Ateşviskisi ve Uzun Bir Gece

James melon şapkasını baş parmağıyla alnından kaldırıp önündeki boş bardağa baktı. Kaçıncı olduğunu bilmiyordu,kaçıncıya ihtiyatla şişeyi alıp ağır ağır doldurduğunu bardağı... Yanlızlığın verdiği bir hüzün hakimdi hareketlerine. Uzun zamandır tek başına yaşamak rahatsız etmeye başlamıştı kendisini.Üstelik hayatında şu günlerde hiç heyecan da yoktu.Yaşlanmış,monoton hayatına uyum sağlamış bir adam gibi hissediyordu..
O eski günler ne uzaktı şimdi!
Umutsuzluğunu kabullendiğini farkettiğinde silkindi.Hayır James umutsuz biri değildi! Hayatı güzeldi Quidditch başkanlığı da gayet iyi gidiyordu.Gergin günler gerideydi,uzun ve yorucu saatler boyunca maç skorlarını incelemesine gerek kalmıyordu! Kendisine zaman ayırabilmesi bile mutlu olmasına bir sebepti!
Hala hayattaydı ve hayatta oldukça zamanını iyi değerlendirmeye devam edecekti.
İçkisinden bir yudum daha alıp şişeye davrandı ama şişenin ani hafifliğini farkettiğinde boşaldığını anladı.Boş şişeyi elinde inceleyip barmene seslendi

Buraya bir ateş viskisi daha yolla dostum!
Melon şapkasını eski yerine bastırıp karanlığa alışmış gözlerini dinlendirdi...

Merhaba rahatsız etmemişimdir umarım "

Duyduğu melodik bayan sesiyle başını kaldırıp gelene baktı. Tanıdık gelmiyordu bu derin bakan mavi gözlü bayan.Oyalanmanın ve kadını süzmenin yersiz olduğunu farketmesi çok zamanını almadı,buyurgan bir edayla eliyle bakımsız sandalyelerden birini gösterdi:

Hayır tabii ki,buyurun...
Görüş açısını kapayan melon şapkayı biraz geriye itip gelen alımlı bayana birkez daha baktı. Çirkin değildi,aksine güzel kavramyla uyumlu bir yapısı vardı.Gözleri göze ilk çerpan yeriydi,şayet o gözler insanı içine çeker gibi bir renkteydi.

Açık kalan ağzını kapayıp silkelendi ve soğukkanlılığını korudu.Ellerini önünde kavuşturup ardına yaslandı ve o meşhur gülümsemesini yüzüne yerleştirip

Size ne ikram edebilirim Bayan..? Adını söylemesi umuduyla soran gözlerle baktı karşısındaki bu yabancı kadına...

..."Alexis Melody ben Black...Bliyorum her yer Black kayndığı için duymamışsınızdır ismimi

"Bir Black daha..." diye düşündü her yerin Black kaynadığını hatırlatan kadının ardından.Yüzündeki gülümsemeye engel olamadı
"Blacklerin haremi olmalı!"

Genç kadın duraksayıp devam etti:
kısaca Mel diyorlar banada pek sevmiyorum ama gnede idare etmek gerek"

James gülümsemesini yüzünden esirgemeden anlayışlı bir ifadeyle Bunu bildiğim iyi oldu,ben Alexis demeyi tercih ederim... dedi ve alışık olduğu o ateşviskisi dolu bardağını,kuruyan boğazını ıslatmak için eline alıp yudumladı.
Aklına gelen soruyu cevabını tahmin edebildiği halde sordu:

DJ'i tanır mısınız?Daniel Jacob Black'i??

Jo Alexsis'in yanına oturdu ve viskisinden bir yudum aldı..

Nerissa, Domuz Kafası'nda yalnız başına biraz kafasını dağıtmaya çalışıyordu. Aslında bir saat öncesine kadar yalnız değildi çünkü yanında Daniel vardı. Yine onunla kavga etmişlerdi. Nerissa'ya göre Daniel'la anlaşmak mümkün değildi! Her şeyde iğneleyici konuşuyor ve uyuzcasına gülüyordu sürekli. Belki de Nerissa'dan geçmişin acısını çıkarıyordu, ona yaşattıklarının, sakladıklarının.

Boş içki bardaklarıyla dolu olan masada bir süre daha yalnız oturduktan sonra biraz ilerisindeki masada oturan yakışıklı adamın yanına bir kızın oturduğunu farketti. Bu kızı çok iyi tanıyordu, kuzeni Alexsiz Melody idi. Yani Daniel'ın küçük kız kardeşi. Yüzüne tatlı bir gülümseme yerleşti çünkü önceden Alexis'i severdi. Şi,mdi o da ölüm yiyendi kesin, bu yüzden anlaşıp anlaşamayacaklarını bilmiyordu.

Nerissa bir ateş viskisi daha aldıktan sonra rahatladığını hissetti. Bir süre daha yakışıklı adamı ve Alexis'i izledi. Onların yanına biri daha gelmişti şimdi, Nerissa bu kişiyi de tanıyordu. Jojo'ydu bu. O da kuzeniydi. Zaten Malfoylar'ın çoğu Blackler'le kuzenlerdi. Nerissa Joanna'yı da çok severdi. Bu yüzden daha fazla yalnız kalmak istemeyerek masaya fazlasıyla birkaç galleon bırakarak onların yanına ilerledi. Biraz çekingen davranarak

"Şey affedersiniz, acaba yanınıza gelebilir miyim kuzenlerim ve tabi tanımadığım çok çekici şahsiyet."

dedi. Aslında bu lafları ederken pek utandığı söylenemezdi çünkü Nerissa gösterdiğinden daha çatlak ve fırlama biriydi. Yine de bunu ilk karşılaşmada belli etmek istemiyordu.

out: Kuruguyu anlatmıştım geçenlerde, Nerissa da Daniel ve blacklerin kuzeni xD Biliyormuş gibi davranın

"Şey affedersiniz, acaba yanınıza gelebilir miyim kuzenlerim ve tabi tanımadığım çok çekici şahsiyet."

Kendisine edilen iltifat üzerine James ilgisini yeni gelen bayana odakladı. Bir an ağzı açık mal mal bakmamak için kendini zor tuttu,bu yeni gelen ve Alexis ile Jojonun kuzeni olduğunu idda eden kadın oldukça çekici biriydi.
Sütlü çikolata rengi teni olan güzel bayanın aynı zamanda Karayip Denizlerini andıran gözleri insanı içine çekiyordu.Saçları ise gecenin şekil bulmuş hali gibiydi,siyah pürüzsüz omuzlarından salınmış ve zifiri...Dolgun dudakları ve biçimli burnu da insanın oldukça ilgisini çekiyordu...Zayıf ve narin vücut hatlarına rağmen Nerissa'nın en cezbedici yeri gözleriydi...

James kafasını toplayıp görünür bir biçimde silkelendi.Nedense bu kadın tanıdığı ama adını hatırlayamadığı birine benziyordu ama...

James... dedi sakince(olabildiğince sakince) gözlerini kadından ayırmadan

Bu tanımadığın şahsiyet James Strong ve sizinle tanıştığına oldukça memnun... Gülümsemesi kelimesinin aynası gibi yüzünde yer aldı.

Nerissa oldukça gülümser bir yüzle

"Memnun oldum James Strong. Adını biliyordum ama simanı daha önce hiç görmemiştim."

dedi ve kendine bir sandalye çekerek oturdu. Sonra daha fazla dayanamayarak

"Ee şey James sen DJ'in arkadaşı James olmalısın. Çünkü bu kadar çekici olan ve Strong soyisimli olan başka bir James bilmiyorum. Senden çok bahsetmişti zamanında. Ben de Nerissa Valerie Malfoy. Belki birileri bahsetmiştir. Bahsetmediyse de zaten tanıyacaksın."

dedi ve tatlı bir şekilde gülümseyip aşırı güzel gözleriyle James'ı baştan aşağıya süzdü. Sanki Daniel'dan sonra ilk defa biri onu bu kadar büyülemişti. Zaten James tam tipi biri gibi duruyordu. Ama Nerissa bunu belli etmemeye çalışarak kendine bir ateş viskisi daha getirtti ve hareketlerini hiç bozmadan viskisini hızla içmeye başladı. Viski boğazından geçerken sanki sıcak çikolata içiyormuş gibi hissediyordu ama viskinin tadı sıcak çikolatadan çok daha keskindi bu yüzden derin bir soluk alıp

"Ahh bu harika bir şey!"

dedi kendine hakim olamayarak. Gecenin başından beri kim bilir içtiği kaçıncı ateş viskisiydi bu. Ama yine de Nerissa'ya zarar vermeye yeterli olmamıştı. Belki de genç bayan artık alkolün getirilerine alışmıştı. Zaten ortam da tam alkol almaya uygundu. Kalabalıklaşmıştı ve evet karşısında çok yakışıklı bir gerçek oturuyordu.

Nerissa James'ın komik ve oldukça da moral verici sözlerinin ardından

"James sen gerçekten harika biriymişsin. Daha fazla yalan söyleyemeyeceğim hem sana hem de kendime. Biliyor musun az öcne yaptığın kaş hareketine hayranım, bence insanı baştan çıkarmaya yetiyor."

dedi. Ama kızların yanında yanlış bir konuya değindiğini düşünerek

"Ah özür dilerim. Bu kadar kaba olmamalıydım, neyse."

dedi ve biraz daha viski içerek

"Bu arada DJ'in bahsetmemiş olması çok doğal. Nasılsa benden nefret ediyor. Belki de hayatını mahvettiğimi düşünüyordur. Belki de ondan çok şey sakladığım için beni suçluyordur. Hmm şu da bir seçenek ki bana kendisi sahip olamadığı için başkasının da sahip olmasını istememiştir. Heh, ne de olsa Ginevra vazgeçilecek gibi bir kadın değil. Zaten ondan vazgeçen de ancak benimle olunca onu unutabilir heralde."

dedi ve bir süre durduktan sonra

"Şaka bir yana, onun bana olan benzerliği DJ'i bir ara çok şaşırtmıştı. Çünkü Merlin de biliyor ki Daniel küçüklüğünden beri Ginny'nin metamorfmagusuna hasta! Bunu her ne kadar reddetse de kesinlikle doğru bir şey. Ama James, hasta olunmayacak gibi de değil öyle değil mi? Uyuz oluyorum, fiziğime ve güzelliğime sahip olabilmiş tek kız oydu! Neden bana benzemek zorundaydı ki!"

diye ekledi. Kendini beğenmişçesine konuştuğunu düşünerek büyük bir gülücük attı ve viskisine döndü. Nedense içini bir and aJames'ı baştan çıkarma isteği bürümüştü ama artık vazgeçmeliydi, masum insanları büyülemekten vazgeçmeliydi. Özellikle de James veya Daniel gibi büyülenmeye dünden hazır olanlarını. Ama Nerissa daha önce hissetmediği şeyler hissetmişti James'ı görünce. Belki de Daniel'a benzer tavırlarından kaynaklanıyordu bu. Belki de farklı oluşundan. Çünkü Nerissa farklı ve açık sözlü insanları her zaman için daha çekici bulurdu.

Nerissa James'ın hoş hareketlerine daha fazla dayanamayarak fısıltıyla

"Merlin'in sarkık donu adına, özenle yapılmış bir eser misin sen?!"

dedi. Bunu hem James'ın duymuş olmasını hem de duymamış olmasını umuyordu. Hele de kuzenlerinin asla duymamış olmasını umuyordu.

Nerissa, James'ın fısıltılı sözlerinin ardından sinsice gülümseyerek

"Ah Merlin'in sakalı! Nasıl da unuttum! Yarına yetiştirmem gereken çok işim var. Eve gitmem gerek."

dedi ve kuzenlerine iyi geceler dileyip masadan kalktı. James'a iğneleyici bir bakış atarak başıyla onu takip etmesini söyledi. Yalnız kalmaya ihtiyaçları olduğunu düşünüyordu ve Kuzenlerinin yanında bu imkansızdı. Daha sakin bir yer bulmalıydılar.