Uyanış

Çok incesin gerçekten ama geç oldu ben artık kalkayım... dedi alaycı bir ses tonuyla.
Dahi olanın sen olduğunu kavradığımıza göre söyler misin kolumdaki kocaman yarığa nasıl bir bahane uydurabiliriz?

Jess'in aklına kısa sürede yapabileceği birşey gelmiyordu. Revire gitseler böyle bir kesiği nasıl açıklayacaklardı?
Lisa'ya baktı.

Yasak birşey yapmayan bir öğrenciye böylesi birşey olmaz ve ceza olarak gidecek puanı düşünsene! Girdiğim bütün derslerin toplamından fazla puan gider,Slytherinde derse giren neredeyse tek öğrenci olduğumdan eksilere düşeriz!
Başka bir plan bulmalıyız...Ya da iyi bir bahane! Bir fikrin var mı??

Lisa kötü görünmüyordu zaten zehirli olsa şimdiye kadar ölmüş olurdu. Kütüphaneye mi gitsem acaba düşünmeye başlamıştı ama burda Lisa yakalanırsa kötü olurdu.

Jess'in aklına hemen bir fikir geldi. Sihirli Yaratıkların Bakımı dersi için yanında kitabını taşıyordu. Yerden hemen kalkarak fırlattığı çantasına koştu. Hızlıca açtı ve kitaplara yere saçarak aradığını buldu.
Sayfaları hızla çevirmeye başladı. Bir yandan da mırıldanıyordu :

Hipogrifler, Pıtırkurtlar... Ejderha Bakımı, hayır
Zehirleri ve Tedavileri. Evet !

Sayfayı hızla okumaya başladı. Malzemeler yazıyordu ama onları almak için yatakhaneye çıkması gerekecekti. Bir anda bütün hevesi kırıldı. Jess çıksa bile o kadar şeyi taşıyamazdı.

Büyücü olduğunu unutmuştu. Cebindeki asanın varlığını hissedince hızla çıkardı ve içini çekip :

Accio İksir kutusu !

dedi. Bu saatte herkes bahçede olurdu. Tabii özellikle bir aksilik çıkmazsa herşey yolunda gidebilirdi.

Yaklaşık bir dakika sonra Jess'in araladığı kapıdan içeri büyük bir kazan ve iksir malzemeleriyle dolu bir kutu girmişti. Yaptığı şeyin iyi bir fikir mi olduğunu düşünerek Lisa'ya baktı tereddütle.

Düşünceli düşünceli etrafa bakınırken Jess bir anda çantasına fırladı. Jess'in birşey bulduğunu düşünen Liz ilgiyle kızın yaptıklarını izledi. Çantadan kitapları çıkartıp aranmaya başladı.Kapları sert kapak olmasa muhtemelen o su içinde eriyip giderdi. Yavaşça yanına yaklaşıp kitaba bakmaya başladı;

Hipogrifler, Pıtırkurtlar... Ejderha Bakımı, hayır
Zehirleri ve Tedavileri. Evet !

Ney,ben zehirlendim mi?! diye ciyakladı. İlk defa ölebileceği düşüncesiyle karşı karşıya kalmıştı.

Accio İksir kutusu !

Malzemeler göz açıp kapayıncaya kadar tuvalette belirdi. Jess'in yüzündeki ifadeden böyle birşeyi daha önce yapmadığı açıkça belli oluyordu.Liz tereddüt etmeden omuz silkti

Her iki ihtimalde de ölebilir o yüzden elinden gelenin en iyisini yap..

Her iki ihtimalde de ölebilir o yüzden elinden gelenin en iyisini yap..

dedi ve omzunu silkti. Belki izin vermese Jess daha rahat olacaktı. Arkasını döndü ve kazana doğru gitti. Bir yandan kitaba bakıyordu, bir yandan da malzemeleri hazırlıyordu.

Zor bir iksir... Ama az yapacağım için kısa sürücek. Yaklaşık yarım saat kadar.

dedi ve kazanın altında bir ateş yaktı. Tuvalet zaten çok soğuktu. Bu ateş onların ısınmasına da yetmiyordu.

Üşüyor musun ?

Zor bir iksir... Ama az yapacağım için kısa sürücek. Yaklaşık yarım saat kadar...

Öh,çok kısaymış!
Liz yarım saat içinde öleceğine emindi.Zaten kolundaki yaradan hala oluk oluk kan akıyordu.Mendabur ejder iyi yere kesik atmış olmalıydı. En azından kanı durdurmak için bir şey yapmalıydı. Tişörtüne baktı,çok severdi bu tişörtü yazık olacaktı...
Muggle filmleri izlediğini ve sevdiğini çaktırmasa da oldukça sık izlerdi.Orada yaralananlara yaptıkları gibi tişörtünün ucundan oldukça büyük bir parça yırttı ve sıkıca kolunun çevresine dolamaya başladı.Elleri zangır zangır titriyordu,soğuktan değil stres ve endişeden,belki de acıdan...

Üşüyor musun ?

Imm,biraz... diye mırıldandı koluna sardığı kumaş parçasına son bir düğüm atıp. Baştaki agresif tavırlarından çok uzaktı,Jess sonuçta kendine yardım etmek için buradaydı,sonucunda hiçbir gayesi yoktu. Kafasını kaldırıp boş boş Jess'e baktı, hiçbir kazancı olmadan kolu için bir iksir hazırlama çalışıyordu. Hatta büyük bir risk içindeydi,şayet burada bu halde bulunursa ceza alabillirdi Liz ile birlikte..

Neden bana yardım ediyorsun? diye sordu sakince kısa süreli sessizliğin ardından. Jess'in neden kendisinden nefret etmesine rağmen burada olduğunu merak ediyordu.

Imm,biraz...

dedi ve sessizce kendisine bakmakla yetindi. Ama Lisa titriyordu ve kolu pek yi görünmüyordu. Üstündeki tişörtten büyü parça koparıp koluna sarmıştı.

Cebindeki asasını çıkardı ve iksir kutusundan küçük bir kavanoz alıp asasının ucunu içine doğrulttu.

İncendio !

dedi ve yeterli ateşi doldurup asasını salladı. Lisa'nın tarafına doğru koydu. Tam arkasını dönmüştü ki Lisa :

Neden bana yardım ediyorsun?

böyle bir soruyu hiç beklemiyordu Jess. Hele ki Lisa'nın yüzüne bakınca şüpheli bir ifade görmeyince iyice kalakaldı.

Ağzını yavaşça açtı, söyleyebileceği birşeyler var gibi geliyordu. Ama söyleyecek birşey bulamayıp ağzını kapadı.

Neden burada Lisa'nın yanında ona yardım ettiğini bilmiyordu. Neden profesörlerden birini çağırmadığını ? En çok istediği şeylerden birini kazanabilirdi. Slytherin bina puanları birden düşerdi ve bina kupasını neredeyse garantiye almış olurdu.
Lisa ondan bir cevap bekliyor olmalıydı. En azından duygularını belirtmek istedi ve kısık bir sesle :

Bilmiyorum...

Lisa'nın ne yapacağını gerçekten çok merak ediyordu. Neden böyle bir soru sormuştu? Ona birinin yardım etmesini önemsediğini düşünmemişti.

Bilmiyorum... diye mırıldandı Jessica sonunda kendi içindeki karmaşa ve soru yağmurundan kurtulduğunda. Liz olumlu anlamda başını salladı,kendisi de bilmiyordu nedenini. Yine de bunun kişisel duyguların dışında olduğuna emindi. Belki Matt için yapıyordu,sonuçta Liz'i kurtarabileceğini bildiği halde Jessica'nın kurtarmadığını duysaydı öfkeden kudururdu! Belki kısa sürede atlatırdı,yine de bu üzülmesini engelleyemezdi. Muhtemelen "iyi kalpli Jessica" sırf can dostu Matthew üzülmesin diye bunlara katlanıyordu...
Banal minnettarlık duygularından kurtulmak için hafifçe öksürüp kazana baktı.Şimdi kavanoz içindeki ateş sayesinde daha iyiydi..

Ne yapacağını biliyor musun peki? Sanırım daha önce yapmadın...

Ne yapacağını biliyor musun peki? Sanırım daha önce yapmadın...

Jess kafasını salladı. Hiç yapmamıştı ve zor bir iksirdi. Ama bugüne kadar ki iksir derslerinin hepsinde başarılı olmuştu. Yüzünde sıkıntılı bir ifadeyle :

Yapmadım.

Aniden ekleme isteği duymuştu :

Ama becerebilirim.

Kazanın içine kavanozdaki yeşil bir sıvıyı da ekledikten sonra karıştırmaya başladı. İçindeki koyu kıvamdan baloncuklar çıkmaya başlıyordu.

Jess son bir kez daha talimatları kontrol edip Lisa'ya doğru döndü. Yere oturup bağdaş kurdu. Mavi ateşe doğru ellerini uzattı.

Kaynamasını beklicez. Im.. Sonra da içebilirsin.

Yapmadım. Ama becerebilirim

Gözleri iksire kaydı.Jess sümüğümsü yeşi bir sıvı ilave etmişti,iğrenç gözüküyordu. Midesinin bulandığını hissetti,iç kaldırıcı bir koku duyumsadığını düşündü,belki de kendini kandırıyordu...
Jess yanına oturup ateşe biraz daha yaklaştı.
Kaynamasını beklicez. Im.. Sonra da içebilirsin.
Iyk,içmek mi?!
Tiksintiyle silkindi.Yine de kolunu başı belaya girmeden iyileştirecekse burnunu tıkayıp içebilirdi belki...

Iyk,içmek mi?!

dedi iğrenek. Jess yavaşça onayladı ve :

Evet, içiceksin. Fazla değil merak etme, eğer zehri varsa etkisiz hale gelicek.

Elini kaldırdı ve kazanın yanında yerde duran bir sıvıyı gösterdi :

ve onu da.. Yaranın üstüne dökücez. Sanırım kanamasını durdurucak. Tam emin değilim.

Böyle söyleyince pek güven vermediğini biliyordu ama kesin konuşamazdı.
Yavaşça ayağa kalktı ve aynanın önüne gitti. Kendisine baktı gözlerindeki kızarıklık hala tam geçmemişti. Musluğu açtı ve yüzünü iyice yıkadı.
Bugün olanları neyse ki Lisa sormamıştı. Belki de içeri girdiğinde farketmemişti. Bu Jess'in rahatlamasını sağladı.

Evet, içiceksin. Fazla değil merak etme, eğer zehri varsa etkisiz hale gelicek
Liz aceleyle başını salladı.Dayanabilirdi muhtemelen,sonuçta bu sadece bir iksirdi...
Jessica ilerideki kazanın yanındaki sıvıyı işaret etti;
ve onu da.. Yaranın üstüne dökücez. Sanırım kanamasını durdurucak. Tam emin değilim
Liz yine kandan ıslanmış tişört parçasına baktı.Aptal muggleların kanamayı durdurmak için bundan fazlasını yapmaları gerekliydi,pek etki etmişe benzemiyordu,sadece yerin biraz daha kanlanmasını engellemişti. Mugglelar ya sadece filmlerde bunu yapıyordu ya da hiç bir kırmızı ejder tarafından pençe yememişlerdi!
Liz ikinci sıkkın muhtemel olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Jess kalkmış aynada kendine bakıyordu.Hemen yanındaki aynada da Liz'in geçenlerde yazdığı telefon numarası vardı. O zamanı hatırlayınca kıs kıs güldü,bir daha göreceğini tahmin etmiyordu. Sonra aklına kabinlere yazdığı yazılar geldi ve olayı hatırlatmamayı uygun gördü. Küçük magazin köşesinin halka açmayı planlamıyordu,üstlenmeyi de... Canı sıkılmaya başlamıştı ve kolundaki uyuşma artmaya başlamıştı

Olmamış mıdır?? diye sordu sabırsızca Jessica'ya seslenip.

Olmamış mıdır??

dedi sabırsızca. Jess hemen kazana doğru gitti ve iksirin kıvamına baktı. Koyu ve vıcık vıcık bir yeşildi. Umutsuzca başını Lisa'ya çevirdi.
Onu öldürmek istemezdi ne olursa olsun. Talimatlara baktı, anlatılan gibi bir görüntüsü vardı.
Küçük bir şişe aldı ve kazanın içine daldırdı. Dökmemek için uğraşarak şişeyi Lisa'ya verdi.
Daha fazla vakit kaybı olmasın diye de kazanın yanına koyduğu, kanamayı durduracak olan iksiri aldı. Lisa'nın yanına gitti ve diğer iksiri de yanına koydu.
İçmesi için Lisa'ya bakıyordu. Aklına bir ihtimal geldi ve :

Bak eğer sana birşey olursa, hemen revire gidicem.

Şu anda burada olanları kimsenin farketmemesi çok iyiydi. Aksi durumda başlarına gelecekler hiç hoş olmazdı. Ceza alabilrlerdi, Bina puanı silinebilirdi. Hatta okuldan atılabilrlerdi !

Jessica iksirlerle yanına geldi. Balçık kıvamındaki yeşil sıvıyı içmesi için bir bakış attı. O an Liz ciddi anlamda tiksindi,bu masa altına yapıştırılan sümükleri yemekten farksızdı.
Bir süre cidden buna emin mi değil mi anlamak için Jessica'ya baktı. Kısa süreli bir bakışma sırasında Jessica sinir bozucu bir madde ekledi düşüncelerine;
Bak eğer sana birşey olursa, hemen revire gidicem.

Harika hem bu iğrenç sıvıyı içeceğim hem de öleceğim! Bence sonumu getiren şu iğrenç balçık olacak!

İKsiri eline alıp birkez daha baktı. Boğazındaki düğümlenmeyi çözmek için yutkundu,midesindeki kasılmalara engel olamıyordu. Sol eliyle burnunu tıkayıp sıvıyı kafaya dikti. Sıvı boğazından inerken boğazı yandı,sıvı çok ekşiydi!Yüzünü buruşturup içindekileri bitirdi ve şişeyi duvara fırlattı.Midesi kramlar geçiriyor az önce içtiği sıvıyı dışarı atmayı planlıyordu.Dişlerini sımsıkı kenetleyip kollarını karnı etrafına sardı ve sallanmaya başladı.

Bu da neydi böyle...

Sonra aniden hepsi geçti! Tüm kasılmalar,damakta kalan iğrenç tat,mide ağrıları... hepsi aniden geçti hatta koldaki hafif yanma duygusu bile! Az önce kasılan tüm kasları gevşemiş yerini rahatlama duygusuna bırakmıştı. Şaşkınlıkla başını kaldırıp Jessica'ya baktı;

Geçti...

Harika hem bu iğrenç sıvıyı içeceğim hem de öleceğim! Bence sonumu getiren şu iğrenç balçık olacak !

İksire sıkıntıyla tekrar baktı. Sonra burnunu tıkayıp kafasına dikti. Yüzünü buruşturmuştu. Bitirince şişeyi duvara fırlattı. Sallanmaya başlamıştı şimdi. Jess ona endişeyle bakıyordu. Bir an revire gitmek gibi ani bir fikre kapıldı ama kendini kontrol etti. Beklemesi gerekiyordu.

Geçti...

dedi. Şaşkınlıkla Jess'e bakıyordu. Bu kadar şaşırmasının nedeni ölmemiş olması mıydı yoksa Jess'in nasıl olduysa iksiri doğru yaptığını görmesi miydi?
Jessica anlayamadığı bir şekilde çok mutlu olmuştu. Yüzüne bir gülümseme yayıldı. Hiçbir şey olmadan geçmişti. Heyecanla :

İyisin, başardım !

Yanda duran küçük şişeyi aldı. Bunda da sorun çıkmazsa bir an önce burdan gidebileceklerdi. Ayrıca Lisa'nın kolu artık eskisinden daha kötü gözüküyordu.
Küçük şişenin kapağını çıkardı. Bu diğerinin aksine vıcık vıcık değildi. Kıvamı da yoktu, rengide. Bakıldığında su gibiydi.

Ben döksem daha iyi olur sanırım.

dedi ve Lisa'nın koluna yöneldi. İyice sıkıp bağladığı tişörtün parçasını onun canını yakmadan açmaya çalıştı. Açılmasıyla birlikte biraz daha kan koluna yayıldı. Uzun, dümdüz giden derin bir kesik. Elindeki tişörtle yaranın etrafını sildi ve iksiri yavaşça üstünde gezdirdi. En başta Lisa biraz kolunu kıpırdattı. HErhalde canı baya bir yanıyordu. Yüzünü buruşturmuştu.
Döktüğü yerler birkaç saniye sonra derin olan kısmından kapanmaya başlamıştı. Ama dış kısma yaklaştıkça iyileşme duruyordu. En azından kanama durdu ve artık o kadar derin bir kesik değil diye düşündü.
Hafif bir gülümsemeyle :

Bu kadar.. Sanırım daha iyi oldu. Ne dersin?

Bu kadar.. Sanırım daha iyi oldu. Ne dersin?

Liz az önce kopacağını sandığı koluna baktı. Direk iyileşmesini beklemiyordu tabii ki ama oldukça iyi bir gelişim göstermişti. Ne ağrı kalmıştı, ne sızı... Kanama tam anlamıyla durmuştu ama çizik yerindeydi

Sanırım izi kalacak... diye mırıldandı gözünü kesikten ayırmayıp. Sesindeki huysuz tona rağmen memnundu, ize her baktığında anlatabilecek bir hikayesi olacaktı!

Şimdi daha iyi. diye temin etti Jessica'yı. Şu an teşekkür etmesi gerekirdi belki ama hala Jessica'dan yardım almış olmayı hazmedemiyordu. İleride aralarında yine bir savaş olacaktı tabii ki, ama gerektiği zaman mutlaka Jessica'nın yardımına koşacaktı...
..Matt üzülmesin diye tabii ki,başka bir sebebi yoktu ( Smile

)

Şimdi daha iyi.

dedi. Bu cevapla beraber artık yapabilecek birşey kalmamıştı. Jess asasını iksir malzemelerinin üstüne doğrulttu ve salladı. Yavaş yavaş toparlanıyordu. Yerde dağılmış kitaplar çantanın içine hızlıca giriyordu.

Jess ellerine baktı, kan içinde kalmıştı. Musluğa gitti ve ellerini bir güzel yıkadı. Üstü başı ıslak ve pis bir haldeydi. Bu halde onu kimse görmezse çok iyi olacaktı. İnsanlar ya onun gizli işler çevirdiğini ya da tam bir deli olduğunu düşüneceklerdi.
Herşey toplanınca, ne yapacağını bilemeyerek Lisa'ya baktı. Yerde oturuyordu hala. Rahat bir hava takınmaya çalışarak yanına gitti. Ona doğru eğildi ve elini uzattı :

Iıı.. kolunu fazla zorlamasan iyi olur.

Jessica malzemeleri toplamaya başladı. Liz hala uyanmayı bekliyormuşçasına dalgın dalgın koluna bakıyordu. Şu ana kadar hep rüyada olduğunu düşünmüştü, sonuçta bir cerbarusu sakız yapıp çiğnemek pek gerçekçi görünmüyordu. Ama hiçbirşey olmamıştı,hala mermerin soğukluğunu hissedebiliyordu,ıslak zemini de öyle. Sıcak yatağından çok uzaklardaydı ve hepsi gerçekti!

Ben bir cerbarus çiğnedim!.. diye düşündü gülümseyerek.
...ve ölmedim!

Iıı.. kolunu fazla zorlamasan iyi olur

Jessica'nın hala orada olduğunu unutmuştu. Uzattığı eli sol eliyle tutup ayağa kalktı

Denerim.. diye mırıldandı duyulabilecek bir sesle.
Sanırım birkaç gün uzun kollu birşeyler giysem iyi olacak!
Jessica gülümsemesine karşılık verdi.

----

Birkaç dakika içinde Jessica ve materyalleri tuvaletten çıkmıştı ve koridorda birkaç çocuk sesi duyulmaya başlamıştı. Liz düşüncelerinden sıyrılıp elini kafasına vurdu;
Tabi ya sabah oldu!
Aceleyle asasını çıkarıp kanlı zemine doğrulttu; Aklapakla!
Eski nemli duvarlar ve ıslak zemin geri geldi.Yerdeki fayanslarda ne kan izi ne iksir izi vardı. Geldiği gibiydi!

Liz o gün garip olduğu kadar sıradışı şeyler yaşadığını kabul etmişti sonunda. Jessica'yla da garip bir iletişim içindeydiler,dost gibi.. Nedenini ikisi de bilmiyordu,muhtemelen ikisinin de hatırlamak istemeyeceği bir andan ibaretti.
Sonuçta Jess... Gryffindorluydu!

Ben bir cerbarus çiğnedim,bir ejderle karşılaştım ve hala hayattayım! dedi bu sefer daha yüksek bir ses tonuyla.
Okul koridorlarında bu cümleyi bağıra bağıra koşmak istiyordu.Hayatı bu denli sevdiğini bilemezdi. Kendi kendine birkaç dans hareketi yaptı ve hoplaya sıçraya tuvaletten son sürat çıktı.