Yancy de Jessica ile aynı hızla sandalyeye oturdu. İçerisi sıcaktı ve Yancy kat kat giysilerini çıkardı. Biraz sonra cebinden küçük bir şişe çıkardı ve bir yudum aldı.
Sonra Jessica'ya gülümseyerek :
"İyiyim Jessica. Böyle harika bir günde yalnız oturalım istemedim. Hem başka tanıdık da göremedim. Yanına geleyim dedim ben de. Umarım bir sakıncası yoktur. Ee sen neler yapıyorsun? Antrenmanlar falan nasıl gidiyor? Eminim çok yorucu oluyordur. Çünkü kendimden biliyorum, hele kaptan olmak olduça zor gibi."
dedi. Gerçekten harika bir gündü. Yalnız oturmak zaten sıkıcıydı ve aslında Yancy'nin gelmesi iyi olmuştu. Biraz tedirgin görünüyordu büyük ihtimalle onunla oturmak istemeyeceğini düşünüyordu. Ama Jessica ona iyi niyetini zaten göstermişti.
Çocuğun gülümsemesine karşılık verirken :
'' Geldiğin iyi oldu ben de zaten sıkılmıştım. Antrenmanlarla uğraşıyorum biliyorsundur. Gerçekten çok yorucu oluyor. Kaptanlık olmasa yorulacağımı sanmıyorum. Kendi görevimi yaparken bir de takımdakilerin hatalarını düzeltmeye çalışıyorum. Sende biliyorsun. Ayrıca bina başkanıyım. Gryffindorlar tahmin edebileceğinden daha fazla yoruyorlar beni. ''
dedi. Yeşil gözlerini masanın üstündeki çizgilere çevirdi. Hala yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Yancy'nin ne yapmak istediğini anlamıyordu. Gerçekten iyi davranıyordu.
Biraz daha böyle devam ederse Yancy' e gerçekten güvenecekti. Hiç kötü bir niyeti yok gibi görünüyordu.