6) Masa

Carla masasına oturmuş , kitabını okuyordu.Birden uykusunun geldiğini farketti masanın ucundaki saate baktı ve saatin bayağı geç olduğunu gördü.Ertesi gün balo günüydü hazırlanmak için erken kalkmalıydı.Bunun içinde erken yatmalıydı.Kitabının arasına ayracını koydu ve yatağına geçti.....

Sabahın ilk ışıklarında Carla uyanmıştı.Hemen kalkıp yüzünü yıkadı.Artık hazırlıklara başlasam iyi olcak diye düşündü.İlk olarak soğuk bir duş alan Carla kendine gelmişti.Carla giysi dolabını açtı özenle seçtiği krem regi olan elbisesini giydi. Sonra aynanın karşısına geçip
''İyi bir seçim.''
dedi.Saçlarını her zamnki gibi salık bırakmıştı.Saçları siyaha yakın bir kızıl tonundaydı.Carla herzaman sade olmayı severdi bunun için fazla makyaj yapmamaıştı.Son olarak çok değer verdiği parfüme gelmişti sıra.Parfümlere çok değer veren carla en beğendiği parfümünü eline aldı ve süründü.Sonra takılarının olduğu kutuya yöneldi Carla .Her zman spor takılardan hoşlanan Carla bileklerini bilekliklerle doldurdu.Ve birkaç yüzük taktı parmaklarına.Kendi kendine aynanın başına geçmişti
''Evet artık hazırım,herşey tamam fena olmadım galiba ''
dedi.Carla bunları söylerken aklına birşey gelmişti.Bir eksiği vardı Carlanın. Kendini yanlız hissedecekti orada, birbiriyle dans eden çiftler elele konuşan çifler....İşte Carla bunları yapamayacaktı,onu dansa kaldıracak bir partneri dahi yoktu...Carla bunları düşünürken gözünden yaşlar geldiğini farketti ve hemen kendini toparlayıp gözyaşlarını sildi.Böyle bir günde yapılacak şey değildi bu.Carla dolabına doğru ilerledi.Aklına bir şey gelmişti.Dolabını açtı ve alt raftan bir kutu çıkarttı.Gidip sandalyesine oturdu ve kutuyu özenle açtı kutudan elbisesinin renginde çok şirin iki ayakkabı çıktı bunlarıda giydikten sonra

balo yerine doğru gitti....Balo göl kıyısındaydı ama buraya göl kıyısı demek çok zordu çünkü burası çok değişmişti ışıklar süsler göle yansıyan ışıklar çok hoş bir görüntü veriyordu.Sanki herkez Carlaya bakıyordu her önemli günde böyle hissederdi Carla.Bir masaya geçmeliydi her masade bir kaç kişi vardı ...Eva ,felix,ron un fln olduğu masaya yöneldi sonrada sessizce
''Hayır hayır oraya gitmemeliyim hepsinin birer çifti var ve belki özel konuşuyorlar onları rahatsız etmek hakkım değil.''
dedi.Ve en boş masa olan masa6 ya yöneldi en dibe gidip oturdu.etraftan tanıdıkları geçiyordu Carla onlara selam veriyordu gülümseyerek ama kendini hiç mutlu hissetmiyordu bütün balo böyle tek başına mı geçecekti Carla bu konularda duygusal olduğunun farkındaydı.Kapıya doğru yöneltti kapısını herkes içeri iki kişi giriyordu yada içeri girdiğinde partnerini görüp ona doğru ilerliyordu..
.......Bu Carla yı iyice hüzünlendirmişti.....

Brian meyve suyunu kafasına diktikten sonra herkez Brian'a bakmıştı. Çünkü Brian çok medeniyetsizce bir davranış sergilemişti. Ama elinde değildi Bonnie'e duyduğu bu aşk her zaman kalbini yakacaktı ve Brian bu ateşi söndürmek için her zaman bir şey yapacaktı. Ama Bonnie bunu bildiği halde Brian'a yüz vermiyor aksine onunla oyun oynuyordu sanki. Brian'ın aşkı hızla nefrete dönüşüyordu. Bu yüzden Bonnie'den iyice uzaklaşmaya karar veren Brian Orda duran kaymak birasını alarak yudumlamaya başladı. Kaymak birası Brian'a ayrı bir tutku veriyordu. İçinde serinletiçi bir hava vardı sanki.

Fazla zaman geçmeden Daniel, Ginerva'ya evlenme teklifi etmişti. Ortam iyice aşk yuvasına döndüğünü düşünen Brian Ginerva'nın Daniel'in teklifine ''Evet'' demesiyle bir anda mutluluktan göz yaşları akıtaçaktı. Kardeşinin mutluluğu Brian'ında mutluluğu demekti. Brian çok zaman geçmeden bu iki çitti yanlız bırakmak adına buradan ayrılmak içi;

''Accio: Ateş Oku''

Diğerek süpürgesini çağardı. 1 kaç dakika sonra süpürgesi gece'nin karanlığında süzülüp Biran'ın eline kadar gelmişti. Brian bir an etrafına baktı, herkez konuşuyordu. Masada duran kaymak birasını alarak tekrar yudumlamaya başladı. Yine aynı duygular içinde dolanıyordu Brian'ın boş kalan bardağı yerine koyarak süpürgesine atladı ve gökyüzüne yükseldi. Süpürgesini aşağı çevirerek etrafa baktı ve aşağıda Brian gibi üzgün yapayanlız bir kız gördü ve hemen süpürgesine aşağı komut vererek yere indi. O bir hogwarts professörüydü ve hemen yanına gitti..

''Merhaba sizi bu güzel günde ağlatanda nedir? Yoksa sizi üzen birisimi var?''

Dedi. Brian iyice kekelemeye başlamıştı. Bu kekeleme olayı sadece birisine aşık olduğu zaman başına gelirdi. Brian bunu biliyordu ve hemen yüz ifadesiyle belli etmişti. Yanağındaki gamzelerle ve yanağındaki kırmızılıkla hemen belli etmişti.

''İsim Carla'ydı değil mi? Ne kadar güzel bir isminiz var.''

dedi. Brian Carla'nın gözlerinin içinde kendini arıyordu. Resmen Carla'nın gözlerinde boğulmuştu. Carla o kadar şık gözüküyordu ki. Brian'ın gözlerini Carla'nın üzerinden alamıyordu adeta. Brian utanarak;

''Çok güzelsin ve çokta şıksın.''

Dedi. Brian bunu söylerken çittiydi ancak utancından heryeri kıpkırmızı olmuştu. Sanki Carla'nın güzelliği Brian'ı ısıtıyorcasına.

Carla hüznünü saklayamıyordu.Canı sıkılmaya başlamıştı.Etraftakilere bakmak Carlaya acı veriyordu adeta....Kafasını herkezin özgürce uçabildiği göğe kaldırdır gökyüzü çok güzeldi astronomi prof. olması gökyüzüne karşı ilgisini gösteriyordu zaten...Gök yüzünde okul müdürünün uçtuğu farketti Carla...

''Ne kadarda şık görünüyor.!!

dedi carla kendi kendine.Carla gözlerini Briandan alamıyordu.Brianın kendine baktığını gören Carla gözlerini hemen ondan kaçırdı Brian Carlaya doğru geldi ve;

''Merhaba sizi bu güzel günde ağlatanda nedir? Yoksa sizi üzen birisimi var?''

Brian Carlayı anlamışçasına soru sormuştu.Ama bir erkeğe açıkça ay evet partnerim yok diyemezdi.Biraz duraksadıktan sonra Carla Briana doğru döndü ve;

''Merhaba ...Üzgün olduğumu hissettiniz sanırım?Şey aslında evet üzgünüm fakat birisi yok ...Zaten sorunumda bu birisi yok...''

derken Carlanın kalbi Küt küt çarpmaya başladı elleri terlemişti.Carla bunu daha önce öğrencilik hayatındada yaşamıştı.Ozmanlar sevdiği birisi vardı onun onunla her konuşmasında böyle olurdu fakat şimdi nereden çıkmıştı bu terleme...Briana doğru baktı yüzündeki gamzeler belirginleşmişti bu halini Carla çok sempatik bulurdu her zaman.

''İsim Carla'ydı değil mi? Ne kadar güzel bir isminiz var.''

diye sordu Brian Carlaya.İsmimi bilmesi normal diye düşündü Carla nede olsa Brian müdürüydü.Ne kadar güzel bir isminiz var==>>>işte cümlesindeki en hoş kısım buydu Carla için.Heycanı artıyor elleri dahada terliyor.Carla briana doğru;

'' Teşşekkür ederim...Sizin isminizi sormama gerek yok herkez bilir sizi nede olsa müdürsünüz.Brianda gerçekten çok asil bir isim bu ismide ancak sizin gibi asil birisi taşıyabilirdi.....''

dedi Carla. Aslında konuşmakta zorluk çekiyordu.Brianın her kelimesi ona Carla yı daha çok bağlıyordu.Carla etrafına bakınırken Brian;

''Çok güzelsin ve çokta şıksın.''

dedi işte bu sözler Carlayı çok sevindirmişti.Ve utangaçlığını ikiye katlanmıştı.Galiba Briana karşı birşeyler hissediyordu Carla.Bunu hissetmiş fakat gizlemeye çalışıyor bir biçimde;

''Aaaa teşekkür ederim sende çok yakışıklısın Brian..''

deyi vermişti. Briana sen diye hitap etmişti fakat bunu engellemek elinde değildi bu isteyerek olmamıştı..Ama zaten oda Carlaya sen diye hitap etmişti Carla Brianın partnerinin nerede olduğu merak etmişti daynamayıp;

''Brian sana özel bir şey sormak istiyorum.''

dedi Carla. Ve Brianın hayır demesinde korktuğu için hemen sorusunu yöneltti.;

''Partnerin? Partnerin nerede ?''

dedi.Bunu sormak Carla için hiçte kolay olmamıştı.Kelimeler boğazında düğümlenmişti ama sonunda sormuştu işte çıkmıştı ağzından kelimeler.Utangaç bir şekilde başını öne eğdi ve;

''Neden neden utanıyorum utanıyorsam neden sordum anlamalı anlamıştır ona karşı bir şeyler hissettiğimi acaba platonik mi?''
diye soru sordu kendi kendine içinden ve yine kendi cevapladı sorusunu;

''Ne bekliyordun bir de karşılıklımı olacaktı?''

diye geçirdi içinden ve gözlerini Brianın gözlerine yöneltti dikkatlice Brianın gözlerini bakıyordu Brianın gözlerinde sevgisini görüyordu adeta.....

Brian Carla o kadar soru sormuştu ki Carla'nın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Brian başka hiç kimsede hissetmediği duyguları bugün Carla'ya hissetmişti. Brian kendini romantik birisi bulmuyordu ancak arkadaşları onu öğle buluyorlardı. Brian orda duran şekerlemelerden bir kaç tane alarak yemeğe başladı. Carla şaşkınlıkla Brian'ı bakıyordu. Çünkü ağzına bir tane değil birden fazla şeker atmıştı. Brian Carla'nın yanıtından anlamıştı ki hayatında kimse yoktu ve bu baloda yanlızlık çektiği için üzgündü.

Brian için Carla çok güzel bir kız ve sevgilisi olmadığına çok şaşırmıştı. Brian, Carla'nın güzelliği açısından onun yanındayken kendini çirkin bir şey gibi hissetiyordu. Ama Carla bunun aksine Brian'ı yakışıklı buluyordu. Buda Birn'ın hoşuna gidiyordu. Carla sanki Brian'a bir şey soracak gibiydi. Ama nedense bunu bir türlü yapamıyordu. Birden dayanamayıp patladı ve yeşil elbisenin altında güzelliğiyle baş döndüren Carla, Biran'a bir partnerin olup olmadığını sormuştu. Brian o an rengi atmış kıpkırmızı olmuştu.

''Hayır. Ama olmasını çok isterdim.''

Dedi. Brian bu cümleyi nasıl söyledi buna hayla inanamıyordu ama olmuştu. Carla'ya söylemişti. Brian gözlerini Carla'dan uzaklaştırıyordu. Çünkü utanıyordu Carla'dan. Brian arkasını dönüp derin bir nefes aldı. Bir an etrafa baktı ve beyaz örtüler içinde duran masanın üstüne bir tane kırmızı gül duruyordu. Brian hemen onu eline alarak Carla'ya derin bir nefes alarak döndü.

''Bu senin için. Aslında senin güzelliğin karşısında solacaklar ama senin kadar güzel bir çiçek dünya'da bulunamaz.''

Dedi. Brian artık utanmıyordu. Çünkü aşık olmak utanılacak bir şey değil aksine grur duyulacak bir şeydi. Havanın güzel kokusunu içine çeken Brian, Carla'yı dansa kaldırmak için cesaret topluyordu.

Carla artık duygularını gizleyemez hale gelmişti.Briandan gerçekten çok hoşlanmıştı.Zaten hogwartsa ilk geldiği gün dikkati sempatikliğiyle üzerine çekmişti Brian.Carlaya özel bir ilgi gösteriyor gibiydi. Acab oda Carlaya karşı bir şeyler hissediyor olabilirmiydi?Carla inşallah böyledir diye düşündü.

Brian gerçekten çok hoş ve iyi bir erkekti.Ve partnersiz olması çok şaşırtıcıydı.Carla kafasını dans edenlere doğru çevirmiştiki Brian ;

''Hayır Ama olmasını çok isterdim .''

demişti bunu söylerken Crala ona bakıyordu yüzü kıp kırmızı kesilmişti Brianın.Galiba aşkım karşılıksız değil diye düşündü Carla.Brianın onunla konuşurken bukadar rahatsız olması Carlayıda rahatsız etmişti.Briana yöneldi ve gayet rahat bir şekilde;

''Hmmm Bende bende çok isterdim bir partnerim olsun.Brian lütfen benimle konuşurken rahat olabilirsin. Smile

''

dedi. artık Brianla çok rahat konuşuyordu.Kendini ona bakınca rahat hissediyor fakat kalbi kütküt atıyordu bunun adının ''AŞK'' olduğunu bilirdi Carla.Brian masnın üzerindeki gülü alıp Carlaya uzatmıştı. ve;

''Bu senin için. Aslında senin güzelliğin karşısında solacaklar ama senin kadar güzel bir çiçek dünya'da bulunamaz.''

Bu iltifatlar Carlayı iyice heyecanlandırmıştı.Briana dönerek;

''Teşekkür ederim Brian gerçekten çok hoş laflar söylüyorsun.Ve beni utandırıyorsun.Sana bu güzel çiçeğin hakkını ödetmek isterim...''

deyip bir an duraksadı Carla.Brianın birşey söylemesine izin vermeşçesine;

''Nekadar güzel dans ediyorlar biz neden orada değiliz?Benimle dans eder misin?''

dedi.Ve elini briana uzattı hafif tebessüm ederek.......

Brian Carla'nın dudaklarından dökülecek olan o cümleleri merakla bekliyordu. Brian gözlerini Carla'dan alamıyordu. Bir an olsun gözlerini Carla'dan ayırdı ve süpürgesi hayla yerdemi diğe bir an yere baktı ve süpürgesinin yerinde olduğunu gördü. Yine her zaman yaktığı gibi bu sıcak havada derin bir nefes aldı. Brian havadaki o çam kokusu aldığı nefesle birlikte ciğerlerine kadar gitmişti. Bu koku Brian'a mutluluk vermişti.

Brian bu sıcak havada yine terlemeye başladı. Masanın üstündeki o soğuk şeftali suyunu gören Brian hemen bir bardak aldı ve şişeden o meyve suyunu bardağa doldurdu. O soğuk meyve suyunu içtikten sonra Brian iyice rahatlamıştı. Artık Carla'yla huzur dolu dakikalar yaşayaçaktı. Brian Carla'nın cevabına çok şaşırmış ve sevinmişti. Brian'ın aşkı belkide tek taraflı değildi. Belkide Carla'da Brian'ı seviyor. Ama Brian bunu şimdi bilemeyeçeğini biliyordu.

Brian başına havaya kaldırdı ve gökyüzüne baktı. Bir an eski hatıraları gözünün önüne gelmişti sanki. Brian bir anlıkta olsa gerçekten çok sevinmişti. Eskiden Brian ve Daniel birbirinden ayrılmazdı. Birbirine bir tutkuları vardı. Ama şimdi kocaman oldular ve aşık oluyolar. Brian işte bunu anlayınca artık küçük bir çoçuk değil büyük bir yetişkin olduğunun farkına vardı.

Brian kafasını yere indirdi ve Carla'ya uzun uzun baktı. Sanki Brian'ın eli Carla'nın kine gidiyordu. Brian hemen elini çekti ve Carla'nın diğeceklerini dinledi. Brian iyice sabırsızlanıyordu. Tam Carla'yı dansa kaldıracaktı ki Carla, Biran'dan önce davranmış o davet etmişti. Carla yüzündeki tebessümle birlikte Brian'a elini uzaktı, Biran ne olduğunu anlayamadan nedenini bilemediği bir dokunuş Carla'nın elinden tutmasını sağlamıştı. Brian ve Carla el ele tutuşarak dans pistine ilerlediler.

''Carla bu hayatımın en mutlu günü. Nedenini soracak olursan, O nedeni kendinde ara. Çünkü ben sana aşık oldum. Seni Seviyorum!''

Diğerek bağırdı. Bütün balo sanki bu sesi duymuştu. Nedenini bilemiyordu. Bir an etrafa bakıntı ve olamaz tam mikrefonun yanında durduğunu gördü. Brian hafif utanmıştı nede olsa bütün okul artık biliyordu. Eğer Carla'da teklifini kabul etmesse bir yıl boyunca okulda utanarak gezinecekti. Ama Carla'nında hissleri aynı olursa utanmak zorunda kalmayacaktı aksine grur duyacaktı.

Carla Briana olan aşkını artık daha iyi hissediyordu.Kalbi çarpıyordu.Briana baktığında ona itiraf edesi geliyordu SENİ SEVİYORUM diye bağarası geliyordu içinden.Carla Brianın dudaklarına bakıyordu keşke o sihirli kelimeler Brianın dudaklarından aksın diye bakıyordu....

Carla elini masada duran Muzlu Milkshake'e uzattı.Ve bir yudum aldıktan sonra Briana dönerek yüzündeki sıcak tebessümle elini Briana uzattı ve Brianın elini dikkatlice izledi.Brianda elini Carlaya uzattı ve elele tutuştuktan sonra dans pistine doğru ilerlediler.Carla hyala Brianın elini tutuşunu hatırlıyordu ..Brian Carlaya elini uzattığında Carla Aşk duygusunu yaşamıştı bunu hissetmişti kalbi çarpıyordu Carlanın.Tam bu sırada Brian;

''Carla bu hayatımın en mutlu günü. Nedenini soracak olursan, O nedeni kendinde ara. Çünkü ben sana aşık oldum. Seni Seviyorum!''

Demişti.Carlayı bundan daha çok hiç birşey mutlu edemezdi.Brian Carlaya aşkını itiraf etmişti bu beklediği andı.Brian aslında Carlanın duygularını dile getirmişti...Fakat ortada bir sorun vardı, Brian mikrafonun yanında olduklarının farkında dedğildi ...Herkez duymuştu Brianı herkez Carlaya ve Briana bakıyordu.Carla Briana dönerek sessizce;

''Madem böyle başladı böyle devam etmeli...''

dedi.Ve kürsüye çıktı.Artık utanmıyordu çünkü aşkı karşılıksız değildi.Mikrafona yönelerek;

''Merhaba hogwarts halkı.Öncelikle hepinize iyi eğlenmeler dilerim fakat daha fazla kendimi tutamayacağım Briana bir iki birşeyler söylemek istiyorum bunları sizde duymanızı istiyorum....

Brian bende bende seni çok seviyorum.Sana aşık oldum.Bugün biliyorum hepinizn mutlu olduğu bir gün fakat hiç biriniz benden mutlu olamassınız.Brian yanıma ilk geldiğinde ona karşı bir şeyler hissetmiştim ağzından çıkan her kelime beni ona daha çok aşık etti.
''

Dedi Carla ve biraz duraksadıktan sonra Briana döndü ve mikrafona bağardı;

''Brian san aşığım seni çok çok seviyorum.''

dedi ve tebessüm etti. Carlanın her halinden aşkı belliydi.Kürsüden indi ve Brianın yanına giderek biriana sımsıkı sarıl.Ve Briana küçük bir öpücük kondurup, Brianın kulağına ''Seni seviyorum.'' diye fısıldadı....

ne günlerdi dedii.... Sad

» 5) Masa
» 1) Masa
» 2) Masa
» 3) Masa
» 4) Masa