Çikolata

Daniel mutlu ifadesini hiç bozmayarak Taylor'ın gözlerinin içine baktı ve rahat bir biçimde konuşmaya başladı:

"Ortada hiçbir problem yok, Taylor. Peşimize adam falan takılmayacak. Çünkü senin Fransız bakanlığı daha beni tanımıyor. Belki inanmayabilirsin ama sihir bakanı ile oldukça yakından tanışıyoruz. O asla böyle bir şeye izin vermez ki herkes beni tanıyor. Hiç kimsenin ailesi öldürülmedi. Gina bir istisnaydı, çünkü o zaten delirmişti. Onu tersleyince gözünü kara bürümüş olmalı."

Sonra yine ifadesini bozmayarak Taylor'ın elinin tuttu. Hemen ardından da

"Yine de beni tehdit edebilirler. Yani baş koyduğum yoldan dönmem için. Bonnie hiçbir zaman umudunu yitirmedi yani sihir bakanı. Benim her zaman vazgeçeceğimi, geri döneceğimi düşündü. Ama yine yanılacaklar. Bu yüzden beni seninle tehdit etmelerini istemiyorum. Çünkü uzun zamandan sonra ilk defa birinden bu kadar ciddi bir şekilde hoşlanıyorum. Daha birkaç saattir tanışıyor olsak bile."

diye ekledi. Elini Taylor kızmadan geri çekti ve bakışlarını da dışarıya, başka yerlere çevirdi. Çünkü ona bakınca garip hissediyordu. Ona da böyle hissettirmek istemiyordu.

Mia uzun uzun Daniel'ı dinledi. Sonra bir şeyi daha itiraf etmesi gerektiğini düşündü. Nedenini bilmiyordu ama yıllardır ailesinin herkesden ve herşeyden sakladığı o büyük gizi bu adama söylemeliymiş gibi hissediyordu. Bu yüzden derin bir nefes aldı ve "Seni biri tehdit etmiyecek ama bilmen gereken başka bir şey daha var. Ama bunun yeri değil sanırım. Ama sana şunu söyleyeyim ki bendebakanlık ve diper yoldaşlık üyeleri gibi düşünüyorum Daniel sen bence artık bu görevden çekilmeli ve geri dönmelisin. Bu işi büyütmek hem herkeze zarar verir hem senin canını acıtır. Hem senle ben..." bir an sustu. Bunu diyeceğine inanamadı. o anda farketti ki Daniel ile kendisi aslında düşmandı. Şu anda asasını çekip onu orada sersemletebilir ver hatta büyük bir zaferle seherbazlara teslim edebilirdi. Ama bunu yapamıyordu. Artık ona karşı en ufak bir düşmanlık hissetmiyordu. Genede arkadaşlarının bunu duysalar Mia'ı ölüme dahi mahkum edebileceklerini biliyordu. Oysa şimdi düşman olması gereken adamla karın üstünde el ele diz dize oturmuş aşktan ve onlara kimsenin tehdit olmasını sitemediklerinden bahsediyorlardı. Birde Mia kalkmış bu adamdan en büyük sırrı saklıyordu.

Daniel bu sefer geçekten sinsice sırıtarak zihninde dolaşmakta olduğu genç kızın kafasının içinden çıktı ve

"Ah Taylor, inan bana sana asla katılmıyorum. Bu yoldan geri dönmeyecğim, karanlıktan korkup ışığı yakmayacağım. Kararlıyım, çoğu kişiye de söz verdim ki başta Ginny olmak üzere. O beni bırakmış olabilir ama on üç yaşımdan beri ona bir sözüm var. Geri dönmeyeceğim ve Karanlıkların efendisi olmaya devam edeceğim. Hem düşünsene, ben olmazsam kim bilir nasıl kötü biri olur benim yerimde? Neyse.."

dedi. Sonra yüzünü buruşturarak

"Ayrıca istesen de beni sersemletemezsin. Çünkü karşında ne kadar güçlü olduğunu bilmediğin biri var. İstersen seherbaz Rosie'ye sor. Ne kadar hızlı ve pratik bir biçimde kalkan büyüsü yaptığımı anlatsın sana uzun uzun. Ve onun saçlarını okşarken ellerimin ne kadar yumuşak ve narin olduğunu da! Bilgisiz bir biçimde yanımda durmana içim el vermez."

dedi ve sinirli bir biçimde ayağa kalktı. Nasıl da düşünürdü onu sersemletebileceğini. Dan bir süre duraksadıktan sonra

"Ha bu arada, beni sersemletip seherbazlara zaferle teslim etmeyi yapmak istemedini zihnini okuyarak öğrendim. Yani yanlış anlama, sesli bir şekilde düşünmüyorsun."

diyip arkasını döndü ve sakin adımlarla yürümeye başladı.

out: Al sana imkansızlıkların başlangıcı Tam bize göre bir kurgu

Mia birden yerinde donakalmıştı. Daniel bir zihinbendardı. Bu aslında şaşırması gereken bir şey değildi ama bunu öğrenmesi iyi olmuştu. Hemen o büyük sırrını zihninin derinliklerine itti. Ama pek beceremiyordu. Bu yüzden ona kendi söylemeye karar verdi. Büyük bir iç çektikten sonra "İlk başta beni burda unuttuğuna inanamıyorum. Farkındaysan yürüyemiyorum. Sen gidersen etrafdan centilmen bir beyin geçmesini beklemekten yapıcan bir şeyim yok. İkinci olarak..." işte en zoru bu bir kaç sözcüktü. Bu yüzdne kendini sıktı ve ağzından "Gina benim ikizimdi." sözleri boşaldı. Gina'la hiç benzemi,yorlardı. Çünkü Gin o büyük kazada neredeyse ölüme yaklaştığı için bedenini neredeyse yenilemişlerdi. Ama bedenindeki bu büyük hasar hafızasını yitirmesine sebep olmuştu. Bu yüzden hem ikizini hem de abileri Antony'i unutmuştu. Ama sonunda abisinin Gin'i izlemesi sonucu Gin hafızasını biraz olsun kazanmış ve büyük bir sinirle eve gelmişti. Ama anne ve babasını öldürürken "Sevgili Lord'umun isteği." demişti. Aslında Gin onların ailesi için bir yüz karasıydı. Çünkü o her zaman kötü olmayı seçmişti. Oysa aileleri hep yoldaşlıktan yana olurlardı. Ama o büyük kazadan sonra Gin'in gidişiyle biraz rahat etmişlerdi. Onu çok aramışlarıdı ama çok geç bulmuşlardı. Mia bunları kimseye anlatmamıştı. Kimse bunu bilmezdi. Gin'in orda Daniel'in adının kullanmasının sebebinin Daniel'le olan ilişkileri yüzünden Daniel'in bu olanlara kızmış ve Gin'e onları öldürmesini söylemiş olduğu için olduğunu anlatmıştı Gin. Mia ile Daniel'ın birlikte olmalarına en büyük engellerden biride Mia'nın daha önce ikizi olan insanla Daniel'in bir ilişki yaşamış olmalarıydı.

Rp Out: Buyur bakalım sana asıl zorluk Very Happy

Daniel şaşkın bir biçimde Taylor'a döndü ve kafasını sallayarak

"Gina'nın ikizi misin? Ama bu çok garip. Soyisimleriniz bile farklı. Hem Gina'ya bir şey mi oldu? İkizimdi, dedin de, sanki ölmüş gibi. Ölmedi değil mi? İyi değil mi?"

dedi. Nedense Gina'yı merak ediyordu. Ne de olsa zamanında ondan da hoşlanmıştı. Hatta harika öpüştüğünü düşünüyordu, Dan onun. Bir anda geçmişe döndü ve şekerlemeler aklına geldi. Ona tadının şekerlemelerden bile daha güzel olduğunu söylemişti. Bu yüzden şimdi bile yüzü kızardı ve Taylor'a odaklanarak

"Umarım senin de tadın onunki kadar güzeldir."

diye mırıldandı. Bir an için Taylor'ın zihnine girdi ve düşüncelerini okumaya başladı. Ama olamazdı bu, Gina ile bir ilişkileri olduğunu düşünüyordu. Dan hemen atılarak

"Asla! Gina ile bir ilişkim yoktu, sadece öpüşmüştük o kadar! O abimin sevgilisiydi!"

dedi ve sinirli bir biçimde içinden Gina'ya lanetler savurdu.

Mia şaşkınlıkla bakıyordu. Biraz alınmıştı abisinin sevgilisiymiş gibi bir yalan atması gerekmezdi. Onu öpmüşmüydü sorun buydu öpmüştü. Hem onun odasına giden de Daniel'dı. Gin onu odasına çağırmamış ki Daniel kendi gitmiş. Birde üstüne "Tadını merak ediyorum" gibi bir laf etmiş. Mia bunların hepsini biliyordu. Gin ona her şeyi anlatmıştı. Ama Daniel hala böyle bir eşyin olmadını söylüyordu. Gin onu orda kovmasa Daniel şu anda hala Gin'in kollarında olabilirdi. Ama Mia bunları düşünmek sitemiyordu. Daniel' abakarak "Bana yalan söyleme lütfen." dedi. Sonra birdne bacağının acıdığını hissetti. Elini bileğine götürdü ve acıyla bileğine baktı.

Daniel artık gerçekten sinirlenerek konuşmaya başladı:

"Ciddiyim ben! Onunla bir ilişkim olmadı. Odasına eşyalarını taşımasına yardım ettim ve o da bana kaymak birsı ikram etti. Zaten yeterince içmiştim, moralim her zamanki gibi bozuktu. Daha da beter sarhoş oldum ve kendimi tutamayıp dedim o tadını merak ediyorumu. O da izin verdi öpmem için. Hepsi bu! Ben onunla daha fazla bir şey yaşamadım, evliydim o zaman!"

Daniel doğru söylüyordu ama evli ve namuslu erkek ayaklarına yatması saçmalıktı. Çünkü Tanrı biliyordu ki Ginny'yi defalarca aldatmıştı. Ama şimdi bunun için mutluydu. Kendini toparlamaya çalışarak Taylor'ın gözlerine baktı ve

"Bak, ister inan ister inanma. Gina'yla hiçbir zaman ileri gitmedim. Abim onu seviyordu. Ama yalan söylememin de anlamı yok, evli olmam bana engel olmazdı. Ama Gina'nın hayalleri oldukça etkiliydi. Yine de Ginny'ye defalarca ihanet ettim. Ama şimdi mutluyum, çünkü haketmiş! Yalnız, artık bu huyumdan vazgeçtim. Yani Darwin iştahlı olmaktan. Çünkü bayanlar oyuncak değildirler. Artık onlarla oynamamamı bile isteseler geri çekileceğim, oyun yaşını çoktan geçtim!"

diye durumu anlataya çalıştı. Dürüst olmayı her zaman severdi Daniel. Çünkü sonradan eline ayağına dolanmıyordu öylece hiçbir şey. Acba Taylor nasıl karşılayacaktı? Bu kadar dürüstlüğü fazla mı bulacaktı acaba?

Mia biraz garip olmuştu. Ne hissettiğini bile bilmiyordu. Ağzından "Ya benide aldatırsan." diye kelimeler boşaldı. Bunu söyledikten sonra ne kadar kötü oldunu anladı. Kendini sıkarak "Üşüdüm." dedi. Sonra hemen ekledi "bu sefer beni kucana almana izin veriyorum. Çünkü başka türlü eve gidemem. Gerçi gitcek bir evimde yok ya..." dedi ve sustu. Ne yapmıştı böyle bu gün amma pot kırıyordu. Kendine gel gibisinden etrafa baktı ve gülümsemeye çalıştı. Ama bunu pek beceremedi. Sonra hemen "Hadi donucam." dedi.

Daniel gülümseyerek Taylor'ı kucakladı ve

"Demek evin yok. Benim bir evim var ve yarına kadar orada idare edebilirsin sanırsam. İtiraz da kabul etmiyorum. Yoksa yolda yardımsever bir beyefendi beklemen gerekecek."

diyerek kısa bir kahkaha attı. Hemen sonra evine cisimlenerek Taylor'ı sıkıca tuttu. Kız oldukça hafif gelmitşi Daniel'a. Sanki Ginny ondan biraz daha ağırdı. Daniel kendi kendine güldü. Şimdi de onların ağırlıklarını karşılaştırıyordu.