DÖNEM II./Ders I.

İkinci dönemin ilk dersi için hemen hazırlandı DJ. İhtiyacı olan bir asa ve yazı tahtasıydı ki bunlar da zaten vardı. Sadece öğrncileri beklemek kalmıştı geriye. Onlar gelene kadar tahtayı biraz süslemek iyi olurdu. Bu yüzden eline beyaz bir tebeşir aldı Dan ve gülümseyerek başladı tahtaya bir şeyler çizmeye.

Graffiti yaparmış gibi tahtaya 'Carpe Portus' yazdı. Yüzüne sinsi bir gülümseme hakim olurken etrafına yarasalar çizdi ve tebeşiri bir kenara fırlatarak tebeşir tozundan kurtarmak için öylesine bir salladı. Sınıfa öğrencilerin girmeye başlamasıyla da asasını eline alarak öksürdü ve sınıftaki sessizliği tekrardan sağladı.

Öğrenciler yerleşince ciddiyeti bir kenara bırakarak konuşmasına başladı:

"Ee? Tatil nasıl geçti? Öncelikle hepinize geçmiş olsun diyorum. Çünkü büyük bir savaş atlattık. Neyse ki çok kayıp vermeden atlatabildik. Hmm ayrıca hepinizi kutlarım. Artık çömez değilsiniz, birer ikinci sınıf öğrencisisiniz. Karşımda geçen döneme göre daha büyük öğrenciler görmek harika bir duygu. Artık daha kolay bir biçimde sizinle arkadaşmışız gibi davranabileceğim. Neyse, lafı kısa kesiyorum ve artık dersimize başlıyorum. Dikkatinizi tahtaya çekmek isterim. Tahtada da yazdığı gibi, bu derste öğreneceğimiz büyü Carpe Portus."

Tahtayı işaret ederek asasını kavradı. Sonra dikkatli bir şekilde sınıfın diğer ucunu nişan alarak

"Carpe Portus!"

dedi. Bir anda sınıfın diğer ucunda buldu kendini. Gülerek konuşmasına devam etti:

"Gördüğünüz gibi, bir çeşit cisimlenme büyüsü. Sizler yaşınız tutmadığı için daha cisimlenemezsiniz. Ben de size kıyak geçeyim dedim. Carpe Portus büyüsünü çok çalıştığınız takdirde başarabilirsiniz. Cisimlenmeye ihtiyaç duymaz, bu şekilde istediğiniz yeri nişan alarak oraya cisimlenebilirsiniz. Çok uzak mesafelerde işe yaramaz elbette. Ama önünüzde büyük bir engel yoksa, görüş açınızı kapamıyorsa istediğiniz uzaklıktaki yere cisimlenebilirsiniz. Anlatım kısmını fazla uzatmayacağım çünkü derste herkesin deneyip öğrenmesini istiyorum. Oyun zamanını çoktan geçtiğimizi söylemiştim. Hadi şimdi herkes asaını çıkarsın. Zamanımız kalırsa belki Carpe Retractum'ı da anlatırım. Siz de hafta içinde çalışırsınız."


Daniel asalarını çıkarmış bekleyen çocuklara bakarak güldü ve

"Ah bir saniye doğru ya, sınıf küçük. Hepinizin istediğiniz yere cisimlenme imkanınız yok. Ben şimdi ayarlarım."

dedi. Sonra asasını sallayıp, byü mırıldanmadan sınıfı büyüyle genişletti. Herkes artık rahatlıkla deneyebilirdi büyüsünü.

"Herkes düzgün bir şekilde sıra olsun ki rahatlıkla deneyebilin büyünüzü. Cam kenarına düz bir sıra yapabilirsiniz. Evet hadi ne bekliyorsunuz? İş başına!"

Dan masasına oturdu ve büyülerini denemeye başlayan öğrencilere odaklandı. Sınıf şimdilik iyi gibiydi. Ama daha da iyi olmaları gerekirdi.

Liz bir dersten diğerine gitmekten gına gelmiş halde en sevdiği dersi görmek için yola çıktı.Yolda ne işleyebileceklerini düşündü..En eğlenceli kısmı lanetlerdi ve Matt işin gazını kaçırmıştı kendi "ahlak kurallarıyla". Profesöre,her ne kadar sevse de,bir crucio yapmak varken Imperio neyin nesiydi?
Liz profesöre crucio yapmayı isteyip istememekte kararsız kalmıştı. İdolünü yerde acı çekerken görmekten mutlu olmazdı,ama sonuçta büyük güç ve büyük erdeme sahip birine acı çektirmek muhteşem bir duygu olmalıydı!
Sonunda bunu düşünmeyi kesti,çünkü olacak birşey değildi...

Sallana sallana sınıfa girdi.İçerideki tek öğrenciydi ve profesör tahtaya grafiti yapmakla meşguldü.İşine o kadar dalmış görünüyordu ki Liz'i farketmedi.Liz de tınlamadan yerine yayıldı ve yazdığı şeyi incelemeye başladı.
Sınıf yavaş yavaş dolmaya başladığında profesör söze başladı;

Ee? Tatil nasıl geçti? Öncelikle hepinize geçmiş olsun diyorum. Çünkü büyük bir savaş atlattık. Neyse ki çok kayıp vermeden atlatabildik. Hmm ayrıca hepinizi kutlarım. Artık çömez değilsiniz, birer ikinci sınıf öğrencisisiniz. Karşımda geçen döneme göre daha büyük öğrenciler görmek harika bir duygu. Artık daha kolay bir biçimde sizinle arkadaşmışız gibi davranabileceğim. Neyse, lafı kısa kesiyorum ve artık dersimize başlıyorum. Dikkatinizi tahtaya çekmek isterim. Tahtada da yazdığı gibi, bu derste öğreneceğimiz büyü Carpe Portus."

Carpe portusun ne halt olduğunu bilmiyordu ama lanet olmadığı kesindi.Surat asıp dinlemeye devam etti.Ama profesör önünde değildi.Mutsuzluk yerini şaşkınlığa bıraktı ve Daniel'in sesi arkadan gelince gülümsemesi genişledi

Gördüğünüz gibi, bir çeşit cisimlenme büyüsü. Sizler yaşınız tutmadığı için daha cisimlenemezsiniz.

Hadi ya...diye mırıldandı.Çoğu kişi onubunu,şunu yapma derdi ama Liz'in bu tür uyarılara ihtiyacı yoktu bir eylemi gerçekleştirmede..Hele yapamazsın sözü daha da gaza getirirdi onu!

...Ben de size kıyak geçeyim dedim. Carpe Portus büyüsünü çok çalıştığınız takdirde başarabilirsiniz. Cisimlenmeye ihtiyaç duymaz, bu şekilde istediğiniz yeri nişan alarak oraya cisimlenebilirsiniz. Çok uzak mesafelerde işe yaramaz elbette. Ama önünüzde büyük bir engel yoksa, görüş açınızı kapamıyorsa istediğiniz uzaklıktaki yere cisimlenebilirsiniz. Anlatım kısmını fazla uzatmayacağım çünkü derste herkesin deneyip öğrenmesini istiyorum. Oyun zamanını çoktan geçtiğimizi söylemiştim. Hadi şimdi herkes asaını çıkarsın. Zamanımız kalırsa belki Carpe Retractum'ı da anlatırım. Siz de hafta içinde çalışırsınız


Bu büyünün çok kıyak birşey olduğuna karar verdi.Ama profesörün yaptığı diğer büyü,sınıfı genişletme, Carpe Portustan sonra mutlaka öğrenmesi gereken türdendi.
Tabii önce lanetleri geliştirmeliydi..

Herkes düzgün bir şekilde sıra olsun ki rahatlıkla deneyebilin büyünüzü. Cam kenarına düz bir sıra yapabilirsiniz. Evet hadi ne bekliyorsunuz? İş başına!"

Nadiren olduğu gibi denileni yaptı ve büyüyü çalışmaya başladı...

Mathers sınıfa gelmiş sıkıntlı bir bekleyiş içindeydi,bu sınıfa ilk kez geliyordu.Yerine oturdu oflaya puflaya profesör Dj'yi beklemeye başladı.Profesör tahtaya Grafitti yaparmış Gibi tahtaya "Carpe Portus" yazdı.Mathers o anda içinden "Profesöründe Graffitisi iyiymiş bir gün ikna edersem belki beraber yaparız" diye geçirdi,o anda profesör Dj konuşmaya başladı
"Ee? Tatil nasıl geçti? Öncelikle hepinize geçmiş olsun diyorum. Çünkü büyük bir savaş atlattık. Neyse ki çok kayıp vermeden atlatabildik. Hmm ayrıca hepinizi kutlarım. Artık çömez değilsiniz, birer ikinci sınıf öğrencisisiniz. Karşımda geçen döneme göre daha büyük öğrenciler görmek harika bir duygu. Artık daha kolay bir biçimde sizinle arkadaşmışız gibi davranabileceğim. Neyse, lafı kısa kesiyorum ve artık dersimize başlıyorum. Dikkatinizi tahtaya çekmek isterim. Tahtada da yazdığı gibi, bu derste öğreneceğimiz büyü Carpe Portus."
Mathers'ın sıkıntılı bir hali vardı,oysa buraya gelirken neler düşünmüştü.O anda profesör o sihirli sözü söyledi

"Carpe Portus!"

Öğretmen göz önünden kaybolmuştu,Mathers içinden nerde bu profesör acaba diye geçirmeye başladı o sırada arkadan Profesör'ün sesini duydu

"Gördüğünüz gibi, bir çeşit cisimlenme büyüsü. Sizler yaşınız tutmadığı için daha cisimlenemezsiniz. Ben de size kıyak geçeyim dedim. Carpe Portus büyüsünü çok çalıştığınız takdirde başarabilirsiniz. Cisimlenmeye ihtiyaç duymaz, bu şekilde istediğiniz yeri nişan alarak oraya cisimlenebilirsiniz. Çok uzak mesafelerde işe yaramaz elbette. Ama önünüzde büyük bir engel yoksa, görüş açınızı kapamıyorsa istediğiniz uzaklıktaki yere cisimlenebilirsiniz. Anlatım kısmını fazla uzatmayacağım çünkü derste herkesin deneyip öğrenmesini istiyorum. Oyun zamanını çoktan geçtiğimizi söylemiştim. Hadi şimdi herkes asasını çıkarsın. Zamanımız kalırsa belki Carpe Retractum'ı da anlatırım. Siz de hafta içinde çalışırsınız."

Mathers asasını çıkardı.Profesörün komudunu bekler gibi bir hali vardı. O sırada profesör

"Ah bir saniye doğru ya, sınıf küçük. Hepinizin istediğiniz yere cisimlenme imkanınız yok. Ben şimdi ayarlarım."

Mathers nereye gideceğini ayarladı Profesörün arkasına gidecekti

"Herkes düzgün bir şekilde sıra olsun ki rahatlıkla deneyebilin büyünüzü. Cam kenarına düz bir sıra yapabilirsiniz. Evet hadi ne bekliyorsunuz? İş başına!"

Mathers hemen koşarak sıraya gitti 3. sırayı kapmıştı.Önünde olan kişiler bu sihiri denemişti sıra Mathers taydı.O da beklemeden o sihirli sözü söyledi

Kendini bir renk bulamacının içinde buldu,kusacakmış gibi hisetti ve gözlerini kapadı.Gözlerini açtığında profesörün arkasındaydı.Mathers biraz düşündükten sonra profesörü dürttü ve konuşmaya başladı



Mathers profesörden bir cevap bekliyordu