Yeni Aşk,Yeni Heyecan [Chris]

Konu: Yeni Aşk,Yeni Heyecan [Chris] C.tesi 14 Mart 2009, 15:14

Malikanenin en büyük kapısı açıldığında,gökgürültüsünü andıran bir ses işitildi. Bu büyük kapı her açıldığında işitilirdi zaten. Oturduğu testral dersiniden yapılmış olan koltukta Gelecek Postasını okurken,dğer yandan ise ince bir kadeh ile dudaklarını ıslatan,boğazından aşağıya doğru lılık ılık inen,sussuzluğunu gideren taze insan kanı içiyordu. Bu ona zevk vermekle kalmıyor,aynı zamanda dinç tutuyordu. Buz avisi gözlerinde en kötü iblisleri bile korkutacak bir hal vardı. O zaten en kötüleriydi. Gözlerinden her zaman alaycı ve keskin bakışlarıyla peşinden sayıları belirsiz kurbanlarını sürüklemişti. Çehresine alaycı görünümünü veren gözlerinin üzerindeki kaşlar ise,gözleriyle bir bütün olunca *Dikkat et bebeğim * diye bir ihta verirdi sanki. Islak hafif büzülmüş dudaklarında ise zafer gülmsemesi eksik olmazdı. İnsan kanı içmeye sevdiğinden her zaman dişlerinde kan izi olamaması için dilini dişlerinin üzerinde gezdirirdi. Kahkahalar atmayı severdi. Hayatata alay etmediği üç erkek vardı. Büyük babası Viktor,babası Nicolay,amcası Amoux...Bu üç erkekten korktuğu için değil de saygı duyduğu için alay etmezdi. Küçüklüğünden beri kuralları,yasakları ve cezaları çiğnediği için Viktor her zaman *Kimseden korkumuyor bu şeytan*
dediğinde Nicolay bunu onaylarcasına * Tıpkı senin gibi korkusuz ve sınır tanımayan...* diyerek tastik ederdi.

Hafifçe odasının kapısı açıldı. Kapıdan içeri giren kişinin yüzünden önce uzun sarı saçları göründü. Tahmin etmişti,Roxanné,iğer yadan canımın yarısı olarak tanımladı kızkardeşiyidi. Yarısı kapının ucunda,yarısı odaının dışında olan roxanné eliyle Quélynn gelmesini ve Lucién geldiğini işaret etti. İsteksizce başını sallayıp geliyorum dedi. Gelecek postasını yatağının üzerine attı. Kadehini elinden bırakmadan odasından çıktı.

Quélynn'n dayanılmaz cazibesine kapılan kurbanlardan biriside Lucian'dı. Quélynn'a karşı koyamıyor ve onunla evlenmek istiyordu. Viktor ve Nicloay'de aynı fikirdeydi. Çünkü Lucian Descartes ailesine layık bir damat olabilirdi. Atalarıının Lucian'la aynı fikirde olmasınu umursamıyordu Quélynn. Çünkü Quélynn evlenmek değil eğlenmek istiyordu. Lucian'ı sevmediği gibi onunla evlnemkete istemiyordu. Lucian kötüydü,ama sebebi bu değildi. Çünkü Quélynn başkasını seviyordu. Lucian'ın karşınsına geçti ve kadehindeki henüz yarıladığı kandan yudumladı. * Ne var Lucian ? * sesi * Neden beni rahatsız ettin ? * der gibiydi. Lucian onun gözlerinden kaybolmaması için Quélynn dikkatini dağıtmak istercesine Quélyhnn'n elindeki kadehi alıp yere fırlatığı gibi dudaklarına yapıştı. Birden neye uğğradığı şaşırdı. Kısa bir süe müdahale edemedi çünkü şaşkındı. Kendine geldiğinden ise Lucian'ın dudakların ayrıldıp öfkeyle "Ne cürettle beni öpmeye,kadehimi yere fırlatma cesaretinde bulanabilirsin ? (!) öfkeyle bağırıyordu. Kimse onun elindeki kadehii fırlatmazdı,fırlatamazdı. Bunu ne büyük babası , nede büyük babası yapabilirdi. Fırlatmak değil elinden alındığından dair indanların canını yakabilirdi. Çünkü bir kuralı vardı. * Onu olanı ondan kimse olamazdı.* bu en ince bir kadeh için de geçirliydi. Lucian'ın kadehi fırlatmakla beraber öpmesi Quélynn'ı iyice deliye çevirmişti. Lucian " Yakın bir zamnada kocan olacağım için seni öpmeyeyakın bir zamnada karım olacağın için kadehi fırlama cesaretinde bulunabilirim " dedi. Büyük bir kahkaha attı Quélynn. Sinirliydi fakat hala gülebiliyordu. "Lucian seninle evleneceğimi nereden çıakrdın ? Birisi sana şaka yapmış,çünkü ben seninle evlenmeyeceğim. " Başka bir ses duyuldu. Bu Nicolay'n sesiydi. " Luciana seninle evleneceğini ben söyledim. Yakında onunla evleneceksin! " Bu sözler onu yiyice sinir etmişti. " Ne zamandan beri hakkımda kararlar alıyorsun " dedi. " Kızım olduğundan beri " diyerek kafasını salladı. "Ya...Ama bilmeniz gereken birşey var, ben ne Lucian'la ne de bir başkasıyla evlenmeyeceğim ! diyerek tekrar br kahkaha patlattı. Kendi kendine " Evlenecekmişim !" diyordu. " Lucaina'la evleneceksin dedim " bu sözü bir bir daha duyduktan sonra Qulynn çıkış kapsına doğr yöneldi. Adımları sert ve öfke doludydu. Nicolay tam Quélynn peşinden gidecekkken Vikto,Nicolayn'n kolundan tutup " Boşuna peşinden gitmeye kalkışma. Kimseyi dinlemeyecektir. Biraz kafasını dinlesin. " diyerek oğlunu durdurdu.

Quélynn ise malikaeden çoktan uzaklaşmış,öfkesini dindirmek biraz kafasını bulmak için bir meyhane [bar] arıyordu. Aslına bakılırsa aramıyordu. Çünkü
ilk gördüğü meyhaneye girecekti. Ki öyle de yaptı. Meyhanenin kapısını sert bi tekmeyle açarak içeri girdi. Boş bir masaya oturdu. Yumruğunu masaya indirerek " Yaşayan Ölüm İçkisi istiyorum "dedi. Cılız bir ses işiltidi. "Efendim Yaşayan Ölüm İçkisi kalmadı " Öyleyse Ateş Viskisi Çabuk ol ! " diyerek bağırdı. Söylmesiyle Ateş viskisi gelmiti. İnsan kanından sonra onu sakinleştiren Ateş Viskisiydi. Ateş viskisini yudumladıktan sonra kendine gelmiş gibi "Evlenecekmişim " diye tekrarladı. Bu tekrralama yüzünde küçük de olsa gülümsetmeyi başardı.

Black Malikanesi her zamanki görkemini ve ihtişamını koruyordu, Malikane boştu Malikane'ye sessizlik hakimdi her zamanki gibi. Kevın aşşağıya salon'a indi ve masa'ya baktığında kahvaltının hayla hazır olmadığını gördü hemen cin'e bağırdı ve cin geldiğinde ''Seni ahmak, hayla kahvaltım hazır değil! Kahvaltımı hemen hazırlamanı emrediyorum!'' dedi sert bir ses tonu ile şimdi kahvaltı masasına oturmuştu cin'e Gelecek Postası'nı getirmesini emretti. Şimdi elinde kahvesi ile gelecek posta'sını okuyordu fazla değişen birşey yoktu hep eski haberler. Aklını Quélynn'den alamıyordu onu çok seviyordu ve onu çok özlemişti, ama artık bi önemi yoktu Lucian gibi bir ucube ile evlenilmesine karar verilmişti bundan Quélynn'nin daha haberi yoktu ama Kevın Quélynn'in onunla evlenmek istemeyecğinden emindi çünkü oda Kevına aşıktı. Lucian tam bir ahmak olduğu için sabah Quélynn'nin yanına gidicekti bundan emindi Kevın. Quélynn'de buna sinir olup evden çıkıcağını biliyordu ama nereye gidebilirdi? tabi ya Çığlık Bar'nda olmalıydı. Salazar's Hallow'a gittiğinde ilk Bar orasıydı çünkü. Kevın kahvaltısını yaptı ve şimdi Salazar's Hallow'a cisimlendi. Çığlık Bar'ının kapısını çarparak içeriye daldı. Evet Quélynn oradaydı garson'a bağırıyordu istediği içki yoktu, ve Ateş Viski'si istemişti. Hemen Quélynn'ye doğru gitti Quélynn daha Kevın'ın farkına varmamıştı ''Evlenecekmişim'' demişti kendi kendine Quélynn Kevın sırıttı. Kevın Quélynn'nin yüzüne çevirdi ve dudaklarına bir öpücük kondu. ''Merak etme, Seni kimse sen istemedikçe evlendiremez.'' dedi ve gülümsedi şimdi oturması gerekiyordu sandalye çekti ve ''Oturabilr miyim?'' diyerek oturdu. Quélynn'yi görmeyeli pek uzun olmamıştı en son düş gece görüşmüşlerdi. ''Nasılsın Quelynn? Malikane'de durumlar kötü, ha?'' dedi. Quélynn ile konuşmak Kevın'a mutluluk veriyordu sanki.

Kuru dudaklarını ıslatan tatlı öpücük saniyelik bir titreme yapıyordu Quélynn bedeninde. Bu tatlı öpücük Chris'in dudaklarının birer parçasıydı. İçindeki sıkıntı biraz olsun hafızasından silinmiş gibi oldu. Acısı daha hafifledi. Buna acı denebilirse...Gözlerini Chris'in gözlerne devirdi.
"'Merak etme, Seni kimse sen istemedikçe evlendiremez.'Nasılsın Quelynn? Malikane'de durumlar kötü, ha ! "

Chris'in sözleri yüzünü güldürmeyi başarmıştı. Gerçi Chris ne zaman Quélyn'n yanında olsa yüzü hep gülüyordu. Kafasını istemsizce salladı. Orta yaşlardaki barmenin masaya içkisini getirmesiyle camdan kadehi uzun parmaklarıyla kavradı. Ateş Viskisinden yudumladı. Malikanede boğazına düğümlenen içkinin acısını çıkarıyor gibiydi. Birden içince boğazında küçük bir yanma oluştu. Camdan kadehi masaya bıraktı. Gözleri hala Chris'in gözlerindeydi. Henüz kuruyan dudaklarının üzerine dilini gezdirdi.

" Bunu biliyorum. Ben istemedikçe kimseyle evlenmem. Malikaneye gelince durumlar iyice kötüleşmeye başladı. Oraya bir daha dönmeyeceğim. Yani en azından bir süre. Babamın aklından şu evlilik fikrini çıkana kadar..."

diyerek kadehini tekrar ağzına götürdü. Bu gece kafayı dağıtmaya kararlıydı Quélynn.

» Yeni Yerler
» Yeni Biri