz konularımızdan biri. Böcürtler konusu sadece ödevlerinizdeki araştırma ile kalacak büyük ihtimalle.. Şimdi asıl konumuza gelelim.."dedi..Ell biraz şaşkındı çünkü 1.derse yetişememişt biraz üzülmüştü..Ama biliyorduki 2.ders bile olsa geçeceğine inannıyordu..Profesör daniel tahtanın önüne geçti ve tahtaya:

" Affedilmez Lanetler " yazdı..Herkez nefesini tutmuş proefsörü izliyordu.profesör de öğrencileri daha fazla bekletmek istememişti ve hemen devam etti:

" Ben sizinle bu derste affedilmez lanetleri işlemek istiyorum. Oyun oynamanın zamanı değil çünkü, sizi gerçek hayata hazırlamalıyım. Bunun için de kolay olnı değil zor olanı tercih etmeliyiz ki zor durumda kaldığımızda elimizdeki kolay büyülerle deği lzor büyülerle karşılık verebilelim. Şimdi,affedilmez lanetler üç tanedir. Evet bunu size söz hakkı vererek öğretmeyi isterdim ama uygulamalı çalışacağımız iin hiç zaman yok. Bu yüzden ben başlıyorum. Lanetlerden birincisi, Imperius laneti, yani Imperio. Kişinin kontrolünü büyü yapanın eline almasını sağlayan affedilmez lanettir. . " dedi..Biraz bekedikten sonra tekrar:

" Bu gerçekten süper bir lanettir evet. Düşünsenize bir kişinin kontrolünü elinize almak nasıl süper bir duygu olur. . " dedi..Gerçekten Ell de böle düşünüyordu..içinden:

" Çok güzel bir o kadarda zevkli bir duygu olurdu.. " dedi ve tekrar proefsörü dinlemeye başladı..:

" Her neyse, sizi yanlış yönlendirmek istemem. İkinci lanet, Creatus, yani Crucio. Bir kişiyi işkence ederek delirten affedilmez lanettir. Eğer aşırı güçlüyse bu lane ve karşınızdaki o kadar da güçlü biri değilse lanet yapılan kişiyi acıdan öldürebilir bile.."dedi..Ell biraz kormuş gibiydi..Ell içinden:

" Bu büyüler gerçekten çok acımaz büyüler.." dedi ve iç çekti..Profesör o arda söze başladı:

" Lanetlerin sonuncusu ve en kötüsü. Evet düşündüğünüz şey, öldüren lanet. Yani Avada Kedavra. Bu büyü hiçbir büyü ile engellenemez fakat başka bir büyü ile karşı karşıya gelirse yönünden sapabilir.Kişiyi öldürmek için kullanılır.Bundan sağ çıkan tek kişi Harry Potter'dır. Ah tabi hortkuluksuz olarak sağ çıkan kişi Harry Potter'dır. Annesinin yaptığı koruma büyüsü resmen hortkuluk etkisi yarattı ve paçayı yırttı öldüren lanetten. Hortkulukları da en kısa zamanda anlatacağım size ama dediğim gibi bunları anlatmam aslında yasak. O yüzden aramızda kalırsa sevinirim.."dedi..Bunlar Ell için gerçekten çok güzel ve ürkütücü büyülerdi..Bütün herkez nefeslerini tutup profesörü dinliyorlardı çok eğlenceli geçiyordu ders Ell için..Profesör tekrar devam etti:

" Ee başlayalım derim ben. Evet,Matt gel bakalım. Seninle başlayalım. Şimdi, benim üstümde istediğin laneti deneyebilirsin. Ama ben de öldüren lanet hariç senin üstünde lanetleri deneyeceğim. Yiyorsa eğer başlayalım.."dedi ve kıs kıs güldü ve matt e baktı..Matt ayağa kalktı ve profesörün yanıan geçti..Sol ayağını öne doğru sabitleyip destek aldı,yaylanıp duruşunu belirledi ve hızla asasıyla havayı yarıp profesöre doğru haykırdı:

"Imperio..." dedi..Bütün herkez Matt i izliyordu ama Proefsör re hiç bişey olmamıştı herkez anlamıştı ki profesör koruma büyü yapmıştı kendisine..Bir kaç dakika sonra profesör ciddi bir şekilde matte:

" Evet Matt hadi bakalım bir süreliğine yönetimin altında olacağım. Beni rezil etme ha. Yoksa seninle kötü bozuşuruz.."dedi ve gülüsmeyerk ona bakıyordu..Matt aynı fikirde değil gibi görünüyordu profesörü masaya oturttu ve profesöre dönerek:

" Abartmaya lüzum görmüyorum efendim.Büyüyü yapabilmenin getirisini gördüm ve abartıldığı takdirde..." dedi..Biraz bekledi ve tekrar:

" Abartıldığı taktirde insanı kendinden geçirebilir...Bana bu kadarın yettiğini düşünüyorum.."dedi..Ell bu duruma katılıyordu taktir ediyordu Matti..Bütün herkez alkışlamaya başladı matt i..

Gabriella yatağından kalktığında saat.7.40 tı.Hemen yataktan fırladı elini yüzünü yıkadı..Aksamdan hazırladığı kitaplarını yatağın altından çıkardı ve çantasına yerleştirdi.Cüppesini giydi ve koşarak Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersliğine girdi..Kapıyı çaldı..İçeri girdiğinden bir kaç boş sıra kalmıştı..Prof. bakarak Çok özür dilerim..! Prof. bidaha olmucak dedi.Prof. eliyle oturmasını işaret etti.Gabriella boş sıralardan birine oturdu ve prof. dinlemeye başladı..

" Evet arkadaşlar, biliyorum böcürtlerle ilgili ödev yaptınız falan ama böcürtler şimdilik en gereksiz konularımızdan biri. Böcürtler konusu sadece ödevlerinizdeki araştırma ile kalacak büyük ihtimalle.. Şimdi asıl konumuza gelelim.."dedi..Gabriella heycanlanmıştı..1. dersi nasıl kaçırdığına inanamadı.Dikkatini topladı ve Prof. baktı..Profesör daniel tahtanın önüne geçti ve tahtaya:

" Affedilmez Lanetler " yazdı..Herkez nefesini tutmuş proefsörü izliyordu.profesör de öğrencileri daha fazla bekletmek istememişti ve hemen devam etti:

" Ben sizinle bu derste affedilmez lanetleri işlemek istiyorum. Oyun oynamanın zamanı değil çünkü, sizi gerçek hayata hazırlamalıyım. Bunun için de kolay olnı değil zor olanı tercih etmeliyiz ki zor durumda kaldığımızda elimizdeki kolay büyülerle deği lzor büyülerle karşılık verebilelim. Şimdi,affedilmez lanetler üç tanedir. Evet bunu size söz hakkı vererek öğretmeyi isterdim ama uygulamalı çalışacağımız iin hiç zaman yok. Bu yüzden ben başlıyorum. Lanetlerden birincisi, Imperius laneti, yani Imperio. Kişinin kontrolünü büyü yapanın eline almasını sağlayan affedilmez lanettir. . " dedi..Biraz bekedikten sonra tekrar:

" Bu gerçekten süper bir lanettir evet. Düşünsenize bir kişinin kontrolünü elinize almak nasıl süper bir duygu olur. . " dedi..Gabriella bu düşüncelere katılıyordu..
Her ders böyle zevkli olsada bende hepsine böle kolayca katıla bilsem.. dedi ve tekrar proefsörü dinlemeye başladı..:

" Her neyse, sizi yanlış yönlendirmek istemem. İkinci lanet, Creatus, yani Crucio. Bir kişiyi işkence ederek delirten affedilmez lanettir. Eğer aşırı güçlüyse bu lane ve karşınızdaki o kadar da güçlü biri değilse lanet yapılan kişiyi acıdan öldürebilir bile.."dedi..Gabriella biraz tuhaf olmuştu..İnsanları nasıl da bu kadar kolay öldüre biliyordu...Elindeki kalemi bıraktı ve düşünmeye başladı...

''Bu büyüler insanların en çok acı çektiği büyüler..Eğer ben yaparsam karşımdakide bana aynı şeyi yapar dedi ve iç çekti..Profesör o arda söze başladı:

" Lanetlerin sonuncusu ve en kötüsü. Evet düşündüğünüz şey, öldüren lanet. Yani Avada Kedavra. Bu büyü hiçbir büyü ile engellenemez fakat başka bir büyü ile karşı karşıya gelirse yönünden sapabilir.Kişiyi öldürmek için kullanılır.Bundan sağ çıkan tek kişi Harry Potter'dır. Ah tabi hortkuluksuz olarak sağ çıkan kişi Harry Potter'dır. Annesinin yaptığı koruma büyüsü resmen hortkuluk etkisi yarattı ve paçayı yırttı öldüren lanetten. Hortkulukları da en kısa zamanda anlatacağım size ama dediğim gibi bunları anlatmam aslında yasak. O yüzden aramızda kalırsa sevinirim.."dedi.Gabriella'nın en çok sevdiği büyülerdi bunlar.Gabriella Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini bu yüzden çok seviyordu..Bütün herkez nefeslerini tutup profesörü dinliyorlardı çok eğlenceli geçiyordu ders Gabriella için .Profesör tekrar devam etti:

" Ee başlayalım derim ben. Evet,Matt gel bakalım. Seninle başlayalım. Şimdi, benim üstümde istediğin laneti deneyebilirsin. Ama ben de öldüren lanet hariç senin üstünde lanetleri deneyeceğim. Yiyorsa eğer başlayalım.."dedi ve kıs kıs güldü ve matt e baktı..Matt ayağa kalktı ve profesörün yanıan geçti..Sol ayağını öne doğru sabitleyip destek aldı,yaylanıp duruşunu belirledi ve hızla asasıyla havayı yarıp profesöre doğru haykırdı:

"Imperio..." dedi..Bütün herkez Matt i izliyordu ama Proefsör re hiç bişey olmamıştı herkez anlamıştı ki profesör koruma büyü yapmıştı kendisine..Bir kaç dakika sonra profesör ciddi bir şekilde matte:

" Evet Matt hadi bakalım bir süreliğine yönetimin altında olacağım. Beni rezil etme ha. Yoksa seninle kötü bozuşuruz.."dedi ve gülüsmeyerk ona bakıyordu..Matt aynı fikirde değil gibi görünüyordu profesörü masaya oturttu ve profesöre dönerek:

" Abartmaya lüzum görmüyorum efendim.Büyüyü yapabilmenin getirisini gördüm ve abartıldığı takdirde..." dedi..Biraz bekledi ve tekrar:

" Abartıldığı taktirde insanı kendinden geçirebilir...Bana bu kadarın yettiğini düşünüyorum.."dedi..Gabriella bu açıklamayı yaptığı için arkadaşı Mattı alkıışladı.Yeteri derecede açıktı.Ona bakarak gülümsedi.

" Evet arkadaşlar, biliyorum böcürtlerle ilgili ödev yaptınız falan ama böcürtler şimdilik en gereksiz konularımızdan biri. Böcürtler konusu sadece ödevlerinizdeki araştırma ile kalacak büyük ihtimalle.. Şimdi asıl konumuza gelelim.."dedi.. Besi çok meraklıydı , asıl konunun ne olucağı konusunda...
Profesör daniel tahtanın önüne geçti ve tahtaya:

" Affedilmez Lanetler " yazdı Besi bir anda nefesini hızla çekti! Babasıda bu affedilmez lanetlerden biriyle öldürülmüştü çünkü.

" Ben sizinle bu derste affedilmez lanetleri işlemek istiyorum. Oyun oynamanın zamanı değil çünkü, sizi gerçek hayata hazırlamalıyım. Bunun için de kolay olnı değil zor olanı tercih etmeliyiz ki zor durumda kaldığımızda elimizdeki kolay büyülerle deği lzor büyülerle karşılık verebilelim. Şimdi,affedilmez lanetler üç tanedir. Evet bunu size söz hakkı vererek öğretmeyi isterdim ama uygulamalı çalışacağımız iin hiç zaman yok. Bu yüzden ben başlıyorum. Lanetlerden birincisi, Imperius laneti, yani Imperio. Kişinin kontrolünü büyü yapanın eline almasını sağlayan affedilmez lanettir. . " dedi.. Besi düşündü. Babasına bunu yapmış olamazlardı , çünkü bu lanet öldürmüyordu. Profesörü dinlemeye başladı. Profösör biraz bekedikten sonra tekrar:

" Bu gerçekten süper bir lanettir evet. Düşünsenize bir kişinin kontrolünü elinize almak nasıl süper bir duygu olur. . " dedi. Besi böyle düşünmüyordu. Zaten birinin kontrolünü eline alsa bile o kişiyi birşeyi yapmaya zorlayabileceğini sanmıyordu. Profösörü dinlemeye başladı tekrar;

" Her neyse, sizi yanlış yönlendirmek istemem. İkinci lanet, Creatus, yani Crucio. Bir kişiyi işkence ederek delirten affedilmez lanettir. Eğer aşırı güçlüyse bu lane ve karşınızdaki o kadar da güçlü biri değilse lanet yapılan kişiyi acıdan öldürebilir bile.."dedi... Besi endişelenmişti. Acaba babası bu lanet ile mi öldürülmüştü. Sonra bir an dersten kopmaya başladığını anladı ve defterine notlar almaya başladı. Sonra profösöre döndü;

" Lanetlerin sonuncusu ve en kötüsü. Evet düşündüğünüz şey, öldüren lanet. Yani Avada Kedavra. Bu büyü hiçbir büyü ile engellenemez fakat başka bir büyü ile karşı karşıya gelirse yönünden sapabilir.Kişiyi öldürmek için kullanılır.Bundan sağ çıkan tek kişi Harry Potter'dır. Ah tabi hortkuluksuz olarak sağ çıkan kişi Harry Potter'dır. Annesinin yaptığı koruma büyüsü resmen hortkuluk etkisi yarattı ve paçayı yırttı öldüren lanetten. Hortkulukları da en kısa zamanda anlatacağım size ama dediğim gibi bunları anlatmam aslında yasak. O yüzden aramızda kalırsa sevinirim.."dedi.
Babasını düşünmeye fırsat kalamadan profösör yine sözüne başladı;

" Ee başlayalım derim ben. Evet,Matt gel bakalım. Seninle başlayalım. Şimdi, benim üstümde istediğin laneti deneyebilirsin. Ama ben de öldüren lanet hariç senin üstünde lanetleri deneyeceğim. Yiyorsa eğer başlayalım.."dedi ve kıs kıs güldü ve matt e baktı..Matt korkmuş görünüyordu ve başaramıyacağa benziyordu. Besi dikkatle baktı. Matt bağırdı;
"Imperio..." dedi.. Başaramadığı çok belliydi. Gerçi Besi hiç birisinin başka birisine "imperio" yaparken görmemişti ama profösöre birşey olmamıştı.

" Evet Matt hadi bakalım bir süreliğine yönetimin altında olacağım. Beni rezil etme ha. Yoksa seninle kötü bozuşuruz.."dedi

Besi artık sıkılmıştı. Matt bir kere daha denedi ama başaramadı. Öğretmen de ders zamanının dolduğunu anlayıp ;
"Ders bitmiştir , çıkabilirsiniz." dedi. Herkes sınıftan çıkarken Besi biraz oyalandı. Çünkü öyle yemeği yiyeceklerdi ama hiç aç değildi. Gerçi kimse bunu annesine söyleyemezdi ama yinede annesinin sözünden çıkmak istemiyordu ve yavaş yavaş büyük salona ilerledi.

Out: Evet arkadaşlar, ders bitmiştir. En kısa zamanda üçüncü dersi de açarım.