Expelliarmus Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Expelliarmus Rpg

Expelliarmus Rpg'ye hoş geldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ~Eski Günler...#

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Earwine Vincént Gilmore
Mugglesınız/Lütfen Kendinize Bir Bina Veya Meslek Seçiniz
Earwine Vincént Gilmore


Erkek
Mesaj Sayısı : 14
Kayıt tarihi : 20/03/09
Rp Partneri : Méll'm.~
Rp Yaşı : Tarafsız.^^
Gerçek İsmi : Lider.
Ruh Hali : ~Eski Günler...# Yuppirt81gm2

Bilgilerim
Rp Puanı:
~Eski Günler...# Imgleft0/0~Eski Günler...# Emptybarbleue  (0/0)
Tarafı:

~Eski Günler...# Empty
MesajKonu: ~Eski Günler...#   ~Eski Günler...# EmptyCuma 20 Mart 2009, 23:52

Gözüme bu sabahki ilk güneş ışığının girmesiyle yeni bir güne başladığımı farkettim. Yine aynı monotonlukta işle ve ağır toplantılarla geçecek bir gün... Sıcak yatağın içinden çıkıp işe gitmek kadar can sıkan bir şey olamazdı. Yatağında içinde biraz daha debelendim ama girmişti o gün ışığı nasıl olsa artık gözüme uyku girmezdi. Sessiz evimde tek başıma yeni bir güne başlamıştım işte. Keyifsiz bir kahvaltı sonunda işe gitmek için hazırdım. Cisimlendim hoş bir dönüş sonunda artık Bakanlık'ın önünde duruyordum. Sanki gece boyunca uymumaş gibi bitkin adımlar atıyordum. Diğer bakanlık çalışanlar bitkin halimi görünce neyim olduğunu sormuyor ancak sorar gözlerle bakmyaı ihmal etmiyorlardı. üzerimdeki şaşkın gözleri görünce yürümemi düzeltmeye karar verdim ancak başarılı olamamışım ki bu sefer daha dikkatli bakmaya başladılar. Her neyse sonunda ofisime gelmiştim. Konforlu, yılan dersisi sandalyeme kurulup keyif çekmeyi planlarken kapıdan bir bkanlık çalışanı girip beni rahtsız etme hatasını yaptı. Kim olduğunu bile kavrayamamıştken bağırdım, çağırdım kadına. Üslubumu fazla kırıcı bulmuş olacak ki kapıyı yüzüme çarpıp ağlayarak gitti. Sinirilerimin yatışması saatler aldı tabii. Toplantılar sayemde verimli olamayınca öğleden sonraki ikinci toplantıyı yarıda kestiler. Diğer bakanlık çalışanlarının dabu durumdan duydukları huzursuzluk yüzlerine yayılmıştı çünkü yarın fazladan bir toplantı daha yapılması kararı alınmıştı. Onlara özür dileyen gözlerle baksam da fayda yoktu. Odama çekildim insanlarla göz göze gelmeyi önlemek için kendiimi işime verdim. En azından uğraştım diyebilirim.

Birkaç saat elimde üç kiloluk bir kitapla uyuyunca kendimi hayli çalışmış gibi hissettim. Artık işten dönüş saati olmuştu. Biraz kafamı dağıtmak için Londra'nın tozlu ve karanlık sokaklarında yürümeye başladım. Zaten dar olan sokak gittikçe daha dar ve ürkütücü oluyordu. Yağmurun başlamaysıyla sokak daha çok üstüme gelmeye başladı. Yağmurun haerebe binalrın camalrından yasıyıp melodik bir şekilde kulağıma fısıldması işleri daha da zorlaştırdı. Artık nefes alamaz duruma gemiş patlamya hazır bir bomba gibiydim. Çareyi cisimlenmekte bultum. Bu boğucu sokaktan kurtulmanın aklıma o sırada tek gelen yolu buydu. Bu sefer sarsıntılı bir cisimlenem geçirmiş olsamda Çatalak kazana giden bu geniş sokağı aşması daha kolay göründü gözüme. Etrafta sadece birkaç sızmış mugglela birkaç da kedi dolaşıyordu. Sıokak bir kaç nefeste bitti. Öyle hızla yürüdümki 2oo metrelik yolu 2 dakikada aldım. Kendimi Çatlak Kazan önünde buluverdim . İçeri girdim. Tozlu masaya oturdum ve bir kayamk birası söyleyip etrafa bakındım.


En son Edward Vincént Gilmore tarafından Perş. 11 Haz. 2009, 00:13 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Beatriz Mélissa Cullen
Mugglesınız/Lütfen Kendinize Bir Bina Veya Meslek Seçiniz
Beatriz Mélissa Cullen


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 08/03/09
Rp Partneri : kankasıyla mutlu
Rp Yaşı : ZAY
Gerçek İsmi : inatçı ve karalı
Ruh Hali : ~Eski Günler...# Yuppirt81gm2

~Eski Günler...# Empty
MesajKonu: Geri: ~Eski Günler...#   ~Eski Günler...# EmptyC.tesi 21 Mart 2009, 00:41

Sebepsiz yere azar işitmenin berbatlığı o kadar içime oturmuştu ki bir türlü kabullenemiyordum. Sinirlerim öylesine gerilmişti ki. Hiçbir şey yapmak istemiyordum. Ertelenen toplantı ertesi gün için ne kadar sinirlerimi bozsa da bugün için bana bayağı iyi gelmişti doğrusu. Paltomu alıp kaçarcasına dışarı çıktım. Yüzüme vuran soğuk rüzgâr beni biraz olsun kendime getirdi. Pencerelere vuran yağmurun sesi bana huzur veriyordu. Üzerine başıma sinen duman kokusunun verdiği rahatsızlık beni Çatlak Kazana girmeye zorladı. İçeride en köşedeki masaya doğru ilerleyip oturdum. Bir kaymak birasıyla yiyecek bir şeyler istedim. Oturunca acıktığımı hissetmiştim ve sanırım bu çok ileri derecede olmalıydı ki artık açlığımdan dolayı acı çekiyordum. İçersine göz gezdirdiğimde şu anda hayatımda görmek istediğim son kişinin de orada olduğunu fark ettim. Ve sanırım o da benim orada olduğumu fark etmişti. Çünkü bir iki saniye kadar onunda bana baktığını görmüştüm. Çok canım sıkılmıştı. Onu orada görmeyi hiç ama hiç beklemiyordum. Zaten yeterince eksilerde olan moralim iyice yerle bir olmuştu. Ne hakkı vardı ki bu adamın böylesine canımı sıkmaya. Hiç görmemiş yapmak en akıllıcasıydı ve öylede yaptım. Hiç yokmuş gibi yemeğimi yedim. Ne kadar görmezlikten gelsem de aynı ortamda olmak istemediğimden aptalca bir içgüdüyle hıphızlı yemeğimi yedim. Bugün bu adamdan sürekli kaçıyordum. Yine öyle yapıp Çatlak Kazandan kaçarcasına çıktım ve kasvetli ev ortamıma dönmek için yola koyuldum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Earwine Vincént Gilmore
Mugglesınız/Lütfen Kendinize Bir Bina Veya Meslek Seçiniz
Earwine Vincént Gilmore


Erkek
Mesaj Sayısı : 14
Kayıt tarihi : 20/03/09
Rp Partneri : Méll'm.~
Rp Yaşı : Tarafsız.^^
Gerçek İsmi : Lider.
Ruh Hali : ~Eski Günler...# Yuppirt81gm2

Bilgilerim
Rp Puanı:
~Eski Günler...# Imgleft0/0~Eski Günler...# Emptybarbleue  (0/0)
Tarafı:

~Eski Günler...# Empty
MesajKonu: Geri: ~Eski Günler...#   ~Eski Günler...# EmptyPaz 10 Mayıs 2009, 19:34

Sigara dumanları etrafımı sis gibi sarmış iki metrelik bir görüş alanı yaratıyordu. Bir elimde kaymak birası diğerinde sigara günün yorgunluğunu ve stresini üzerimden atmaya uğraşıyordum. Sigaramı bitirmiş etrafımdaki elimi savurarak yok etmeye çalışırken tozlu ve bir o kadar da eski, tahta çürük kapıdan giren kadını görmemle birayı elimden düşürmem bir oldu.

“Aklapakla!”

İmkânsız! Bu oydu. Sabah toplantıda tartıştığım ama çıkaramadığım kadın. İşte şimdi kim olduğunu hatırlıyordum. Onu nasıl unutmuştum? Garip. Belki de toplantıda gözlerinin içine bakamadığımdandır. Şimdi onu bakışlarını yakalayınca tanıdım. Melissa… Nasıl da güzelleşmişti. Çocukluğun yüzüne verdiği yumuşak hatlar yerini daha olgun ve sert hatlara bırakmıştı. Eskiden açık kahverengi –güneşte sarılaşıyordu- koyu kahverengi gibi bir renk almıştı. Boyu eski bıraktığımdan birkaç santim daha uzundu, birazda kilo vermişti. Dikkatli bakınca fark ettim. Gerçi kilo vermeden önce de uzun inceydi o ayrı. Yaşlanınca-daha doğrusu olgunlaşınca- yüzündeki tek değişmeyen yer gözleriydi. Yine aynı yeşillikte ve aynı canlılıkta… Tıpkı eskiden olduğu gibi… Parlıyor ve etrafa gülücükler saçıyordu.
Beni görünce tanımış olacak ki motor gibi ısmarladığı yemeği yemeye başladı. Bitirdiği yerinden kalktı, masanın üzerine biraz para bıraktı ve koşar adım bardan çıktı.

Kahretsin! Şimdi ne yapacağım? Peşinden gidip onu takip mi etsem, rahat bırakıp onu acıdan uzak mı tutsam? Tabii unutmuş olma olasılığı yüksekti. Ama özlemim daha ağır basıyordu dayanamayıp takip ettim onu. Yeni biramı biraz sertçe – duygu patlaması yaşıyordum- masanın üstüne bıraktım. Sağlam adımlarla barın tozlu kapısına yöneldim, eski püskü kolunu çevirdim. Bardan bu kadar çabuk ayrılmamı şaşkınla izleyenlere aldırmadan… Mell’e yetişmeye çalışıyordum. Etraf ıssız ve sessizdi. Ayrıca zifiri karanlık… Yolumu görebiliyordum ama –nedense?- Bunun onun etrafa yaydığı ışıktan olduğunu düşündüm. Karanlık gecemi aydınlatmış eşsiz yıldız… Ah, şimdi neredesin?

Cisimlenmemiş olmasını umuyordum; çünkü onunla az da olsa konuşmazsam birkaç gece gözüme uyku girmezdi.

“Tanrım, işte orada!”

Yalnızca kendimin duyabileceği bir sesle haykırmıştım. Karanlık gecemin parlak yıldızıyla atamızda yalnızca dört yüz metre kadar vardı. Bu birden çok az göründü gözüme. Londra’dan ayrılıp Fransa’ya gitmiş olduğu üç-beş yılı düşünce. Sayıların önemi yoktu.

Beni beşinci sınıfta bırakıp Fransa’ya gitmişti. Yüzünü ne zamandır görmüyordum. Fransa’ya gitmesinin tek sebebi bendim bunu biliyordum. Daha iyi bir alma diye bahsettiğinin yalnızca bahane olduğunu biliyordum. En azından ümit ediyordum. Yıllardır bununla yaşadım. Tek tutunacağım buydu: Biraz ümit. Son günlerde o ümit tükenmeye yüz tutmuştu ama.

Birden durdu. Takip edildiğini fark etmiş olmalıydı. -Aramızda yüz metreden az vardı. Metreleri sayıyordum.- Sessizce arayı kapatmaya uğraştım. Birden bana döndü. Etraf karanlık olduğundan kim olduğumu tanıyamazdı. En azından onu için karanlıktı. Kim olduğumu çözememiş bir yüz ifadesiyle bana yaklaştı, yaklaştı. Asasını ışıklandırdı.

Kim olduğumu anlayınca donakaldı. Şaşırmış ve kızmış görünüyordu şimdi. Kısa bir süre bana bakakaldı. Benim için çok kısaydı. Ona bir ömür boyunca bakabilirdim. Gözlerinin derinliklerinde yüzdüm o sürede. Gözlerini kaçırmasıyla kendime geldim. Gözlerini üzerinden ayırmam uzun sürse de… Bir şey söyleyecek oldu. Ama söylemedi. Birkaç saniye sonra yüzündeki kızgın ifadenin yerini alaycı bir ifade doldurunca boğazım düğümlendi, nefes alamadım.
Sonunda kendimde konuşabiliecek gücü bulup;


"Merhaba. Görüşmeyeli uzun zaman oldu."

Kısık bir ses tonuyla konuşuyordum. Sesim fısıltı gibi çıkıyordu. Biraz da rüzgârdan kaynaklanıyor diye düşündüm.

"Şe-ee-y...Ben... Sabahki olay için özür dilerim. Bir anlık sinir... Seni tanıyamadım."

Günün özeti. Şimdiye kadar onunla konuştuğum en sıkıcı konıydu herhalde. Yalvarır bir yüz ifadesiyle ona bakıyordum. Aslında gözlerinde sitem vardı ama yumuşacıktı. Birden sertleşti. Bana kin duyuyordu. Gözleri daha önce bana böyle bakarken hiç görmemiştim.


En son Edward Vincént Gilmore tarafından Perş. 11 Haz. 2009, 00:12 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Beatriz Mélissa Cullen
Mugglesınız/Lütfen Kendinize Bir Bina Veya Meslek Seçiniz
Beatriz Mélissa Cullen


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 08/03/09
Rp Partneri : kankasıyla mutlu
Rp Yaşı : ZAY
Gerçek İsmi : inatçı ve karalı
Ruh Hali : ~Eski Günler...# Yuppirt81gm2

~Eski Günler...# Empty
MesajKonu: Geri: ~Eski Günler...#   ~Eski Günler...# EmptyPaz 07 Haz. 2009, 17:42

Bir dejavunun içindeydim sanki. Tekrar tekrar tekrar gördüğüm bir rüya…
Onu o toplantı salonunda, ofisinde fark etmemem ne garipti. O yüzü görememek hele de o gözleri… O günden bu yana birçok şey değişmiş olabilirdi. İşi, yaşı, huyları, elleri –en sevdiğim yerleridir- ama bakışlar… Hep aynı. Öylesine bakılınca bir şey ifade etmeyen bir çift göz. O gözlerin derinliklerine inmeyi başarabilen tek kişi bendim sanırım. Eğer şimdiye kadar birisi bunu beceremediyse tabi.
Artık iyice yaklaşmıştı. Beşinci sınıfta terk edip gittiğim, beni aldatan, ama her şeye rağmen hayatımın ilk ve tek aşkı olan adam karşımda duruyordu.
İlk öpüşmemiz geldi aklıma –hayatımda öptüğüm ilk ve son erkekti.- her şeyiyle farklı şehvetli, aşk dolu bir o kadarda masum bir öpücüktü. Şimdide aynısını yaşayabilmek için nelerimi vermezdim. O an anladım ki ben onu hiç unutmamıştım. Yıllarca kendime oyun oynamıştım. Yıllarca yüreğimin diplerinde gizli kalan aşkım şimdi taşarak çıkıyordu dışarı. Ben bunlara dalmışken birden sesini duydum.

"Merhaba."

"Merhaba" dedim. Selamına karşılık olarak. Yıllar sesine bir olgunluk katmıştı sanki. O sesi tekrar duymak…

"Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Yani beşinci sınıftan beri," dedi. Yarama tuz basarcasına.

"Evet, öyle," dedim. Birazda manidar bir tavırla aslında haykırmak istiyordum.”senin yüzünden” demek istiyordum. Kaybettiğimiz yılların hesabını sormak için yanıp tutuşuyordum.

"Şey… Ben… Sabahki olay için özür dilerim. Bir anlık sinir. Seni tanıyamadım."

"Yüzümü unutmak kolay olmuş," dedim kendimi tutamayarak sonra pişman olup hatamı telafi istercesine “Yani önemli değil. Bende özür dilerim.” Dedim. Bir şey söylemesine fırsat vermeden “Her neyse görüşürüz” deyip uzaklaştım oradan. Ama o hiç beklemediğim bir şey yaptı. Peşimden koştu. Kolumdan tutup beni kendisine doğru döndürdü. Öylece gözlerime baktı. Sonra birden dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Şok olmuştum. Bütün gücümler –bu onunkinin yarısı bile değildi- ittim onu. Tepkimi anlayınca nazikçe geri çekildi. Sinirle baktım o diplerinde koca bir hikâyeyi barındıran gözlerine. Kendimden hiç beklenmeyecek bir şey yaptım. Gömleğinin iki yakasından tutup onu kendime doğru çektim. Dudaklarımız birleşti. İlk öpücükten devam ediyormuş gibiydik. Masum, ama çok daha şiddetli. Onca yılın acısını çıkarırcasına…

Bu öpücüğün etkisiyle gökyüzünde uçarken birden yere sertçe düşüşümü hissettim. Yapmamalıydım. İçimi saran pişmanlıkla yittim onu. Şimdi iğrenerek bakıyordum ona. Onu yitmeme rağmen hala bir elimin arzuyla göğsünde durduğunu gördüm. Şimdi kendimden de iğreniyordum. Arkamı dönüp koşmaya başladım. Var gücümle koşuyordum. Şimdi peşimden gelmiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Earwine Vincént Gilmore
Mugglesınız/Lütfen Kendinize Bir Bina Veya Meslek Seçiniz
Earwine Vincént Gilmore


Erkek
Mesaj Sayısı : 14
Kayıt tarihi : 20/03/09
Rp Partneri : Méll'm.~
Rp Yaşı : Tarafsız.^^
Gerçek İsmi : Lider.
Ruh Hali : ~Eski Günler...# Yuppirt81gm2

Bilgilerim
Rp Puanı:
~Eski Günler...# Imgleft0/0~Eski Günler...# Emptybarbleue  (0/0)
Tarafı:

~Eski Günler...# Empty
MesajKonu: Geri: ~Eski Günler...#   ~Eski Günler...# EmptyPerş. 11 Haz. 2009, 00:10

"Yüzümü unutmak kolay olmuş," dedi önce patavatsızca. Sesinde bir iğrenem hissedebiliyordum. Ama onun yüzünü nasıl unutabilirdim ki? Bunu düşünmesine bile şaşırmıştım doğrusu.

“Yani önemli değil. Bende özür dilerim.”

Hah! Kendine sığınacak bir delik arama arzusu. Şimdi de kendini özrün ardına saklıyordu. Sadece benden kaçıyordu tüm yaptığı buydu, evet. Benden kaçmaya çalıştıkça geriliiyordum.

“Her neyse görüşürüz”

Ah! Yine kaçmıştı. Hayır, bu sefer kaçmasına izin verecek değildim. Benden uzaklatığı her santimetrede göğsüme saplanmış ağrı katlanıyordu. Henüz yüz metre bile ilerlememişti içimde ona doğru koşma isteği belirdi. Keskin bir acıydı bu katlanamıyordum. Sonra ne yapacağımı bilemden ona doğru koştum, koştum. Sessizce arkasından yaklaştım. Kolundan tuttum kendime çevirdim. Ahh, ona dokunmayalı öyle uzun zaman olmuştu ki! Bunu özlediğimi şimdi fark ediyordum. Bir süre birbirimize öylece bakakaldım. Bana göre çok kısa bir süreydi bu kısa süre zarfında gözlerinin derinliklerinde yüzdüm. Birden içimde onu öpmeye yönelik bir istek belirdi. Bu Hogwarts'dayken bile çok başıma gelen bir şey değildi. Biz beraber olduğumuz zamnalrda geyik yapardık. Uzaktan kanka görünümlüydük, evet. Ona yaklaştım dudaklarına uzandım. Öpmey başlamıştım. Her şeyini özlemiştim. Öpüşürken hissettiğini hissettiğim rahatsızlık- bu beni çılına çevirirdi- kokusu, saçları. Onu öperken diğer yandan saçalrıyla oynuyordum. Yine aynı ince saçları, yüzünü olduğundan daha zarif gösterirdi hep.

Ani ve ondan alışmadığım güçlülüğü gösteren bir hareketle beni kendinden uzaklaştırdı. Onun amacı itmekti biliyordum ama. Zayıf kolları bunu yapamazlardı. Bana deliye dönmüş gibi baktı ve ondan yine hiç beklemdiği bir şekilde beni gömleğimden tutarak kendine çekti. Dudaklarına yapıştım. Bu sefer o da istekliydi bu daha eteşli öpüşmemizi sağlıyordu ama yine Hogwarts öğrencilerinden farklı bir hâlimiz yoktıu. Uzaktan görenler bizi öğrenci zannedebilirlerdi. Birkaç ateşli dakikadan sonra uzaklatı bedne sinirle bana bakmıştı Olayların tüm sorumlusu benmişim gibi. Sonra arkasını döndü koştu, karanlığa. Bu sefer arkasaından gitmedim. Gidemedim o kin dolu bakışından sonra yıkılmıştım, hissetmiyordum. Gözümden damalyan iki damla yaşı rüzgâra savururak kendi yoluma gitti. Aydınlığa... Onu yarın tekrar göreceğim aklıma geldi nefes alamadım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
~Eski Günler...#
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ~Eski bir dost

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Expelliarmus Rpg :: Büyücü Mekanları :: Diagon Yolu :: Çatlak Kazan-
Buraya geçin: