Ziyafet Sonrası

Hogwarts'da akşam saatleriydi. Sarah, Büyük Salon'dan çıkarak koridorlara doğru yürümeye başladı. Ağır adımlarla koridordan geçerken portrelerle süslü duvarları izlemeye başladı. Kim olduklarını bilmiyordu ama önemli kişiler oldukları belliydi. Kollarının arasından kaymış olan kitaplarını düzelttikten sonra arkasından gelen ayak seslerini duydu. Kim olduğunu öğrenmek için arkasını döndüğünde ise Matt'i gördü. Onunla henüz tam bir tanışma fırsatı bulamamıştı ama birkaç kere selam verdiği ve muhabbet ettiği olmuştu. Onu her gördüğünden nedenini bilemediği bir hisle tüyleri diken diken oluyordu. Memnun bir şekilde gülümseyerek Matt'e selam verdi. ''Selam Matt.''

Kalbi küt küt atıyordu. Nedenini bilmiyordu ama Matt'e karşı ilginç bir ilgi duyuyordu. Okulda ilk geldiğinde bile Matt, Sarah'ın dikkatini çekmeyi başarmış ve Sarah'ta ayrı bir yer bırakmıştı. Tam o sırada kolunun altından kayan kitaplar yere düştü. Matt, kitapları toplamak için yere eğişdi fakat Sarah, ani bir hareketle kitaplarını yerden alarak Matt'e: ''Şey... Gerek yok, sağol...'' dedi. Matt'in yüzündeyse ilginç bir gülümseme vardı. Birşeyler söyleyecek gibiydi. Sarah, ise ilgiyle onu dinliyordu...

Hogwarts koridorları Matt'in nereden geldiğini bilmediği bir ayak sesiyle çınlıyordu.Kim olduğunu öğrenmek için yürüdüğü koridorun sonuna koşup soluna açılan koridora baktı. Sarah kolunda kitaplarla koridorda ilerliyordu. Kızla konuşmak istedi birkaç adım attıktan sonra dikkatini çekebilmişti

''Selam Matt.''

"Merhaba Sarah" dedi kıza gülümseyip.Tam bir şey demeye hazırlanmıştı ki kızın elindeki kitaplar yere saçıldı.Kıza yardım etmek için kitaba uzandığında Sarah kitabı kapıp

''Şey... Gerek yok, sağol..." dedi. Çekingen görünüyordu,gülümsedi.

Kızın delici bakışları Matt'i geçen geceden uzaklaştırmaya yetmişti.

Yarım yamalak bir gülümsemeyle konuştu

"Şeyy...Koridorun sonuna kadar eşlik etmek ister misin?"

"Şeyy...Koridorun sonuna kadar eşlik etmek ister misin?''

Sarah, bu soru karşısında sevinçten havalara uçmak üzereydi. İçinden kısık bir çığlık attıktan sonra Matt'e döndü. ''Tabii ki...'' Sarah, Matt'le beraber koridorda yürürken içinden Tanrıya defalarca şükrediyordu. Belki de okula geldiğinden beri hayal ettiği şey gerçekleşecekti. Ama biraz çekingen davranıyordu sanki. Matt'e kendini yanlış tanıtmamak için çekingenliği bir tarafa bırakıp soru sormaya karak verdi. ''Iıı... Okul nasıl geçiyor? Dersler falanda başladı sanırım.''

Çok saçma bir cümle olmuştu. Zaten ne zaman konuşmaya başlasa ya saçmalıyor ya da çuvallıyordu. Sorduğu soruyu önemsemeden başka bir soru sormalıydı ama buna vakti yoktu. Çünkü Matt, sorusuna cevap veriyordu...

Kızın kendisini onaylamasıyla genişledi gülümsemesi.Böyle giderse sorması gerekn şeyi sorması kolaylaşacaktı...
Düşündü bir an sessizce...Direk sormalı mıydı,yoksa konuşmayı o noktaya mı getirmeliydi?Ayrıca ne diyeceğini bile bilmiyordu.Daha önce sorma ihtiyacı duymamıştı...

''Iıı... Okul nasıl geçiyor? Dersler falanda başladı sanırım.''

Sarah'In hala yaında olduğunu farkedince düşüncelerinden sıyrıldı.Sorunun garipliği bile dikkatini çekmemişti

"İyi,iyi,geçiyor işte...Hangi dersleri almıştın sen?"

Biraz zaman kazanmaya ihtiyacı vardı.Soran gözlerle Sarah'a baktı.