Büyük Oturma Odası

Danny soluk soluğa kalmış bir biçimde kendini Ölüm Yiyen Karargahı'nın en sessiz odalarından biri olan Büyük Oturma Odası'na attı. Burada genelde oturur ilişkilerini ilerletmek için sohbet ederlerdi. Eskiden bir fark da buydu, arkadaş gibilerdi şimdiki ölüm yiyenler. Eskidense aralarında hep kalın ve yıkılması imkansız gibi görünen bir duvar olurdu. Fakat Danny çok dikkatliydi bu konuda, arkadaş gibi olmalılardı ve birbirlerini kollamalılardı.

Danny hızlı bir biçimde üstündeki kalın montu askıya astıktan sonra kendini en sevdiği koltuklardan birine sert bir biçimde bıraktı. Rahatlamıştı fakat aklından Oliver ve Kathleen'i çıkaramıyordu. Zaten Ginevra hala hastanede dinleniyordu. Bonnie onunla ilgileniyordu. Dan bunu kafasına daha fazla takmayarak asasını çıkardı ve çevirmeye başladı ellerinde. Aklına nedense Evangeline gelmişti. Nedense onu ilk kez öptüğü an gelmişti aklına. Ginevra'ya rağmen hala bunu düşünebiliyor olması ilginç ve ürkütücüydü. Ama o an güzeldi evet, Evangeline gayet iyi öpüşüyordu. Yine de Ginevra kadar iyi olamazdı. Dan bunu nasıl düşünebildiğini kendine sorarken sinir ve utançla kızardıktan sonra asasını cebine attı. Kendi kendine sorular sormakta ustaydı. Mesela şimdi. Neden gene yalnız olmayı seçmişti? Birinin gelmesini umuyordu, yalnız kalmak her zaman için güçlü bir tehdit olabilirdi.

James Naomi ile konuştuktan sonra kararga gelmeyi akıllıca buldu.Uzun süredir buralarda değildi,işlerin nasıl gittiğini merak ediyordu.
Karargaha yeniden ölümsessizliğinin hakim olduğunu görünce sevindi.Bu sessizlik anılarla beslenmiş duvarların sesiydi ve James bu yolla her seferinde geçmişi hatırlıyordu.
Ölümyiyen olmak...ZAYın "onursuzluk" diye tabir ettikleri gurur dolu mevki..
Küf ve nem kokusunu içine çekip oturma odasına yöneldi
---
Lord koltuklardan birinde düşünceli düşünceli oturuyordu.Bir an onu rahatsız etmiş olma düşüncesiyle kapıda durdu James.Kendisini farketmemiş gibiydi.
Yine de oturup Lordla konuşma fikri çok cazip gelmişti... Rolling Eyes

DJin oturduğu koltuğun yanına geçip(RP_Out:Saygısızlığa bak!) oturdu ve gülerek DJ'e baktı

"Lordum",iyi misin?

Daniel dalgın bir biçimde düşünürken içeri James'ın girdiğini fark edememişti. Fark ettiğindeyse James ona çoktan

"Lordum,iyi misiniz?"

diye sormuştu. Danny gülümseyerek

"Hadi ama James, ikimizde Lordum hitabını sevmediğimi biliyoruz. Hem onlar yani çaylaklar, bunu kendilerine pay edip bize sınıf ayrımı yapıyorsunuz kendi aranızda diyorlar. Özellikle de Bonnie, buna uyuz oluyorum. Ve unutmadan, gayet iyiyim. Sadece ben Evangeline ile ilk öpüşmemi ve Ginevra'yı düşünüyordum. Ah tabi bir de sorular sorular sorular..."

dedi. Rahat bir biçimde Evy'yi de düşündüğünü ona söylemişti. Bu oldukça patavatsızca bir şeydi. Ama Dan buna aldırmayarak

"Bana DJ demeye devam etsen süper olurdu güvenilir dostum."

dedi ve ciddiymiş gibi davranmaya çalışarak James'a baktı. Ciddiyetle Daniel'ın arasında uzaktan yakından hiçbir alaka yoktu. Ciddi olduğu tek konu çapkınlık yapmak, laf yapıştırmak falandı herhalde. Onlarda bile bazen cıvıtırdı tıpkı bir çocuk gibi.

"Hadi ama James, ikimizde Lordum hitabını sevmediğimi biliyoruz. Hem onlar yani çaylaklar, bunu kendilerine pay edip bize sınıf ayrımı yapıyorsunuz kendi aranızda diyorlar. Özellikle de Bonnie, buna uyuz oluyorum. Ve unutmadan, gayet iyiyim. Sadece ben Evangeline ile ilk öpüşmemi ve Ginevra'yı düşünüyordum. Ah tabi bir de sorular sorular sorular..."

Lordun açıksözlülüğüne gülümsedi.Uzun süredir gelmemesine karşı hiçbirşey değişmemişti işte.DJ yine devam etti:

"Bana DJ demeye devam etsen süper olurdu güvenilir dostum."

Eva da ne fıstıktı be! dedi ileri bakıp gülümserken.
Hep onda gözü vardı.
Çoğu kadında gözü vardı,Ginny'i bile güzel bulurdu...
Ne de olsa o da güzel bir fıstıktı..Yine de DJe beslediği saygı daha ön plandaydı,ne kadar erkek muhabbeti yapsalar da bu adama derin bir saygı besliyordu.

Hatun taş! dedi dobra dobra,söylediğinden en ufak bir pişmanlık duymadan.Bunu Evaya da derdi,ne de olsa iyi niyetle söylenmiş bir iltifattı...

"Eva da ne fıstıktı be! "

dedi bir anda James. Daniel bunun üzerine kendini sırıtmaktan alıkoyamadı. Çünkü evet biliyordu, Evangeline çok güzel ve ateşli bir bayandı. Daniel bir an için terlediğini hissederek kendinden utandı. Toparlanmaya çalışarak ciddi olmaya çalıştı yine. Fakat James'ın

"Hatun taş!"

sözleri onun yine gülmesine neden oldu. Daniel kendini daha fazla tutamayarak

"Biliyor musun, sonuna kadar haklısın. O gerçekten çok güzel ve tabi insanı çok kolay baştan çıkarabiliyor. Neyse ki ben sabırlı ve efendi bir erkeğim ki şimdi Ginny var hayatımda. Evangeline olsaydı eğer, üzülürdüm. Çünkü ona aşık değildim, sadece kusursuz güzelliğine hayrandım. Gerçi Ginevra ona bin basar bence ama, özellikle de metamorfmagus hali. Görmeni dilerdim gerçi dilemezdim. Oldukça ateşli görünüyor çünkü öyle olunca. Ve rahatsız edici, elim ayağıma dolanıyor!"

dedi. Sonra gülümsemeye devam ederken cebinden Ginevra'nın resmini çıkardı ve hasretle bakmaya başladı. St. Mungo'ya yatalı neredeyse bir hafta olmuştu. Daniel onu özlemişti. Ateş kadar kızıl saçlarına, oldukça cesaretli dudaklarına kavuşmak için can atıyordu.

"Biliyor musun, sonuna kadar haklısın. O gerçekten çok güzel ve tabi insanı çok kolay baştan çıkarabiliyor. Neyse ki ben sabırlı ve efendi bir erkeğim ki şimdi Ginny var hayatımda. Evangeline olsaydı eğer, üzülürdüm. Çünkü ona aşık değildim, sadece kusursuz güzelliğine hayrandım. Gerçi Ginevra ona bin basar bence ama, özellikle de metamorfmagus hali. Görmeni dilerdim gerçi dilemezdim. Oldukça ateşli görünüyor çünkü öyle olunca. Ve rahatsız edici, elim ayağıma dolanıyor!"

Ginny... Ginnyle geçmişi aklına geldi bir an.Saklama gereği duymadı

Bilmez miyim? dedi keskin bir gülümsemeyle.

Ginnynin metamorfmagus haliyle uzun süre takılmıştı.Hatta iş büyüyüp birlikte yaşamaya kadar bile gelmişti.Sonunda,güzel 4 ay sonunda(ki bu en uzun ilişkisi sayılabilirdi) Ginny "evlenmek istiyorum" diye tutturunca James buna katılmamış ve ayrılma kararı almışlardı.

Neler yaşadım onunla ben...ve her anı güzeldi... diye mırıldandı ve aklına gelen hatıraları kendine sakladı.
Bunları dile getirmenin DJi rahatsız edeceğini biliyordu...

Uut:Rp'inize metamı kullanıp ö.y kılığında dalabilir miyim?Canım sıkılıyo da xD

Rp_Out:Valla DJ yazamıyor şu an,yarın devam eder muhtemelen...

Yani dalsan da şuan oynatamayız... Razz

0ut:Tamam ozaman Danieli beklices xD

Daniel donup kalmıştı. Ginny,Jamesla ne yaşamış olabilirdi ki. Hem yaşasa bile neden Daniel'a söylememişti. Dan yine de bunu kafasına fazla takmayarak

"Ah, öyle mi? Ginevra ile bir ilişkiniz olduğunu bilmiyordum. Bana en çok koyan ne biliyor musun? Benimle paylaşmamış olması. O benim en güvendiğim dostumdu ve ben de onun. Ama her neyse, ben Evangeline ile yattığımı onunla paylaşmazken gayet de huzurlu ve mutluydum. Ah ama sorsaydı söylerdim, kesinlikle. Yİne de sonuç olarak biz evlendik, mutluyuz. Ne olduysa birbirimizden önce oldu. Problem yok bu yüzden. Zaten tahmin etmiştim sen olabileceğini. Gereğinden fazla yakındınız. Ama zaten benim ne mal olduğumu herkes bilir. Çapkınlığımın babama çektiğini, Kadınlardan çabuk etkilenip onları çabuk etkilediğimi. Ginevra da bunu bilir. "

dedi. Sonra sinirle parmaklarını kütletirken

"Ayrıca ne yazık ki hayallerinizi benimle gerçekleştirdi. Benimle birlikte bir süre yaşadı, sonra ona evlenme teklif ettim ve düşünmeden evlendik. Sonra iki tatlı bebeğimiz oldu her ne kadar farketmeden de olsa. Her neyse, ilişkinizin bitmesine sevindiğim kadar üzüldüm."

dedi. Sinirlenmişti, ilk defa biriyle Evangeline ile yaşadıklarını paylaşmıştı. Üstünden bir yük kalkmış gibiydi. Ginny'nin şimdi ne diyeceğini umursamıyordu da, tabi öğrenirse.

"Ah, öyle mi? Ginevra ile bir ilişkiniz olduğunu bilmiyordum.

Bildiğini sanıyordum.. dedi.Ginny'nin bunu DJ'den saklamasına bir anlam verememişti.

Bana en çok koyan ne biliyor musun? diye devam etti Dj.
Benimle paylaşmamış olması. O benim en güvendiğim dostumdu ve ben de onun. Ama her neyse, ben Evangeline ile yattığımı onunla paylaşmazken gayet de huzurlu ve mutluydum.

Ha?

Ah ama sorsaydı söylerdim, kesinlikle. Yİne de sonuç olarak biz evlendik, mutluyuz. Ne olduysa birbirimizden önce oldu. Problem yok bu yüzden. Zaten tahmin etmiştim sen olabileceğini. Gereğinden fazla yakındınız. Ama zaten benim ne mal olduğumu herkes bilir. Çapkınlığımın babama çektiğini, Kadınlardan çabuk etkilenip onları çabuk etkilediğimi. Ginevra da bunu bilir. "

James sesindeki sinirli tonu farkedince rahat oturuşunu bozup sırtını dikleştirdi.

Hala sana söylememe nedenini anlayamıyorum.Yani,ben...

DJe bakıp uygun kelimeleri bulmaya çabaladı

Geçmişte olan birşey.Çok önemli olduğunu düşünmüyorum.Zaten,o zamanlar hiçbirşeyi ciddiye almayan saf bir gençtim onlar herşeyden önceydi,benim miladımdan önce...Ciddi bir ilişki sayılamzdı,uzun süreli bir flört belki...

Duraklayıp gülümsedi ve elini Djin omzuna attı

Zaten benimle değil seninle evli.Bunu iyiye yorumlamalısın..
Ginnyle evlilik olaylarını dile getirmemek en iyisiydi.
Şuanda istediği son şey geçmişinin başına bela olmasıydı!

Bonny düz patikada hızlıca yürüyordu hava kapkara bulutlarla kaplanmıştı ki ölüyiyenlerin yaşadığı yere neredeyse girmek üzereydi.Çevredeki ürkütücü sesler onu ne kadar da korkutsa da hızlı adımlarla yürümeye devam etti.Dış görünüşü metası Jessi'ydi.Böylece kendini bir ölümyiyen olarak tanıtıp onları üçten çökertmeye çalışacaktı.Ancak böyle bir işe girmekle ne kadar büyük tehlikeye atıldığını bilmesine rağmen ülkesinin geleceği için bildiği doğru yolda ölüm pahasona dahi olsa yürüyecekti.Hızlıca içeri girdi.Çevrede onu daha önce görmedikleri için bakan sinsi yüzleri aşarak yukarıdaki oturma odasına hızlıca daldı.Yüzü kızarmış görünüyordu ki her an anlaşılmaktan korkuyordu.Birden karşısında Dan ve bakanlıktan James'i görünce neye uğradığını şaşırmıştı.Sanki dili damağına yapışmış konuşamamktan korkar olmuştu.Neyseki ikiz kardeşi dahil kimse Bonny'nin meta özelliğini bilmiyordu.Sakinleşmeye çalışarak şaşkın gözlerle Dan'a doğru yürüdü.

"İyi akşamlar Da..yani şey Lordum"dedi önünde eğilerek bu hareket Bonny'nin oldukça canını sıkmıştı yakalanmamak için Dan'ın önünde eğiliyordu bunu rüyasında göre inanmazdı heralde.Bakanlıktan olan adamı da inceledi.Onu bizzat kendi işe almıştı ve o bir ölümyiyendi..Sinirli vaziyette James'e bakan gözlerini gülümsemesiyle dağıtarak konuştu.

"İyi akşamlar Mr.Strong!"dedi.Ve meraklı gözlerle daha önce görmediği bu yere çaktırmadan göz gezdirdi.

Daniel ve James aralarında anlaşmaya varmışlarken içeri oldukça alımlı ve güzel bir bayan girdi. Bu Danny'yi rahatsız etmişti, çünkü ne zaman güzel bir bayan görse kendini tutamayıp asılacağından korkuyordu. Fakat gerek kalmadı korkmasına çünkü güzel bayan pnun önünde eğilerek

"İyi akşamlar Da..yani şey Lordum"

dedi. Daniel bundan rahatsız olmuştu, bir terslik vardı. Bu koku tanıdıktı fakat bu koku sırf o tanıdık koku olacak diye bir şey yoktu. Dan şoku atlatınca sakin bir biçimde

"Benim önümde eğilme, bana lordum deme. Bunu kaç kere söyleyeceğim. İstemiyorum, yapmayın şunu. Sanki yüce bir şeymişim gibi davranmayın."

dedi. Bir an için gölerinden yaşlar boşalırken şokla gözlerini sildi. Neden bunlar olmuştu ki, belki de o kokuyu duyduğundan dolayı olmuştu. Dan yandaşlarını uyarmıştı, ona asla lordum demeyeceklerdi, önünde hele asla eğilmeyeceklerdi. Dan şüpheli bakışlarla

"Bonnie?"

diye fısıldadı ve

"Sen, sen bizden değilsin güzel bayan! Bundan eminim, aç kolunu!"

dedi. İşte bu en büyük kozdu. Kolunda belki karanlı işart vardı evet ama Daniel işaretlerini değiştirdiklerine emindi. Daha az göze çarpan bir şey yapmıştı işaretlerini. D ve H harflerinin süslü bir biçimde birbirleri ile birleşmiş halleriydi. Açılımları Deathly Hallow'du. Bunu bir tek ölüm yiyenler bilirlerdi. Onlardan olmayan biri en fazla bir ölüm yiyeni kaçırıp bilgi çalmalıydı ki işaretini değiştirebilsin.

Misafir

Ginny St. Mungodan çıkmıştı. Ama Dany ortalarda yok.tu Zaten öyle olmasını istemişti. Dany'e süpriz yapcaktı ama kucağıunda iki çocuklada baya zor oluyordu. Başta eve cisimlendi. Her yerde Dany'i aradı ama bulamadı. Sonra hemen karargahın önüne cisimlendi. İçeriye girdi. Etraf sessizdi. Arkadaki oturma odasına yöneldi. Odadan sesler geliyordu;

"İyi akşamlar Mr.Strong!" Ginny odada birilerin olduğunu anladı. Kapı çalma zahmetine dahi girmeden kucağındaki bebeklerle odaya daldı.

Odada Dany James'le karşılıklı oturmuştu. Önlerinde bir ölüm yiyen duruyordu. Ginny bebeklerde birini Dany'e uzattı ve onu öptü. Dany bebeği aldı. Ginny boş kalan eliyle James'e uzanıp;

"Selam" diyerek elini sıktı. Sonra ölüm yiyene döndü onunda elini sıktı. Koltuğa oturdu ve bebeği kucağına oturttu. Gülümsiyerek;

"Süpriz olsun istedim." dedi. Sonra ortamdaki gerginliği farkedim;

"Ne oluyor burda?" diye sordu.

Dan burnundan soluyarak karşısındki genç bayana bakarken içeri Ginevra girdi. Elinde bebekleri vardı. Danny'nin yüzüne br anda sıcak bir gülümseme yayıldı. Hemen Ginevra'nın yanına gitti ve bebeklerden birini ona vermesini bekledi. Danny'ye verdiği bebek Daniel'a oldukça çok benziyordu. Dan şaşkınlıkla ona bakıyordu. Bir süre sonra şaşkınlığını yenerek Ginevra'nın sorusuna cevap verdi:

"Bir sorun yok ben sadece, ondan şüpheleniyorum Ginevra. O bence o bir casus! Nerden anladın diyecek olursan da o benim önümde eğildi! Hiçbir yandaşımız önümde eğilmez, hepsini teker teker uyardım. O da yetmezmiş gibi bana lordum dedi. Bu da yasak bir şey! Ayrıca şey- "

bir an duraksadı ve cesaretini toplayarak

"Bu kokuyu asla unutmam. Birlikte uzun zaman geçirdiğim bu kokuyu asla unutamam! O Bonnie olabilir bilemiyorum yani ortada bir sürü kanıt var.
Tek çözüm işaretine bakmak. Karanlık işaretler şimdilik değişti biliyorsun ki. Ve bunu kimse bilmiyor, eğer bir yandaşımızı kaçırıp öğrenmediyse o da bilemez Ginevra. Değiştirmek zorundaydım işaretleri, çünkü sürekli tanınıyorduk! Bu da bizim daha az farkedilmeizi ve kendi içimizde ayırt edilmemizi sağlar."

dedi. Sonra bir süre uzunca Ginevra'ya baktı. Onu çok çok özlemişti. Kelimelerle anlatamazdı. Bu yüzden elinde olmadan onun dudaklarına yapışıverdi gene. Hasret gidermelerine yardımcı olan öpücükleri fazla uzun sürmedi çünkü etraflarında birileri vardı. Biri şüpheli ötekisi de James!

"İyi akşamlar Da..yani şey Lordum"

Karşısındaki bu yabancı kadın,DJin önünde eğilince Jamesin yüzünü alaycı bir gülümseme aldı.

Benim önümde eğilme, bana lordum deme. Bunu kaç kere söyleyeceğim. İstemiyorum, yapmayın şunu. Sanki yüce bir şeymişim gibi davranmayın.Sen, sen bizden değilsin güzel bayan! Bundan eminim, aç kolunu!"

Tam o anda Ginny içeri girip ortamın havasını değiştirdi.Elinde iki sevimli yumurcak vardı.James asla sahip olamayacağı bu iki canlıya şevkatle baktı.

"Selam"

Kendisine uzatılan eli farkedip sıktı.

"Süpriz olsun istedim.Ne oluyor burada?"

Suskunluğunu koruyup Djye bir bakış attı.

"Bir sorun yok ben sadece, ondan şüpheleniyorum Ginevra. O bence o bir casus! Nerden anladın diyecek olursan da o benim önümde eğildi! Hiçbir yandaşımız önümde eğilmez, hepsini teker teker uyardım. O da yetmezmiş gibi bana lordum dedi. Bu da yasak bir şey! Ayrıca şey- "

durup devam etti.

"Bu kokuyu asla unutmam. Birlikte uzun zaman geçirdiğim bu kokuyu asla unutamam! O Bonnie olabilir bilemiyorum yani ortada bir sürü kanıt var.
Tek çözüm işaretine bakmak. Karanlık işaretler şimdilik değişti biliyorsun ki. Ve bunu kimse bilmiyor, eğer bir yandaşımızı kaçırıp öğrenmediyse o da bilemez Ginevra. Değiştirmek zorundaydım işaretleri, çünkü sürekli tanınıyorduk! Bu da bizim daha az farkedilmeizi ve kendi içimizde ayırt edilmemizi sağlar."

Bonny şaşkın bakışlarını Dan'a çevirdi tanınabilirdi.Metasının kolunda karanlık işaret vardı evet ama ya başka birşeyden dolayı tanısaydı?
"Benim önümde eğilme, bana lordum deme. Bunu kaç kere söyleyeceğim. İstemiyorum, yapmayın şunu. Sanki yüce bir şeymişim gibi davranmayın."
Bonny şaşırmış vaziyette ona bakakaldı bu hareketten hoşlandığını sanıyordu.

"Özürdilerim ben kızacağını unutmuşum"dedi büyük bir telaşla.Daha sonra Dan ona doğru eğildi ve

"Bonnie?Sen, sen bizden değilsin güzel bayan! Bundan eminim, aç kolunu!"

Bonny şaşkın şakın bakmaya devam etti.Kalbi yerinden fırlayıp onu orada terkedip kaçacak gibi bir his bırakırken içinde bir yandan bir süre tutulmuş olan dilini düzeitmeye öalışıyordu.Ki tam konuşacakken içeri Ginny girdi.Ona sarılamamak için bir yandan kendini zor tutarken bir yandan da gözlerini ondan kaçırmaya çalışıp söyleyeceği cümleleri kafasında tartıyordu.

"Bonny?Anlayamadım...Mr.Black?ne dediğiniz hakkında en ufak bir fikrim yok kolumu açmamı neden istediğinizi de anlamadım...Ama eğer istiyorsanız ben size ve karanlığa bağlı bir ölümyiyenim..!"diyerek büyük bir ciddiyetle hatta ki bazı ölümyiyenlere taş çıkartacak bir ifadeyle konuşup yavaşca kolunu açtı.İçinde birşeyler fokurduyor dışarı çıkmaya çalışan kalbi yerinde zor duruyodu.

JoJo"nun iyice canı sıkılmıştı.Evden çıkıp Karargaha gitmeye karar verdi.Dışarısı
Çok soğuktu.Hemen Karargahın önüne cisimendi.İçeri girer girmez sesler geliyodu büyük oturma odasından.

Yavaş Adımlarla Kapı eşiğinde duraksadı.İçeridekilere bir gözattı ve daha önce hiç
görmediği bir bayan vardı. Jo Herzaman karargaha gelirdi ama bu bayanı ilk defa
görmüştü.

Merhaba Umarım Yanlış zamanda gelmemişimdir.
dedi gülümseyerek.

Hala kapı eşiğinde duruyor ve içeride olanları izliyordu.

Şüpheli ölüm yiyen

"Bonny?Anlayamadım...Mr.Black?ne dediğiniz hakkında en ufak bir fikrim yok kolumu açmamı neden istediğinizi de anlamadım...Ama eğer istiyorsanız ben size ve karanlığa bağlı bir ölümyiyenim..!"

dedikten sonra yavaşça kolunu açtı ve kafası karışmış olan Lord'a uzattı. O sırada içeri Jojo girdi. Dan bundan rahatsız olmuştu, çünkü ölüm yiyen eğer şüphelendikleri gibi casus çıakrsa James ve Jojo onu yaşatmazlardı. Bu yüzden Dan hemen

"Jojo, sessiz olun. Ve yaklaşmayın."

dedi. Sonra kimse şüpheli ölüm yiyenin kolunu görmeden onu kolundan tuttu ve kendine doğru hızla çekti. Kimsenin göremeyeceği bir açıda zihnini toparlayarak bir anda başka kimsenin anlayamadığı bir dilde

"Sırlarını ortaya çıkar!"

dedi. Tıpkı bir yılan gibi tıslamıştı.Evet, çataldilde konuşmuştu. Eğer kolunu tutmakta olduğu ölüm yiyenin işareti Daniel tarafından, Ö ve Y(ölüm yadigarları) harflerinin birbirine bağlanmış şekli ile değiştirildiyse ortadaki şüphe kalkacaktı. Çünkü Dan, casusları ayırt etmekte ustaydı.

Dan bir an için Ö ve Y işaretinin kıpırdayacağını, gerçek olduığunu kanıtlayacağını umdu ama olmadı. Belli ki işaret sahteydi! Ama Dan bunu kimseye belli etmeden

"Ortada bir problem yok! Hepsi benim kuruntularımdan ibaret."

dedi. Sonra sakinleşmeye çalışarak

"Ginevra gidelim artık. Bebekler yorulmuştur, hem ben seni bayağı özledim bu aralar. Biraz hasret gideririz."

dedi ve Ginevra'ya göz kırpıp Bonnie olduğunu düşündüğü şüpheli casusun kolunu yavaşça bıraktı. Sonra ona dikkatlice bakarak

"Sen de bizimle gel. Yaptıklarımı telafi etmem gerek. Yolda ayrılırsın ve evine veya kaldığın yere dönersin. Karargahta sabahlamana gerek yok."

dedi ciddi bir biçimde. En ufak bir itirazda ne yapacağını çok iyi biliyordu.

Jojo Dan'ın

"Jojo, sessiz olun. Ve yaklaşmayın."

demesiyle içini bir ürperti sardı ve sessizce olanları izledi.Jo'nun içinde herşey kötü gidercek gibi bir his vardı.
Dan'ın o şüpheli kişinin kolundan tuttu ve kendine doğru hızla çekti. Jo buna şaşırmıstı acaba bir terslik mi vardı..?

Dan en sonunda

"Ortada bir problem yok! Hepsi benim kuruntularımdan ibaret."

dediyince Jo'nun içi biraz rahatlamış oldu.
Dan Ginevra'ya

"Ginevra gidelim artık. Bebekler yorulmuştur, hem ben seni bayağı özledim bu aralar. Biraz hasret gideririz."

dediği anda Jo biraz afalladı.Hemen çıkışa doğru yöneldi.
Ama Jo'nun kafasını karıştıran birkaç soru kalmıştı.

Kimdi O kız..?
Gerçekten Bir Ö.Y miydi..?

Ama bunları aklından silip evin yolunun tuttu

Bonny şaşkın şaşkın olanalra bakıyordu.Dan anlamadığı o dili konuşurken Bonny içinden anlamaması için dua ederek gözünü kapatıyordu.

"Ortada bir problem yok! Hepsi benim kuruntularımdan ibaret."

Bonny derin bir oh çekerek kapıya doğru yönelmişti.İçinden bir ses doğruca burdan çıkması gerektiğini söylüyordu.Ki tam kapıyı açacakken Dan konuşmaya başladı.

"Sen de bizimle gel. Yaptıklarımı telafi etmem gerek. Yolda ayrılırsın ve evine veya kaldığın yere dönersin. Karargahta sabahlamana gerek yok."

Şaşkın bakışlarını Dan'a yönelterek konuşmaya başladı.

"Aslında ben yalnız gitsem daha iyi olacak,dışarıdan hemen cisimleneceğim evim buraya çok uzak anca giderim!"dedi Dan'a anlamıştı birşeyler anlamıştı...Onu iyi tanıyordu mutlaka birşeyler sezmişti ki yoksa böyle davranmazdı.Bu yüzden bir an önce buradan gitmeliydi.

Danny ciddi bir şekilde karşısındaki endişeli genç bayana bakarken, güzel bayan kapıya yönelmişkne bir anda geri döndü ve

"Aslında ben yalnız gitsem daha iyi olacak,dışarıdan hemen cisimleneceğim evim buraya çok uzak anca giderim!"

dedi. Dan, her zamanki tatlı gülümsemesini yüzüne yayarak

"Pekala, nasıl istersen genç bayan. Israr yok. Fakat ben derim ki, aşağı inene kadar biz de sana eşlik edelim. İtiraz istemem, hem Ginevra'yı da daha iyi tanımış olursun."

dedi. Şimdi gülümsemesi daha da çok yayılmıştı yüzüne. Aslında olayı uzatmayıp bir an evvel Ginevra'sına kavuşmak istiyordu. Ama yine de bir yandan da onunla yalnız kalmamak istiyordu. Çünkü en ufak bir boşlukta kavga çıkarabileceğinden korkuyordu. James'la olan ilişkisini söylemeliydi, James Dan'in en yakın arkadaşlarındandı. Onun sevdiği kızlardan biriyle evlenmek Danny'ye göre olamazdı. Ama artık çok geçti tabi.

Dan bunları kafasına takmayarak Ginny'ye baktı ve

"Eee Ginny, sen de istersin değil mi onunla tanışmayı. Çünkü ben adını bile bilmiyorum bu genç bayanın. Her neyse, evimize gidelim artık. Yorgunluktan ve sıkıntıdan ölmek üzereyim."

dedi. Sonra biraz daha gülümseyerek

"Hadi bakalım, düşün önüme, daha üç kat inip dışarıya çıkacağız. Ama önce, ben metamorfmagus olmalıyım."

dedi. Hemen sonra Dan'in yerini yeni metamorfmagusu aldı. Yine yakışıklıydı kendisine göre. Alex'e göre daha bir bebeksi yüzü vardı. En azından tanınmıyordu. Ancak, Ginevra'nın beğenmeyeceğinden korkup yan yan sırıtıyordu.

Dan sırıtmayı bir kenara bırakınca onlara öncülük ederek kapıdan çıktı ve hemen sonra

"Hoşça kal James!"

diye seslendi James'a.

Misafir

Ginny olanları merakla izliyordu. Dany'nin neden bu kadar garip davrandığını anlamıştı. Bu kız Bonny'di. Ginny onu hemen tanımıştı. Çünkü meta halinde bile kulakları hala yalan söylerken kızarıyordu. Dany'e gitmeliyiz anlamda kafa salladı. Bonny'e yaklaştı ve kızık bir sesle;

"Bonny burada kalamazsıns enin için tehlikeli. Şimdi madem bir ölüm yiyen taklidi yapacaksın emirlerimede itaat edeceksin." dedi. Sonra sesini yükselterek Bonny'e;

"Sen kesinlikle bizimle geliyorsun. Biz bütün yandaşlarımızı tanımak siteriz. Hem farkedersin ki iki bebeği taşımak çok zor. Birini sen al" Dany'e döndü gülümnsiyerek;

"Dany hayatım sende çantaları alsana." diyip bebeklerden birini Bonny'nin kucağına verdi. Diğer bebeği Dany'den aldı. Dany çantaları kucakladıktan sonra Ginny hemen Bonny'e başıyla gel gibi bir işaret yaptı ve üçü birden karargahtan ayrıldı.Ayrılmadan hemen önce Ginny James'e bakmış ve içinden ona hoşçakal demek gelmemişti.

"Bonny?Anlayamadım...Mr.Black?ne dediğiniz hakkında en ufak bir fikrim yok kolumu açmamı neden istediğinizi de anlamadım...Ama eğer istiyorsanız ben size ve karanlığa bağlı bir ölümyiyenim..!"

Kadın ciddiyetle,taviz vermeden kolundaki işareti gösterdi.Jojo o sırada içeri girmiş ve olanları izliyordu.Bu kalabalık ortam James'i rahatsız etmişti.Eğer bu kadın bir casussa içeridekilerin kimlikleri açığa çıkma tehlikesi içindeydi ve James buna tölerans gösteremezdi!

Jojo, sessiz olun. Ve yaklaşmayın."

James gergin ve huzursuzca arkasına yaslanıp soğukkanlı gözükmeye çalıştı.Kolunu koltuğun arkasına attı ve DJ'i izledi.
Koldaki işaret görüş açısında değildi ama DJ'e güveniyordu.O bir casusu ayırt edebilirdi.

"Ortada bir problem yok! Hepsi benim kuruntularımdan ibaret." dedi DJ sonunda doğrulup.Bu James'i rahatlattı,tuttuğu nefesi verip uzaktaki ayakta duran topluluğu sessizce izlemeye devam etti.

"Ginevra gidelim artık. Bebekler yorulmuştur, hem ben seni bayağı özledim bu aralar. Biraz hasret gideririz. durup az önce kolunu tuttuğu genç bayana baktı
"Sen de bizimle gel. Yaptıklarımı telafi etmem gerek. Yolda ayrılırsın ve evine veya kaldığın yere dönersin. Karargahta sabahlamana gerek yok."

DJ'in nazik tavrına karşılık kadın şaşırmış gibiydi:

Aslında ben yalnız gitsem daha iyi olacak,dışarıdan hemen cisimleneceğim evim buraya çok uzak anca giderim!"

DJ gülümseyerek kabul etti:

"Pekala, nasıl istersen genç bayan. Israr yok. Fakat ben derim ki, aşağı inene kadar biz de sana eşlik edelim. İtiraz istemem, hem Ginevra'yı da daha iyi tanımış olursun."

Israrlar... diye düşündü James çenesini sıvazlayıp olayın dışından bakarken.Ortamdan kaçmaya çalıştıklarından şüpheleniyordu,Jojo ve kendisinden...Yine de bunlar sadece şüpheden ibaretti,öyleyse bile bu onların sorunuydu...
Yine de neden bu kadar ısrar ediliyor? diye düşünmeden de edemedi...

Eee Ginny, sen de istersin değil mi onunla tanışmayı. Çünkü ben adını bile bilmiyorum bu genç bayanın. Her neyse, evimize gidelim artık. Yorgunluktan ve sıkıntıdan ölmek üzereyim.

Olayda yanlış birşeyler var!! diye mırıldandı.Kesinlikle bu kadının ölümyiyen olmadığını anlamıştı!İşaretten ya da hareketlerden değil,DJ'in son söylediğindendi bu kanısı...
"Çünkü ben adını bile bilmiyorum..." Kadın karanlık tarafa bağlı bir ölümyiyen olduğunu söylemişti ama Lord bile kadını tanımazken nasıl olur da bir ölümyiyen olabilirdi?
Karanlık Lord ölümyiyenlerini tanımaz mıydı?
Belki de metadır...dedi kadını süzüp.Yine de karanlık taraftaki bir meta neden gönülden bağlı olduğu Lordununn önüne farklı bir kimlikle çıksın?

Sessizliğini tam anlamıyla korudu çünkü şimdi DJ'in ısrarları da mantıklı gelmeye başlamıştı...

"Hoşça kal James!"

Düşünceleri adını duymasıyla bölündü ve kapıdan çıkanlara baktı.

Görüşmek üzere Dj dedi dostunun arkasından.
Ginny kendisine bir an baktı ama herhangi birşey söylemeden çıkıp gitti...

(RP_Out: Olayı sadece mantıkla çözdüm...Sözlerinize dikkat etmeniz gerekiyor!)

Bonny şaşkın yüzüne gelen cevabı beğenmemiş olsa da katlanması gerekiyordu.Dan metasına dönüşünce kat kat rtan şaşkınlık daha da üzerine binmişti.Onun metası ne zamandan beri Alex'di?
Derken Ginny yanına yaklaşıp konuşmaya başladı.Bonny kalbinin küt küt attığını hissediyordu.

"Bonny burada kalamazsıns senin için tehlikeli. Şimdi madem bir ölüm yiyen taklidi yapacaksın emirlerimede itaat edeceksin." Hemen ardından devam etti.

"Sen kesinlikle bizimle geliyorsun. Biz bütün yandaşlarımızı tanımak siteriz. Hem farkedersin ki iki bebeği taşımak çok zor. Birini sen al"

dedi ve bebeklerden birini Bonny'nin eline verdi.Bonny kalbinin yerinden çıkacağını sandı.Daha onu nasıl tutacağını bile bilmiyordu.Beceriksizce çocugu tutmaya cabaladı.Ginny hangi akıl ve mantıkla onları buraya getirmişti.Elinde beceriksizce tuttuğu bebeği kapıdan çıkar çıkmaz Dan'ın kucağına verdi ve fısıltıyla konuşmaya başladı.

"Seni gerizekalı!Hangi alkıl ve mantıkla buraya getirdin bunları!Ya başlarına birşey gelse baskın felen olsa!"dedi Ginny'e dönerek.

"Ayrıca beni nasıl tanıdığınızı anlamış değilim!Ve sen...Sen ne zamandan beri Alex'in metasını kullanıyorsun?"dedi merakla.