1. Kompartiman

iyi Rpg'ler

Matt hızlı adımlarla koridorda ielrleyip gözleriyle boş bir kompartman aradı. Çoğu kompartman doluydu,herkes kurulmuş yeniden karşılaştıkları arkadaşlarıyla muhabbet ediyordu. Sonunda Matt 1.kompartmanın boş olduğunu gördüğünde arkasından gelen Jess'e işaret etti ve boş kompartmanın sürgülü kapısını gürültüyle açıp kendini içeri attı.

Tamam,boş bir kompartman bulduk! dedi keyifle bavulunu hemen üstündeki rafa yerleştirirken.Jacob iyice sıkılmış görünüyordu,isyankar kuş kafesin içinde ciyaklayıp debeleniyordu.

Bazı havadan sudan muhabbetler cidden beni rahatsız ediyor... diye mırıldandı.Ayrıldıkları kompartmanda oldukça tedirgin olmuştu,aile içi konuşmalara benziyordu. Garip aile içi konuşmalara... Onaylayıp onaylamadığını anlamak için göz ucuyla Jess'e bakıp cam kenarına yerleşti.

Jess Matt'in arkasından hızlıca yürüyordu. Birkaç adım sonra MAtt durdu ve Jess' e gelmesini işaret etti.

Tamam,boş bir kompartman bulduk!

Sürgülü kapıyı gürültüyle açtı ve içeri girdi. Tabii Jess de arkasından. MAtt'in bavulunu yerleştirdiği rafın yanına eşyalarını koydu. Masanın tam karşısına cam kenarına geçti.

Bazı havadan sudan muhabbetler cidden beni rahatsız ediyor...

dedi ve Jess'e baktı. O da kafasını onaylarcasına salladı ve :

İyi ki burası boşaldı. İyice sıkılmaya başlamıştım. Çıkmak için Sürekli konuşup durdum eminim çok komik görünmüşümdür.
dedi ve gülmeye başladı.

Eee.. Bu yaz amcanla neler yaptınız anlatsana.

dedi hevesle.

İyi ki burası boşaldı. İyice sıkılmaya başlamıştım. Çıkmak için Sürekli konuşup durdum eminim çok komik görünmüşümdür.

Matt olumlu anlamda başını salladı Jess gibi...O da muhabbet açabilmek için boş boş konuşmak istemişti ama o an hiçbir konu bulamamıştı.Jess'in yüzündeki sıkılgan ifade yerini gülümsemeye bıraktı
Eee.. Bu yaz amcanla neler yaptınız anlatsana.

Yaz aklına gelince Matt de gülümsedi ve hevesle anlatmaya başladı:

"James amcam" demek yeterli olurdu onu tanısaydın!Çok eğlenceli ve komik biridir,ayrıca sosyal çevresi de oldukça genişmiş! Beni Wasp oyuncularıyla tanıştırdı!Kupa salonundaki başarılı Quiditch oyuncularıyla tanıştım,Waspın kovalayıcısıyla ve tutucusuyla..! Hayalindeki insanlarla tanışmış olmanın getirdiği bir heyecan içindeydi.Duraklayıp gözlerini kocaman açtı
Çok iyiydi yahu! (Out: Bu tam Liz'lik bir söz ama neyse..)

Sonra aynı hevesli ses tonuyla anlatmaya devam etti

Sonra...sonra bir ara şu muggleların "lunapark" dediği yere gittik.Roller Costerları var ki Nimbus gibi,ama raylar üzerindeki bir tren,süpürge değil!Ve..ve rayların havalandığına yemin edebilirm!

Matt bir süre Jess'e tatilinin eğlenceli ve entresan yanlarını anlattı.Babasıyla olanları anlatma gereği duymadı,onun yerine James amcasıyla gittiği barları,kendisini almadıklarında girdikleri arka kapıları ve sabah çöpün yanında sızdıklarını anlattı. Hevesle anlatmayı bitirdiğinde yüzüne yayılan gülümseme yavaş yavaş sönükleşti,yine de yerini kaybetmedi;

Eee Jess,peki sen ne yaptın?? diye sordu merakla.

"James amcam" demek yeterli olurdu onu tanısaydın!Çok eğlenceli ve komik biridir,ayrıca sosyal çevresi de oldukça genişmiş! Beni Wasp oyuncularıyla tanıştırdı!Kupa salonundaki başarılı Quiditch oyuncularıyla tanıştım,Waspın kovalayıcısıyla ve tutucusuyla..!

Matt sözünü bitirdiğinde Jess'in yüzünde kocaman bir gülümseme vardı ve gözleri heyecandan olabildiğince açılmştı.

Çok iyiydi yahu!

dedi Matt. Onu anlıyordu bu muhteşem birşeydi. Jess de Gryffindor kaptanıydı ve arayıcısıydı. Matt gerçekten çok şanslıydı.

Bu yaz için daha güzel birşey yaşayamaz diye düşünürken MAtt anlatmaya başladı :

Sonra...sonra bir ara şu muggleların "lunapark" dediği yere gittik.Roller Costerları var ki Nimbus gibi,ama raylar üzerindeki bir tren,süpürge değil!Ve..ve rayların havalandığına yemin edebilirm!

Harika olmalıydı. Mugglelar Jess'in her zaman ilgisini çekmişti. Lunapark dedikleri yere gitmek için neler vermezdi?
Matt'in sevincini aynı oranda yaşadı.
Daha sonra MAtt tatilinin diğer eğlenceli yanlarını da anlattı. MAtt anlatmaya çabalarken ikiside kahkahalara boğuluyorlardı.
Biraz sakinleştikten sonra ikisinin de yüzünde hala kocaman ve ışıl ışıl bir gülümseme vardı.
Kısa bir sessizlik oldu. Anlaşılan Matt için yaz tatilinin bütün eğlenceli olaylarını anlatma işi bitmişti. Jess onun gözlerinin içine bakıyordu.
Keşke onun gibi olabilseydim diyordu... Muggle ların Lunaparkı ya da Quidditch oyuncuları bile , amcasıyla onun güzel anılarının yerini tutamazdı. Matt'i kıskanıyordu hem de çok...Ama bu kötü bir anlamda gelişmemişti. Yazın keşke eve gitmek için hevesli bir şekilde okuldan ayrılsaydı keşke gittiğinde yalnız olmak zorunda kalmasaydı...
İkiside belki farketmemişti ama Jess'in gülümsemesi aynı şekilde duruyordu. Ama gözlerinin içindeki o sevincin yerini şimdi donuk yemyeşil gözler almıştı.

MAtt'in aklına birşey gelmiş olmalıydı ki bir anda gülümsemesi soldu. Ama kaybolmadı.

Eee
Jess,peki sen ne yaptın??

diye sordu merakla. İşte bu Jess'in hakkında konuşacak birşeyi olmadığı bir konuydu. Çünkü hiçbir şey yapmamıştı. Güzel herhangibir olay yaşamamıştı. Savaş ve sıkıntı...
Başka bir isim koyamıyordu. Bunları anlatıp Matt'in canını sıkmakta istemiyordu. O güzel bir tatil geçirmişti ve muhtemelen Jess için de öyle düşünüyor olabilirdi. Eğer ona tatilinin gerçek yönünü anlatırsa biliyordu ki Jess için gerçekten üzülecekti.
Yüzüne hafif bir gülümseme yerleştirerek :

Aa benim.. Senin kadar eğlenceli değildi tabii. Normal bir yaz tatili...
Belki amcan kadar eğlenceli birinin yanında olsaydım...

Gülüyordu artık işi dalgaya vurmuştu.

Perondada gördüğün gibi annem... Aile bağlarımız güçlendi galiba. Sevgi yumağı gibi görünüyorduk.

dedi. Yüzü de pembeleşmişti ama gülüyordu. Annesi Jess'e yapışmış sarılırken MAtt ve Rachel la karşılaşmıştı. Matt'in ne diyeceğini merakla bekledi.

Aa benim.. Senin kadar eğlenceli değildi tabii. Normal bir yaz tatili...
Belki amcan kadar eğlenceli birinin yanında olsaydım...

Matt yeniden gülümsedi.Jess'i James amcasıyla tanıştırma fikrini belleğinin bir köşesine kazıdı.

Perondada gördüğün gibi annem... Aile bağlarımız güçlendi galiba. Sevgi yumağı gibi görünüyorduk

Evet,öyle görünüyordunuz..dedi kendinden emin bir ses tonuyla. Jess'i annesine sarılırken görmüştü Rachella,gayet de güzel bir mutlu aile tablosu oluşturuyorlardı. Hatta bir an onları kıskandığını bile söyleyebilirdi,kendisinden büyük hiçbir kadına sarılamamıştı,bundan sonra da çekinirdi zaten...

Hafifçe öksürüp istifini bozmadan devam etti;

Bak ne diyeceğim tatilde bir gün amcamı da-tabii onu bulabilirsek- lunaparka gidelim! O "uçan tren"leri göstermem gerek!
Sonra bir de pamuk helvaları var,pembe bulutlara benziyor ama yiyecek,aynı bulutları yemek gibi...James amcam en çok tüfekli oyunu beğenmişti,kazanana devasa bir oyuncak ayı hediye ediyorlardı!Artık ben de sana onlardan alırım ne dersin??

Jessle lunaparkta takılma fikri hoşuna gitmişti,yine gülümsemesine hakim olamadı. Bu yaz tatilini Jessle geçiremese de bu diğer tatilleri beraber geçiremeyecekleri anlamına gelmiyordu...

Evet, öyle görünüyordunuz...

dedi kendinden emin bir şekilde. Öksürdü ve devam etti :

Bak ne diyeceğim tatilde bir gün amcamı da-tabii onu bulabilirsek- lunaparka gidelim! O "uçan tren"leri göstermem gerek!
Sonra bir de pamuk helvaları var,pembe bulutlara benziyor ama yiyecek,aynı bulutları yemek gibi...

Matt'in söylediklerine çok şaşırmıştı. Pembe bulutlara mı benziyordu ? Çok merak etmişti, Mugglelar ne kadar değişik şeyler yaratıyordu böyle?

James amcam en çok tüfekli oyunu beğenmişti,kazanana devasa bir oyuncak ayı hediye ediyorlardı!

Artık ben de sana onlardan alırım ne dersin??

Jess bir an duraksadı. Birlikte Lunaparka gitme fikrini önemsememişti. Çünkü Matt'in de bunu ciddi bir şekilde söylediğini sanmamıştı.
Ama yanılmıştı. Yüzüne ister istemez bir gülümseme yerleşti. Hevesle :

Çok iyi olur. Hem Pamuk Helva yı da denemek istiyorum. Çok merak ettim...

Sözlerine devam edecekti ki aklına birşey geldi. Birlikte Lunaparka gitmeleri için yazı beraber geçirmeleri gerekiyordu. Böyle birşeyinde olabiliceğini aklına getirmemişti. Yüzündeki gülümseme soldu.

Mugglelar çok eğlenceli. Sihirle ilgili hiçbir şey bilmemelerine rağmen çok güzel şeyler yapıyorlar. Mesela neydi o garip aletin adı? Ne kadar uzak olursa olsun ahizeyi kaldırıp konuştuğun zaman karşı taraftaki aynen duyuyo. Harika !

dedi hevesle.

Ama hiç kullanmadım. Ne kadar garip olurdu kim bilir...

dedi. Matt daha önce denemiş miydi merak ediyordu. Belki ona anlatabilirdi.

Mugglelar çok eğlenceli. Sihirle ilgili hiçbir şey bilmemelerine rağmen çok güzel şeyler yapıyorlar. Mesela neydi o garip aletin adı? Ne kadar uzak olursa olsun ahizeyi kaldırıp konuştuğun zaman karşı taraftaki aynen duyuyo. Harika !Ama hiç kullanmadım. Ne kadar garip olurdu kim bilir...

Aaa!Biliyorum! Neydi ya,te..telgraf mıydı??Yok..ımm,telefizyondu galiba!Evet telefozyondu!!

Bilmiş bilmiş sırıttı.Mugglelarla ilgili birkaç şey biliyordu,Liz ile yazın muggle yetimhanelerini gezerlerdi. Oldukça eğlenceli bir işti..

Hey bir dahaki yaza da Liz,sen ve ben mugglen yetimhanelerindeki çocuklarla uğraşalım...Cidden iyi insanlarla karşılaşabiliyorsun.Muggle olduklarına bakma,çok zekiler.!Liz de çok iyidir,muhtemelen ikiniz çok iyi anlaşırsınız!

Matt muhtemelen Lizle aralarının iyi olmadığını bilse bu tür bir soruyu kendine saklardı.Cevap alabilmek için Jess'e baktı neşeyle

Matt heyecanla :

Aaa!Biliyorum! Neydi ya,te..telgraf mıydı??Yok..ımm,telefizyondu galiba!Evet telefozyondu!!

dedi ve bilmiş bilmiş sırıttı. Bu kadar şeyi nerden bildiğine şaşırıyordu Jess. Mattle konuşmak kadar eğlenceli birşey yoktu.

Hey bir dahaki yaza da Liz,sen ve ben mugglen yetimhanelerindeki çocuklarla uğraşalım...Cidden iyi insanlarla karşılaşabiliyorsun.Muggle olduklarına bakma,çok zekiler.!

Muggle yetimhanelerindeki çocuklarla ilgilenmek çok iyi olurdu. Ama Lisa' yla beraber değil. Bir dahaki yazı Lisa yla geçirme fikrinide muhtemelen tanışmadıklarını düşünerek söylemişti. Jess Lisa konusuyla fazla ilgilenmeyerek başını salladı. Muggle larla ilgili söyledikleri gerçekten doğruydu.
Cebinde kalmış bir Bertie Boots Şekerlemesini çıkardı ve paketinden çıkardığı gibi ağzına attı.

Liz de çok iyidir,muhtemelen ikiniz çok iyi anlaşırsınız!

dedi neşeyle Matt. Jess az daha boğuluyordu. Şekerleme boğazına takıldı ve öksürmeye başladı. Yaklaşık 30 saniye sürdü. Lisa ve kendisi iyi mi anlaşırdı ? Bunu duymak Jess'in bütün dengesini altüst edebilirdi.
Tabii ki Matt Lisa ve Jess'in tanıştığını bile bilmiyordu.
Birşey bilmiyordu ve öğrenmese de iyi olur diye düşündü Jess ve yüzüne bir gülümseme yerleştirerek :

Aahh.. Eminim..ımm..Çok iyi anlaşırız. İyi kalpli ve yardımsever bir kız değil mi? Muggle Yetimhanelerindeki çocuklarla ilgilendiğine göre...

dedi hala sırıtıyordu. Bu söylediklerine kendi bile inanmıyordu ki! İyi kalpli ve yardımsever ? Bunlar Lisa'yla aynı cümlede yer alamazdı.

Jess kendi tarafından düşününce böyle bir sonuç çıkıyordu tabii. Ama Lisa sırlarını saklamıştı. Belki de zorunluluktan?
Domuz Kafası'na neden gitmişti ? Matt'in amcasının durumunu öğrenip ona yardım etmek istiyordu.

İnsanlar olaylara görmek istedikleri ya da onlara gösterilmeye çalışılan tarafından baktıkça bu durum değişmeyecekti.
Aslında ikisi farkında bile olmadan birşeyler paylaşıyorlardı. Acaba bu başka birşeye dönüşür müydü kim bilir ?

Aahh.. Eminim..ımm..Çok iyi anlaşırız. İyi kalpli ve yardımsever bir kız değil mi? Muggle Yetimhanelerindeki çocuklarla ilgilendiğine göre...

Matt onayladığını belirtmek için kafa sallasa da buna tam olarak emin değildi.Elini pakede atıp bir kayış gibi şekerlemelerden birini çiğnerken sesli bir şekilde düşündü;

Aslında özünde çok iyi biridir..Yetimhanedeki çocukların kaçmasına yardım ederdi.Gerçiçocuklar sonra baya azar işitiyordu ama olsun,sevinmiş görünüyorlardı! Ben hep muggleları sevdiğimi söylerim zaten,ama Liz bunu kabul edemiyor.Slytherinli olmasına bağlıyorum bunu...

Acı şekerlerden birini çiğnemiş olmanın getirdiği yanma duygusuyla elini ağzının önünde sallayıp silkindi ve kaldığı yerden devam etti.

Yani okula başlamadan önce hiç böyle değildi.Hatta herkes Hufflepuffa seçileceğini düşünüyordu,ailesi gibi...Şimdi bir Slytherinli olma içgüdüsü var, Slytherinli olmayan herkesi aşağılama içgüdüsü...Mugglelardan da hoşlanmıyormuş gibi davranmalı,çünkü çevresindekiler hoşlanmıyor,anlıyor musun? Ben sadece anlaşılmadığını düşünüyorum,aslında çok iyidir cidden...

Çok uzun süre konuştuğunu farkedip sustu ama Liz'in davranışlarıyla ilgili bir açıklama yapmak istiyordu.Daha önce kimseye anlatmamıştı kızın başından geçenleri ve bunu sır gibi saklamaktan rahatsızlık duyuyordu.

Jess sana birşey anlatacağım,tabi istersen... dedi ciddiyetle ve sesini alçalttı:

Ama bunu kimseye anlatmayacaksın tamam mı?Liz bunu anlattığımı duyarsa beni öldürür!Ciddiyim,öldürür!

Gülümsedi ama sesindeki ciddiyeti bozmamıştı

Tamam mı?Dinlemek istiyor musun??Sana güveniyorum biliyorsun...

Matt başıyla onayladı ve paketten bir şekerleme çıkarıp ağzına attı. Sonra tekrar konuşmaya başladı :

Aslında özünde çok iyi biridir..Yetimhanedeki çocukların kaçmasına yardım ederdi.Gerçi çocuklar sonra baya azar işitiyordu ama olsun,sevinmiş görünüyorlardı!

dedi. Jess Matt'in yüzüne dehşetle baktı. Lisa'nın muggle çocukları sevdiği falan yoktu. Besbelli eğleniyordu. Matt'in nasıl olupta bunu anlamadğına inanamıyordu.

Ben hep muggleları sevdiğimi söylerim zaten,ama Liz bunu kabul edemiyor.Slytherinli olmasına bağlıyorum bunu...

Söylememesi çok normal diye düşünüdü Jess.

Yani okula başlamadan önce hiç böyle değildi.Hatta herkes Hufflepuffa seçileceğini düşünüyordu,ailesi gibi...

Bu mümkün değil gibi gözüküyordu Jess'e. Bir kişi bu kadar nasıl değişebilirdi ki?

Şimdi bir Slytherinli olma içgüdüsü var, Slytherinli olmayan herkesi aşağılama içgüdüsü...Mugglelardan da hoşlanmıyormuş gibi davranmalı,çünkü çevresindekiler hoşlanmıyor,anlıyor musun? Ben sadece anlaşılmadığını düşünüyorum,aslında çok iyidir cidden...

dedi. Hafifçe kafasını salladı Jess. Aslında bazı söyledikleri doğru olabilirdi. Hangi binaya seçilirse davranışlarda ona göre değişebiliyordu.

Matt bir süre sustu. Sonra da yüzünde rahatsız bir ifadeyle :

Jess sana birşey anlatacağım,tabi istersen...

dedi ciddiyetle ve sesini alçalttı. Bu hareketi Jess'in heyecanlanmasına yol açmıştı. Sanki geçen sene yasak birşey yaparken hissetiği gibi.

Ama bunu kimseye anlatmayacaksın tamam mı?Liz bunu anlattığımı duyarsa beni öldürür!Ciddiyim,öldürür!

Lisa ile ilgili bazı şeyleri öğrenmek gerçekten heyecan vericiydi. Aslında pek de hoşlanmadığı biri olsa da içini karşı konulamaz bir merak sarmıştı.

Tamam mı?Dinlemek istiyor musun??Sana güveniyorum biliyorsun...

dedi kararlı bir sesle. Jess başını salladı. Matt'in kendisine güvenmesi ve bunu belirtmesi hoşuna gitmişti.

Evet, biliyorum... Anlatabilirsin.

dedi. Çok merak etmişti. Matt'te sanki bazı şeyleri birine anlatmak istiyor gibi görünüyordu. Ona meraklı gözlerle baktı. Lisa onun çok iyi bir arkadaşıydı biliyordu. Ayrıca Lisa'nın hayatıda Jess'in özellikle ilgisini çekiyordu.

Evet, biliyorum... Anlatabilirsin. dedi Jess meraklı bir tonla. Matt yine çevresine gergin bir bakış atıp Jess'e doğru eğildi.Söyleyeceği büyük bir devlet sırrı sayılmazdı,ama öyleymiş gibi davranmak hoşuna gidiyordu. Geçen her dakika Jess'i daha da heyecanlandırıyormuş gibi görünüyordu!

Aslında... diye söze başladı gizemli bir ses tonuyla
Lizin annesi ve babası Hufflepufflı,diğer tüm Shadowlar gibi... Pardon Shadowların anne tarafı gibi,tabi bu daha uzun bir hikaye belki sonraya.. Neyse,Liz'in ailesinin çoğu Hufflepufflıdır ve Zayın sadık adamlarındandır,yani öyle duydum.Liz küçüklüğünden beri ölümyiyen olmak istediğinden bahseder durur,tabi bunu kimse bilmiyor-du. Okul başladığı günü hatırlıyorum da şapka Liz'in kafasına konar konmaz "Slytherin" diye haykırmıştı! Ailesinin yüz ifadesini görmeliydin,korkmuş gibi ama şaşkınlıkla karışık birşey...Çok garipti,çok..

Kafasını umutsuz bir tavırla iki yana salladı. Sonra gizemli ses tonuyla anlatmaya devam etti

Sonrasını bilmiyorum Liz ile ailesinde ne oldu,ama ailesi onu kabul etmedi sanırsam.. Okulda olduğu zamanlarda sorun yok ama okul dışında teyzesiyle kalıyor,muggle teyzesiyle..Çok garip bir kadındı onu sadece 1 kere gördüm,bir daha görmediğim için kendimi şanslı sayıyorum...Dolaplarında öle bir fare vardı ve kadın onu bize rosto olarak sundu!
Tiksintiyle kaşlarını çattı
Ailesinden hiç haber alamadığını söylüyor... Sanırım bu yüzden Hufflepufflılardan nefret ediyor,ve belki de bu yüzden Slytherine bağlı.Tek bildiğim hırslı olduğu ve ileride zay olursam...

Susup olabilecekleri düşündü.Zaydan olursa Liz ile karşı karşıya kalmak zorunda olabilirdi.Ama Matt bu yaz oldukça şey öğrenmişti.Amcası birkaç gerçeği,hepsini olmasa da,ortaya çıkarmıştı...
Bu Matt'in daha da kafasını karıştırmıştı ve düşüncelerle boğuşan çocuğun daha fazla şey düşünmesine gerek yoktu...

Daha fazla birşey demeden Jess'in tepkilerini ölçmek için kafasını kaldırıp Jess'e baktı.

Aslında...

Lizin annesi ve babası Hufflepufflı,diğer tüm Shadowlar gibi... Pardon Shadowların anne tarafı gibi,tabi bu daha uzun bir hikaye belki sonraya.. Neyse,Liz'in ailesinin çoğu Hufflepufflıdır ve Zayın sadık adamlarındandır,yani öyle duydum.Liz küçüklüğünden beri ölümyiyen olmak istediğinden bahseder durur,tabi bunu kimse bilmiyor-du. Okul başladığı günü hatırlıyorum da şapka Liz'in kafasına konar konmaz "Slytherin" diye haykırmıştı! Ailesinin yüz ifadesini görmeliydin,korkmuş gibi ama şaşkınlıkla karışık birşey...Çok garipti,çok..

Jess'in gözleri büyümüştü ve duyduklarına şaşırmıştı. Lisa gibi birinin ailesinin nedense karanlık tarafta olabileceğini düşünmüştü. Ama Lisa teyzesinin yanında yaşıyordu. Belki nedeni de bu konuyla ilgiliydi.
Matt kafasını iki yana salladı ve devam etti :

Sonrasını bilmiyorum Liz ile ailesinde ne oldu,ama ailesi onu kabul etmedi sanırsam.. Okulda olduğu zamanlarda sorun yok ama okul dışında teyzesiyle kalıyor,muggle teyzesiyle..Çok garip bir kadındı onu sadece 1 kere gördüm,bir daha görmediğim için kendimi şanslı sayıyorum...Dolaplarında öle bir fare vardı ve kadın onu bize rosto olarak sundu!

Matt ile karşılıklı bir tiksinti duygusu paylaşıyorlardı. Teyzesi normal biri olamazdı. Matt'in söyleyeceklerini şimdi daha da merakla bekliyordu.

Ailesinden hiç haber alamadığını söylüyor... Sanırım bu yüzden Hufflepufflılardan nefret ediyor,ve belki de bu yüzden Slytherine bağlı.Tek bildiğim hırslı olduğu ve ileride zay olursam...

Hufflepuff'lara davranış şekli için biraz kabul edilebilir bir bahaneydi. Hırsını onlardan çıkarıyor olabilirdi.
Matt'in son cümlesi dikkatini Lisa'dan ayırmasına sebep oldu.
Bunu söyleyiş biçiminden hiç hoşlanmamıştı.

İleride zay olursan ne olur ? Sonuçta kendi seçimin...

İleride zay olursan ne olur ? Sonuçta kendi seçimin...

Matt sıkıntıyla başını iki yana salladı;
Olay tarafla ilgili değil,sadece uzun süredir yanında olduğun kişinin karşısına geçmen..Bilemiyorum yani..Şöyle düşün kendini bildin bileli değer verdiğin bir insan senin onaylamadığın bir yolda ilerliyor ve bir gün onun karşısında düello için dikiliyorsun.Kendi doğruların uğruna o kişiyi feda mı edersin,yoksa ona değer verdiğinden kendi doğrularını mı feda edersin? Bu konumda düşünceni feda etmek mantıklı görünse de düşüncenden feragat etmen takdirinde kendini de feda etmek zorunda oluyorsun...

Lafı fazla dolandırdığını anladığında iç geçirip doğrudan Jess'e baktı;

Demek istediğim,ya sen ya o...İkisi bir arada olamaz!Hangisinden ödün verebilirsin ki??

Ölümyiyen olabileceği düşüncesini kendine sakladı. Ama içten içe bu Liz ile ilgili durumun Jess ile olmasından korkuyordu...

Matt başını iki yana salladı :

Olay tarafla ilgili değil,sadece uzun süredir yanında olduğun kişinin karşısına geçmen..Bilemiyorum yani..Şöyle düşün kendini bildin bileli değer verdiğin bir insan senin onaylamadığın bir yolda ilerliyor ve bir gün onun karşısında düello için dikiliyorsun.Kendi doğruların uğruna o kişiyi feda mı edersin,yoksa ona değer verdiğinden kendi doğrularını mı feda edersin? Bu konumda düşünceni feda etmek mantıklı görünse de düşüncenden feragat etmen takdirinde kendini de feda etmek zorunda oluyorsun...

Jess'in kafası karışmıştı. Bu çocuk gerçekten çok uzun ve karmaşık cümleler kurabiliyordu.
Onun söylediklerine bakılırsa Lisa ile ayrı taraflarda olmak istemiyor gibiydi.

Cümlesini toparlayarak :

Demek istediğim,ya sen ya o...İkisi bir arada olamaz!Hangisinden ödün verebilirsin ki??

dedi. Jessica Matt'e uyarıcı bir bakış fırlattı. Kendinden ödün vermese iyi edecekti. Ayrıntılı düşünmediği için bazı sorunlar aklına gelmemişti.
Konuşmaya başladı :

Seni bilmiyorum ama sanırım ben ileride Lisa'nın karşısında düello için dikilebilirim...

dedi ve birden sustu. Lisa'yı iyi tanıdığını Matt nerden bilecekti ki? Gözlerini ondan kaçırdı ve konuyu değiştirdi :

Sanırım yaklaşıyoruz... Hava kararmaya başladı.

dedi ve bavuluna göz gezdirdi. Yanına alması gereken birşey var mı diye bakınıyordu.

Seni bilmiyorum ama sanırım ben ileride Lisa'nın karşısında düello için dikilebilirim..dedi Jess çabukça.
Matt başta işin detayını düşünmeden güldü;

İyi,yakından tanıdığın biri dedim.Yani onu bildiğin ve..

Jess'in şüpheli hareketleri sözü yarıda kesmesine sebep oldu.
Şüphelerinden emin olamadığından sorularla gerçeği açığa çıkarmaya karar verdi.Şüpheli ve meraklı bakışlarını Jess'den ayırmadan bavuluna bakınan kızla konuştu;

Liz ile hiç konuşmuş muydun?Geçen sene falan?Yani tanışıklığınız var mıydı?

Matt gülümseyerek konuşmaya başladı :

İyi,yakından tanıdığın biri dedim.Yani onu bildiğin ve..

dedi ve birden durdu. Jessica ona bakmıyordu, bavulundan yeni cüppesini çıkardı ve elinde evirip çevirmeye başladı.
Matt'in gözlerini kendi üstünde hissediyordu.

Liz ile hiç konuşmuş muydun?Geçen sene falan?Yani tanışıklığınız var mıydı?

Siyah kumaş elinden hızla kaydı. Artık daha fazla kaçamazdı.

Ha..Hayır, konuşmadık. Senin yanında görüyordum işte biliyorsun.
Biraz sonra trenden inicez sanırım...

dedi. Dışardan hafif hafif toplanma sesleri geliyordu. Konunun kapandığını umut ederek :

Bu yıl hangi dersleri almak istiyorsun? İlerideki mesleğimizi belirlememiz için önemli bir sene olacak. Ben hangi derslerde yetenekli olduğumu öğrenmek için 1-2 si dışında bütün derslere gireceğim.

Ha..Hayır, konuşmadık. Senin yanında görüyordum işte biliyorsun.
Biraz sonra trenden inicez sanırım...

Jess birşeyler gizliyordu ve Matt bundan emindi.Yine de birşey demesine kalmadan Jess konuşmaya devam etti.

Bu yıl hangi dersleri almak istiyorsun? İlerideki mesleğimizi belirlememiz için önemli bir sene olacak. Ben hangi derslerde yetenekli olduğumu öğrenmek için 1-2 si dışında bütün derslere gireceğim.

Matt dudaklarını birbirine bastırıp hiçbirşey demeden Jess'e bakmaya devam etti.

Gözlerini kısıp sessizce baktı.

Kompartmandaki tek ses rayların çıkardığı gıcırtı idi.
Bu rahatsız edici sessizliğin Jess'i konuşturacağını ümit ediyordu...

Matt hiç konuşmuyordu. Jessica göreceği ifadeden korkarak Matt'e baktı.
Gözlerini kısmış tek laf etmeden Jess'e anlamlı bir şekilde bakıyordu. Gerçeği söylemek gerekirse biraz korkutucu görünüyordu.
İşin kötü tarafı da az önceki gürültüden eser kalmamıştı. Ve Matt beklediği halde Jess konuşmayınca ortada gergin bir sessizlik oluştu.
Derin bir iç çekti ve Matt'e baktı. Konuşmamaya kararlı görünüyordu. Ama Jess de Lisa'ya söz vermişti.
Sıkıntı içinde düşündü... Matt'e olanları anlatmazsa Lisa ile tanıştıklarını söylemenin bir zararı olmazdı. Yine de tedbirli davranıp :

Matt bir sorun mu var ? Eğer Lisa'dan bahsediyorsan evet onunla tanıştım sayılabilir...

Matt'in yüzündeki inanmaz ifadeyi görünce aceleyle ekledi :

A..Ama arkadaş değiliz, gerçekten.

Matt bir sorun mu var ? Eğer Lisa'dan bahsediyorsan evet onunla tanıştım sayılabilir..

Matt istifini bozmadan bakmayı sürdürdü.Bu taktiği James amcasından öğrenmişti..
"Sessizlik gerçekleri açığa çıkarır.."demişti amcası.
Yine de şaşkınlığını farkettirmemeyi başaramamıştı

A..Ama arkadaş değiliz, gerçekten.

Onunla tanıştınız mı??Nasıl yani??Ne zaman,ne ara?? diye sordu Matt soğukkanlı ifadesini bir kenara bırakıp.Liz ve Jess gibi iki zıt karakterin nasıl tesadüfen tanıştığını merak ediyordu...

Onunla tanıştınız mı??Nasıl yani??Ne zaman,ne ara??

dedi oldukça heyecanlanmış görünüyordu. Jess'in ağzı hafif açık kalmıştı. Birşeyler söyleyecekti ama nerede tanıştıklarını söylemesi birçok soruyuda beraberinde getirecekti.
Domuz Kafası'nda Jess'in ne işi olduğunu sorsa açıklayabilirdi. Ama Lisa'nın kini söylememeye yemin etmişti.

Okulda,birbirimizi görüyoduk ve... o da senin arkadaşın olduğumu biliyormuş. Biraz konuştuk, seninle çok eskiden tanıştığını ve çok iyi arkadaş olduğunu söyledi.

dedi bir solukta. Bir anda aklına gelmişti ve inandırıcı gibi görünüyordu. Bu kadar rahat daha önce yalan söyleyememişti. Matt'e kesin ve gözünü kırpmadan baktı. Tepkisini merak ediyordu.

Okulda,birbirimizi görüyoduk ve... o da senin arkadaşın olduğumu biliyormuş. Biraz konuştuk, seninle çok eskiden tanıştığını ve çok iyi arkadaş olduğunu söyledi.

Matt yine boş boş Jess'e baktı,ardından bunun inandırıcı olduğuna karar verdi.okulda tanışmış olmaları gayet olağandı,Jess arkadaşı olmadığını da söylemişti.Muhtemelen Liz'in aşağıladığı Gryffindorlulardan biriydi....

Eeee sen bu konudan önce ne diyordun?? dedi Matt baş parmağıyla burnunun kenarına sürtüp.Bu hareketi son zamanlarda çok yapmaya başlamıştı.

Eeee sen bu konudan önce ne diyordun??

Matt'in şüpheli bakışlarından inanmadığını düşünmüştü ama söylediklerinden sonra rahatladı. Yüzüne büyük bir gülümseme yerleşti.

Dersler... Hangilerini seçiceksin? Benim için oldukça yoğun bir yıl olucak.

Geçen sene Matt'le aynı derslere giriyordu. Ama bu yıl istediği yerleri seçeceklerdi ve Jess ayrı kalmayı istemiyordu. Belki Matt'i kendi derslerine girmesi için ikna edebilirdi.

Dersler... Hangilerini seçiceksin? Benim için oldukça yoğun bir yıl olucak

Matt çenesini sıvazlayıp düşünür gibi yaptı,ama kararını çoktan vermişti

Bilemiyorum yani..Uçuş kesin,Quidditchte olunca.Sonra belki aritmasi,kehanet,eski yazıtlar ve bitkibilim...Bu sene bitkibilime merak sardım,gerçekten ilginçler!

Tren ani bir frenle durup düdüğü çaldığında sözünü kesti ve ayağa fırladı

İşte geldik!!Jess geldik,Hogwartsa geldik!
Heyecanını abarttığını düşünüp toparlandı

Öhöm..yani çok yorucu bir yolculuktu geldik işte...
Bavulunu çekiştirip kompartmanın kapısına ilerledi ve Jess'i bekledi...

» 2. Kompartiman
» 3. Kompartiman
» 4. Kompartiman
» 5. Kompartiman