Suç Ortakları

Jess giriş salonundan çıkmak üzereydi. Kütüphaneden çıktığında Matt le karşılaşmıştı, geri dönmeyi düşünürken Matt onu farketti. Acelesi var gibiydi ve Jess' e gidip gölde onu beklemesini söylemişti.

Bunu başka birine söylese koskoca bahçede nereye gideceğini bilemezdi. Ama Jess Matt'in nereyi kastettiğini biliyordu. Dalları göle doğru sarkmış olan ağacın yanına geldi. Etrafına baktı ve ağacın altına oturup sırtını yasladı.

Bir yandan da bu geceki cezada ne yapacaklardı acaba onu düşünüyordu. Eğer profesör ne için gece o saatte dışarıda olduklarını sorarsa ne cevap verecekti?
Daha da kötüsü cevap vermek zorunda kalırsa, onu da ailesi gibi mi sanacaktı?

Yavaşça yaklaşıp gözleriyle Jess'i aradı.Elinde Sürealizm kitabı vardı,kütüphanede bıraktığı kitabı...
Elinde sallana sallana yürüdü ve Jess'in yanına oturup sakince gülümsedi:

Selam Jess,nasılsın görüşmeyeli?

Biraz sonra Matt gelmişti yanına. Jess'in yanına oturdu ve sakince gülümsedi.

Selam Jess,nasılsın görüşmeyeli?

dedi. Daha iyi olduğu söylenebilirdi. Matt'e baktı ve gülümseyerek :

Çok daha iyiyim, ama bazen kütüphanedeki kitapları açarken tereddüt yaşıyorum.
Sen nasılsın?

dedi gülerek.

Çok daha iyiyim, ama bazen kütüphanedeki kitapları açarken tereddüt yaşıyorum.
Sen nasılsın?

Bunu söylemesiyle Matt huzursuzca kıpırdandı.Olayı tamamen unutmuştu

Şimdi bunu söyledin daha kötü oldum...O lanet sürat ve çığlığı hala aklımda...

Boşluğa bakıp devam etti.

Bir de ceza aldık.Bu yeterli ceza değilmiş gibi!

Şimdi bunu söyledin daha kötü oldum...O lanet sürat ve çığlığı hala aklımda...

dedi. Kötü olduğu belliydi gerçekten. Düşününce ne kadar iğrenç bir gece yaşadıklarını tekrar farketti. O kadar korku yaşamışlardı üstüne üstlük bir de ceza alacaklardı.

Bir de ceza aldık.Bu yeterli ceza değilmiş gibi!

dedi. Jess başını onaylarcasına salladı.

Çok haklısın. Acaba cezada bize ne yaptıracak?
Eğer gece yatakhanelerimizden dışarıda ne yaptığımızı sorarsa ne cevap vereceğiz?
Düşünmek bile istemiyorum. Prof. Weasley'e yalan söyleyemem ki!

dedi. Göle bakmaya devam etti. Kütüphanede de hiçbirşey bulamamışlardı zaten. Çok sinir bozucuydu.

Çok haklısın. Acaba cezada bize ne yaptıracak?
Eğer gece yatakhanelerimizden dışarıda ne yaptığımızı sorarsa ne cevap vereceğiz?
Düşünmek bile istemiyorum. Prof. Weasley'e yalan söyleyemem ki!

Matt bir süre boşluğa bakıp düşündü.Ardından Jess'e bir bakış atıp aklından geçenleri anlattı:

Benim bahanemi ikimiz için kullansak?Ödevi bitirememiştik,20.30da kütüphanedeydik ve zamanın nasıl geçtiğini farkedemedik!

Yorumlarını süslemek için anlattığı sırada ellerini havada hareket ettirdi.

Bir de neden pijama giydiğimi açıklamalıyım tabii.. dedi zorlukla duyulan bir sesle.Aklına gelince yeniden kızardı ve bakışlarını kaçırıp gülümsedi.

Matt bir süre düşünüp tekrar Jess'e baktı.

Benim bahanemi ikimiz için kullansak?Ödevi bitirememiştik,20.30da kütüphanedeydik ve zamanın nasıl geçtiğini farkedemedik!

dedi. Aslında iyi bir fikir olabilirdi. Biri Ravenclaw diğeri ise binasının en çalışkan öğrencilerinden biriydi.

Çok kısık bir sesle devam etti :

Bir de neden pijama giydiğimi açıklamalıyım tabii..

dedi ve bakışlarını kaçırıp gülümsedi. Bu Jess'in aklından çıkmıştı. Matt gülünce cesaret alarak o da gülümsedi.

Neden görünmezlik pelerinin altında olduğumuzu sorarsa ne söyliyeceğiz Matt ?

İşte buna bir bahaneleri yoktu. Keşke şu ceza günü hiç gelmeseydi. Jess sapsarı saçlarında duran tokayı çıkardı. Şimdi kendini daha rahat hissediyordu.

Neden görünmezlik pelerinin altında olduğumuzu sorarsa ne söyliyeceğiz Matt ?

Bunun için bir bahane düşünürken gözü Jess'e takıldı.Kızın saldığı saçları omzuna dökülmüştü bu da Jessica'ya endamlı bir hava kazandırmıştı.Elinde olamadan kızın incelediğini anladığında gözlerini kaçırıp bunu farketmemesini umdu.
Rahatsız durumdan kurtulmak için konuşmaya çalıştı:

Imm,e..evet haklısın.Pelerini,yanında taşıdığını falan söyleyemez miyiz?Ya da bulduğunu ya da onun gibi birşey...

Kafası tamamen durmuştu çünkü görünmezlik peleriniyle gezmenin bir açıklaması olamazdı.Aracın amacı gizlemekti ve gizlenmeleri gereken tek kişiler profesörlerdi.Bu da durumu daha da açmaza sokuyordu.Matt kafasını kaşıyıp düşünceli düşünceli çevreye bakınmaya devam etti,mantıklı bir açıklama bulmaya çabalıyordu...

Matt bir süre konuşmadı. Tam Jess ona doğru dönecekken sesini duydu :

Imm,e..evet haklısın.Pelerini,yanında taşıdığını falan söyleyemez miyiz?Ya da bulduğunu ya da onun gibi birşey...

dedi. Jess yavaşça ona doğru döndü ve yüzüne baktı. Yüzünden ancak '' Ciddi değilsin değil mi? '' anlamı çıkarılabilirdi. Böyle bir açıklama yapamayacaklarını Matt de biliyordu.

Eğer pelerin konusu açılırsa bir şekilde kıvıracaktı artık. Ama profesör eğer pelerini isterse... İşte bu olmazdı. Jess ne olursa olsun böyle işe yarayacak birşeyi veremezdi.

Cezaya gittiklerinde profesör Weasley, onlara sorular sorarsa eğer birbirleriyle uyuşmayan cevaplar vermemeliydiler. Yalan söyledikleri anında anlaşılırdı.

Hey Matt , soru sorduğunda birbirimizden farklı cevaplar vermeyeceğiz. Emin değilsek konuşmayacağız bile.

dedi kararlı bir şekilde. Elini çimenlerin üzerine bıraktı ve sırtını ağaca rahatça yasladı.

Hey Matt , soru sorduğunda birbirimizden farklı cevaplar vermeyeceğiz. Emin değilsek konuşmayacağız bile

O zaman neler dememiz gerektiğini şimdiden kararlaştırmalıyız. dedi aniden kesin bir kararlılıkla.Jess'in karşısına emekleyip karşısında bağdaş kurdu

Her şeyi belirlememiz gerekmez,bu çok şüpheli gözükür...Sadece bir kaç şey,bilinmesi ve sorulması mühim sorular.
Aklına herhangi bir örnek gelmiyordu ama anlaması ümidiyle Jess'e baktı.

O zaman neler dememiz gerektiğini şimdiden kararlaştırmalıyız.

dedi kararlılıkla. Emekleyerek Jess'in karşısına oturdu ve bağdaş kurdu. Onunda aklından önemli birşeyler geçtiği belliydi. Çok zeki biriydi Matt.

Her şeyi belirlememiz gerekmez,bu çok şüpheli gözükür...Sadece bir kaç şey,bilinmesi ve sorulması mühim sorular.

dedi ve umutla baktı. Jess onu anlamıştı, ama bazen düşündüklerinizi cümlelere dökemezdiniz. Gözlerini hızlıca çimenlerin üstünde gezdirdi ve kafasını salladı. En sonunda zümrüt yeşili gözlerini MAtt'e çevirdi.

Orada ne yapıyorduk? Senin dediğin gibi olsun. Yarın ödevimiz vardı ve araştırma yapıyorduk. Binamıza puan kaybettirmek istemedik... Buna inanmayacağından eminim ama daha iyi bir yalanımız yok.

Niye ondan kaçtığımızı da sorarsa ; yakalanmak istemedik. Daha iyi bir fikrin var mı ?

dedi Matt'e bakarak. Belki aklına iyi bir fikir gelebilirdi. Jess'in düşünebildiği en azından şu an için bu kadardı.

Jess Matt'e bakıp konuşmaya başladı:

Orada ne yapıyorduk? Senin dediğin gibi olsun. Yarın ödevimiz vardı ve araştırma yapıyorduk. Binamıza puan kaybettirmek istemedik... Buna inanmayacağından eminim ama daha iyi bir yalanımız yok

Sen Gryffindorlusun ben Rawenclawlı,bence makul... dedi Matt omuz silkip.Jess Matt'e bakarak devam etti:

Niye ondan kaçtığımızı da sorarsa ; yakalanmak istemedik. Daha iyi bir fikrin var mı ?

Matt gözlerini devirdi.Bu en uygunuydu,hem yalan da sayılmazdı.Yakalanmak istemedikleri için kaçmaya yeltenmişlerdi.Yine de hala senaryoda eksikler vardı.
Çenesini sıvazlayıp gözlerini kısarak Jess'e baktı:

Bu uygun görünüyor ama hala çözemediğim bir nokta var.Görünmezlik pelerini niye yanımızdaydı?Yani,ödev yapacak iki öğrenci yanında niye görünmezlik pelerini bulundurur? dedi ve cevap bulmasını umarak Jess'e baktı.Cidden cevaplayamayacağı tek soru buydu şu durumda.

Bu uygun görünüyor ama hala çözemediğim bir nokta var.Görünmezlik pelerini niye yanımızdaydı?Yani,ödev yapacak iki öğrenci yanında niye görünmezlik pelerini bulundurur?

dedi. Bir an Matt' a baktı ve sinirlendi. Doğru söylüyordu ama aklına nasıl geliyordu bir anda? Buna bir açıklaması yoktu. Sonra aklına saçma da olsa bir fikir geldi :

Imm.. Ben meraklı biriyim ve prof. Elisabeth bunu biliyor. Görünmezlik pelerinim vardı ve ben bunun nasıl kullanılacağını ve işe yarayıp yaramadığını merak ettim. Ve denemek istedim. Zaten hep yanımda taşıyordum ve giymek için yer arıyordum.

dedi ve umutsuzca Matt' a baktı. Yüzünde daha iyisini bulamadım der gibi bir bakış vardı. İçini çekti ve gözlerini devirdi. Havada iyice kararmıştı onlar konuşurken.

Cüppesini sıyırıp saatine baktı. Ne olamazdı ! Ceza vakti gelmişti. MAtt'a aceleyle bakarak :
Hadi artık gitmemiz gerek. Ne kadar çabuk geçti değil mi?

Hızla ayağa kalktı ve cüppesini silkti. Matt daha kalkmamıştı.

Jess alaylı bir şekilde gülümseyerek :

Rahat yalan söyleyebilir misin?

dedi ve sağ elini eğilerek Matt'a doğru uzattı. Uzun bir süreden sonra ayağa kalkmak biraz zor oluyordu.

Imm.. Ben meraklı biriyim ve prof. Elisabeth bunu biliyor. Görünmezlik pelerinim vardı ve ben bunun nasıl kullanılacağını ve işe yarayıp yaramadığını merak ettim. Ve denemek istedim. Zaten hep yanımda taşıyordum ve giymek için yer arıyordum.

Bu cevap yeterli değildi,hatta mantıksız gelmişti ama ellerindeki en iyi cevap buydu.Kendisine umutsuzca bakan kıza gerign bir bakış attı.Gözü ilerideki hareketliliğe dalıp gittiği sırada Jess:

Hadi artık gitmemiz gerek. Ne kadar çabuk geçti değil mi? dedi ve ayağa kalktı.Yerinden kalkacağı sırada Jess alaycı bir gülümsemeyle sordu

Rahat yalan söyleyebilir misin? ve ardından elini yardım amacıyla uzattı. Matt yardım elini geri çevirmeden Jess'in elini tuttu ve ayağa kalktı.Uyuşan ayaklarını gelişigüzel sallarken kızı cevapladı:

Kendini kandırabildikten sonra zor olmasa gerek... dedi gülümserken.Ellerini ceplerinde birleştirdi ve cezasını çekmek üzere Jess'le göl kenarından ayrıldı.