Jessica Malfoy Gryffindor VI. Sınıf
Mesaj Sayısı : 313 Kayıt tarihi : 18/08/08 Rp Partneri : ~ Matt C. Strong ~ Gerçek İsmi : Ece Ruh Hali :
Bilgilerim Rp Puanı: (100/100) Tarafı:
| Konu: Gryffindor Kardeşliği Perş. 05 Mart 2009, 02:06 | |
| Koridorda Josh'ın Kathleen'e olan sevgisi depreşince ayrılmışlardı. Gidişi bile çok komikti, düşündükçe suratında bir gülümseme beliriyordu. Bir daha ne zaman görüşeceklerini bilmiyordu ama yakındı. Yapacak ders ve ödev kalmamıştı. Ortak salona doğru çıkmaya başladı. Belki kütüphaneye uğrayıp bir kitap almak daha iyi olabilirdi. Merdivenleri çıkarken kafasında bir plan yaptı. 4. kata geldiğinde durdu ve büyük kapıya baktı. O sırada yanından şeffaf birşeyin geçtiğini hissetti. Bir an boş bulunmuştu ve irkilip geri kaçtı, çığlık atmadığına seviniyordu. Karşıdaki duvarı bulanık bir şekilde görüyordu. Bunun Gryffindor binasının hayaleti Neredeyse Kafasız Nick olduğunu gördü ve rahatladı. Daha önce onunla tek başşına karşılıklı bir konuşma yapmamışlardı. Bu hayalet onun ilgisini çekiyordu gerçekten, ne zaman olsa öğrencilere yardım etmeye çalıştığını görüyordu.
Merhaba, Nick! Nasılsın?
Bu ilgiden memnun görünen Nick gülümsemeye başladı. Hevesle konuştu :
Ah, teşekkür ederim iyiyim Jessica. Peeves'in hazırladığı tuzaklardan birkaç tanesini hallettim her zamanki gibi karmaşa çıkarmaya çalışıyor ve pusuda bekliyor, 3. kat merdivenlerine dikkat etmelisin. Senin gibi Gryffindor'a bağlı birini kaybetmek istemeyiz.
dedi ve gözlerini kısıp bir kez şüpheyle baktı. Önce bunun nedenini anlayamasada sanki birşeyleri kastediyor gibiydi. Son zamanlardaki durumundan kaynaklı olsa gerek diye düşündü. Jess cevap vermedi. Ne diyeceğini bilemiyordu.
Aslında.. Sadece bu değil. Seni artık tanıdım Jessica. Kalbinde nefret yok son derece merhametlisin hak etmeyenlere bile. Sadece Gryffindor için değil, büyücü alemi için de çok çok önemli şeyler yapabileceğini biliyorum. Neyi seçersen seç adını duyuracaksın. Tabii bunun aydınlık olmasını tercih ederim. Seçmen Şapkayı başına koyduklarındaki yüzünü hatırlıyorumda... Ne düşündüğünü çok merak ediyordum, şapka çığlık atana kadar tabii.
Bir an durdu ve yüzüne baktı. Sanki olan herşeyi biliyormuş gibiydi. Hayaletler görünmez olabiliyor muydu diye düşünmekten kendini alamadı.
Şimdi yaşadığın talihsizlikler için kendini mahvetmemelisin. Yakında hepsi geçecek emin ol. Üzüntünü görebiliyorum, başka birinin de gördüğüne hatta aynı şeyleri hissettiğine eminim.
dedi ve destek vermek istercesine Jess'in omzuna dokundu. Tabii parmaklarının birazı içinden geçtiği için biraz ürpermişti. Aslında ne kadar çok şey gördüğünün farkına varmıştı Nick'in. Nereden bildiğini sormaya gerek yoktu bunu açıklatmak zorunda bırakmak istemiyordu. Ama ona güveniyordu. Herşeyi nasıl bilebiliyordu ki, ailesinin baskısını ve Mattle olan herşeyi. Acaba merdivenlerden hızla çıkıp mektubu saklamaya çalışırken o orada duruyor muydu? Umrunda değildi, birinin bilmesi içini rahatlatmıştı. Nick tekrar konuşmaya başladığında artık acı konusunun kapanıp, büyücü alemine döndüklerini farketti. Nick sanki ona gözleriyle tam anlamını hissettirmeye çalışırken kafasını hafifçe kaldırmıştı.
İnsanların sana ne olduğunu ve olman gerektiğini söylemesine izin verme! Yeteneklerin nasıl bir amaçla kullandığına göre değişir. Ne olmak istediğini sadece sen seçebilirsin. Unutma, şu andaki evini de kendin seçtin. Yeteneklerine göre nereye seçileceğini biliyordun ve hayır dedin. Şimdi kararlılığına ne oldu?Herşey boşuna gitmemeli. Herkes bir boşluk dönemi yaşar ama yanında ona destek olan kişiler varken doğru seçimi yapmak daha kolaydır. Sadece biraz.. hatırlatmak istedim. dedi ve onu rahatsız etmiş olabileceğinden korkarak çekinmiş bir bakış attı. Az önce kendini baya bir kaptırmıştı ama hala anlayamadığı birşey vardı. Seçim yapma konusundan beri uzun zaman geçmişti. Nick tam olarak neyden bahsediyordu? Mattle olan bölümünü gayet iyi anlamıştı zaten. Ona minnettarlıkla bakarak gülümsedi ve :
Sağol, Nick. Gerçekten insana destek veren güvenilecek birilerinin olması güzel. Aslında şimdiye kadar.. bana pek çok iyilik yaptığın öyle değil mi ?
dedi anlamlı anlamlı bakarak. Bir anda hepsini farkedebilmişti. Tesadüf şekilde engellerin yoldan kalkması, yanlış zamanda yanlış yerde olduğunda bile bir şekilde oradan ayrılmak zorunda kalması. Tabii, kafasından aşağı balkabağı suyu dökülmüş olsada... Nick, inanmaz bir bakış attı ve kafasını sallayarak gülümsedi. Evet, çünkü bu kadar ortada olmayan birinin herşeyini bilmek imkansızdı. Jess Nick'le konuşurken yavaş yavaş yürümeye başladı. Kendine yeni bir yol arkadaşı bulmuştu, Josh değil ama bir hayalet! Bu can sıkıcı konudan yavaş yavaş uzaklaşırlarken Jess'in aklına hala Kafasızlar Avına katılıp katılamadığını sormak geçti. Onlar böyle iyi geçinmeye başlarken aslında asıl düşünmesi gereken konu tamamen aklından çıkacaktı. Nick'in dediği şeyi anlamaya uğraşmayacaktı sonuçta bir kez daha seçim yapmak zorunda kalmamıştı. Nick yanlık anlamış olabilirdi. Aslında anlatamaya çalıştığı şeyin olduğunu değilde olacağını nereden bilecekti! | |
|