DJ pişkin pişkin sırıtırken Marcus'a baktı. Onun konuşmaları artık o kadar da iğneleyici gelmiyordu. Kim bilir, belki küçük bir ihtimal iyi anlaşabilirlerdi. Hem zaten daha kendileri hakkında konuşma fırsatları olmamıştı. Sadece aileleri ve tarafları hakkında tartışmışlardı. Bu onları birbirini tanıyor yapmazdı. "Aslına bakarsan Marcus, fikir benden çıktı. Yani ofisine gelme fikri. İstemezsen gelmem, sorun değil. Benim de işlerim var çünkü, hem de çok." Bir an öksürük tuttu ve kısa bir süre etrafındaki olan bitenden kendini soyutladı. Sigara içmeye başlamıştı, Ginny gittikten sonra. Hem içki hem sigara, DJ'in sağlığına tuz biber olmuş olmalıydı. Kimin umrundaydı ki? Kendinden sonra bir Oliver, Matt, Liz ve Kathleen yetiştiriyordu. Doğrusu, gözü arkada kalmazdı. Hele de Kathleen ve Liz varken.
Öksürük krizi bittikten sonra Marcus'un bir lafı kulağına çarptı. Claire'den hoşlanmak mı!? Claire onun dostu, kız kardeşi gibiydi. Böyle bir saçmalık daha duymamıştı; kendini kandırıyordu belki de. Claire hoş bir kızdı. Yo, hayır! Bu kez olmazdı, Claire'i de listesine ekleyemezdi. O farklı olmalıydı, Aléxis gibi olmalıydı DJ'in gözünde. Evet. "Saçmalama Marcus, Claire benim kız kardeşim gibidir. Onun yanında lütfen böyle bir şey deme, lütfen." Gözlerini kaçırdıktan sonra cebinden bir sigara çıkardı ve asasıyla yakıp dumanı içine çekti. Marcus'un dediklerini duyuyordu ama bu kez cevap vermek istemiyordu. Gülümsemekle yetindi sadece. O sırada Marcus veda edip cisimlendi zaten. Elbette bir seherbazın evinde bulundum Marcus, hatta onlarcasının. Birisi eski sihir bakanınız hatta ve hatta birisi de kızımın annesiydi. Kimin umurunda... Onları seviyorum, onlar da beni seviyorlar... Sigarasını yere alıp asasını üzerine doğrulttu ve sigara küle dönüşerek yok oldu. Hemen ardından DJ de arkasında siyah bir bulut bırakarak cisimlendi.