Gryffindor Ortak Salonu

.....rp in.....

Jessica, çok yorucu birgün geçirmişti. Hemen çıkıp ortak salona gitmek istiyordu. Zaten vakit geçireceği arkadaşları da yoktu. Şatonun merdivenlerini çıkarken etrafına baktı her yer boştu.
Herhalde hepsi arkadaşlarıyla beraber dışarıda
diye düşündü. Şişman hanım portresinin önüne gelmişti. Umarım beni uğraştırmaz. Portrenin önünde durdu ve parolayı söyledi.Ondan sonra da soğuk taş zemine baktı.
Şişman Hanım gözünü devirmiş, hafif pembeleşmiş suratıyla ona bakıyordu.Jessica dayanamayıp daha yüksek sesle parolayı söyledi. Parolayı söylüyorum, başka ne yapabilirim?diyerek Şişman Hanım'a baktı. Biraz sert çıkmıştı herhalde.

İyi misin canım ?dedi şüpheyle ona başını eğmiş tedirgin bir şekilde bakıyordu.Artık geçiti açmıştı.Jessica, cevabını gülümseyerek verdi ve kafasını eğerek yuvarlak geçitten geçti.
Şöminenin yandığını farketti. İçeride yumuşacık bir sıcaklık vardı. Kitabını büyük masaya koydu ve kırmızı-altın sarısı kravatını çıkardı. Ateşin karşısındaki koltuk birden gözüne çok güzel gelmişti. Koltuğa oturdu,sıcacıktı.Herkes arkadaşlarıyla beraberken, o burda yalnızdı. Hiç olmayan birşey olmuştu. Jessica ilk defa birine sarılıp ağlamak istemişti. Ama burda kimse yoktu. Gelselerde birşey değişmeyecekti zaten...

Lizz'in Hogwars'taki ilk günüysü o gün. Rötarlı gelişi yüzünden ilk dersleri kaçırmıştı. Ama ikinci dersler için kendini şimdiden hazırlamalıydı. Tek sorunu bu okulda hiç arkadaşı olmamasıydı. Kendini çok yanlız hissediyordu.

Aslında hep şanssız olmuştu bu konuda. küçüklüğünden beri bütün arkadaşları kısa vadeli olmuştu. Hiçkimse onunla arkadaş olmka istemiyordu çünkü o farklıydı. Evde sürekli annesinin eski ders kitaplarını okurdu. Hepsini ezberlemişti şimdiden.

Farkında olmadan portre deliğinin önüne gelmişti. Nezaketli bir şekilde Şişman Hanım'a:

"İyi akşamlar Şişman Hanım. Hotozlu Kuş."

Portre dışa doğru savruldu. Arkasında sakladığı salon görünmeye başlamıştı şimdi. Usulca içeriye tırmandı. İlk başta oda boş gibi görünüyordu ama sonra orada yanlız başına olan bir kız gördü. İçindeki sevecenliğe karşı koyamayıp kızın yanına gitti. Kızın oturduğu koltuğun karşısına oturup:

"Merhaba ben Lizz Angel Weasley. Ama Lizz derler. Ben bugün geldim. Dersleri kaçırdım ama bir dahaki derslere mutlaka gireceğim. Peki seni tanıyabilir miyim?

Eleanora o gün dışarıda çok sıkılmıştı ve ortak saloan doğru yöneldi..Onun ilk günü olduğu için fazla arkadaş ortamı yoktu..O yüzden ortak salona giderse belki arkadaş bulabilridi ve İçinden:

" Umarım orada arkadaşlarım vardır.. Şu anda arkadaşa o kadar ihtiyacım var ki.." dedi..Bu umutla..Elinde kitabıyla ortak solana gitti..Bir kaç dakaik sonra oraya varmıştı..Etrafda 2 tane şirin bir kızklar vardı..İyi ce baktığında birinin biricik ikiiz olduğunu anladı..Burada sadece onu tanıyordu ve çok şanslıdılar ki aynı binadalardı..Yanındada çok tatlkı bir kız vardı birlikte mutlu mutlu konuşuyorlardı.Eleanorada hiç vakit kaybetmeden o kızla tanışmak istedi..Ve yanlarına gitti..Lizz i tanıdığı için ilk önce ona selam verdii..Ama ilk olarak diğer kzıla tanışmak istiyordu ve gülüsmeyerk yanıan gitti:

" Merhaba canım ben Eleanora Ramona Black okula yeni geldim tanışabilirmiyiz..?? " dedi ve gülüsmeyerk lizz in yanına oturdu..Eleanora kızın cevap veremsini beklemden lizz e dönerk:

" Selam canım ikizimm..Okuldaki ilk günün nasıl gidiyor.. " dedi ve gülümserek onu dinlenledi..

Jessica çok dalgındı. Ateşi seyrediyordu. Salona bir kızın geldiğini bile farketmemişti. Ancak karşısındaki koltuğa oturunca onu gördü. Konuşmaya başlamıştı yüzünde bir gülümseme vardı.

"Merhaba ben Lizz Angel Weasley. Ama Lizz derler. Ben bugün geldim. Dersleri kaçırdım ama bir dahaki derslere mutlaka gireceğim. Peki seni tanıyabilir miyim? dedi. Jessica da cevap verdi :
'' Bende Jessica, tanıştığıma memnun oldum. Bana Jess diyebilirsin yani arkadaşalrım böyle diyor.'' dedi gülümseyerek. Matt'i hatırlamıştı. Ama anlatmak istediği şeyleri onla paylaşamazdı. Onun da Jessica'dan sakladığı şeyleri vardı ama söylemişti. Bu konuda da konuşmak istemediği belliydi. Jessica'ya olduğu gibi ailesi Matt'e de acı veriyordu. Sonra içeri bir kız daha girdi ve konuşmalarını böldü.
" Merhaba canım ben Eleanora Ramona Black okula yeni geldim tanışabilirmiyiz..?? " dedi ve onun cevabını beklemeden diğer kızın yanına oturdu. Söylediklerine göre ikizlerdi. Jessica ismini söyledi ve tanıştılar.

Eleanora Kıza soruyu sorduktan sonra o da cevap verdi:

" Bende Jessica, tanıştığıma memnun oldum. Bana Jess diyebilirsin yani arkadaşalrım böyle diyor. '' dedi..Eleanora Jess i çok sevmişti çok tatlı çok iyi huylu bir kızdı..Onunla iyi arkadaş olacakalrını analmıştı hemen..Eleanora jess e gülüsmeyerk:

" Ben de memnun oldum canım..Banada kısada Ell diyebilrisin..Seninle iyi arkadaş oalcağız.. " dedi ve gülüsmedi..Çok şeker bir kızdı Jess..Tam arkadaş oalbilecek bir kzıdı..Lizz gibi onunlada iyi bir arkadaş olmak sitiyordu..

Gülümseyerek Jessica'ya cevap verdi :
" Ben de memnun oldum canım..Banada kısada Ell diyebilrisin..Seninle iyi arkadaş oalcağız.. " dedi. Ell çok tatlı bir kızdı. İkizinden daha fazla öne çıkıyordu. Jess düşüncelerine şimdi dalmamalıydı. Şu anda yanında başkaları vardı. Yine de insanın aklından hiç çıkmayan bazı şeyler vardı. Ell'e baktı...

Jess Ell e bakıyordu hep ama hiç konuşmuyordu neden böel soğuk olduğunu hiç anlamamıştı Ell..Çok sıcak kankalı biri olduğu için konuşmamasının bir nedeninnin ekndinden kaynaklandığını düşündü birden.Ama yinede Jess e sormak istiyordu ve kendini toparlayarakk devam etti:

" Jess.. canım neden hiç konuşmuyorsun sana karşı kötü bir şey mi yaptım yoksa.. " dedi endişeli bir şekilde neden konupşamdından en ufak bir cevabı yoktu Ell'in..Ve Jessi dinlemeye başladı..

" Jess.. canım neden hiç konuşmuyorsun sana karşı kötü bir şey mi yaptım yoksa.. " dedi Ell. O hiç birşey yapmamıştı tabii ki. Tamamen Jessica ile ilgili birşeydi susması. Ne cevap vereceğini bilemiyordu. Ailesi ile ilgili olanları ona yaptıklarını ve B.O ya katıldığını anlayınca neler yapacaklarını düşünmek bile istemiyordu. En azından arkadaşım diyebileceği biri vardı başka binadan da olsa. Ell'e cevap verdi :
'' Tabii ki birşey yapmadın canım... Sadece biraz fazla çalışıyorum artık ravenclawları bile geçtim.'' dedi ve yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi. Şöminenin ateşinde parıl parıl parlayan saçlarını oynamaya başladı.

Jess Ell in sorduğu soru karşısında hemen cevap verdi:

" Tabii ki birşey yapmadın canım... Sadece biraz fazla çalışıyorum artık ravenclawları bile geçtim. '' dedi..Jess in çalışması güzel bir şey di ama birazda arkadaşlarıyla vakit geçirse daha güzel oalcaktı..Ell de çok çalışıyordu tabiki çalışması egrekiyordu çünkü daha 1.sınıf oldukları için herşeyi bilmesi gerekiyordu..Ell gülümseyerk Jess e cevap verdi:

" Tamam canım tabiki çalışacaksın ben de çalışıyorum ama biraz da arkadaşlarınla zaman geçirsen daha iyi olmaz mı..?? " dedi ve saçlarıyla oynama ya başladı..

Ell gülümseyerek Jess'e cevap verdi :
" Tamam canım tabiki çalışacaksın ben de çalışıyorum ama biraz da arkadaşlarınla zaman geçirsen daha iyi olmaz mı..?? " dedi. Ama Ell bilmiyordu ki Jess'in burda kalmak için herkesten daha fazla çalışması gerektiğini. Ona birşey diyemezdi. Gülümsedi ve :
'' Sanırım, haklısın.'' dedi. Arkadaşları ile vakit geçirse onlara zarar gelmesinden korkardı. Bu yüzden kimseyle o kadar yakın olmak istemiyordu. Ailesi zaten gryffindor olduğunda hayalkırıklığına uğramıştı. Onun yeteneklerini karanlık tarafa kullanmasını istiyorlardı.

» Ortak 1. Ders
» Ortak 2.Ders
» Ortak Salon
» Ortak 1. Ders((Offline))