1.Sınıflara 3.Ders(01 Ekim-05 Ekim)

Rose'nin Odası
Rose saatin sesine uyanmıştı.Etraf hafifce aydınlanmaya başlamıştı.Rose bugün her zamankinden daha erken uyanmıştı.Çünkü bugün dersi vardı.Yılın sonuna doğru gelmişlerdi.Okulların kapanmasına az olmasa da yaklaşılmıştı.Rose yatağından kalktığında şok olmuştu.Çünkü akşam odayı toplamadan yatmıştı.Kitaplar bir yerde,kıyafetler bir yerde.Rose'nin epey bir zamanı vardı.Onun için asasını kullanmadan odayı topladı.Bu odayı toplama pek vaktini almamıştı.Bugün giyeceği kıyafetleri seçti.Kıyafetlerini giydikten sonra cüppesini alıp odadan çıkacaktı ama cüppesini bulamıyordu.Toplarken ortalığı nereye koymuştu kimbilir.Rose:

''Accio cüppe'' dedi ve cüppesi yatağın altından Rose'nin eline geldi.Rose cüppesini giyinerek odadan çıktı.

Koridorlar
Koridorda çok fazla öğrenci vardı.Öğrenciler Rose'nin geçmesi için kenara çekiliyorlardı.Öğrencilerin çoğu ''Günaydın,profesör'' diyorlardı.Rose sadece kafasını ''Sizede günaydın'' dercesine sallıyordu.Koridorlar bittikten sonra okul kapısına gelmişti.

Bahçe
Rose kapıdan dışarıya adımını attığında gökyüzüne baktı.Gökyüzü masmavi renkteydi.Her zamankinden daha güzel gözüküyordu.Rose biraz hızlanarak quidditch sahasına doğru yürüdü.Quidditch sahasına geldiğinde öğrencilerin hepsi burdaydı.Rose:

''Günaydın,bugün dersimizi burda işlememizin sebebini hepiniz merak ediyorsunuzdur.'' dedi.Hepsi Roseye bakıyordu.Rose:

''Dersi burda işlememizin sebebi quidditch oynayacağımız için.Bahçede quidditch oynayacak değiliz ya.Takımda olanlar mevkilerini belirtsinler.Ona göre çalışma yapacağız ve iyi oynadığınızı gösterirseniz maç yapacağız.Ben de oynayabilirim belki'' dedi ve gülümsedi.Quidditch oynamayalı pek fazla olamıştı ama çift kişilik maçlardan sıkılmıştı.

Pırıl pırıl bir sabahtı. Güneş kendini bütün cömertliğiyle gösteriyordu. Jess bugün sabah geçen gecenin şaşkınlığını üstünden atmış bir şekilde uyandı. Üstündekilerle yatmıştı.
Kimseye belli etmeden cebine tıkıştırdığı pelerini sandığına koydu. Bugün Quidditch dersi vardı. Buna inanamıyordu. Şimdi Profesöre nasıl bakacaktı?

Bunları düşünerek üzerini giyinmişti. Ortak salon öğrencilerle doluydu. Bu kalabalıktan bir an önce çıkmak istiyordu. Bu derslerini Quidditch sahasında yapacaklardı. Nedeni çok basitti Quidditch oynayacaklardı.

En azından bu Jess'i çok eğlendirecekti. Bunları düşünürken asasını cebine soktu ve süpürgesini alıp aşağı inmeye başladı.

Koridorlar öğrenci doluydu. Herkesin derslerine yetişmek için acelesi vardı. Aralardan hızlıca geçerek Giriş salonuna gelmişti. Dışarı çıktı ve etrafın o kadar da sıcak olmadığını farketti. Bu Quidditch oynamak için harika günlerden biriydi.
Quidditch sahasının ortasına geldi. Diğer öğrenciler de yanındalardı.
Biraz sonra ise Prof. Weasley gelmişti öğrencilere baktı ve konuşmaya başladı :

Günaydın,bugün dersimizi burda işlememizin sebebini hepiniz merak ediyorsunuzdur.

dedi. Jess profesöre bakmıyordu. Böyle kendini daha rahat hissediyordu.

Dersi burda işlememizin sebebi quidditch oynayacağımız için.Bahçede quidditch oynayacak değiliz ya.Takımda olanlar mevkilerini belirtsinler.Ona göre çalışma yapacağız ve iyi oynadığınızı gösterirseniz maç yapacağız.Ben de oynayabilirim belki.

dedi. Jess ilk defa profesöre bakmıştı. Gözleri heyecan doluydu ilk defa Quidditch oynayacaktı gerçek anlamıyla. Hevesle konuşmaya başladı :

Ben arayıcıyım profesör...

dedi ve birşeyler beklercesine Profesöre baktı.

Yatakhane:

Liz yeni doğan güneşle birlikte uyanmıştı.Huzursuz huzursuz ayaklandı.Ders listesine bakmasına gerek yoktu,biliyordu,uçuş dersi vardı...
Sıcak yatağından kalkmanın getirdiği ısı değişmi ile titredi.Özlemle ardındaki yatağa baktı,uykusu en tatlı yerinde kesilmişti. Ayağa kalkıp esnedi ve uyuşuk uyuşuk üstüne giyecek birşeyler arandı.
Lacivert tişörtünü ve kot pantolonunu üstüne geçirip cüppesini giydi.Klişe öğrenci izlenimi yoktu,daha çok yoldan bulduğun ilk çocuğa Slytherin cüppesi giydirmek gibiydi.Cüppesine dikili Slytherin armasına sevgiyle baktı.
Slytherinli olmanın gururuyla gülümseyip Quidditch sahasına gitmek için odadan ayrıldı.

Koridor:

Koridorda sessiz sakin yürürken köşede kitap okumakta olan bir Rawenclawlı bir öğrenci gördü.Çocuğun bu saatte köşede meraklı meraklı kitap okumasını fırsat bilip sessizce yaklaştı ve kitabının kapağına sertçe geçirdi.

İnek! Çocuğun kafasına sertçe bir şaplak indirip başını ovan çocuğun çevresinde dört döndü. Elinden kitabı hızla kapıp alay edercesine kapağı okudu:

Kehanet Sanatları... Kendisi de bu kitabı okumuştu zamanında. Kitabı korkuyla bakan çocuğa fırlattı
İşe yaramaz inek! Yeniden alnına patlatıp hoplaya zıplaya ve gülerek bahçe yolunda ilerledi.Yeterince zaman kaybetmişti zaten...

Quidditch Sahası:

Profesör yine ileride görünmüştü.Liz konuşmayı kesip ders dinleyen iyi öğrenci imajına büründü:

Günaydın,bugün dersimizi burda işlememizin sebebini hepiniz merak ediyorsunuzdur.

Profesör her zamanki gibiydi,neşeli,merak uyandırıcı ve karizmatik...Neden buraya geldiklerinin bir açıklamasını yapacağını umarak dinlemeye devam etti:

Dersi burda işlememizin sebebi quidditch oynayacağımız için.Bahçede quidditch oynayacak değiliz ya.

Sonunda,sene başından beri hevesle beklediği an gelmişti!

Takımda olanlar mevkilerini belirtsinler.Ona göre çalışma yapacağız ve iyi oynadığınızı gösterirseniz maç yapacağız.Ben de oynayabilirim belki

Şeytani bir gülümsemeyle sınıftakilere baktı.Güzel bir kapışma fena olmazdı.Liz iyi bir kovalayıcı olacağını düşünüyordu,kendine güveni tamdı.

Lisa Shadow,kovalayıcıyım efendim... dedi.Takımdaki mevkisini söylerken gururluydu ve takımda olabilmenin verdiği gurur içindeydi

Güneş doğuyordu.Matt hemen yanındaki pencereden bakarken havanın aydınlandığını farketti.Zaten uyuyamamıştı,gözlerini ne zaman kapasa o çehreyi görüyordu ve kulaklarında hala aynı ses,o çığlık vardı.
Kendini iyi hissettiği söylenemezdi,elinin altındaki ders programına uykulu gözlerle bir göz attı.

Uçuş Dersi...

3.uçuş dersine de girmemek olmazdı,zaten ilk ikisini kaçırmıştı.
İster istemez kalkıp giyindi ve Quidditch sahasına gitmek üzere yatakhaneden ayrıldı.
Günaydın,bugün dersimizi burda işlememizin sebebini hepiniz merak ediyorsunuzdur

Matt Profesör Weasley'i yeniden görmenin sevincini pek yaşayamıyordu.Zaten hala uykuda gibiydi,ona uyanık olduğunu hatırlatan tek şey esen soğuk rüzgardı.Yine de ilgiyle dersi dinlemeye gayret etti.

Dersi burda işlememizin sebebi quidditch oynayacağımız için.Bahçede quidditch oynayacak değiliz ya.Takımda olanlar mevkilerini belirtsinler.Ona göre çalışma yapacağız ve iyi oynadığınızı gösterirseniz maç yapacağız.Ben de oynayabilirim belki

Ben arayıcıyım profesör...
Lisa Shadow,kovalayıcıyım efendim...

Herkes mevkini belirtmeye başlamıştı

Kovalayıcı,Rawenclaw dedi Matt esneyip uyuyşuk uyuşu.Gerindi ve uykusunun açılmasını diledi...

Sill Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açmıştı. Kafası yerinde değil gibiydi. Yatağına oturup bugün hangi dersin olduğunu düşünmeye başlamıştı. Kendi kendine "Ksks mı yoksa uçuş dersi mi vardı. Galiba uçuş dersi." Üstünü giyerek. Dışarı doğru yöneldi. Yürürken aklına dersin Quditch sahasında olacağı gelmişti.

En sonunda düzgünce uçacaklardı herhalde. Sill sağa vardığında Profda gelmişti.

"Günaydın,bugün dersimizi burda işlememizin sebebini hepiniz merak ediyorsunuzdur"

"En sonunda düzgünce uçacağız galiba" dedi dalga geçercesine ona göre bu cümle biraz saçmaydı.

"Dersi burda işlememizin sebebi quidditch oynayacağımız için.Bahçede quidditch oynayacak değiliz ya."

"Şimdi espiri falan mı yaptı yada bizi biraz salak mı sanıyor" dedi kendi kendine. Sill bu sözü söyledikten sonra biraz irkildi. kendisinin neden böyle davrandığını anlamamıştı (rp out:Büyü fln sanmayın yada sıradışı bir şey). Galiba hala uyku sersemiydi.

Sill kendi kendine düşünürken Jesicanın sesini duydu

"Ben arayıcıyım profesör"

sonra

"Lisa Shadow,kovalayıcıyım efendim"

"Kovalayıcı,Rawenclaw"
"Sanki cübbesinden hangi binada olduğu belli olmuyor"

Sıra kendisine gelmişti

Biraz dikleşerek "Arayıcı...." dedi yavaşça ve vurgulayarak. Diğerleri üzerinde bir etki bırakmayı umuyordu.

Ell o gün sihir tarihi dersinden çıkmıştı..O ders onun için çok eğlenceli geçmişti..Ell o dersi çok seviyordu..Bir sevdiği ders vardı ki o da uçuş dersiydi..O ders onun için çok önemliydi çünkü uçmayıda sevdiği için çok seviyordu..Bir de yorulmuştu ama mutlaka girmeliydi o derse çünkü zorunlu bir dersti girmezse okulu geçemeye bilirdi..Bu konu onu çok endişelendirmişti..O ders o gün Quidditch Sahasında yapılacaktı..Ell de Quidditch e çok önem verdiği için hemen soyunma odasına gitti Quidditch cübbesini giydi..Kendine çeki düzen verdi..Ell için o ders çok zevkli geçiyordu..Ama bir yandanda ilk derse girmadiği içinde bir yandan utanıyordu profesörün yüzüne nasıl bakacağını bilmiyordu..Umuyordu ki Elli o derse girmedeğini unutmuş olmalıydı..Ell hemen Quidditch sahasına doğru yöneldi..etrafta öğrenciler derslere yetişmek için hızlı adımlarla ilerliyordu..Ell de derse geç kalmamak için merdivenlerden hızlıca inmeye başlayarak bahçeye indi..Bütün arkadaşlarının orada olduğunu görünce mutlu olmuştu..Jessica da oradaydı ve onun yanına doğru ilerledi..Anlamıştıki profesör daha gelmemişti..Ell Jessica ya şöle bir gülümsedi ve yanına geçti..Bir kaç dakika sonra profesör gülümseyerek Quidditch sahasına doğru geldi ve öğrencilerin yanına yaklaştı..Ve söze başladı:

" Günaydın,bugün dersimizi burda işlememizin sebebini hepiniz merak ediyorsunuzdur.. " dedi..Ell meraklı gözlrle profesör Rose a bakıyordu duğer öğrenciler gibi..ne diyeceğini çok merik ediyorlardı anlamıştı profesör..Onları daha fazla merak içinde bırakmamak için hemen konuya girdi:

" Dersi burda işlememizin sebebi quidditch oynayacağımız için.Bahçede quidditch oynayacak değiliz ya.Takımda olanlar mevkilerini belirtsinler.Ona göre çalışma yapacağız ve iyi oynadığınızı gösterirseniz maç yapacağız.Ben de oynayabilirim belki .." dedi ve gülümsedi..Ell bu fikri duyunca çok sevinmişti yüzünü bir gülümseme almıştı..Ve gülümseyerek Jessica ya baktı..Öğrenciler teker teker mevkii lerini söylüyorlardı..Bir kaç kişi sonra sıra Ell e gelmişti..Ell biraz heycanlanmış gibiydi..Ama hemen yutkundu ve söze başladı:

" Ben vurucuyum profesör.." dedi ve gülümseyerek profesöre bakmaya başladı..O sırada diğer arkadaşlarıda kendi mevkii lerini söylüyorlardı..Ell de bu sırada arkadaşlarını dah iyi tanımaya başlamıştı..