Daniel Jacob ve Ginevra Black'in Odası

--RP--IN--

Yatak Odası

Daniel Jacob ve Ginevra Black'in Odası Yatakodaskj9

Oturma Odası Bahçeye Açılan Kapı
Daniel Jacob ve Ginevra Black'in Odası 10ap0fm2

Banyo
Daniel Jacob ve Ginevra Black'in Odası 06zl6ay0

Ginny ve M-Joy
http://www.thepetpress-la.com/images/articles/Alicia-Witt-&-Jake-photo.jpg

Odaya girildiğinde karşınıza uzun bir merdiven çıkar. Bu merdivenden çıktığınızda ise apayrı bir eve gelmişsiniz gibi olur. Çünkü çok sayıda oda vardır. Fakat Daniel'ın eşya koyduğu sadece üç oda vardır ve bu odalar da ona yetmektedir. Ayrıca oturma odasından bahçeye açılan bir kapı vardır. Bu bahçe de Daniel'a ve Ginny'ye özeldir. Ailedeki diğer kişiler bu bahçeyi dışardan göremezler çünkü o bahçeye geçiş Daniel'ın odasındandır. Genelde de Daniel'ın odasına kimse uğramaz. Çünkü bir buçuk yıldır terkedilmiş bir biçimde durmaktadır. Fakat Daniel, Ginny ile evlenince tekrar evine dönmüştür.

Odaya girmeden önce karşınıza uyuz ve konuşkan bir kapı çıkabilir. Bu kapı aynı Sessizlik Kuyusu otelindeki kapılar gibi aşırı konuşkandır ve sürekli olumsuzdur. Kendisini çalmadan girenleri rahat bırakmaz. Kapıyı çalasınız yoksa bile kapı konuşmaya başladığında sussun diye bir anda içinizde kapıyı çalma isteği oluşur. Onu büyü ile susturmanız bazen mümkün olmayabilir. Çünkü Daniel kapı çalınmadan girilmesin diye büyü yapılmasını engellemesi için bir kalkan yaratmıştır. Yani mecburen kapıyı çalmalısınız.

Odanın üstünde tıpkı malikanenin her yerinde de olduğu gibi anti cisimlenme kalkanı vardır. Bu da evin içinden cisimlenmeyi ve evin dışından eve cisimlenmeyi engeller. Ayrıva eve büyü yapılamaz. Yani zarar vermek için büyü yollandığında bu büyüler asla işe yaramaz. Hatta bazen geri tepebilir de. Savaşlarda veya çatışmalarda saklanılabilecek en güvenli yerlerden biridir.

En sonda görmüş olduğunuz resimdeki köpek de Ginny ve Daniel'ın köpekleri M-Joy'dur. M-Joy, adını Daniel'ın en çoksevdiği çikolatadan almıştır. Eh köpeğin yanındaki de zaten Ginny xD[fotoyu görebilmek için üstüne tıklamanız yeterli olacaktır ]

Misafir

Ginny çok telaşlıydı. Dany hala eve gelmemişti. Seherbazlar onu yakaladığını düşünerek korkuyordu. Etrafda bir o yana bir bu yana dolaşarak Dany'i bekliyordu. Yüksek sesle;

"Hadi Dany! Hadi aşkım nerdesin? Nerdesin sen? Bir şey olmasın allahım nolur. Dany lütfen gel artık. Dany gel ." diye söyleniyordu. Kendini hiç sakin hissetmiyordu. Çok sinirli ve telaşlıydı. Dany'e bir şey olmasına katlanamazdı. Öyle bir şey olursa gözü hiç kismeyi görmezdi. Ne olursa olsun bunun hesabını sorardı. Ama bunun olmasını istemiyordu. yere oturmuş telaşlı ve birazda ağlamaklı bir halde " Dany" diye sayıklıyordu.

Daniel, Rose'un yanından Black malikanesinin bahçesine cisimlenmişti. Direkt odasına cisimlenememişti çünkü korumalı büyüler vardı. Daniel sakin bir biçimde bahçeden eve geçti ve hala ayakta olan ve uyumamış olan kız kardeşi Kristin'e başıyla selam verip

"İyi geceler genç bayan!"

dedi. Sonra yine aynı sakin tavırla bir üst katta olan odasına ilerledi. Kapıyı yavaşça çatı ve karşısına çıkan uzun merdivene gülümseyerek bakarak

"Seni çok özlemişim merdivenim!"

dedi. Sonra yavaş adımlarla merdiveni çıktı. Ses çıkarıp uyuyabilmiş ihtimali olan Ginny'yi uyandırmak istemezdi. Fakat merdivenleri çıktığında ve yatak odasına girdiğinde yerde Ginny'nin ağlar bir vaziyette 'Danny' diye sayıkladığını gördü. hemen onun yanına çöktü ve göz yaşlarını silmeye çalışarak

"Ne olsu sana prensesim? Hadi kalk bakalım yerden."

dedi. Yerden kalkmamak için direnen Ginny'ye gülümseyerek baktı ve bir anda onu kucaklayarak yerden kaldırdı. Sonra yatağa oturtarak

"Ağlamayı kes bakalım, ne oldu neden ağlıyorsun? Ben burdayım işte!"

dedi. Sonra yanağına küçük bşir öpücük kondurup onun yanına oturdu. Neden ağladığını merak ediyordu.

Misafir

Ginny yerde ağlarken Dany'i yanına geldi. Ginny'nin yüzündeki yaşları silerek;

"Ne olsu sana prensesim? Hadi kalk bakalım yerden." dedi. Ama Ginny'nin kıpırdicak bile hali yoktu. Dany onu kucakladı ve yatağa götürdü. Gözlerinin içine bakarak;

"Ağlamayı kes bakalım, ne oldu neden ağlıyorsun? Ben burdayım işte!" dedi. Ginny birden bir sinirle;

"Evet sen burdasın işte ama sen gelene kadar neler düşündüm ben biliyor musun?" gelecek postasının yeni sayısını aldı. Dany'e uzatarak;

"Bu haber gazeteye geldiğinde aklım çıktı. Bayılmışım. Ayılınca izin yapmamı söylediler. Bu... bunu yapan sen olduğunu hemen anladım. Eve geldiğimde yoktun. Kaç saattir bekliyorum yoksun. Seherbazlar yakaldı sandım ya da..... ya da daha kötüsü. Sen olmazsan ben ne yaparım. Bunu bir daha yapma Dany. Asla!" dedi ve kendini Dany'nin kollarına bırakarak ağlamaya başladı. Olanlara inanamıyordu.

Danny, Ginevra'nın gözlerine teseli edercesine bakarken Ginevra

"Evet sen burdasın işte ama sen gelene kadar neler düşündüm ben biliyor musun?"

dedi ve gelecek postasını Danny'ye uzattı. Sonra da

"Bu haber gazeteye geldiğinde aklım çıktı. Bayılmışım. Ayılınca izin yapmamı söylediler. Bu... bunu yapan sen olduğunu hemen anladım. Eve geldiğimde yoktun. Kaç saattir bekliyorum yoksun. Seherbazlar yakaldı sandım ya da..... ya da daha kötüsü. Sen olmazsan ben ne yaparım. Bunu bir daha yapma Dany. Asla!"

dedi. Daniel bunun ardından rahatlamış bir biçimde

"Korkulacak bir şey yok Ginevra. Yanımdaki seherbaz Rosie'ydi. Beni bırakması ve hayatımıza karışmaması için ona bir şeyler anlatmak zorunda kaldım. Onu öldüremezdim biliyorsun. Bu yüzden anlatmak zorunda kaldım ve o da ismimizi gazeteye vermeyeceğine söz verdi."

dedi. Sonra da gülümseyerek

"Hem sadece kötü şeylerden de konuşmadık hani. Arada senin adın da geçti. Senin çok daha çekici olduğunu söyledim çünkü o senden daha çekici olduğunu söyledi, ben de savunmadan duramadım. Her neyse ya, Ağlama bakalım, ben buradayım. Ayrıca bir daha öyle bayılma falan yok. Çünkü biliyorsun ki ben güçlüyüm kendimi koruyabilirim. Hortkuluklarım var. Sana da en kısa zamanda yapsak iyi olur ya hani."

dedi. Düşüncelerini ve olanları kimse Ginevra'ya anlatmadan Danny'nin ona anlatması iyi olmuştu. Belki de kızardı ama Danny biliyordu ki büyütülecek bir şey yoktu. Ginevra'yı rahatlatmak istercesine yine yanağına bir öpücük kondurdu ve tepkisini ölçmek için ona bakmaya başladı.

Misafir

Dany;

"Korkulacak bir
şey yok Ginevra. Yanımdaki seherbaz Rosie'ydi. Beni bırakması ve
hayatımıza karışmaması için ona bir şeyler anlatmak zorunda kaldım. Onu
öldüremezdim biliyorsun. Bu yüzden anlatmak zorunda kaldım ve o da
ismimizi gazeteye vermeyeceğine söz verdi."

Ginny bunu duyunca dahada kızdı. Ama Dany'e bir şey olmadığına göre sorun yoktu. Dany devam etti;

"Hem sadece kötü
şeylerden de konuşmadık hani. Arada senin adın da geçti. Senin çok daha
çekici olduğunu söyledim çünkü o senden daha çekici olduğunu söyledi,
ben de savunmadan duramadım. Her neyse ya, Ağlama bakalım, ben
buradayım. Ayrıca bir daha öyle bayılma falan yok. Çünkü biliyorsun ki
ben güçlüyüm kendimi koruyabilirim. Hortkuluklarım var. Sana da en kısa
zamanda yapsak iyi olur ya hani."

dedi ve Ginny'in yanağına bir öpücük kondurdu. Ginny;

"Tamam o zaman sorun yok. Sen iyisin ya hiç bir şey önemli değil. Ama bir daha beni bu kadar korkuyma. " dedi ve Dany'e sarıldı. Gülerek;

"Seni Rose'a kaptırmam bunu biliyorsun değil mi? Senden uzak dursa iyi olur." dedi ve Dany'i öpmeye başladı.

Daniel tepkisini ölçmek için Ginny'ye bakarken Ginny

"Tamam o zaman sorun yok. Sen iyisin ya hiç bir şey önemli değil. Ama bir daha beni bu kadar korkutma. "

dedi ve Danny'ye sarıldı. Bu Daniel'ı çok memnun etmişti. Çünkü asla kavga etmelerini istemiyordu. Fakat bir süre sonra Ginny Danny'ye sarılmayı bırakınca gülerek

"Seni Rose'a kaptırmam bunu biliyorsun değil mi? Senden uzak dursa iyi olur."

dedi. Daniel daha kendi düşüncelerini söyleyemeden konuşmak üzere aralamış olduğu dudaklarında Ginny'nin dudaklarını hissetti. Eskiden olsa tir tir titrer ve gerilirdi ama artık değişmişti. Ginny'den çekinmiyordu, çünkü artık onunla evlilerdi ve çekinmesi de saçmalığın en büyüğü olurdu. Artık yaptığı tek şey ona büyük bir istekle karşılık vermekti. Daniel, ginny'yi öptükçe garip şeyler hissediyordu. Hem suçluluk duygusu hem de hoşnutluk.

Danny, halinden memnundu fakat insanoğlunun nefes almaya ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden dudaklarını Ginny'ninkilerden ayırıp gülümsedi. Sonra da gülümsemesinden hiç ödün vermeyerek

"Hoşuma gitti, emin olabilirsin. Ama biliyorsun ki insanoğlunun nefes almaya ihtiyacı var."

dedi. Gülmesi kahkahaya dönüşmüştü şimdi. Daniel biraz sakinleştikten sonra tekrar konuşmaya başladı:

"Bu arada sen beni Rosie'ye kendi isteğinle de versen ben yine de gitmem. Artık senin başının belası olmaya kararlıyım. Hem o da beni istemez zaten. Neyse, bunlar olması imkansız şeyler ve asla da olmayacak şeyler. O yüzden kafa yormamıza gerek yok. Of bu cüppeden de nefret ediyorum ayrıca. Sean(uydurdum bir ölüm yiyen) nerden buldu acaba bu cüppeyi. Ben en iyisi t-shirtüme ve şortuma kavuşayım."

Hızla üstünde büyük bir ağırlık ve can sıkıntısı olan cüppesini çıkartık çok sevdiği t-shirtlerinden birini ve şortunu giydi. Ciddi giinmek asla Daniel'a göre değildi. Zaten ciddi biri olmadığı da bir kesinlikti. Danny, cüppenin kalıntılarından tamamen kurtulduktan sonra tekrar Ginny'nin yanına oturdu. Nedense başı aşırı derecede ağrıyordu ve yorgun hissediyordu. Belki de bir süreliğine hortkuluğunu boynundan çıkarabilirdi. Hortkuluğunu çıkardı ve hemen çekmecesine koyup çekmeceyi kilitledi. Sonra Ginny'ye bakıp gülümsedi ve

"Biraz sıktı da beni. Ee Ginny? Görüşmeyeli neler yapıyorsun? Düğünden sonra sana fazla ilgi gösteremediğimi biliyorum ama sen de biliyorsun ki işlerim çok yoğun. Bu yüzden umarım beni bağışlıyorsundur. Ama karalıyım bundan sonra seninle en az on dakika oturup muhabbet edeceğiz ve nasıl bir gün geçirdiğimizi birbirimize anlatacağız."

dedi. Ginny'yle son iki gündür pek ilgilenememişti gerçekten. Karanlık işareti bırakmak, planlar kurmak ve baskın yapmak gerçekten çok vaktini alıyordu Dan'in. Ginny'yi de asla ikinci plana atmaması gerektiğini biliyordu ve bu yüzden de onunla konuşup vakit geçirmek istiyordu.

Misafir

Dany'de Ginny'e karşılık veriyordu. Ama bir süre sonra ayrılarak;

"Hoşuma gitti, emin olabilirsin. Ama biliyorsun ki insanoğlunun nefes almaya ihtiyacı var." dedi ve güldü. Ginny'de güldü. Dany devam etti;

"Bu arada senbeni Rosie'ye kendi isteğinle de versen ben yine de gitmem. Artık seninbaşının belası olmaya kararlıyım. Hem o da beni istemez zaten. Neyse,bunlar olması imkansız şeyler ve asla da olmayacak şeyler. O yüzdenkafa yormamıza gerek yok. Of bu cüppeden de nefret ediyorum ayrıca.Sean(uydurdum bir ölüm yiyen) nerden buldu acaba bu cüppeyi. Ben eniyisi t-shirtüme ve şortuma kavuşayım." dedi ve üzerini giyindi. Ginny gülümsedi. Dany güyündükten sorna;

"Biraz sıktı dabeni. Ee Ginny? Görüşmeyeli neler yapıyorsun? Düğünden sonra sana fazlailgi gösteremediğimi biliyorum ama sen de biliyorsun ki işlerim çokyoğun. Bu yüzden umarım beni bağışlıyorsundur. Ama karalıyım bundansonra seninle en az on dakika oturup muhabbet edeceğiz ve nasıl bir gün geçirdiğimizi birbirimize anlatacağız." dedi. Ginny artık cidden gülüyordu. Yatantan kalktı. Dany'e yaklaştı. Gülerek;

"Demek bana hiç ilgi gösteremedin evet beyfendi bu doğru. O zaman göster bakalım." dedi . Yatağa geri oturdu. Gözlerini yastıktan ayırmadan geri geri yetağın üstüne çıktı. Dizleribi büktü. Eline yastığı alıp sarıldı. Dany'e bakmaya başladı.

Ginny gülmeye başlamıştı. Daniel ne olduğunu anlaamadan Ginny yataktan kalktı ve Dany'ye yaklaştı. Yine gülerek

"Demek bana hiç ilgi gösteremedin evet beyfendi bu doğru. O zaman göster bakalım."

dedi. Yatağa geri oturdu. Gözlerini yastıktan ayırmadan geri geri yetağın üstüne çıktı. Dizleribi büktü. Eline yastığı alıp sarıldı. O sırada da Danny'ye bakmaya başladı. Daniel da ona sinsi bir biçimde bakıyordu. Artık gülmüyordu. Sadece sinsi sinsi bakıyordu ve artık sol kaşı da havadaydı. Ginny'ye bakmayı sürdürürken ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladı:

"Neden soruma cevap vermedin Ginny!? Neden hemen konuyu benim üstüme çekiyorsun! ? Neden sürekli ben başımdan geçenleri anlatıyorum? Sakladığın bir şey var eminim ve bunu hemen bana söylemek zorundasın! "

Sesini biraz fazla yükseltmişti. Ama söz ağızdan bir kere çıkmıştı ve geri dönüşü yoktu. Olacaklara boyun eğmek zorundaydı Dan. Veya şahlanıp karşılık verecekti ve kavga edeceklerdi.

Misafir

Ginny Dany'e bakıyordu. Ama artık Dany gülmüyordu. Birden bağırmaya başladı;

"Neden soruma
cevap vermedin Ginny!? Neden hemen konuyu benim üstüme çekiyorsun! ?
Neden sürekli ben başımdan geçenleri anlatıyorum? Sakladığın bir şey
var eminim ve bunu hemen bana söylemek zorundasın! "

Ginny bir anda donup kaldı. Dany ona ilk defa bu kadar bağrıyordu. Ne diyeceğini bilememişti. Oysaki bu gün ona mutlu bir haber vericekti. Ama başta eve geç gelmesi. Rose'u anlatması. Sonrada bu bağarma. Ginny birden sinirle ve ağlıyarak yataktan kalktı. Dany'e bakarak;

"Demek neden cevap vermedim öyle mi? Bu gün ne yaptığımı öğrenmek istermisin. Söyleyeyim. Hamile olduğumu öğrendim. Ama artık bir önemi kalmadı. Başta eve geç gelmen ve..." gazeteyi Dany'e atarak devam etti;

"Bunu yapmam. Eve gelince Rose'dan bahsetmen. Sornada durduk yere bağırman. Çok güzel Dany git Rose'la konuşmana devam et. Umrumda değil tamammı istersen eve bir daha dönme çünkü döndüğünde beni bulamicaksın." dedi ve banyoya gidip kapıyı çarptı.

Ginny bir anda sinirle ve ağlayarak yataktan kalktı. Danny'ye bakarak

"Demek neden cevap vermedim öyle mi? Bu gün ne yaptığımı öğrenmek istermisin. Söyleyeyim. Hamile olduğumu öğrendim. Ama artık bir önemi kalmadı. Başta eve geç gelmen ve..."

dedi. Gelecek postasını Danny'ye fırlatarak

"Bunu yapmam. Eve gelince Rose'dan bahsetmen. Sornada durduk yere bağırman. Çok güzel Dany git Rose'la konuşmana devam et. Umrumda değil tamammı istersen eve bir daha dönme çünkü döndüğünde beni bulamicaksın."

dedi ve sonra banyoyya gidip kapıyı hızla çarptı. Daniel donup kalmıştı. Ağzını açmıştı ama kelimeler bir türlü çıkmıyordu. Ginny'yi inanılmaz derecede üzmüştü ve üstüne üstlük onun vereceği süper haberi mahvetmişti. Evet doğrudu, gerçekten baba olacaktı. Ama bu kadar çabuk olmasını iç beklemiyordu. Belki de onu şaşırtan da buydu. Bir anda kendine gelerek hızla yataktan kalktı ve banyonun kapısına ilerleyip

"Ginny, beni bağışla. Gerçekten bilmiyordum. Hem bu imkansız! Yani tabi ki imkanlı ama..imkansız Ginny! Emin misin? Aman neyse, beni bağışla Ginny, öyle demek istemedim ben. Şey, gerçekten özür dilerim. Biraz sinirlenmiştim ve bir anda farkında olmadan oldu. Sana bağırak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Lütfen affet Ginny, yalvarırım."

dedi. Danny gözlerinin dolduğunu hissediyordu. Mutluluktan mı yoksa şaşkınlıktan mı bilmiyordu. Gerçekten çok ilginçti olanlar. Her şey çok hızlı gelişiyordu ve böyle bir zamanda böyle bir olayın olması gerçekten çok kötü bir durumdu, en az iyi olduğu kadar kötü bir durum. Ne olursa olsun onlar artık anne ve baba olacaklardı, ortada bulunan en büyük gerçek de buydu. hiçbir şey bunu değiştiremezdi.

Misafir

Ginny banyoda ağlamaya başladı. Artık kjendini tutamıyordu. Anne olacağını öğrendiği gün kocasını kaybediyordu. İki çocuk kazanmıştı ama kocasını kaybetmeye başlamıştı. Ginny bunu asla istemiyordu. Birden Dany'nin sesi geldi;

"Ginny, beni
bağışla. Gerçekten bilmiyordum. Hem bu imkansız! Yani tabi ki imkanlı
ama..imkansız Ginny! Emin misin? Aman neyse, beni bağışla Ginny, öyle
demek istemedim ben. Şey, gerçekten özür dilerim. Biraz sinirlenmiştim
ve bir anda farkında olmadan oldu. Sana bağırak aklımın ucundan bile
geçmiyordu. Lütfen affet Ginny, yalvarırım."

Ginny sinir ve ağlamakla kapıyı açtı. Dany'e baktı. Orada durmuş hamile olmasının imkansız olduğunu nasıl söyliyebilirdi. Ginny;

"Demek imkansız. Niye imkansız olsun. Dany hamileyim. Hemde ikiz. Ama sen hala bana imkansız diyorsun. Niye çocuk istemediğin için mi? Ah... o zaman hiç üzülmene gerek yok çünkü artık ben yokum." Ama dayanamıyarak Dany'e sarıldı;

"Seni seviyorum Dany. Ama sen beni zorluyorsun. Kimliğimizi elevermene inanamıyorum. Rose'a neden bu kadar yakın olduğunu anlayamıyorum. Onunla olmak istiyorsan seni tutmuyorum. Ama..." bir an sustu. sonra;

"Çocuklarından uzaklaşma" dedi. Dany'den ayrılarak dolabın kapısını açtı. Kıyafetlerini indirmeye başladı.

Bir süre sonra kapı açıldı ve Ginny Danny'ye bakarak

"Demek imkansız. Niye imkansız olsun. Dany hamileyim. Hemde ikiz. Ama sen hala bana imkansız diyorsun. Niye çocuk istemediğin için mi? Ah... o zaman hiç üzülmene gerek yok çünkü artık ben yokum."

dedi. Daniel nasıl böyle bir şey demiş olabilirdi? İmkansız diye bir şey yoktu elbette ama çocuk istemediğini asla söylemediğine emindi. Çünkü ona daha önce ikiz bebek istediğini söylemişti. Şimdi karşısına geçip böyle demeye hakkı yoktu. Ancak Dan'in kafasına 'artık ben yokum' sözü takılmıştı. Ginny gerçekten de gidecek miydi? Danny sürekli dolmakta olan gözlerini kıpraştırarak ağlamasını engelledi. Tam o sırada Ginny, Daniel'a sarıldı. Daniel ne olduğunu anlayamadan yine Ginny

"Seni seviyorum Dany. Ama sen beni zorluyorsun. Kimliğimizi elevermene inanamıyorum. Rose'a neden bu kadar yakın olduğunu anlayamıyorum. Onunla olmak istiyorsan seni tutmuyorum. Ama..."

dedi. Bir an sustu ve sonra

"Çocuklarından uzaklaşma"

dedi. Dany'den ayrılarak dolabın kapısını açtı. Kıyafetlerini indirmeye başladı. Dan ne olduğunu anlamıştı, Ginny gidiyordu. Ama Dan buna asla izin vermezdi. Bu yüzden hemen Ginny'nin kıyafet indiren ellerini tuttu ve ginny'nin gözlerine bakarak

"Ne yapıyorsun Ginny? Senden bu kadar çabuk vazgeçeceğimi nasıl düşünürsün? Hem de Rosie için ha? Çıldırmış olmalısın Rosie ve Rose benim kardeşlerim gibi onlara asla o gözle bakmam. Hele de sevdiğim kadınla evliyken. Ginny bana sakın bunu yapma. Seni çok seviyorum, kelimelerle anlatamayacağım kadar çok seviyorum. Her şeyi göze aldım sana sahip olabilmek için, şimdi de böyle bir şeyi asla yapmam, seni asla bırakmam. Buradan asla çıkamazsın. Hele de bensiz, asla çıkamazsın. "

dedi. Sonra gülümseyerek ekledi:

"Hem bebeklerimizi birlikte büyütmeliyiz değil mi? İkizin de sevgisine ihtiyaçları var. Şu şansımıza bak bir de, ikiz bebek istemiştik ve oldu. İkiz bebeklerimiz oldu. Ben sadece biraz fazla erken olması beni şaşırttı. İmkansız dememin sebebi de buydu. Yani eğer mantıklı düşünürsek henüz dört beş gündür falan evliyiz. Neyse, bunların hiçbiririnin önemi yok artık. Artık önemli olan tek şey sen ve bebeklermiz, eh tabi bir de aşkımız. Bebekler geldi diye onları unutmayacağız heralde. "

Sonra Ginny'nin bir şey demesini beklemeden onu öptü ve yine yaramaz bir çocuk gibi sırıtıp ona baktı. Bu kadar çok şeyden sonra gitmemeliydi. Evlilikleri ve huzurlu günleri bu kadar kısa sürmemeliydi. Danny'nin tek istediği bunun ilk ve son kavgaları olmasıydı.

Misafir

Ginny elibiselerini çıkarırken birden elini biri tutu. Dany;

"Ne yapıyorsun
Ginny? Senden bu kadar çabuk vazgeçeceğimi nasıl düşünürsün? Hem de
Rosie için ha? Çıldırmış olmalısın Rosie ve Rose benim kardeşlerim gibi
onlara asla o gözle bakmam. Hele de sevdiğim kadınla evliyken. Ginny
bana sakın bunu yapma. Seni çok seviyorum, kelimelerle anlatamayacağım
kadar çok seviyorum. Her şeyi göze aldım sana sahip olabilmek için,
şimdi de böyle bir şeyi asla yapmam, seni asla bırakmam. Buradan asla
çıkamazsın. Hele de bensiz, asla çıkamazsın. " dedi. Sonra gülümsiyerek;

"Hem
bebeklerimizi birlikte büyütmeliyiz değil mi? İkizin de sevgisine
ihtiyaçları var. Şu şansımıza bak bir de, ikiz bebek istemiştik ve
oldu. İkiz bebeklerimiz oldu. Ben sadece biraz fazla erken olması beni
şaşırttı. İmkansız dememin sebebi de buydu. Yani eğer mantıklı
düşünürsek henüz dört beş gündür falan evliyiz. Neyse, bunların
hiçbiririnin önemi yok artık. Artık önemli olan tek şey sen ve
bebeklermiz, eh tabi bir de aşkımız. Bebekler geldi diye onları
unutmayacağız heralde. " diyip Ginny'i öptü. Ginny biraz gülümsedi ve Dany'e sarıldı.

Birden Ginny miğdesinin bulandığını hissetti ve koşarka banyoya gitti. Sonra gülümsiyerek;

"Galiba çok yaramazlar." dedi. Dany'nin elini tutarak;

"Bir daha asla kavga etmiyelim. " dedi.

Ginny, Danny'ye sarıldıktan sonra bir an banyoya koştu. Daniel ne olduğunu anlamıştı. Büyük ihtimalle midesi bulanmıştı. Döndüğünde gülümseyerek

"Galiba çok yaramazlar."

dedi. Daniel da bunun ardından

"Desene bana çekecekler."

dedi. Sonra Ginny onun elini tutarak

"Bir daha asla kavga etmiyelim. "

dedi. Daniel gülerek

"İnan bana içimden şuanda bunu geçiriyordum. Umarım asla kavga etmeyiz."

dedi. Sonra elini Ginny'nin karnına koyarak

"Aman Tanrım çok garip bir duygu! Sen neler hissediyorsun? Senin için çok daha garip olmalı. Gerçekten inanılmaz!"

dedi ve gereksiz bir mutluluğun üstüne çökmesi ile gözlerinden yaşların inmesi bir oldu. Kendine hakim olamıyordu, hem gülüyor hem de ağlıyordu. Belki de mutluluk göz yaşlarıydı bunlar. Ginny belki de onunla dalga geçecekti bu yüzden, her şeye ağladığı için veya boyun eğdiği için. Ama durduramıyordu işte kendini. Hissettiği şeyler ağlamasına sebep oluyordu her nedense.

Misafir

Dany gülerek ;

"İnan bana içimden şuanda bunu geçiriyordum. Umarım asla kavga etmeyiz." dedi. Sonra Ginny'nin karnına dokundu. Gülümsiyerek;

"Aman Tanrım çok garip bir duygu! Sen neler hissediyorsun? Senin için çok daha garip olmalı. Gerçekten inanılmaz!" dedi. Ağlamaya başladı. Ginny Dany'e sarılarak;

"Ayh sen ağlama. Evet gerkektende inanılmaz asıl inanılmaz olan karnımda 0 ay taşicak olmam." dedi ve güldü. Sonra yatağa uzandı. Dany'e bakarak;

"Yorgunum biraz. Galiba sitresden. Hadi yatalım. Hem bebeciklerde yoruldu." dedi.

Ginny ağlamaya başlamış olan Danny'ye sarılarak

"Ayh sen ağlama. Evet gerkektende inanılmaz asıl inanılmaz olan karnımda 9 ay taşicak olmam."

dedi ve güldü. Danny bunun ardından

"Hehe, inanılmaz!"

diye fısıldadı. Sonra Ginny rahat yataklarına uzanarak Danny'ye baktı ve

"Yorgunum biraz. Galiba sitresden. Hadi yatalım. Hem bebeciklerde yoruldu."

dedi. Daniel gülümsedi ve T-shirtünü çıkarıp o da yatağa uzandı. O da yorulmuştu cidden. Fazlasıyla heyecanlı ve dopdolu bir gün geçirmişti ve bu yeterliydi. Ancak hiç uykusu yoktu. Ginny'nin uyumasını seyretmek en güzeli olurdu heralde. Ancak öyle de zaman geçmezdi, bu yüzden sevgili(!) günlüğünü çıkardı ve kalemini de alarak yazmaya başladı:

"Selam Hala İsim Bulamamış Olduğum Yeni Günlüğüm;

Bugün gerçekten çok ilginç bir gündü. Sabah Sean'dan yeni pelerinimi ve cüppemi aldıktan sonra gece, Parlayan Göl'e karanlık işareti bırakmak üzere hazırlandım. O sırada gerçekten yine yakışıklı olduğumu düşünüyordum. Ama içeri Evangeline gelene kadar. Bana öyle büyük bir tiksintiyle bakıyordu ki uyuz oldum. Her neyse...

Gece olduğunda karanlık işareti bırakmak üzere parlayan göle gittim. Gayet iyi geçti, işareti kolaylıkla bıraktım. Ama bir yere sinmiş bir biçimde birinin beni izlediğini bilmiyordum. O beni izleyen kişi de Rosie'ydi. Biliyorsun o Alex Delacour'u tanıyor ve ben de onun kılığında olunca işler karıştı. Boynuma asa dayadı! Ama ben bir anda kendi halime dönüşünce şok oldu. Neyse, ben yine her zamanki benliğimi yaparak ona asıldm. Ne?! Kızma hiç bana, sadece biraz saçlarını okşadım o kadar! Ne zannediyorsun, Ginny'nin üstüne başka bir gül mü koklarım zannediyorsun?! Neyse bu kısmı geçeyim artık...

Rosie her zamanki gibi gurulu olduğunu bariz belli ederek asasını boynuma bastırmaya başladı. Bende hızla onun arkasına cisimlendim. Neyse işte, ondan sonra o beni sersemletmeye kalktı falan kalkan oluşturarak kurtuldum. Ama tek problem vardı, Rosie gazetede çalışıyordu ve adımızı gazeteye verebilirdi. Bende onun givenini kazanabilmek için her şeyin büyük bir kısmını anlattım. Sağ kolumun ismini dahi öğrendi. Neyse, aklıma ginny geldi ve eve geldim. Aşırı yorgun ve sinirli olduğum kesindi. Bir de yerde ağlayan Ginny'yi görünce moralim tamamen sıfıra indi. Meğer beni merak etmiş de ondan ağlamış. Eh zaten aşırı duygusal olacağı bir döneme girdi bile (!)

Ben ona çok ilgi gösteremediğimi itiraf ettim. İlgi göstermiyorum madem tüm bu olanlar nasıl oldu? Neyse, ona gününün nasıl geçtiğini sordum, neler yaptığını gün içinde falan. Ama o cevap vermeyerek beni bazı şeyler ekışkırtacak hareketlerde bulundu. Yanlış anlama, konuyu gene bana çevirdi de kavgaya kışkırttı beni ondan öyle dedim. Ben de sinirlendim ve ona aşırı bağırdım. Ayrıca benden bir şey sakladığını düşündüğümü söyledim. O tabi ki çok üzüldü yaa! İlk defa onu üzdüm desem yeridir. Evet benden sakladığı bir şey varmış ama bana süpriz yapacakmış ve söyleyecekmiş. O günlük bu çok garip bir şey, o hamileymiş! Hem de ikizmiş bebeklerimiz, düşünebiliyor musun? Sanki Tanrı sesimizi duymuş gibi, sanki benim ne kadar çok ikiz bebek istediğimi, biliyormuş gibi.

Bu gerçekten harika bir duygu, ama gerçekten de çok erken. Nasıl yaparım aklım almıyor! Neyse, ama baba olmaya hazır olmadığım kesin. umarım bebeklerimiz doğana kadar duruma alışırım. Bu arda, barıştık haa =) Küstük sanma. Biz asla küsemeyiz zaten bence. Çünkü birbirimize olan bağlılığımız o kadar güçlü ki, bu bağlılık asla kopmaz..."

Daniel günlüğünü belli belirsiz bir gülümseme ile kapattı. Kafasını günlükten kaldırınca güneşin doğduğunu farketti. Ne kadar da uzun zamandır yazıyordu. Ginny'nin bir an evvel uyanmasını istiyordu. Onunla tekrar konuşmak istiyordu, dünkünden daha iyi vakit geçirmelerini istiyordu. Zaten haftasonları hep daha iyi olurdu.

Misafir

Ginny gözlerini açtı. Başında Dany vardı. Gülerek ona bir öpücük kondurdu. Sonra birden midesi bulandı koşarak banyoya gitti.

Banyodan çıktığında Dany hala yataktaydı. Başucunda günlüğü duruyordu.. Ginny gülerek günlüğü aldı ve son yazdığı sayfayı açtı. Sonra hemen okumaya başlad;

"Selam Hala İsim Bulamamış Olduğum Yeni Günlüğüm;

Bugün gerçekten çok ilginç bir gündü. Sabah Sean'dan yeni pelerinimi ve cüppemi aldıktan sonra gece, Parlayan Göl'e karanlık işareti bırakmak üzere hazırlandım...." Ginny buraları geçti biliyordu zaten. Biraz daha aşağıları okumaya başladı;

"Gece olduğunda karanlık işareti bırakmak üzere parlayan göle gittim. Gayet iyi geçti, işareti kolaylıkla bıraktım. Ama bir yere sinmiş bir biçimde birinin beni izlediğini bilmiyordum. O beni izleyen kişi de Rosie'ydi. Biliyorsun o Alex Delacour'u tanıyor ve ben de onun kılığında olunca işler karıştı. Boynuma asa dayadı! Ama ben bir anda kendi halime dönüşünce şok oldu. Neyse, ben yine her zamanki benliğimi yaparak ona asıldm..." Ginny kala kaldı. Dany onu aldatıyormuydu. Bunu nasıl yapardı. Sinirle Dany'e baktı. Gözünden bir damla yaş süzüldü. Ginny;

"Dün gece sana inanmakla hata etmişim. Yani sen Rosie'e nasıl asılırsın.Hemde Alex'e benzerliğini kullanarak" dedi.

Daniel, Ginny'nin uyanmasını beklerken Ginny bir anda gözlerini açtı ve kalkar kalkmaz Danny'ye öpücük vererek hızla banyoya koştu. Daniel yine durumun ne olduğunu anlamıştı, midesi bulanmıştı. Daniel artık anne olmanın çok zor ve pis yanları olduğunu düşündü. Ama bir yandan da harikaydı. Kendinden daha küçük birine istediğin gibi emir vermek, onu gözünden sakınmak harika bir şey olurdu heralde.

Ginny banyodan çıktığında Dan hala yatakta keyif yapıyordu. Başucunda günlüğünü unutmuştu. Bu fırsattan yararlanan Ginny de hemen günlüğü aldı ve okumaya başladı. Daniel ne kadar yerinen fırlasa da işe yaramadı. Ginny okumaya başlamıştı bir kere. Daniel onun gözlerinin biraz aşağıya doğru kaydığını farketti ve son duasını etmeye başladı bile. Zaten Ginny'nin gözünden bir damla yaş süzülmüştü. Daniel'a baktı ve

"Dün gece sana inanmakla hata etmişim. Yani sen Rosie'e nasıl asılırsın.Hemde Alex'e benzerliğini kullanarak"

dedi. Daniel bunun ardından hemen

"Ya asılma o şekilde asılma değil Ginny, biraz daha altını okusaydın anlardın. Hem ben Alex'in bedeninden yararlanarak yapmadım bunu kendi bedenimdeydim. Beni bir de böyle suçlama. Hem ne var ki? Seninle arkadaşken de senin saçlarını da okşardım ve bu asla artniyet belirtmezdi. Sadece ufak bir sevgi gösterisiydi sana yaptığım da ve biz arkadaştık bu asla bir problem olamazdı! Rosie de benim arkadaşım ve onun saçlarını okşamış olmam tam olarak asılmaya girmez. İnan bana hiçbir artniyetim yoktu ve ona sana baktığım gözlerle bakmadım. Onu sinir etmekten hoşlanıyorum hem ben. Hem de ömrüm boyu onu sinir ettim ben. Bu da onu sinir etmeye yeterdi, zaten yetti de! Hadi ama Ginny!"

dedi. Sonra da Ginny'nin yanına giderek

"Lütfen Ginny, küsmemizin hiçbir anlamı olmaz. Çünkü bir hiç uğruna küsmüş oluruz eğer küsersek. Hem ben bütün gece hayal kurdum. Çocuklarımız, sen ve ben. Geleceğimizle ilgili hayal kurdum durdum. Asla mutsuzluğa ve küslüğe yer yoktu hayallerimde ve tabi Rosie'ye de yer yoktu! Hele de benim yanımda. Lütfen Ginny yanlış anlıyorsun."

dedi. Sonra ona bakmaya başladı. Ne tepki vereceğini merak ediyordu doğrusu. Dedikleri doğruydu, Rosie'nin saçlarını okşarken hiçbir artniyeti yoktu ve sadece Rosie'yi uyuz etmek içindi o. Zaten amacına ulaştığında başka bir şey de yapmamıştı asılma konusunda. Hatta Rosie'den özür bile dilemişti. Şimdi bu yüzden suçlanmak istemiyordu. Ama Ginny'ye de hak veriyordu. Zaten çok duygusal bir dönemden geçiyordu. Kızmamasını ve ağlamamasını bekleyemezdi.

Misafir

Dany kendini savunucasına;

"Ya asılma o şekilde asılma değil Ginny, biraz daha altını okusaydın anlardın. Hem ben Alex'in bedeninden yararlanarak yapmadım bunu kendi bedenimdeydim. Beni bir de böyle suçlama. Hem ne var ki? Seninle arkadaşken de senin saçlarını da okşardım ve bu asla artniyet belirtmezdi. Sadece ufak bir sevgi gösterisiydi sana yaptığım da ve biz arkadaştık bu asla bir problem olamazdı! Rosie de benim arkadaşım ve onun saçlarını okşamış olmam tam olarak asılmaya girmez. İnan bana hiçbir artniyetim yoktu ve ona sana baktığım gözlerle bakmadım. Onu sinir etmekten hoşlanıyorum hem ben. Hem de ömrüm boyu onu sinir ettim ben. Bu da onu sinir etmeye yeterdi, zaten yetti de! Hadi ama Ginny!" dedi. Sonra Ginny'e yaklaşarak;

"Lütfen Ginny, küsmemizin hiçbir anlamı olmaz. Çünkü bir hiç uğruna küsmüş oluruz eğer küsersek. Hem ben bütün gece hayal kurdum. Çocuklarımız, sen ve ben. Geleceğimizle ilgili hayal kurdum durdum. Asla mutsuzluğa ve küslüğe yer yoktu hayallerimde ve tabi Rosie'ye de yer yoktu! Hele de benim yanımda. Lütfen Ginny yanlış anlıyorsun."

Ginny Dany'e baktı. Onu çok seviyordu. Ona kızamıyordu. Kendini Dany'nin kollarına bıraktı. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Dany'e;

"Görüyorsun sana kızamıyorum bile. Çünkü seni çok seviyorum." sonra birden hışımla Dany'nin yüzüne baktı. Ginny'nin burnu kızarmıştı. Ama aldırmıyordu. Dany'E bakarak;

"Ama bir daha böyle bir şey duyarsam. Çok ciddiyim bütün hıncımı Rosie'den çıkartırım. Bunu yapıcağımı sende biliyorsun. Sinirlenirsem neler yapabileceğimide. O yüzden ikinizde dikkat etseniz iyi olur." dedi. Kendini yatağa biraktı. Artık ağlamıyordu. Ama burnu kıpkırmızı olmuştu.

Ginny bir anda Daniel'ın kollarına bıraktı kendini. Daniel aşırı sevinmişti bunun üzerine. Ginny'ye sımsıkı sarıldı. Ginny'nin gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Danny'ye

"Görüyorsun sana kızamıyorum bile. Çünkü seni çok seviyorum."

dedi. Daniel da tam ona aynı şeyi söyleyecekken Daniel'ın yüzüne hışımla baktı ve

"Ama bir daha böyle bir şey duyarsam. Çok ciddiyim bütün hıncımı Rosie'den çıkartırım. Bunu yapıcağımı sende biliyorsun. Sinirlenirsem neler yapabileceğimide. O yüzden ikinizde dikkat etseniz iyi olur."

dedi. Hemen ardından kendini yatağa bıraktı ve ağlamayı kesti. Fakat burnu hala kırmızıydı. Daniel bunu görünce kendini gülmekten alı koyamadı.

"Özür dilerim Ginny ama çok tatlı görünüyorsun!"

dedi ve Ginny'nin yanına gitti. Ona bakmayı sürdürürken

"Ben de seni çok seviyorum Ginevra. İkinci kez büyük bir kavganın eşiğinden döndük. Ama idare etmeye çalışacağım senin bu duygusal halini merak etme."

dedi ve güldü. Sonra gülümseyerek

"Eh tabi kendime de hakim olacağım ve arkadaşça da olsa başka bir bayana yaklaşmayacağım!"

diye ekledi. Derin bir pof çekerek kendini sırt üstü yatağa bıraktı ve tavana bakmaya başlayarak

"Çok sıkıldım. Yapacak hiçbir şey yok şu güzelim haftasonunda. Uyuz oluyorum."

dedi sakin bir sesle. Tavana bakmayı sürdürürken sol elini de Ginny'nin elinin üstüne attı ve

"Ginny duydun mu? Sıkıldım, hadi bir şeyler yapalım. Böyle zaman geçmez. Günlerdir evden işe işten eve. Hayatımızın değişikliğe ihtiyacı var."

dedi ve somurtmaya devam etti.

Misafir

Özür dilerim Ginny ama çok tatlı görünüyorsun!"

Ginny gülümsedi. Dany kendini onun yanına atarak;

"Ben de seni çok seviyorum Ginevra. İkinci kez büyük bir kavganın eşiğinden döndük. Ama idare etmeye çalışacağım senin bu duygusal halini merak etme.Eh tabi kendime de hakim olacağım ve arkadaşça da olsa başka bir bayana yaklaşmayacağım!"

Ginny buna şükretti Dany;

Çok sıkıldım. Yapacak hiçbir şey yok şu güzelim haftasonunda. Uyuz oluyorum.Ginny duydun mu? Sıkıldım, hadi bir şeyler yapalım. Böyle zaman geçmez. Günlerdir evden işe işten eve. Hayatımızın değişikliğe ihtiyacı var.

Ginny artık gerçekten gülüyordu. Hemen;

Baba oluyorsun sence bu yeterli değil mi? Hem yanında da ben varım.

Dany'e yaklaştı.. Onun burnuna bir öpücük kondurdu.

Daniel sıkkın bir biçimde tavana bakarken Ginny gülmeye başladı ve hemen

"Baba oluyorsun sence bu yeterli değil mi? Hem yanında da ben varım. "

dedi. Danny bunun ardından gülümsedi ve

"Öyle ya, hayatımızda yeterince büyük değişiklikler var zaten. "

dedi. Ginny onun burnuna bir öpücük kondurdu. Dan bunun ardından çocukçasına sırıtıp Ginny'ye çevirdi bakışlarını. Tavan o kadar da iç açıcı sayılmazdı doğrusu. Ginny'ye bakmak çok daha hoştu. Bu yüzden Danny Ginny'ye çocukçasına sırıtıp bakmaya başladı. Daniel geçmişi hatırladıkça kendisinden tiksiniyordu çünkü önceden Ginny onun sadece dostuydu ve sevgilisinin ikiziydi. Şimdi ise işler çok değişmişti. Daniel hala Bonnie'ye olan sevgisini bastıramamıştı ama eskisi gibi değildi ona olan sevgisi. Artık onu dostça seviyordu, tıpkı eskiden Ginny'yi de öyle sevdiği gibi. Ginny'ye de kesinlikle aşıktı, bundan emindi. Çünkü onunlayken hiç hissetmediği kadar garip duygular hissediyordu, hiç olmadığı kadar huzurlu ve mutlu oluyordu. Bu yüzden de kendisiyle gurur duyuyordu. Sevdiği bir bayanla evlenmişti. Sadece uyumlu oldukları için ve mecbur oldukları için evlenmemişlerdi. Daniel Evangeline ile birlikteyken hep bundan korkuyordu. Ortada sevgi yokken sadece uyum ve çekim söz konusu olduğu için evlenebileceklerinden korkuyordu. Neyse ki çok geç olmadan durumu düzeltmişti ve Ginny'ye olan aşkını itiraf etmişti. Bu da büyük bir cesaret isterdi doğrusu. Çünkü Ginny onu sevmeyebilirdi de ve tersleyip ölüm yiyen olmaktan vazgeçebilirdi. Şimdi ise Ginny Ladysi olmuştu onun. Daniel bu düşünce ile daha da çok güldü ve Ginny'nin yanağına bir öpücük kondurup

"İyi ki varsın!"

dedi. Sonra aklına bebekler gelince

"Ah pardon, iyi ki varsınız!"

dedi. Gülümsemesi kahkahaya dönmüştü resmen. Ama tam o sırada Bonnie'nin patronusunun geldiğini farketti ve somurtarak

"Bizi hiç yalnız bırakmayacak mısın Bonnie?"

dedi. Sonra yataktan hışımla kalkarak patronusun mesajını dinledi. Hemen ardından da üstüne yeni bir cüppe giyip Ginny'ye ve bebeklere veda etti. Çünkü hemen bakanlığa gitmeliydi.

Misafir

Ginny merakla Dany'i bekliyordu. Acaba ne olmuştu. Bonny ne demişti. Ginny kafasında bu sorularla Dany'i bekliyordu. Zaten çok korkuyordu. Çünkü deni Rosie'e söylemekle kimliklerini ele vermişti. Şimdide tutup koştura koştura bakanlığa gitmişti. Bu olacak işmiydi. Dany'le artık konuşmanın vakti gelmişti. Karanlık Lord'du ama çok sorumsuzca davranıyordu. Kimliklerini ve planlarını nasıl bir seherbaza anlatabilirdi. Bu gerçektende çok sorumsuzcaydı.

Ginny kafasında bin bir türlü düşüncelerle pencere kenarında oturmuş Dany'i bekliyordu. Kısa bir süre sonra birden uyuya kalmıştı. Artık o kadar yorulmöuş ve karnı o kadar ağırlık yapmaya başlamıştı ki daha fazla dayanamamıştı.

Daniel bakanlıktan çıktıktan hemen sonra yolunhu hiçbir yere saptırmadan Black Malikanesi'ne gelmişti. Malikane her zamanki sessizliğini sakinliğini koruyordu. Malikanede iki küçük afacan olsaydı halbuki hiç de sessiz olmazdı. Hatta emindi ki sessizlikten eser kalmazdı. Hele de bu iki küçük afacan Brian ile Daniel'a benzerse. Daniel'ın aklına gene Brian ile yaptıkları yaramazlıklar geldi. Hep birbirlerinin suç ortaklıklarını yaparlardı. Daniel'ın aklına yine o gün geldi. Annesinin öldüğü gün. Ne kadar da mutlulardı o haberi almadan önce. Daniel annesinin en sevdiği kolyesini yanlışıkla(!) Bonnie'ye hediye etmişti. Annelerinin ne kadar çok kızacağını bilen Brian da Daniel'ı suçlayıp duruyordu ama bir yandan da çözüm yolları arıyordu. Ama babaları hastalıklı bir insana benzer halde eve geldiğnde buna gerek kalmamıştı. Zaten anneleri o andan itibaren olmayacaktı ve onlara kızamayacaktı.

Daniel gözlerinin dolduğunu farkederek gözlerini kırpıştırdı. Annesini de babasını da kaybetmiş olması çok kötü bir şeydi. Ama Daniel kararlıydı. Oğluna babasının ikinci adını verecekti. Kızına da annesinin ilk adını verecekti. Yani Jacob ile Haylie. Diğer isimlerine de Ginny isterse onun anne ve babasının isimlerini verirlerdi. Yani Molly ve Arthur. Aslında güzel olurdu. Ama Daniel Kathleen ismini kızına vermeyi daha çok tercih ederdi. Çünkü bu isim Bonnie'nin ikinci ismiydi. Daniel Bonnie'den kopmalarını istemiyordu. Aslında kızının hem Ginny'ye hem de Bonnie'ye benzemesini istiyordu. Ne kadar da harika olurdu. Evde bir kızıl prenses daha olurdu. Gerçi artık Ginny kraliçe olacaktı, Danny de kral. Çok komik bir şeydi bu. Sanki aileleri kraliyet ailesiydi. Ama evet doğruydu, Ginny Danny'nin kraliçesiydi. Bonnie de eskisi gibi kızıl prensesiyi. Tabi sevgili değillerdi eskisi gbi ama Daniel onu hala dost olarak görüyordu ve tabi bir de baldız.

Aşırı sessiz malianenin sessizliğine daha fazla dayanamayan Dan salona göre biraz daha sesli ve eğlenceli olan odasına doğru yol aldı. üzündeki somurtanın yerini gülümsemesinin almasıyla birlikte kapıyı açtı ve odasına neşeli bir giriş yaptı. Ginny'nin yanında mutsuz gözükmek istemiyordu. Ama Dan yatak odasına gittiğinde Ginny'nin sızdığını görerek gerçekten gülmeye başladı ve onu uyandırmak üzere yanına gitti. Gerçekten sızmıştı, Danny onu uyandırmaya kıyamıyordu ama yine de birileriyle muhabbet etmeye, tabi biraz da aksiyon ve maceraya ihtiyacı vardı. Ancak ortada aksiyon veya heyecanın olduğu söylenemezdi. Malikanede sinek sesi dahi yoktu. Ginny de karnı burnunda uyuyordu. Dan bu duruma daha fazla dayanamayıp Ginny'nin alnına bir öpücük kondurdu ve

"Hadi uyanın bakalım kraliçem. Kralın birileriyle konuşmaya ve eğlenmeye ihtiyacı var. Çünkü yeterince sıkıldım ve sana ihtiyacım var."

dedi. Bir yandan da masum bir çocuk gibi gülüyordu. Halbuki çocukluğunda sahip olduğu masumiyetini çoktan yitirmişti. Ama Ginny aynı masumiyetini koruyordu. Gerçi bazen masumiyetinden eser kalmıyordu onun da ama yine de tatlı bir çocuk gibiydi Danny'ye göre. Belki de tek sebebi Daniel'ın ona aşık olmasıydı. Belki de ikisinin de şeytandan farkları yoktu ama birbirlerine tatlı gözüküyorlardı. Dan bunun olabileceğini düşünerek gülümsemesinden biraz ödün verdi. Yine de gülümsemeye çalışıyordu çünkü Ginny'nin onu üzgün görmesini istemiyordu.